Horlama uyku devamlılığını bozarak kişinin yeterince istirahat edebilme imkanını azaltır. Ciddi boyuttaysa önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.


Horlayanların %85’ini erkekler oluşturuyor. Bu gruptakilerin yarısının kilosu, ideal vücut ağırlıklarından en az %30 fazla oluyor.
Horlama zayıf kişilerde de görülebiliyor. Çocuklarda görüldüğünde ise sıklıkla bademcik ve geniz eti gibi üst solunum yollarını tıkayan sorunların belirtisi oluyor.

Horlama ve uykuda nefes tutma (uyku apnesi), toplumda oldukça yaygın bir sosyal sağlık sorunu. 35 yaş üzeri erkeklerin %40’ı düzenli olarak horluyor, bunların yarıya yakını da uykuda nefes tutuyor. Bu oran 16-40 yaş arasında %20’ye inerken 65 yaş üzerinde %65’e çıkıyor. Ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişinin düzenli olarak horladığını söyleyebiliriz. Horlamayla yatış pozisyonu arasında bir bağ vardır. Yumuşak damağın ve küçük dilin kapaklanmasına bağlı olarak horlama, en çok sırt üstü pozisyonda görülür. Yan yatışta ise azalır, yüzüstü yatıştaysa geçer.

*Uyku Bozukluklarının Belirtileri:
Apne, nefesin hava yolundaki tıkanıklığa bağlı olarak geçici olarak durmasına verilen isimdir. Solunum refleksindeki dengesizlik, hava yolundaki daralma, solunum kaslarındaki koordinasyon kaybıyla kalıtsal özellikler, apneye neden olur.
-Horlama,
-Uykuda soluk durması,
-Gündüz uyuklaması,
-Yorgunluk,
-Şişmanlık,
-Dikkatsizlik,
-Hafıza ve davranış bozuklukları,
-Cinsel yetersizlik,
-Sabah baş ağrısı,
-Gece sık idrara gitme veya idrar kaçırma,
uyku bozukluklarının belirtileri arasındadır.

Kalp hastalıkları açısından sigara ve alkol kullanımı, kilo, yüksek kolesterol, tansiyon, horlama ve apne yüksek risk faktörü oluşturur. Üstelik apnesi olan hastaların yüksek tansiyonu ilaca dirençlidir ve bu hastaların %90’ı tansiyonun apneden olduğunu bilmeden yaşamlarını sürdürür. Apne hastalığı, 30-60 yaş arası sık görülür ancak incelenmediği için sıklıkla gizli kalır. Tedavi edilmediği zaman yüksek tansiyon dışında kalple beyin hastalıklarına yol açan bu ciddi hastalık, yaşam kalitesini de düşürerek konsantrasyon bozukluğu, depresyon ve cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. 20 saattir uyumayan bir insanın reaksiyon zamanı, 50 promil alkollü bir insanın reaksiyonu kadardır. Bu yüzden alkol dışında kronik uyku bozukluklarının trafik kazalarındaki önemli nedenlerden biri olduğu biliniyor.

Uykuda ani bebek ölümlerinin de en sık nedeni apnedir. 20 saniyeyi aşan apnesi olan bebeklerin yüksek risk altında olduğu bilinmelidir. Yaşlılardaysa sık görülen uyku sorunları içinde uyku apnesi %30’luk oranla en önde geliyor. Yaşla birlikte kas gerginliğinin azalması, apnenin başlıca nedeni. Horlama ve uyku apnesinin tedavisinde hastaların payı en az hekiminki kadar önemlidir. Sigara kullanımının bırakılması, alkol tüketiminin azaltılması, kilo-boy oranının normale çekilmesi ve düzenli spor yapılmasıyla bulgular hafifleyebilir.