24 Mayıs 2018, 23:02 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Selamlaşmak ve önemi Sual: Selamlaşmanın hükmü nedir? Bir yerden çıkarken de selam verilir mi? CEVAP Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Sünnet olduğu düşünülmeden, alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi] (İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani] (Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki] Selam ne demektir Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, (Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, müslüman olarak öl manalarına da gelir. Gayrı müslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar) Selamlaşırken eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte, (Karşılaştığınız zaman birbirinize eğilmeyin, kucaklaşmayın) buyuruldu. (Berika) Eshab-ı kiram, yolculuktan döndükleri zaman kucaklaşırlardı. Şu halde, uzun yoldan gelmiş veya uzun zamandır görülmeyen bir arkadaşla kucaklaşmak caiz olur. Selamün aleyküm diye selam vermek caiz ise de Esselamü aleyküm demek daha iyidir. Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir. Sadece (Aleyküm selam) ise, sanki (Selam bize değil size olsun) gibi uygunsuz bir manaya gelebilir. Selamı düzgün verip düzgün almak iyidir. “Ve” söylemeden de almak caiz ise de, ve'li söylemelidir. Verilen selamı daha güzeli ile almak da farz değil ise de, çok sevaptır. Peygamber efendimiz, (Selamün aleyküm) diyen için, (On sevap kazandı) buyurdu. Başka biri, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi) dedi. (Yirmi sevap kazandı) buyurdu. Bir başkası da, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü) dedi. Bu kimse için de, (Otuz sevap kazandı) buyurdu. Bu sırada orada oturanlardan biri selam vermeden çıkıp gitti. Resulullah efendimiz, (Arkadaşınız [selamın faziletini] ne tez unuttu) buyurdu. Daha sonra, (Bir topluluğa gelince de, ayrılırken de selam verin! Birinci selam, ikincisinden daha mühim değildir) buyurdu. (Taberani) Dinimizde selamlaşmanın önemi büyüktür. Müslümanların yanına girerken, çıkarken, karşılaşınca, ayrılırken mutlaka selam vermelidir! Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: (Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi pekiştirir.) [Taberani] (Darlıkta infak eden, rastladığı müslümana selam veren, kendi aleyhinde de olsa adaletli davranan, iman hasletlerini toplamış olur.) [Ebu Nuaym] (Yirmi müslümana selam veren bir mümin Cenneti hak eder.) [Deylemi] (Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete götürür.) [Hakim] Kimlere selam verilmez? Sual: Kimlere selam verilmez? CEVAP Şunlara yalnız o halde iken selam verilmez: 1- Namazda olana, 2- Hutbe okuyana ve hutbeyi dinleyene, 3- Kur'an-ı kerim okuyana ve dinleyene, 4- Vaaz edene ve dinleyene, 5- Fıkıh dersi çalışana, 6- Din dersi verene ve din dersi ile meşgul olanlara, 7- Eşi ile meşgul olana, 8- Avret yeri açık olana, 9- Abdest bozmakta olana, 10- Yemek yemekte olana, Baştan ikisi hariç, diğerlerine selam verilirse, alma mecburiyeti yoksa da selamı almaları iyi olur. Şunlara da her zaman selam verilmez: 1- Yabancı kızlara ve genç kadınlara, 2- Kumarbaza ve her oyunu oynayana, 3- İçki içenlere, 4- Gıybet edenlere, 5- Şarkıcılara, 6- Fasıklara [Açıktan günah işleyenlere], 7- Kadınlara, kızlara bakanlara selam verilmez. Gayrimüslimlere, ancak iş düştüğü zaman selam verilebilir ve selamları alınır. Bid’at ehline de ihtiyaç halinde selam verilir. Zengine, zengin olduğu için selam vermek caiz değildir. Dilencinin, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Yabancı kadın ihtiyar ise selam verilir. (Dürr-ül-muhtar) Kâfire saygı göstermek için selam verilmez. Hadis-i şerifte, (Münafık [ve her çeşit kâfir] ile konuşurken, efendim, demeyiniz) buyuruldu. Zalime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur. (Berika) İslamiyet’in hakim olduğu dönemlerde gayrı müslime ve fasık müslümana selam verilmezdi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Yahudi ve Hristiyanlara selam vermeyiniz!) [Müslim] (Bir kitap ehli [Yahudi veya Hristiyan] size selam verdiği zaman, “ve aleyküm” deyiniz!) [Buhari] Bir kâfire, (Allah ömürler versin) demek, caiz değildir. Müslüman olması için veya cizye vererek devletimizin kuvvetlenmesi için, böyle dua etmek, caiz olur. (Berika) Demek ki, ihtiyaç düşünce veya onu üzmemek için veya buna benzer sebeplerle Yahudiyle, Hristiyanla veya başka bir kâfirle selamlaşmak veya onun müslüman olması için dua etmek caiz olur. Müsafeha ederken Sual: Günahların dökülmesi için nasıl tokalaşmak gerekir? CEVAP İki müslüman, muhabbetle müsafeha ederek tokalaşırsa günahları dökülür. Müsafeha, sevgi ve dostluk kazandırır. Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir. Dört el ile birlikte de yapılır. (Merakıl-felah) Müsafeha ederken salevat getirmeli ve elleri sallamalıdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir: (Kim mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha ederek üç kere elini sallarsa, ellerini ayırmadan her ikisinin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Ey oğul ilm.] (İki müslüman karşılaşınca, müsafeha edip "Allah’a hamd" ederse, günahları dökülür.) [Hakim] (Müslüman, din kardeşi ile müsafeha eder ve birbirine kin duymazlar ise, elleri henüz ayrılmadan, günahları affolur. Kin duymadan, müslüman kardeşine sevgi ile bakanın da, günahları affolur.) [İ.Neccar] Selam, kelamdan öncedir Sual: Bir yere telefon edince veya bir yere girince, karşımızdakine selam vermek gerekir mi? (Selam ver önce) deniyor. Dinimizde bunun önemi nedir? CEVAP Bir odaya giren veya telefon edenin, önce selam vermesi, söze selamdan başlaması gerekir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali şöyledir: (Selam, kelamdan öncedir.) [Tirmizi] (Selam vermeden söze başlamayın. Selam vermeden konuşana cevap vermeyin.) [Hakim] (Selam, sualden öncedir. Selam vermeden sual sorana, cevap vermeyin.) [İ.Neccar] (Mümin, önce selam vermek için atılır; münafık ise önce kendisine selam verilmesini bekler.) [Dare Kutni] (Önce selam veren, Allah’a ve Resulüne daha yakındır.) [Ebu Davud] (Allahü teâlânın rahmet ve affına en layık olan, önce selam verendir.) [Ebu Davud] (Önce selam veren kibirden uzak olur.) [Beyheki, Hatib] Selamlaşmayı yaymak çok sevaptır. Birkaç hadis-i şerif meali: (Selamlaşmayı yaygınlaştırın, yemek yedirin, [salih] akrabayı ziyaret edin, gece herkes uykuda iken namaz kılın, sonra selametle Cennete girin.) [Darimi] (Karşılaştığınız arkadaşa selam verin. Eğer aranıza ağaç, duvar, yahut taş gibi bir engel girip de, sonra karşılaşırsanız tekrar selam verin.) [Ebu Davud, İbni Mace] (Bir yere giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi] Selamda sünnet olan Sual: Selamda sünnet olan öncelik sırası nasıldır? CEVAP Selamda sünnet şöyledir: Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir. Büyük küçüğe, bir araç üstündeki yerdekine, yürüyen durana, ayakta olan oturana, az olan çok olana,âmir memura, hoca talebesine,baba oğluna, ana kızına önce selam verir. Bir odaya girildiğinde ise, rütbe, büyüklük küçüklük düşünülmez. Odaya giren, odadakine selam verir. Yani, küçük, büyüğe; memur, âmire; talebe, hocasına; oğlu babasına selam verir. Telefonda ise, telefon eden selam verir. Mektupta da mektubu yazan selam verir. Aynı anda selam vermek Sual: İki kişi, karşılaşınca ikisi aynı anda selam verse, birbirlerinin selamlarını almaları gerekir mi? CEVAP Evet. İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Biri diğerinden sonra selam verirse, ikincinin verdiği selam, cevap yerine geçer. Eve girerken selam Sual: Nisa suresinin, (Verilen selamı daha güzeli ile alın veya aynı ile karşılık verin) mealindeki 86. âyeti ile Nur suresinin, (Evlere girince, kendinize, ehlinize Allah’tan bereket, esenlik ve güzellik dileği olarak selam verin) mealindeki 61. âyetine göre, selam vermek farz değil mi? CEVAP Hadis-i şerifte, (Selam vermek sünnet, almak farzdır) buyuruldu. (Deylemi) Kur’an-ı kerimde, (Yapın, edin) gibi bildirilen âyetlerin bir kısmı farz değildir. Araf suresinin, (Her namazda, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz) mealindeki 31. âyet-i kerimesi de böyledir. Yani namazda kıymetli elbise giymek farz değildir. Bunun gibi birçok âyet-i kerime vardır. Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendi üzerimizde de melekler vardır. Hepsine selam vermiş oluruz. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin) [Camiye erken gidip kimse yoksa, içeri girince de aynı şekilde selam verilir. Çünkü camide de melekler vardır.] Dilencinin selamı Sual: Dilencinin selamı alınır mı? CEVAP Verilen selamı almak farzdır. Fakat dilencinin, dilenirken verdiği selamı almak farz değildir. Alınmasa da günah olmaz. Çünkü dilenmek için selam veriyor. Selamı dilenmeye alet ediyor. Bir dilenci, dilenmeden gezerken selam verirse, selamını almak gerektiği halde, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Selam alıp verirken fakir-zengin ayrımı gözetilmez. Ancak, zengine zengin olduğu için selam vermek caiz olmaz. (Hindiyye) Selam veren mi, alan mı? Sual: Selam veren alandan daha çok sevap alır deniyor. Selam vermek sünnet almak farz olduğuna göre selam veren nasıl çok sevap alıyor? CEVAP Bu bir istisnadır. Selam veren, karşıdaki Müslümana farz sevabı işletiyor. Bir sevaba sebep olana da aynı sevap verilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Hayra delalet edene [yol gösterene, o hayra sebep olana], o hayrı işleyen kadar sevap verilir.) [Buhari, İ. Ahmed, Ebu Ya’la] Selam veren sünnet sevabı aldığı gibi, karşısındakine de farz işlettiği için onun kadar sevap da alıyor. Böylece o daha çok sevap kazanıyor. Onun için selam vermeyi ihmal etmemelidir. İyi ki varsın Sual: Selam verirken günaydın deniyor. Gece bile söyleyenler var. Doğum günlerinde iyi ki doğdun deniyor. Bir de teşekkür için iyi ki varsın deniyor. Böyle söylemek uygun mudur? CEVAP Bunlar yabancı dillerdeki ifadeleri yanlış tercüme etmekten ileri geliyor. Fransızlar bonjour diyorlar. Gününüz iyi olsun anlamındadır. İngilizler good morning diyorlar, bu da aynı anlamdadır. Almanlar da aynı anlamda guten tag diyorlar. Hepsi de iyi günler anlamındadır. Yani günün iyi geçmesi için yapılan bir dilektir. Bu yüzden, günaydın yerine gününüz aydın olsun veya iyi günler dilerim veya sadece iyi günler dense de olur. Elbette uygun olanı selam vermektir. Ama selamı bilmeyenlere günaydın falan demekte mahzur yoktur. İyi ki doğdun kelimesi de İngilizce’den yanlış tercüme edilmiş. Çünkü insan kendisi doğmaz. İyi ki doğmuşun diye tercüme edilmeliydi. Ama böyle de tercüme edilse bizim geleneklerimize ve dinimize uygun değildir. İyi ki varsın demek de öyle. Eğer adam iyi ise, Allah’a hamd olsun ki sizi bana tanıttı. Elhamdülillah sizinle tanışmak şerefine kavuştum gibi bir şey söylemelidir. Selama cevap vermek Sual: Bazıları, mektup veya e-maillerimizdeki verdiğimiz selamlara cevap vermiyorlar. Selam almak farz değil mi? CEVAP Tam İlmihal’de deniyor ki: Mektupla [veya e-mail ile] gelen selamı okuyunca hemen ve aleyküm selam demek farzdır. Bunu yazıp cevap olarak göndermek müstehaptır. Yani eğer o kimse, size cevap vermeden ve aleyküm selam demişse farzı yerine getirmiş olur. Bunu size bildirmesi lazım değildir. Bildirme imkanı varsa, bildirmesi iyi olur. Bu hususu bilmeden, selamı bile almıyor diye suizan etmek doğru olmaz. Üstelik, suizan ettiği için haram işlemiş olur. Dini tam bilmeden, insan kendisini haram veya küfürden koruyamaz. Dini tam bilmek yani her hususta lüzumlu bilgileri, kaideleri öğrenmek için, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adresinden okunabilir ve temin edilebilir. El sallayarak selam Sual: Kitaplarda el ile selam vermenin ve eli başa kaldırarak ve eğilerek selamlaşmanın günah olduğu bildiriliyor. Peki uzaktaki bir arkadaşa nasıl selam vereceğiz? CEVAP Uzakta olunca el sallayıp, ağız ile de yavaşça Selamün aleyküm demek günah olmaz. O da, yavaşça, Ve aleyküm selam diye cevap verebilir. Gönderilen selamı almak Sual: Biri, falancanın selamı var dediği zaman, biz ne demeliyiz? Aleyhisselam demek mi gerekir? CEVAP Kelime mânâsı olarak üçüncü şahıs olduğu için öyle denebilirse de, aleyhisselam peygamberler için söylenir. Kavram karışıklığına sebep olmamalı. Bir de, sadece selam gönderene değil, getirene de, müminin yanında meleklere de selam vermek için (Ve aleyküm selam) demeli. Yani küm = siz demekle, hem selamı getirene, hem meleklere, hem de gönderene selam verilmiş olur. Bunu değiştirmemelidir. Hep Allah ile kal Sual: Kur'anda mealen, (Nerede olursanız, olun, Allah sizinle beraberdir) buyuruluyor. Bu bakımdan (Hep Allah ile kal) demek caiz olur mu? CEVAP Âyet-i kerimede de, söylenilen sözde de, mecaz var. Allahü teâlânın bizim ile beraber olması, bir kimsenin bir kimse ile beraber olması gibi elbette değildir. O zaman hâşâ mahluka benzetilmiş olur. Hep Allah ile kal demek de, (Allahü teâlânın seni gördüğünü, ne yaptığını, ne düşündüğünü, yani her şeyini bildiğini hiç unutma, hep uyanık ol) anlamındadır. Bu bakımdan Allah ile kal demenin bir mahzuru olmaz ise de, tevilsiz yanlış anlaşılabilecek böyle sözleri, hiç söylememek iyi olur. Atalarımız, (Allah'a emanet olun) veya (Allah'a ısmarladık) demişler veya selam verip ayrılmışlardır. Biz de onlar gibi yapmalıyız, onlar gibi söylemeliyiz. Allah’a ısmarlamak, Allah’a emanet etmek demektir. Misyonerlerin veya diğer din düşmanlarının itikadımızı bozmak için uydurdukları şeylere itibar etmemelidir. Ata sözlerimiz genellikle âyet-i kerime ve hadis-i şerif meallerinden alınmıştır. Bir âyet-i kerime meali: [Babaları] dedi ki, “Daha önce [Bünyamin’in] kardeşini [Yusuf’u] size emanet ettiğim gibi, şimdi onu [Bünyamin’i] emanet eder miyim? Ben onu Allah’a emanet ediyorum, Allah en iyi koruyandır, O merhametlilerin merhametlisidir" dedi. [Yusuf 64] Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Vedalaşırken, birbirinizden ayrılırken, seni, emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum deyin.) [İbni Mace] Selam vermek Sual: Aşûre günü, en az on Müslümana selam vermenin çok sevap olduğu bildiriliyor. Bu selamı telefonla, e-mail ile mesaj ile de versek aynı sevaba kavuşur muyuz? CEVAP Evet. Sual: Mektup falan yazarken, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim deniyor. Böyle demenin mahzuru olur mu? Büyüklerin içinde namahrem kimseler varsa öyle demenin mahzuru olur mu? CEVAP Mektupla olunca mahzuru olmaz. Gözden öpülmez ama mektupta denir. Namahrem olan büyük kimseye de ellerinden öperim demenin mahzuru olmaz. Sual: Abdest alana selam verilir mi? Selam verene cevap vermek gerekir mi? CEVAP Evet abdest alana selam verilir. Selam vermek sünnet, alması ise farzdır. Yani muhakkak selamı almalıdır. Sual: Selamı daha güzeli ile almak için "ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü ve mağfiretühü, ebeden daimen" desek uygun olur mu? CEVAP Tatarhaniyyede bildiriliyor ki, en fazla veberekatühüye kadar söylenir. Bundan sonra bir şey ilave etmek uygun değildir. (Hediyyet-ül-alaiyye, Hindiyye) Sual: Tam İlmihal’de "selamlaşmak" bahsinde; "Selamün aleyküm veya Esselamü aleyküm diyerek selam verilir. Selam aleyküm diyenlere ve başka sözlerle selam verene cevap vermek farz olmaz" buyuruluyor. Alınırsa mahzuru olur mu? CEVAP Selamını almak farz olmaz ise de, alınırsa mahzuru olmaz. Sual: Selam gönderen kimsenin mesela; "babana selam söyle" demesi yeterli mi? CEVAP Evet, yeterli. Sual: Selam gönderen kimse "babana selam söyle" dediğinde "Başüstüne efendim" deniliyor. Selam götürecek kimsenin selamı aldıktan sonra "Başüstüne efendim" demesi uygun mu? CEVAP Evet. Sual: Selamı götüren kimsenin selamı aldıktan sonra "Ve aleyküm selam" demesi gerekiyor mu? CEVAP Hayır bir şey demesi gerekmez. Peki diyebilir, olur diyebilir. Olur anlamında başını sallayabilir. Sual: (İstanbul’dayım, görüşmek üzere...) Böyle demek uygun mudur? CEVAP Görüşmek üzere demek caiz ise de, âdet etmemeli, yani selam yerine Allahaısmarladık yerine kullanmamalı. Sual: Yolda yürürken bir dua veya sure okuyor isek karşıdan gelen biri selam verirse ne yapmamız gerekir? CEVAP Selamı alırız. Sual: Bazen arkadaşlar selam gönderecekleri şahısların isimlerini söylemeyip, arkadaşlara selam söyle diyor. Böyle söylenmesi uygun mudur? CEVAP Uygun değil. Uygunu şöyle olabilir: Mesela adam kitabevinde çalışıyor. Oradakileri teker teker saymayıp oradakilere selam söyle denebilir. Maksat belli olmalı. Önceki uygun olmaz. Sual: Falanı görürsen selam söyle, yahut selam söylenebilecekleri sen biliyorsun onlara söyle de deniliyor. Böyle söylenmesi uygun mu? CEVAP Biliniyorsa mesele yok. Mesela her zaman kimlere selam gönderiliyorsa, yine onlara selam söyle demektir. Falanı görürsen selam söyle demek de caizdir. Sual: Falan arkadaşa selam söyle denildiğinde selamı götürecek şahıs Ve aleykümselam derse, selamı almış olduğu için yine götürmesi lazım mı? CEVAP Yine götürmesi farzdır. Sual: Ve aleyküm selam denildiğinde götürülmesi unutulursa durum aynı olmuyor mu? CEVAP Unutmak şer’i özürdür. Ve aleyküm selam denilse de götürmek gerekir. Her zaman inşallah demelidir. Unutulursa veya imkan olmazsa mahzuru olmaz. Sual: Bazen bir arkadaş selam göndermeyi unutuyor diğer arkadaşta unutmuştur diye niyet edip sana selam söyledi diyor. Uygun mudur? CEVAP Eğer kanaati kuvvetli ise caiz olur. Sual: Arkadaşlara benden her zaman selam söyleyebilirsin diye bir yetki verilebilir mi? CEVAP Verilebilir. Sual: İnternette mesaj gönderirken veya chat yapıp giderken bye bye deniyor. Good bye deniyor. Yahut ayrılırken deniyor. Bonjur deniyor, goodmorning, hello, hi deniyor, yahut Türkçe günaydın deniyor. Selam vermeyip de bunları söylemekle küfre girer miyiz? CEVAP Kâfirlere, gayrı müslimlere söylemek caizdir. Müslümana, cevazdan küfre kadar gider. Eğer selamı beğenmeyip de öyle diyorsa diyen kâfir olur. Size hello diyene hello demek, bye bye diyene aynısını söylemek küfür olmaz. Selamı hafife almadan böyle söylemek küfür olmaz. Ama söylememek daha iyidir. Günaydın demek de öyledir. Selamın önemini bilmeyene, her zaman günaydın diyene günaydın demek caiz olur. Hello demek gibi bir şey. Selamı beğendiği halde, bir ihtiyaca mebni başka şeyler söylemek de caiz oluyor. Sual: Selamün aleyküm yerine (s.a) yazmakta bir sakınca var mıdır? CEVAP (s.a) yazmak uygun değil. Yeni yazılan bazı kitaplarda da aynı kısaltmalar var, uygun değildir, tam yazmalıdır. Peygamber efendimizin ismi yazılınca da sallallahü aleyhi ve sellem yazmalı, kısaca SAV yazmamalı, Allahü teâlânın ismi yazılınca da (c.c.) yazıyorlar, böyle yazmamalı. Celle celalühü yazmalıdır. Yahut Allahü teâlâ demelidir. Sual: Ayrılırken Allahaısmarladık mı denir, selam mı verilir? CEVAP İkisi de söylenir. Sual: Bir kadın (Hanımına selam söyle) dese, selamı götürülür mü? CEVAP Yabancı kadının selamını götürmek gerekmez. Olay çıkmayacaksa, suizanna sebep olmayacaksa falanca hanımın selamı var denebilir. Sual: Eldivenle tokalaşmak (müsafeha) caiz mi? CEVAP Çok soğuk havalarda caizdir. Sual: Mevtaya verilen selamı kendimizin alması caiz mi? CEVAP Evet. Sual: (Selam söyle) diyene (Ve aleyküm selam) demek caiz mi? CEVAP Evet. Böylece selam götürmeyi kabul etmiş olur. Sual: İki el ile müsafeha daha mı efdaldir? CEVAP Evet. Sual: Ve’siz (Aleyküm selam) demekle de selam alınmış olur mu? CEVAP Evet. Sual: Sağır ve dilsize işaretle selam vermek caiz mi? CEVAP Evet. Sual: Mezarlığa (ve aleyküm selam) ve (selamün aleyküm) denir mi? CEVAP İkisi de caizdir. Sual: Namahrem akraba (Eşine selam söyle) diyor. Götürmeli mi? CEVAP Caiz olmayan selamı götürmemelidir! Sual: Akıl balig kızı ile konuşana selam verilir mi? CEVAP Verilir. Sual: El öptükten sonra, alna koymak bid'at mi? CEVAP Bu âdette bid'attir. Mahzuru olmaz. Sual: Karşılaşınca, kadın kadını, erkek erkeği öpse mekruh mu? CEVAP Umumi yerlerde mekruhtur. Sual: Mektubu her okuyuşta selamı almak gerekir mi? CEVAP Hayır. Sual: Müslüman kadının, kâfir kadınla tokalaşması haram mı? CEVAP Zaruretsiz caiz olmaz. Zaruret olunca da Hanbeli mezhebi taklit edilir. Sual: Âyet-el-kürsi okurken selam alıp, okumaya devam caiz mi? CEVAP Evet. Sual: Selamı var denilince ve aleyhisselam demek de caiz mi? CEVAP Ve aleyküm... demek efdaldir. Sual: Mektuptaki, maildeki selamı sessiz, gözle okuyunca (ve aleyküm selam) demek farz mıdır? CEVAP Sessiz okuyunca selamı almak farz olmaz. Sesli okuyunca selamı almak farz olur. Sual: Bir kuruluşa veya bir şahsa gelen mektubu yahut maili sesli okuyup, selam alındıktan sonra, bir başkası da, o mektubu veya o maili okuyunca, onun da, selam alması farz olur mu? CEVAP Hayır, selamı bir kere almak farzdır. Kim alırsa alsın, biri alınca artık o selamı almak farz olmaz. Alınırsa da mahzuru olmaz. Sual: Sorana selam... deniyor. Sorana selamı var demek lazım mı? CEVAP Evet. Sual: Bir arkadaşı iki taraflı kucaklamakta mahzur var mı? CEVAP Hayır. Sual: Müsafeha ettikten sonra eli yüze sürmek bid'at mi? CEVAP Evet. Sual: Yaşlı fasıklar, ellerini uzatınca, kerhen öpmek caiz mi? CEVAP Evet. Sual: Gözden öpmek caiz mi? CEVAP Hayır. Sual: Evden çıktıktan sonra sokakta yürürken okuduğumuz sureler oluyor, biz okurken karşılaştığımız arkadaşlarla selamlaşmak gerekiyor, tabii ki okuduklarımızı keserek selamlaşıyoruz. Selamlaştıktan sonra kaldığımız yerden devam etsek olur mu, yoksa yeniden mi başlamak gerekir? CEVAP Kalınan yerden devam edilir. Sual: Yolda hanımı ile veya kızı ile gezene selam verilir mi? CEVAP Hanımı ile gezene selam vermemeli, kızı ile gezene selam verilir. Selam almanın önemi Sual: Selam verince bazıları almıyor. Selam almak farz değil mi? CEVAP Evet, selam almak farzdır. Selamı mazeretsiz almamak haramdır. Bütün nafile ibadetler, selam almanın yanında, denizde damla bile olamaz. Farzın önemini düşünerek, selamlaşmayı büyük bir nimet bilmelidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de, mümin olamazsınız. Size, bir amel bildireyim de, onunla birbirinizi seversiniz: Aranızda selamı yayın!) [Müslim] Sual: Bir kimse bize, filana selam söyle dese, selamını ona iletmemiz gerekir mi? CEVAP Falancaya selam söyle diyene, (ve aleyküm selam) dense de, denmese de, o selamı götürmek kabul edilmiş olur ve o selamı yerine iletmek gerekir. İnşallah denirse, iletilemediği zaman mahzuru olmaz. Sual: Telefonda, alışverişte kâfire (efendim) demek caiz midir? CEVAP Evet, kâfirlere de âdet olarak söylenilen hitapları söylemek caizdir. “Kendine iyi bak” demek Sual: Gençlerin, ana babasına veya yaşlı kimselere, İngilizlerden gelen (Kendine iyi bak!) ifadesini kullanmaları doğru mudur? CEVAP Yaşlı olmasa da, arkadaşı bile olsa, yine böyle akıl verir gibi konuşmak edebe aykırıdır. Torunlarımıza bile böyle söylesek, tepki verirler, (Dede, biz çocuk muyuz?) derler. Hiç kimseyi küçük görmemeli, (O tedbir almayı bilmiyor da, biz hatırlatıyoruz) rolüne girmemeliyiz. (Kendine iyi bak!) yerine, (Allah’a ısmarladık), (Allah’a emanet ol!) veya (Hoşça kal!) demeli yahut selam verip ayrılmalıdır. Yani bunlardan birini yapmalı. Merhaba ne demek? Sual: Bazı yerlerde, gelen misafire merhaba deniyor. Merhaba ne anlama geliyor? CEVAP Burada, (Rahat ol, serbest ol, hoş geldin, bizden sana zarar gelmez) manasındadır. Selamda öncelik Sual: Yaşça küçük olan mı, yoksa büyük olan mı önce selam verir? CEVAP Büyük olan, makam ve nimeti çok olan, önce selam verir. Peygamber efendimiz, (Ben bu edebi [büyüğün küçüğe önce selam vermesini] Rabbimden öğrendim) buyurdu. (R. Nasihin) Mirac gecesinde, önce Allahü teâlâ, Resulullaha selam verdi. Peygamber efendimiz de, (Ettehiyyatü lillahi, vessalevâtü, vettayyibatü) diyerek Rabbimizi övdü. Allahü teâlâ, (Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi veberekâtühü) buyurunca, Peygamber efendimiz, (Esselâmü aleyna ve alâ ibâdillahissâlihîn) dedi. Cebrail aleyhisselam da, (Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü) dedi. Baba oğluna, âmir memuruna, hoca talebesine, yaşlı olan genç olana önce selam verir. "Selam" demek Sual: Sadece (selam) demek, selam yerine geçer mi? Bu selamı almak gerekir mi? CEVAP Selam yerine geçmez, almak da gerekmez. Böyle söyleyenlere, günaydın falan denebilir. Soranlara selam Sual: Bir yere giderken, (Beni soranlara selam söylersin) deniyor. Biz de, (Tamam), (İnşallah) veya (Söyleriz) diyoruz. Sorulunca, (Selamı var) demek gerekir mi? CEVAP Evet, gerekir. Selamsız mail yazmamalı Sual: Sual sormak için veya başka konularda yazdığımız her maile, selamla başlamak gerekiyor mu? CEVAP Peş peşe de yazılsa, her seferinde selam yazmak sünnettir. Eve misafir gelse, onlara çay vesaire vermek için ikide bir girilip çıkılsa, her giriş ve çıkışta selam vermek sünnettir. Selam vermek sünnet, almak farz ise de, veren de, alan da farz sevabı kazanıyor. Nâfile ibadetler, bu farzın yanında denizde damla bile değildir. Bu farzı ihmal etmemeli. Resulullah efendimiz, (Selam, kelamdan öncedir) buyurdu. Selam vermeden önce konuşan Müslümana cevap verilmez, çünkü hadis-i şerifte, (Selam vermeden önce konuşana cevap vermeyin) buyuruldu. (Redd-ül muhtar) Sünnete uymalı, selam vermeyi ihmal etmemelidir. Maille de selam yazmak Sual: Maillerde veya mübarek gün ve gecelerde gönderilen tebriklerde, (Selamün aleyküm) diye yazmak gerekir mi? CEVAP Evet, çok iyi olur. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en kıymetli duadır. (Dünyada ve âhirette selamette ol!) demektir. Selam vermek sünnet, almak farz ise de, istisna olarak selam veren de, farz sevabı alıyor. Farzın yanında sünnetler ve nâfile ibadetler denizde damla gibidir. Sırf selam vermek için tebrik yazmak bile çok iyi olur. Eshab-ı kiram, farz sevabı almak için sokak başlarında durup bir arkadaş selam versin veya bir arkadaşa selam vereyim diye beklerlerdi. Selam verip almayı ve selamı herkese yaymayı asla ihmal etmemelidir. Selam vermek için bir bahane aramalı, Peygamber efendimiz, (Karşılaştığınız arkadaşa selam verin. Eğer aranıza ağaç, duvar yahut taş gibi bir engel girip de, sonra karşılaşırsanız tekrar selam verin!) buyuruyor. Onun için, her mailde selam yazmalı. (Öncekinde yazmıştım, buna gerek yok) dememeli. Farz sevabını lüzumsuz görmemeli. Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” selamsız içeri giren kimseye geri dönmesini, selam verdikten sonra tekrar içeri girmesini, selamın kelamdan önce olduğunu, yani selam vermeden konuşmaya başlanmayacağını bildirdi. Telefonla, mail ile sual soran kimse de, selam verdikten sonra suallerini yazmalıdır. Birkaç hadis-i şerif: (Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkından biri selam vermektir.) [Müslim] (Bir yere girerken oradakilere selam vermek borç olduğu gibi, çıkarken de selam vermek borçtur.) [Beyhekî] (Din kardeşinize rastlayınca selam verin!) [İbni Sünnî] (Allahü teâlâya yemin ederim ki, iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Size bir amel bildireyim onunla birbirinizi seversiniz: Aranızda selamı yayın!) [Müslim, Tirmizî] (İki Müslüman, selamlaşıp müsafeha eder ve bir de bana salevat-ı şerife okursa, yeni doğmuş gibi bütün günahları temizlenir.) [R. Nasıhîn] (Selam verip müsafeha eden iki Müslümanın arasına yüz rahmet iner. Bunun doksanı, önce selam verip elini uzatana, onu ise ötekine verilir.) [Bezzar] (Karşılaştığın herkese selam ver ki, hasenatın çoğalsın! Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâitî] (Bir yere girerken de, oradan çıkarken de selam verin!) [Tirmizî] (Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.) [Rüzeyn] (İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.) [Beyhekî] (Selamlaşmayı yayarsanız, Cennete girersiniz.) [Taberanî] (Amellerin en iyisi, selamlaşmayı yaymaktır.) [Taberanî] (Selamı yayın ki, selâmette kalasınız.) [Buharî] (Selamı yayın ki, düşmanlarınıza üstün gelesiniz.) [Taberanî] (Selam, Allah'ın isimlerindendir. Öyle ise selamı aranızda yayın!) [Buharî] (Yalnız tanıdıklara selam vermek, Kıyamet alametidir.) [Taberanî] (Selamı yayın! Çünkü o, Allah’ı razı eden bir ameldir.) [Taberanî] (Evine girerken selam veren, Allah’ın koruması altındadır.) [Ebu Davud] (Şeytandan korunmak için, eve girerken selam verin ve yemeği Besmeleyle yiyin!) [Taberanî] Resulullah, Eshabından birine rastlayınca önce selam verir, sonra onunla müsafeha ederdi. (Taberanî) Mektupla [maille, mesajla] gelen selamı okuyunca hemen (ve aleyküm selam) demek farzdır. Bunu yazıp cevap olarak göndermek müstehabdır. (S. Ebediyye) Selamın mânâsı nedir? Sual: Selamlaşmadaki selamın mânâsı nedir? CEVAP Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi mânâlara gelir. (Selamün aleyküm) diyerek selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. (Ben Müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin. Selamet üzere ol, Müslüman olarak öl!) demektir. (Esselamü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühü) diyerek selam verince, (Huzur, selamet, Allahü teâlânın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun) demiş oluyoruz. Çok güzel bir duadır. Selamı alan farz sevabı işlemiş olur. Selam vermek sünnetse de, karşımızdakinin farz işlemesine sebep olduğu için, o da, farz sevabı alıyor. Gece sabaha kadar zikir çeksek, hattâ Kur’an okusak farz sevabı alamayız. Farz olan selam nimetini bir ganimet bilmeliyiz. Selamı yaymaya çalışmalıyız. Eshab-ı kiram, farz sevabı kazanmak için, sokağa çıkarlardı. (Bir arkadaş, bana selam verir veya ben ona selam veririm de farz sevabı alırız) derlerdi. Uzaktan geçen arkadaşa da selam vermeli, el kaldırıp ağzımızla da (Selamün aleyküm) demeliyiz. Sadece işaretle selam olmaz. Günah işleyene selam vermek Sual: (Günah işleyenlere selam verilmez) deniyor. Sözümüzü dinleyeceğine inandığımız birine, oyundan kaldırmak niyetiyle, kumar oynarken, selam vermek caiz olur mu? CEVAP Evet, caiz olur. Çünkü kitaplarda, (Günah işlerken mâni olmak niyetiyle selâm verilebilir) deniyor. (S. Ebediyye) Günah işleyenin yanına yaklaşmak için selam veriyor, o haram işi bıraktırmaya çalışıyoruz. Demek ki selam verilmez denilen durumların istisnası olabiliyor, selam verirken de maksat aranıyor. Kâfire de selam verilmez, ama işimiz düşünce kendimizi korumak veya onu kazanıp Müslüman olmasına sebep olmak için selam verilebiliyor. Selam vermekte öncelik sırası Sual: Karşılıklı olarak selam verilirken, sıralama nasıl olmalı, kim önce selam vermelidir? Cevap: Selam verirken, kimlerin önce ve nasıl selam vereceği konusunda kitaplarda sünnete uygun şekli şöyle bildirilmektedir: “Önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkepte olana, merkep üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına verir. Rütbe ve nimeti çok olan önce verir. Nitekim mirac gecesi önce Allahü teâlâ selam verdi.” İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Birbirinden sonra selam verirlerse, ikincinin verdiği selam cevap yerine geçer. Çok kimseye selam verildiği zaman, bir kişi, hatta bir çocuk cevap verince, ötekiler vermese de olur. Âdem aleyhisselamdan İbrâhim aleyhisselama kadar selamlaşma birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselâm zamanında el ile müsafeha sünnet oldu. Sual: Selam verene ve aksırıp "Elhamdülillah" diyene hemen cevap vermek gerekir mi? Cevap: Selam verene ve üçe kadar aksırıp da Elhamdülillah diyene hemen cevap vermek farz-ı kifayedir. İşitenlerin cevabı geciktirmesi haramdır. Tövbe etmeleri lazım olur. Mektupla gelen selamı okuyunca hemen “Ve aleyküm selam” demek farzdır. Bunu yazıp göndermek müstehaptır. Birisine selam götürmeyi kabul eden kimsenin, bu selamı götürmesi farzdır. Çünkü üzerinde emanettir. Götürmeyi kabul etmemiş ise, götürmek lazım olmaz. Sual: Dinimizde, insanlar birbirlerine selam verirken, gözetmeleri gereken bir usul, bir yol var mıdır, varsa bu usul nasıldır? Cevap: Selam vermekte sünnet olan usul şöyledir ki, önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkepte olana, merkep üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına verir. Rütbe ve nimeti çok olan önce verir. Nitekim, mirac gecesi, önce Allahü teâlâ selâm verdi. Sual: Dilencinin verdiği selamı almanın hükmü nedir? Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde deniyor ki: “Dilencinin selamına cevap vermek lazım değildir. Yerken, içerken, helada iken, çocuğun, sarhoşun ve fâsıkın selamlarına cevap vermek farz değildir.” Sual: Mektupla, mail ve mesajla gelen selamları almak, "selam söyle" denilince bu selamı sahibine iletmek gerekir mi? Cevap: Mektup, mail, mesajla gelen selamı okuyunca hemen "ve aleyküm selam" demek farzdır. Bunu yazıp göndermek müstehabtır. Birisine selam götürmeyi kabul edenin, bu selamı götürmesi farzdır. Çünkü, üzerinde emanettir. Götürmeyi kabul etmemiş ise, götürmesi, söylemesi lazım olmaz. Sual: Selam verirken, karşımızdaki bir kişi de olsa çoğul olarak mı vermelidir? Cevap: Konu ile alakalı olarak Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında deniyor ki: “Bir kimseye selam verirken, cem yani çoğul olarak vermeli, çok kimseye verir gibi vermelidir. Çünkü, mümin yalnız değildir. Muhafaza melekleri ve Kirâmen kâtibîn adındaki iki melek onunla beraberdir.” Sual: Selam verirken eğilmek, dinimiz açısından uygun mudur? Cevap: Bu konuda Berîka kitabında deniyor ki: “Selam verirken ve selam alırken eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte; (Karşılaştığınız zaman, birbirinize eğilmeyiniz, kucaklaşmayınız!) buyuruldu. Allahü teâlâdan başkası için rüku ve secde yapmak haramdır.” İbni Nüceym Zeyneddîn Mısrî hazretleri Segâir ve Kebâir kitabında, el ile selam vermek günahtır diyor. İsmail Sivasî hazretleri, bunu açıklarken; “Çünkü, el ile selam vermek, kâfirlerin âdetidir” diyor. Sual: Selam verirken öncelik kime aittir, selam vermenin sünnet olan şekli nasıldır? Cevap: Selam vermekte sünnet şöyledir ki, önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkepte olana, merkep üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına verir. Rütbe ve nimeti çok olan önce verir. Nitekim, mirac gecesi, önce Allahü teâlâ selam verdi. Sual: İki Müslüman karşılaştığında, ikisi de aynı anda selam verirse, tekrar cevap vermeleri gerekir mi? Cevap: İki Müslüman, birbirine aynı anda selam verirse, her ikisinin de, birbirine cevap vermesi farz olur. Birbirinden sonra selam verirlerse, ikincinin verdiği selam cevap yerine geçer. Sual: Bir topluluğa selam verince, orada bulunan herkesin mi selamı alması gerekir? Cevap: Çok kimseye selam verildiği zaman, bir kişi, hatta bir çocuk cevap verince, ötekiler vermese de olur. Sual: Namaz kılmakta olana, Kur’an-ı kerim okuyana ve cuma günü camide hutbe okuyan hocaya selam verilebilir mi? Cevap: Namaz kılmakta olana, Kur’an-ı kerim okuyana ve Cuma günü hatip efendiye hutbe okurken, bunlar bu hâlde iken selam verilmez. Sual: Bir Müslüman, gayr-i müslim birine selam verebilir mi? Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki: “İhtiyaç olduğu vakit, zimmiye yani gayr-i müslime selam vermek ve müsafeha etmek caiz olur. Hürmet için ise, caiz olmaz. Çünkü kâfire hürmet küfürdür.” | |
|
Etiketler |
anlamı, selam, Önemi |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
duaların önemi - ayet ve surelerle duanın önemi - dua etmenin fazileti | Amelia | Dualar | 0 | 29 Ocak 2014 02:17 |
İslamiyette Selamlaşmak ve önemi | Zen | İslamiyet | 0 | 14 Kasım 2012 18:11 |
Selamlaşmak İlle de Selamun Aleyküm Demekle mi Olur? | Liaaa | İslamiyet | 0 | 10 Mart 2012 13:53 |
Ne önemi var ???? | Candy | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 14 Eylül 2010 17:57 |
Ailenin Önemi | YapraK | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 20 Şubat 2010 15:47 |