IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
2Beğeni(ler)
  • 1 Post By EmekTar
  • 1 Post By Dedecan61

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Nisan 2022, 17:32   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Helal Rızık Uğruna




İnsanlar geçinmeye çalışıyor. Dünyanın kanunu böyle. Herkes bir iş tutar, bir yoldan gider geçinmek için. Yeter ki kazancı helal olsun, işin mahiyetinin hiçbir önemi yok.

Büyük şehrin işlek caddelerinden birinde, akşam saatlerinde yine trafik tıkanmıştı. En sağ şeritte üç tekerlekli, bisiklete benzeyen ve insan gücü ile çekilerek kullanılan bir araç trafiğe daha da engel oluyor, sürücülere sıkıntı veriyordu. Bu bekleyiş esnasında lüks arabasının camını açan bir beyefendi öfkeli tavırlarla homurdanarak şunları söylüyordu:

– “Bir siz eksiktiniz ha! Pislik Kurtları!..”

Adamın kılık kıyafetine bakıldığında etkili-yetkili birisi olduğu izlenimini veriyordu. Bu sert seslenişler karşısında, çöp atığı topladıkları vesaiti panik içerisinde iyice kaldırıma yanaştıran genç kadın ve yeni yetme oğlu daha da korkarak, karıştırmakta oldukları çöp bidonlarının başını apar topar terk etmek zorunda kaldılar. Çünkü adamın azarlayan, aşağılayan sözlerine ilaveten trafikte beklemekte olan diğer araçlardan da protesto mahiyetinde, harplerdeki hücum borusu gibi korna sesleri yükseliyordu.

Ben de bir minibüste yolculuk yapmaktaydım. Hızla uzaklaşmaya çalışan anne-oğulun arkasından acıyarak baktım kaldım. Kime ne zararı vardı bu insanların? Onların da bu toplumda bir yeri vardı ve birtakım kolaycı insanlara helalinden nasıl yaşanılabileceği hususunda örnek olarak da gösterilebilirlerdi.

Çöp Toplayanlar

Diğer yandan bu tür insanlar, toplumun tüketim çılgınlığı utancını temizliyor yani tüketim artıklarını yeniden üretime kazandırmaya aracılık ediyorlardı. Kağıt atıklar, pet şişeler, naylon atıklar, cam şişeler, alüminyum içecek kutuları vesaire hepsi cinsi cinsine belli bir tasnif ve düzen içerinde el arabasına yerleştirilmiş, çöp olmaktan kurtarılmışlardı!

O anda onlar trafiğin biraz daha aksamasına sebep olsalar da içimden şu soruları sormaktan kendimi alamadım: Bu genç kadın tebdili kıyafet eyleyip fuhuş yapsaydı ve bu delikanlı çocuğu da hırsız olarak yetiştirseydi daha mı iyi olurdu? Ya da muhtemelen evde bıraktığı daha küçük bebesini sırtlayıp eskiler-püsküler giyerek veya ölümcül hasta numarası yaparak caddelerde dilense miydi? Çünkü onların toplumun bazı önyargılarından dolayı iş bulma olanakları son derece sınırlıydı.

O halde onların bu davranışlarını kınamak değil, işlerini kolaylaştırmak lazımdı. Fakat bazı insanlarda yaşı tahsili ne olursa olsun şu empatik anlayıştan bir nebzecik olsun bulunmuyor. Hiç başkalarının duygularını anlayıp önemsemiyorlar. Merhametten maraz hasıl olur deyip geçiştiriyorlar.

Pazarın Ak Elleri

Minibüsten indikten sonra kalabalık duraklar boyunca yürürken, yere çömelmiş köylü kadınlar dikkatimi çekti. Çeşitli otlar, yeşillik toplayıp getirmişler, satabilmek için akşam saatlerine değin umutla bekleşiyorlar. Hem fasulye domates konuşuyorlar, hem dertleşiyorlar. Bazen gözleri, önlerinden tık tık havalı adımlarla geçmekte olan fantezi bayan ayakkabılarına takılıyor. Ne düşünüyorlar kim bilir.

Hele içlerinde birisi var ki onu sık sık görürüm. Hiç boş durmaz. Havaların ısınıp yazın geldiğinden haberi yokmuşçasına, kış boyunca yaptığı gibi hâlâ kendi el emeği ile örmüş olduğu patikleri, süslükleri satmaya çalışıyor. Bir yandan da örüyor. Akdenizin ayazı sıcağı yıllar boyunca elini yüzünü kasıp kavurmuş, cildi susuz topraklar gibi çatlamış. Yaşlılık kolay değil. O da bu devirde kimseye yük olmama düşüncesiyle helalinden rızkını aramaya gelmiş.

Bazen onu üzüyorlar. İki üç gün emek vererek ihtiyar gözleriyle, titreyen elleriyle ördüğü çetik için 5 lira istese, 4 liraya olmaz mı diyerek pazarlık yapmak isteyenler bulunuyor. Ne yazık! Yine de onların hatırını kırmıyor, ucuza veriveriyor.

Kimi zaman zabıtalarla da başı zorda kalıyor ama yaşına hürmeten idare ediliyor.

Helal rızık peşinde olmak dinimizin temellerinden biri. Bunu bilmeyen, doğru kabul etmeyen kimse yok. Söylemek bile yersiz oluyor. “Müslümanım elhamdülillah” dedikten sonra ne yeyip-içtiğimize, neyi nasıl kazandığımıza
şöyle bir göz gezdirmek lazım. Kazancımız çöpten kazanılan nafaka kadar temiz mi acaba? Vicdanlar şöyle bir yoklansa neler neler çıkar, ki bunlar inanan insanların kalbini içten içe kemirir durur. Allah bilir!

Zengin ve Fakir

Çöp atıklarını toplayıp satarak geçimini helalinden kazanmaya çalışmak herkesin yapabileceği bir iş değil. Fakat çöp toplayarak yaşamak, yalanlar uydurarak dilenmekten iyidir, değil mi?

Ulaşabilenler için bazı televizyon kanalları ve programları gerçekten zor durumda olanlara el uzatıyor. Bir yandan kolay kazanç, çalışmadan yaşama örneği sunduğu gibi. Yardım olgusu üzerinden reyting rekorları kıran televizyon programları da var. Bal tutan parmağını yalar misali, bu programların sunucuları da bol bol hayır dua alarak egolarını beslemiş oluyorlar. “Yörük üstünden kurban kesmek” deyimi böylesi durumlar için söylenmiş olmalı.

Zengin veya fakir olmak, yardıma muhtaç veya yardım edebilecek konumda olmak, her iki durumdan birini kendi hür irademizle tercih edebiliyor değiliz. Son zamanların süper çekim yasası teorilerini kaale alsanız, harfiyen riayet etmeye çabalasanız da istediğiniz sonuca ulaşamazsınız. Amiyane tabirle zengin olmak kafaya konup meşru veya gayrimeşru tüm yollar denense de her zaman maksada ulaşılamaz. Böyle bir maddi hedefin gerçekleşmesi için onu çok istemek, çok çalışmak kafi gelmeyebilir. Böyleyken helal rızık için yapılan kimi işleri eleştirmek, aşağılamak, bazı insanları bazı şeylere layık görmemek, mala ve makama güvenip ayağının hiç kaymayacağını zannetmek çok kötü bir huy ve zaaf olmalı.

Zengin olma hırsına kapılmış bir kişi, bunun yanı sıra cimrilik hastalığına da yakalanmış ise karşımızda kibirli bir ucube şahsiyet buluruz. Tıpkı trafikte üç beş dakikalık bekleyişte hemen çöp toplayıcılarını azarlayan adam gibi.
Bu yolda ilerlerken önlerine çıkan maddi ve manevi engelleri aşmada, dinî hassasiyetleri göz ardı etmede, açıkçası vicdanlarını serin tutmada akla hayale gelmeyen gerekçe ve yöntemler üretebilirler.

Temiz Eller Kirli Eller

Helale, güzele, haram ve şüpheli yollardan ulaşmak imkansızdır. Ne piyango biletleri, ne sahte evraklarla hak edilen sigorta veya maaşlarla helal nafaka ile yaşadığımızı zannetmek kendini kandırmak olur. Bir büyüğümüzün buyurduğu gibi “Yanlış başlayan bir işte doğru sonuç aranmaz.”

Mesela devletten elde edilmeye alışılmış gelirler var. Karı-koca, babalarının maaşından aylık bağlanması için kanuni nikahlarını feshediyorlar, yani boşanıyorlar ve devletten dul ve yetim aylığı alıp ikisi birden oturup yiyebiliyorlar. Burada vicdanlarını rahatlatan unsur, bunu birçok kişinin yapıyor olması veya kendi yaptıklarının başkalarının yaptığı yanlışlara, büyük yolsuzluklara nazaran devede kulak mesabesinde olduğunu düşünmeleridir.

Mesela, boşandığı genç eşine, kendi aylığından nafaka bağlatmamak için sigortasını iptal ettirip kendini işsiz gösteren bir adam vicdanen nasıl rahat olur? Bu surette eski karısını genç bir dul olarak çalışmak zorunda bıraktığında, başına gelebilecek kuvvetle muhtemel mağduriyetlerin dinî ve vicdani sorumluluğundan muaf tutulabilir mi?

Bu yanlışların daha pek çok örneği var. Mesela çeşitli yardım dernekleri ve vakıflar aracılığıyla gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşılmaya çalışılıyor. Hayır hasenatta bulunmak birçok köklü müessesenin güzel sosyal hizmetleri arasında yer alıyor. Fakat kimi insanlar zaruri ihtiyaç sahibi olmadıkları halde veya kendilerinden çok daha muhtaç durumda olanların var olduğunu bildikleri halde sel önünden kütük kapma psikolojisi ile hareket ediyorlar.

Yalan söyleyenler, yanlış bildirimde bulunanlar iyi niyetli insanları, hayırseverleri öyle derin hayal kırıklığına uğratıyor ki, “Herhalde parama bir yerden haram karışmış, benden çıkacak varmış..” düşüncesine kapılanlar oluyor. Şu öğrenci bursları, özel burslar gerçekten hak edenlere ulaştırılabiliyor mu, yoksa ahbaplara, tanıdıklara jest yapıp, çocuklarına armağan mı ediliyor acaba?

Birçok olayda görüldüğü gibi bu tür gelirler, servetler kimseye hayrı dokunmadan sabun köpüğü kısa sürede erir gider. Emeksiz, zahmetsiz, meşru olmayan yollardan elde edilen bu paralar kendilerine yaramadığı gibi, maazallah, çoluk çocuklarına da sirayet edebilir.

Fakirler için yardım toplayıp bankaya faize yatıranları, kendine villa yaptıranları, lüks otellerde harcayanları düşündükçe kendi kendime sormadan edemiyorum. Elden paraları toplayıp kendine değerlendiren hijyenik eller mi kirli, yoksa o çöp toplayan insanların berelenmiş elleri mi kirli?

Şüphesiz hangisi helal nafaka için çalışıyorsa, temiz olan, makbul olan odur!

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 23 Nisan 2022, 17:33   #2
Çevrimiçi
# Forum Dedesi #
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Helal Rızık Uğruna




Helal haram ver Allahım senin kulun yer Allahım yaparsan ahirette ateş yersin yani...

__________________
Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!!
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
islam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Aşk'ı Helal Olmayanlara Hakkınızı Helal edin ve gidin aSk EylulFM Paylaşım 0 28 Aralık 2021 17:41
Helal Rızık İçin Çekilen Sıkıntılar ve Affedilen Günahlar yoSun İslamiyet 0 18 Aralık 2010 11:51
Rızık için üzülmemeli deniyor. Rızık hakkında bilgi verir misiniz? Metin İslamiyet 0 21 Ocak 2009 09:37