IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 06 Eylül 2011, 15:37   #1
Çevrimdışı
Ruj
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hepimiz zaman yolcusuyuz!




Hiç kendi hayatınızın gözlemcisi oldunuz mu? Zamanda yolculuk mümkün olsaydı neler yapardınız?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Audrey Niffenegger' in çok satan romanından uyarlanan 'Zaman Yolcusunun Karısı' adlı filmini seyrettiniz veya kitabını okudunuz mu?

Hiç kendi hayatınızın gözlemcisi oldunuz mu?

Kendinize, çocuk halinize gidip sınav öncesi her şeyin yolunda gideceğini, heyecanlanmamasını söylemek veya zor bir deneyim öncesi korkmamasını, olanların onun suçu olmadığını söylemek ister miydiniz?

“Zaman Yolcusunun Karısı” adlı filmimizin kahramanı Henry bunları yapabiliyor. Zamanda yolculuk edebiliyor. İstediği zaman olmasa da geçmişindeki kendiyle şimdiki bilinciyle buluşup, konuşabiliyor.

Hepimiz aslında yaşam seyahatine çıkan zaman yolcuları değil miyiz?

Yaşadıklarımızın izlerini bir şekilde bilinçaltımıza gömüp, belli bir zaman sonra başka bir deneyim içinde karşılaşmıyor muyuz?

Çocukken bir arı tarafından sokulup hayatımızı boyunca arılardan korkmamız veya çok sevdiğimiz köpeğimizin öldüğünü öğrendiğimizde evde pişen elmalı tart kokusunu duymamız ve elmalı tarttan bir ömür boyu uzak durmamız gibi…

Duygular ne kadar ilginç değil mi? Biz farkında olmasak da ne çok şeyi birbirine bağlıyor ve karşımıza çıkarıyor. Zaman Yolcusunun Karısı filminde, Henry bunları yolculukları sırasında görüp fark edebilecek kadar şanslı.

Bu yolculuğu yapamayanlarımız ne yapacak?

Peki biz? Yani daha bu yolculuğu yapamayanlarımız ne yapacak? Bunun için aklıma gelen yöntemlerden biri NLP (Nöro Linguistik Programlama) adlı uygulama… Uzmanları tarafından yapılan bu uygulamada bir zamanlar bilinçaltına gömdüğümüz bilgileri bulmamız ve yerine yeni bilgileri koymamıza yardımcı oluyor. Bu sayede yaşadıklarımızdan sonra bilinçaltımızda içselleştirdiğimiz olayların kalıntılarını taşımıyoruz. Bir anlamda yaşadıklarımızın toksinlerini biriktirmiyoruz.

Filmi seyrettikten sonra aklıma Nietzsche’nin bir sözü geldi. Nietzsche, hepimizin yaşam seyahatine çıkan yolcular olduğumuzu söylüyor. Ve yaşadıklarımızdan içimize alıp, içselleştirdiklerimizin de gene bizim hayatta durduğumuz yere bağlı olarak değiştiğini söylüyor.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

‘Yaşam seyahatine çıkan tüm insanlar aslında beş basamağa ayrılmalıdır;
Birinci basamaktakiler seyahat eden ve görünmeyenlerdir. Gerçekte ise seyahat ettiriliyorlar ve kördürler. İkinci basamaktakiler gerçekten de bizzat dünyaya bakarlar ve görürler. Üçüncü basamaktakiler görmenin sonucunda bir şeyler yaşarlar. Dördüncü basamaktakiler yaşananları özümser ve beraberinde götürürler. Beşinci basamaktakiler gördükleri her şeyi, yaşadıktan ve özümsedikten sonra, eve dönerek faaliyetler ve eserler ile tekrar dışarı çıkarmak zorunda olan, yüksek güce sahip insanlardır.

Yaşam seyahatine çıkan tüm insanlar aslında bu beş dereceye ayrılan yolculara benzer. En alt basamakta duranlar tamamen pasif olanlardır. En üst basamaktakiler ise içsel olayların kalıntılarını bile bırakmadan faaliyet gösteren ve yaşamlarını doya doya yaşayanlardır.’’
Friedrich Nietzsche


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kendi adıma Henry’nin hayatından ve Nietzsche’nin sözlerinden çıkardığım ikinci ders yani uygulayabileceğimiz yöntemlerden bir diğeri, yaşadığımız her şeyi farkında olarak yaşamak.

Çünkü biliyorum ki bu sayede kayıt olmaz. Bir şeye tüm farkındalığımızla bakarsak o zaman farkındalığın ışığında kaydetme mekanizmasını iptal ederiz ve an belleğe yerleşmez.

Zaman ve düşünce, acının kaynağıdır. Anılar ve zaman kişinin yaşamının merkezi olduğunda, kişi anılarına dönerek gözyaşı döker. Bunu durdurmak ve yaşamda duygusal toksinleri biriktirmemek için ”Her an, anda yaşanmalıdır”.

Tıpkı Henry’nin en mutlu olduğu anlarının anda kalabildiği zamanlar olması, Nietzsche’nin de bize hayatı doya doya yaşamak için anda kalıp, yaratımda olmamızı öğütlemesi gibi.




İçinizdeki bilgenin sesini an’da duyabilmeniz dileğiyle,

Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
hepimiz, yolcusuyuz, zaman


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Küfür Yobazları Her Zaman Oldu Ve Her Zaman Olacak !!! BaRoN İslamiyet 0 02 Mayıs 2009 18:03