Çevrimiçi

Elinizin altında erişebileceğiniz bu kadar kaynak varken hiç aslı olmayan bir şeylere inanmak bu kadar kaynağın hiç bir faydasının olmadığını ortaya koyuyor. Bu kadar kitap, yazı, sözler, uyarılar hepsi boşa mı?

Galiba bazıları için boşa neden mi? Birincisi; Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak, ikincisi; Cenazenin 7., 40., 52. gecesi hatim ve mevlit okutmak, üçüncüsü; Türbe, yatır gibi yerlerden medet ummak, dört beş altı… bu böyle devam eder.

Yoksa ben yanlış bir devirde miyim bu insanlar cahiliye döneminde mi yaşıyorlar acaba, bak şimdi kendimden şüphe duydum. Neyse, şuan bu saydıklarımı yapanlardansanız o zaman Müslümansınız demektir neden mi çünkü Allah’a inanıyorsunuz demektir buda Kur’an’a inanıyorsunuz demektir. Peki, asıl sorum şu? Bunlar nerde yazıyor acaba kaynağını söyleyin biz de bilelim var mı bir kaynağı nerde yazıyor. Bizler ya okumuyoruz ya da okuyoruz da anlayamıyoruz ya da okumaya gerek yok ne olsa biri söylüyor bizde duyuyoruz öğreniyoruz. Şuan ki durum tamda bunu gösteriyor.

Bildiklerimiz öğrendiklerimiz doğrumu yanlış mı hiç sorgulayıp araştırdık mı? Bize bir Kur’an verilmiş koskoca bir kitap ilahi bir emir oku ve amel et. Emir diyorum emretmek Allah bize emretmiş bundan ötesi var mı?

Düşündüm de bu kadar şey yazdım galiba boşuna yazdım şimdi farkına vardım. Okumayanlardan bahsediyoruz değil mi, bunu da okumayacaklar ya da anlamayacaklar. Zaten okuyan biri olsaydık bunları yazmamın bir anlamı olmazdı değil mi? Evet bence de evet.

Cahil insan diye bir şey yoktur; okumayan, okusa da anlamayan bir beyin var demektir.