IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 24 Şubat 2012, 20:18   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Fark Yaratmak




Bazen öyle bir an gelir ki; yaptığımız hiçbir şey sonucu değiştirmez, etkilemez. İşte tam bu anda biz çaresizliğe kapılırız. “Denedim olmadı” diyerek kendimizi savunuruz. Bir adım daha öteye geçerek artık “hiçbir şey yapmamaya” başlarız. İşte bu kaybettiğimiz andır.

Çaresizlik bir hastalıktır ve insanda bağımsızlık yapar. Bizim kültürümüzde çaresizlik ve umutsuzluk birçok defalar kötü bir şey olarak nitelendirilmiştir. İşte bir kaç örnek.

Bana "Polyanna" benzetmesini yapan çok insan var. Kısaca eden böyle olduğumu açıklayayım.

Biliyorsunuz; İslam dininde "Allah'tan ümit kesilmez" diye bir söz vardır. Eğer bir Müslüman herhangi bir konu hakkında Allah'tan ümidini keserse ve "bu işim hiç bir zaman olmayacak" derse, o kişinin imanı tehliaaae girebilir. Neden mi? Çünkü Allah'ın her şeyi yapmaya, düzeltmeye gücü yeter. O halde, bizler hiç bir zaman kötü ve olumsuz düşünemeyiz. Çünkü bizler her şeyden büyük, en yüce yaratıcıya kul olmuşuz. Bizler Allah'tan ümidi kesemeyiz, karanlık düşüncelere kapılamayız.

Yine tasavvuf ile uğraşa bir zat; "görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler" demiş. Bizler Allah'ın kaderine, razı olmak zorundayız. Ümitsizliğe kapılamayız. Çünkü yüce yaratıcı kullarına zulm etmez, yaptığı her şey güzel ve hoştur. Neden isyan edeceğiz, neden karamsarlığa kapılacağız. Neden "her şey beni bulur lanet olsun" diyeceğiz.

Bizim kültürümüzde; "gün doğmadan neler doğar" diye bir söz vardır. Bu söz bize pozitif düşünmeyi, ümitvar olmayı, sabrederek karanlıktan kurtulmayı öğütler.

Kur'an da birçok yerde insanlar düşünmeye sevk ediliyor. Bize hep "ey akıl sahipleri" diye hitap ediliyor. Neden kötü düşüneyim, neden olumsuz düşüneyim, neden karamsar düşüneyim.

Özetle pozitif düşünmek benim için bir yaşam tarzı. Bir tarafta, ümidini yitirmeyen, hedefleri olan, iyi düşünelim, iyi olsun diyen, hep ışıl ışıl bir düşünce tarzına sahip olan insan var. Diğer tarafta, karamsar, hayat isyan eden, kötü düşünen, bunalımdan kurtulamayan insan tipi var.

Benim anlatmak istediğim şey "DÜŞÜN - YARAT" gibi bir şey değil, bu saçma bir inanç. Ben güzel düşünelim, güzel yaşayalım, diyorum.

Bizler gerçekten çaresiz olmadığımız halde, çaresizmiş gibi davranıyoruz. Oysaki her zaman bir çözüm, her zaman bir çıkış vardır hayatta. Çaresizlik çarpık bir düşünce yapısıdır aslında.

Her yeni gün, birçok umutla başlar. Dün imkansız olanlar, bu gün gerçekleşebilir hale gelir. Hiçbir seçeneğim yok dediğimizde, tıkanıklık evrende değil bizim zekamızdadır aslında. İnsanoğlu, engelleri aşmak için her zaman bir yol bulur. Öyle olmasaydı, bu yaşlı gezegende türümüzü devam ettirmemiz ve dünyanın en üstün canlıları haline gelmemiz mümkün olamazdı.

İnsanoğlunun zekasında, binlerce yılın bilgeliği var. Bu bilgelik; bize her zaman bir yol göstermiş ve hayatta kalarak, yaşadığımız çevreye uyumlu yaşamamızı sağlamıştır. Çaresizliği kabul eden ve bunu huy haline getiren insanların düşünme yetenekleri zayıflar. Nasıl olsa bir işe yaramayacak diyerek bir çözüm üretmeyen insanlar, ne sorunda kurtulabilir, ne de başarılı olabilir. Her zaman bir yol vardır...

“Böyle gelmiş, böyle gider” dediğimizi sürece; gelen şey, her ne ise gelip gitmeye aynen devam eder

Kendimize sınırlayıcı engeller koymak, kendimize yapacağımız en kötü davranıştır. İnsanoğlunu yapabileceği şeylerin sınırı çok ama çooook geniş.

Başımıza gelen olayları yok edemeyiz ama yorumlama şeklimizi değiştirebiliriz. Olayları nasıl yorumlarsak, hayatı da aynı şekilde algılarız. Olumsuz bakan, olumsuzluk görür, çözümsüzlük görür.

“Mutluluk paylaştıkça artar” diye bir söz vardır. Bu sözü “çaresizlik paylaştıkça artar” şeklinde değiştirdik ülke olarak. Başımıza gelen bir olayı, başkalarına anlatarak ne kadar çaresiz olduğumuzu kanıtlamaya çalışırız çoğu zaman. Bin bir türlü mazeret üretiriz insanlara. Problemimizi çözmek için hiçbir şey yapmayacağımızı insanlara hoş göstermeye çalışırız. Çünkü bir ÇARESİZİZ. İşin tuhaf tarafı, toplum böyle insanları bağrına basar, kucak açar. Etrafımızdaki problemi olan arkadaşlarımızı motive edip harekete geçireceğimiz yerde, onların çaresizliklerini kabul eder, üstelik bir de yüceltiriz.

Bu gün bir fark yaratalım. Bu gün çaresizliği kabul etmek yerine, bir çare üretelim ve yüz binlerin önüne geçelim...

Tolga ÇELEBİ

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
fark, yaratmak


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bir Deprem Yaratmak Kalemzede İslamiyet 0 10 Temmuz 2011 00:36
Tulpa Yaratmak Süslü Burçlar, Fallar ve Kehanetler 0 13 Ekim 2008 12:18