Çevrimdışı

Öhöhm... Öncelikle selam diyerekten, konunun şahsi bir aptallık anlatma portalı olmadığını belirtip, sizlerin de aptallıklarınızı anlatması şiddetle tavsiye ederim efem.

Hadi gazı ben veriyim bolca size;

Bir gün dışarı çıkarken yine her zamanki gibi saçımı yıkamış akabinde fön çekmişimdir. Klasiktir, jöle,dax,sprey vs. tarzı materyeller hep sürülür saça fönden sonra. Benim de tercihim sprey'di o zamanlar.Yine fönden sonra saçımı sertleştirmek için spreyi sıktım ki, sıktığım anda anladım içi boş... Karıştır karıştır evde sprey bulamadım ve banyoda rastladığım bi " fıstıslı böyle garip bişeye " rastladım. Üstünü okumadan, dedim kesin sprey'dir. Saçıma bi güzel sıktım ama 5 dk bekledim saç sertleşmedi 10 dk bekledim saç sertleşmiyor... Acelem de var arkadaş bekliyor falan... Her neyse anladım sprey olmadığını, ufaktan falan yağ kokusu geliyor burnuma ama yok lan falan diyorum sprey kokusudur bu. Ama insan merak ediyor yahu ortada bi sonuç göremeyince, bende merak ettim gittim o sıktığım şeyin üstünü okudum ve okumamla beraber şok olmam arasındaki saniye sayısı sayılabilecek düzeyde değildi. Sıktığım şeyin üzerinde yazan şey " Güneş yağı " idi... O gün saçımda güneş yağı ile gezmiştim. Hiç unutmam... Çok kötü bi durum, tavsiye etmiyorum şahsen... Yağlandırıyor saçı ( Ne garip di mi ) ...

Burdan çıkarılması gerekilen ders : Sprey gereksizdir, dax kullanın dax..



Diğer bir aptallığım ise,

Bilgisayarımın D kısmında 120 gb'lik bir alan vardır. Bunun 100 gb'si " Filmler " isimli klasörün içindeki film arşivimden oluşmaktadır. Diğerleri de resimler vs. derken hard diskimin d kısmı dolmuştur. Yeni gelen resimleri koymak isterim ama yer yoktur. Dedim DVD'ye çektiğim 2 tane film sileyim, hem o bölüm rahatlasın hem de resimler girsin takılsın falan... Aklımdakileri uygulamak için harekete geçtim. 2 tane belirttiğim kriterleri sağlyan film seçtim... Açıkcası bu filmler değil de filmlerin bulunduğu konum bizi ilgilendiriyor. Film'in bi tanesi " a " ile başlıyor. Diğeri " y " ile... Ben bunları tek tek silmek yerine " CTRL " Tuşuna bastım(en azından öyle sanıyordum) ve " SHİFT " yardımıyla da (Sağ taraftaki SHİFT tuşu) geri dönüşüm kutusuna göndermeden sildim. Sonra bi baktım, 4 tane film kalmış klasörde... Klasörü yenilersin, pc'ye reset atarsın yoktur..95 GB'lik film arşivi gitmiştir. Yazık olmuştur... Şoktan çıktıktan sonra anlaşılmıştır ki " CTRL " yerine seçim yaparken " SHİFT " Tuşuna (sol taraftaki ) basmışım. Aradaki bütün filmleri seçmişim falan... Neyse hüzünlendim ben, sabahın 8'nde bu kadar çıkıyor zaten.

Burdan çıkarılacak ders: Klavyenize fazla güvenmeyin, tuşlara iyi bakın...


Lise dönemlerinde girdiğim bir inklap sınavında " gümrü antlaşması " yerine, " gübre antlaşması " yazmıştım, bu da çok büyük bir aptallıktır.


Bir de bütün sayıların 0. kuvveti " 1 " bilgisi vardır ya matematikte, işte ben o bilgiyi " 0 ın tüm kuvvetleri 1'dir. " şeklinde biliyordum ve girdiğim bir matematik sınavında bulduğum " 0³ " cevabına " 1 " şıkkını işaretleyerek gayet güzel bir aptallığa imza atmışımdır.

Uyarı: Bu çok özel, lütfen dikkatli olunuz, kalp krizi riski vardır. O derece aptallıktır yani.

Günlerden 16 ağustos 2oo9. Yani geçen sene Fenerbahçe - sivas maçının kadıköy'de oynandığı gün. Yani 3-0 fenerbahçe'nin maçı kazandığı gün. Her neyse, ne diyoduk aptallık. Çok yaparım ama o günki cidden fenaydı. Maç başlama saati 21:00, maç bitişi 23:00. Kadıköy merkeze inmek 15 dk, oturup yemek yememiz falan benim iskeleye gidişim 23:45. Son karaköy vapurunun saati ise 23:55'tir. Şimdi, buraya kadar sıkıntı yok. Gel gelelim ki, 23:53'te iskeleye bir vapur yanaşır. Ben de sazanlık derecesi üst seviyelerde olan biri olarak, direkt gemiye biner ve giderim. Herhalde dedim başka vapur yoktur bu saatte bi yere gidicek falan diye düşünüyorum kafamda... Aradan yarım saat geçer, ilk ve son durak olması beklenen karaköy iskelesine varılır. Ama aşağı tam inerken bir bakılır ki iskelede " KINALIADA " yazar. Şaka gibi karaköy vapuru diye adalar vapuruna binilmiştir. Ve son sefer vapurudur... Cidden bu hayatımın en büyük aptallıklarındandır. Şaka değil valla bak. Heybeliada'da arkadaşımın evi olmasa baya baya sokakta kalıcaktım Yani ben bayağı aptalımdır. Bilesiniz diye anlattım (A) (Muhtemelen şu beş itiraftan sonra bana karşı olan tüm önyargınız yıkıldı teşekkürler efem öeh.)

Burdan çıkarılacak ders: Herkesin adalar'da oturan bir arkadaşı olmalı.

Not: mutlaka aptallıklarınızı paylaşmalısınız sizde, acayip rahatlatıyor insanı.

 

Çevrimdışı

Cok güldüm ahah ;ddd Herkesin olmustur heralde böyle durumları benim de bi sürü oldu, ilk aklıma gelenleri yazıyım hemen ;dd

İlk aptallığım karlı bi havada dısarıyı izlerken bos bulunup dilimi balkon demirine koymam ve dilimin demire yapışmasıydı, neyseki kopmamıstı sdklaklfskl..
---

Evden cıkarken ütünün fisini fln cıkardığımdan bi türlü emin olamam yine öyle bi günde tekrar kapıyı actım iceri girdim ütüyü kontrol ettim tam gönül rahatlığıyla evden cıktım ki bu kez de evin anahtarını ütünün yanında unuttuğumu farkettim sinirden kapının önüne oturup ağlamıştım aptallığıma ;dd

---

Hic unutamadığım bi aptallığım var ki off off ;d Ortaokul yeni bitmisti bi arkadasım dinci diye bilinen bi koleje yazılmıstı okuldan sonra bulusucaktık. Okuluna gittim dersinin bitmesini beklerken wcye girdim bi baktım kızlar fln baslarını kapıyolar daha önce hic öyle bi ortamım olmamıstı oyüzden yadırgadım biraz neyse cıktım sınıflara bakarken üzerlerinde Hz.A, Hz.B vs yazan sınıflar gördüm kendi kendime "vay be okula bak sınıf isimleri bile hazreti A,B vs.." demistim lsdkajkfjksdjka..Beynim öyle odaklanmıstı ki dinci bi okul olduğuna onun "Hazırlık A sınıfı" olduğunu akıl edememistim, günlerce kırılıp dökülmüstük aptallığıma

 

Çevrimdışı

nekadann çok olayın olnuş senın ama en güzeli sprey olayı