IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 24 Kasım 2012, 23:40   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kendi söküğünü diken terzi




Zamanın birinde, tüm diyarlarda çok meşhur olan bir terzi varmış. Bu terzinin ünü, söküğü dikmek için elbisenin sahibinin üstünden çıkarılmasına ihtiyaç duymamasından gelirmiş. Kimin mintanı, şalvarı, kaftanı sökülse, kıyafeti çıkarmadan üzerinde dikiverirmiş. Hem de öyle dikermiş ki bir daha asla sökülmezmiş. Bir gün, terzi yine çalışıyormuş. Ve birden kendi kaftanının söküldüğünü hissetmiş. Söküğü aramış taramış. Ama sökük öyle bir yerdeymiş ki terzi ellerini öyle etmiş, böyle etmiş fakat söküğü kaftan üzerindeyken dikemeyeceğini anlamış. Ününü kaybedecek diye çok korkmuş. Başına böyle bir şey geleceğini hiç düşünmezmiş. ”Ben herkesin söküğünü, kendi üzerinde dikerim. Kendi söküğümü nasıl dikemem?” diye çok üzülüp hayıflanmış. Ama bu olay terziye bir şey öğretmiş. Bir işi iyi yapabilmek için o işe karşıdan bakmak lazım gelirmiş. Yani kendi söküğüne de karşıdan bakması gerektiğini öğrenmiş ve kaftanını üstünden çıkarıp güzelce dikmiş.
Bu hikayeyi ben uydurdum. İtiraf ediyorum. Ama uzun süredir düşündüğüm ”Terzi kendi söküğünü dikemezmiş” cümlesinin gerçek anlamı için güzel bir hikaye oldu sanırım
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Şimdi tam olarak ne anlatmaya çalıştığımı açıklamak istiyorum. Bu çok uzun bir yazı olamayacak ama bir çok insana çok yardımcı olacağını düşünüyorum.
Çoğu insan, ben de dahil, başkalarının sorunlarına, acılarına, çıkmazlarına objektif yani tarafsız gözle dışarıdan bakabilir. Ve bu sayede çözümleri kolayca görebilir. Fakat iş kendi sorunlarına geldiğinde durum aynı değildir. Çünkü kendi problemlerine dışarıdan değil içeriden bakmaktadır. Yani şöyle düşünün, terzi başkasının söküğünü dikerken, söküğü rahatça görüyor. Açısını ayarlıyor. İğnesini-ipliğini ona göre kullanıyor. Ama kendi üzerindeki söküğe yanlış açıdan bakıyor. Ellerini düzgün kullanamıyor. Dolayısıyla da söküğü dikemiyor. Aynı durumu, bir problemimiz için düşünelim. Başkaları yaşadığında onlara akıl verip durduğumuz olay, biz yaşadığımızda içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Çünkü aynı terzi gibi olaya kendi üzerimizden bakıyoruz. Olaydan sıyrılıp farklı bir gözle durumu değerlendiremiyoruz. Bu yüzden de sorun büyüdükçe büyüyor. Tıpkı dikilmeyen bir söküğün kocaman olabildiği gibi.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Peki ne yapmalıyız? Bence öncelikle sakin olup duruma bir oyun oynayarak bakmalıyız. Şimdiye dek okuduğum, öğrendiğim pek çok yöntem aynı şeyi tavsiye ediyor. Önce problem denen şeyin aslında var olmadığını, onu bizim düşünerek yarattığımızı kabul etmeliyiz. Seçimler her zaman bize ait. Üzülmek veya üzülmemek. Çıkmaza sürüklenmek veya çıkış yolunu aramak. Bunlar hep bizim seçimlerimize bağlı. Bunu kabul ettikten sonra şu oyunu oynayın. Gerçekten rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortama gidin, rahatlayın, uzanın ya da oturun. Sonra derin birkaç nefes alın ve gözlerinizi kapatın. Hayalinizde kendinizi canlandırın, sanki ruhunuz içinizden çıkmış ve karşıdan size bakıyor gibi. Sonra sizi rahatsız eden durum hangisiyse kendinizi o durumun içinde imgeleyin. Tam da olayların ortasında. Problem yaşadığınız ortam veya kişi hangisiyse tam onunlasınız. Kendinize dikkatlice bakın. Ne durumdasınız ve neden o durumdasınız? Karşınızdaki kişi veya ortam sizi nasıl etkiliyor? Neden sizi etkilemesine izin veriyorsunuz? Kendinizi o sıkıntıyı çekerken düşündüğünüzde eminim ki çok rahatsız olacaksınız. Ama güzel tarafı, derhal o durumdan sıyrılmak isteyeceksiniz. Kendinizi böyle güçsüz ve çaresiz görmek hoşunuza gitmeyecek. Özbenliğiniz harekete geçerek sizi doğru bakış açısına yönlendirecek. Ve siz, gerçek gücün her zamanki gibi içinizde olduğunu hatırlayacaksınız. Acıyı seçmek zorunda değilsiniz. Kimseye boyun eğmek zorunda değilsiniz. Kimsenin size acı çektirmesine izin vermek zorunda değilsiniz. Evet! Acıyı bizlere başkası çektirmez aslında. Biz buna izin verir ve durumu acıya çeviririz. Dediğim gibi seçim bize ait, her zaman…
O halde hepimiz birer terzi olarak artık söküklerimiz olduğunda ne yapıyoruz? Üstümüzde dikmeye çalışmadan, güzelce kaftanımızı çıkarıp önümüze alıyoruz. Sağından, solundan, doğru açılardan bakıp iğne-ipliğimizi ona göre takıyor ve söküğümüzü güzelce dikiyoruz
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ayrıca kimsenin bizi yüceltmesi veya yermesi önemli değildir. Söküğü üstümüzde dikemedik diye beceriksiz olacak değiliz. Tam tersine, doğru yolu arayıp bulduğumuz için başarılıyız
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Umarım kimsenin büyük sökükleri olmaz. Ama olsa da dikmeyi başarmanız dileğiyle yazımı bitiriyorum
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Sevgilerimle

Yazan : Aslı Ece Özdoğan

__________________
be positive..


Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
diken, kendi, söküğünü, terzi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İzmir'de Tüyleri Diken Diken Edecek Olay cLaS Haber Arşivi 0 17 Kasım 2012 10:57
Tüyleri diken diken eden keşif! Kalemzede Esrarengiz Olaylar 0 09 Haziran 2012 01:27
Tüyleriniz Diken Diken olucak! AŞK budur! Sokak Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 5 09 Temmuz 2007 22:40