IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Amelia

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 27 Mart 2014, 21:25   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Duyum ve Algı




Organizmanın çevreyle ilişkileri, çevredeki uyarıcıların duyu organları tarafından beyine uyarım göndermesiyle gerçekleşir. Organizma, her zaman çevreden gelen uyarımlara uyum sağlama eğilimindedir. Ki ilişkiler bu yolla meydana gelmektedir. Çevreden gelen uyarımların organizmanın uyum durumunu bozacak şekilde şiddetli veya az olduğu zaman organizma bu duruma uyum sağlayamaz. Artık organizma için aşırı veya yetersiz uyarılma söz konusudur.Aşırı uyarılmada uyarıcı seviyesi çok fazla iken, yetersiz uyarılmada çok azdır. Aşırı uyarılma durumunda organizma gergindir. Hava alanındaki uçak sesi aşırı uyarılmaya, asansörde mahsur kalmak ise yetersiz uyarılmaya örnektir.

Organizmanın aşırı ve yetersiz uyarım sonucunda tekrar eski normal haline dönmesine dengelenme (homeostasis) denir. Dengelenme, uyumlu durumu sağlama ve koruma eğilimi şeklinde ortaya çıkar. Kandaki şeker miktarının aynı seviyede kalması ya da vücut ısısının belli bir seviyede kalması dengelenmeye örnektir. Organizmanın aynı uyarıcıyla sürekli karşılaşmasına ve artık bu duruma tepki vermemesi ise duyarsızlaşmayı ifade eder. Örneğin duvar saatinden gelen ‘tık tık tık’ sesinin bir süre sonra hissedilmemesi…

Duyumun oluşabilmesi için gerekli şartlar

· İçerden veya dışardan bir uyarıcının olması

· Duyu organlarının sağlam ve yeterli olması

· Uyarıcının taşınabileceği uygun ortamın olması

· Uyarıcı şiddetinin duyum eşikleri arasında olması

(Duyum eşiği: Organizmanın bir uyarıcıyı fark etmeye başladığı noktadır.)

· Şiddeti değişen bir uyarıcının fark edilebilmesi için fark eşiğini geçmiş olması gerekir.

DUYUM ve ALGI

Duyum , iç veya dış dünyadan gelen uyarımların beyne ulaşmasıdır. Algı ise beyne ulaşan bu duyumlara anlam verilmesi, onların tanınması demektir.

Örneğin dildeki uyarılma duyum, dildeki bu uyarılmanın naneli şeker olduğunu anlamamız ise algıdır.

A. ALGININ ÖZELLİKLERİ

1. Algıda Seçicilik

Organizma dış dünyadan bir çok uyarıcıyla karşılaşır. İşte algıda seçicilik organizmanın, dikkatini birçok uyarıcı içinden belli uyarıcılar üzerinde yoğunlaştırmasıdır.

Örneğin ders dinlerken dışardan bir çok uyarıcı gelmesine rağmen sadece öğretmenin sesini algılamamız.

Algıda seçiciliği etkileyen faktörler

*Dış faktörler

· Uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü: Büyük puntolu yazıların diğerlerine göre daha önce algılanması.

· Tekrar: Bir öğretmenin öğrencileri uyarmak için tahtaya 5-6 defa vurması.

· Tuhaflık : Bir sınıfta iki koyun ile bir çobanın görülmesi

· Değişkenlik : Sıra arkadaşımızın saçlarını boyattığının farkına varmamız.

· Hareketlilik : Lunaparktaki yanıp sönen ışıkların fark edilmesi.

· Zıtlık : Kar’ ın üzerinde siyah tavşanın daha rahat fark edilmesi.

*İç faktörler

· İlgi

· Meslek


· İhtiyaçlar


· Beklentiler


· Geçmiş yaşantı ve deneyimler


2. Algıda Değişmezlik

Farklı durumlarda farklı şekillerde görülen nesnelerin , önceki öğrenme ve deneyimlerin etkisiyle gerçekte olduğu gibi algılanmasıdır.

Algıda değişmezlik, olduğundan farklı görülen renklerde, büyüklüklerde ve biçimlerde renk değişmezliği, biçim değişmezliği veya büyüklük değişmezliği olarak ortaya çıkmaktadır. Karanlıkta siyah görünen Türk bayrağının kırmızı olarak algılanması, 70 ekran televizyonda yarım metre bile olmayan insanları daha önce bildiğimiz şekilde algılamamız algıda değişmezliğe verilebilecek örneklerdir.

3. Algıda Organizasyon

Uyarıcıların bir bütün içinde algılanmasıdır. Gerek varlıkların gruplar halinde algılanmasında, gerekse eksikliklerinin tamamlanarak algılanmasında, gerekse şekil - zemin ilişkisi içinde algılanmasında algıda organizasyon özelliği etkilidir.

Özellikle çocukların boyama kitaplarındaki kesik çizgili şekillerin bir bütün olarak algılanması , farklı formalar giyen iki takımın ayrı ayrı gruplar olarak algılanması algıda organizasyona birer örnektir.

4. Derinlik Algısı

Gerçekte üç boyutlu olan varlıklar gözün ağ tabakasına iki boyutlu düşer. Ancak yine üç boyutlu algılanır. Paralel uzantıların kesişen noktalarının uzakta algılanması doğrusal perspektif dediğimiz derinlik ipucundan yararlanılarak gerçekleşmektedir. Tren raylarının giderek daralıyormuş gibi görülmesi derinlik algısına bir örnektir.

5. Uzay ve Zaman Algısı

Varlıkların birbirine göre uzaklığı uzay algısını, değişen sürenin göreli algısı da zaman algısını ortaya koyar. Buna göre ‘önde’, ‘arkada’, ‘yanda’ ifadeleri uzay algısını; ‘önce’, ‘biraz’ ‘sonra’, ‘yakında’ gibi ifadeler de zaman algısını belirtir.

Örneğin Malatya , Türkiye’nin doğusundadır yargısı uzay algısını , 90 dakikalık bir futbol maçında son 5 dakikanın galip olan takım için hiç geçmeyecekmiş gibi algılanması , mağlup olan takım ise çok çabuk geçecekmiş gibi algılanması zaman algısını örneklendirir.

B. ALGI YANILMALARI

1. İllüzyon

Yanılgıda rol oynayan bir uyarıcı durum vardır. Bu durum gerçekte olduğundan farklı algılanır. Bu yanılgı herkeste aynı biçimde görülüyorsa fiziki illüzyondur.

İllüzyon fiziki ve psikolojik olmak üzere 2’ye ayrılır. Psikolojik illüzyon bireylere göre değişebilir, fiziki illüzyon ise bütün bireylerde aynı şekilde görülür. Örneğin bir bardak su içindeki kaşığın kırık olarak algılanması fiziki illüzyona; yerdeki bir bez parçasının fare olarak algılanması ise psikolojik illüzyona örnektir.

Not: İllüzyonda mutlaka bir dış uyarıcı vardır.

2. Halüsinasyon

Dışarıdan herhangi bir uyarıcı olmadığı halde uyarıcı varmış gibi algılanması olayına halüsinasyon denir. Zil çalmadığı halde zil çaldı demek, bulutların üzerinde uçtuğunu iddia etmek gibi…

Not: İllüzyon bütün bireylerde görülebilir. Halüsinasyon ise genellikle ateşli hastalık geçirenlerde, akıl hastalarında ve alkoliklerde görülür.

C. ALGIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Algının, çevredeki uyarıcı durum ve nesnelere anlam verilmesi olduğunu söylemiştik. Uyarıcı durumlara anlam verilmesini etkileyen faktörler algıyı etkileyen faktörleri anlatır. Dikkat, algıya hazır olma, güdü ve ihtiyaçlar, geçmiş yaşantılar, ortam, psikolojik durum vs. algılamayı etkiler. Buna göre beyaz önlüklü birinin hastanede doktor, okulda öğretmen, lokantada garson olarak algılanmasını etkileyen faktör ortamdır.

Bireylerin iç veya dış çevreden gelen uyarıcıları farklı şekillerde algıladıklarını söylemiştik. Bu uyarıcıların algılanmasında bir çok faktör etkilidir. Bunlar ;

· Dikkat

· Geçmiş yaşantı ve öğrenme

· Güdü ve ihtiyaçlar

· Algıya hazır olma

· Psikolojik durum

· Çevre

· Kişisel özellikler

· Duygular

Alıntı

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
algı, duyum, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Psikoloji Dersi Duyum Algı Dürtü ve Güdüler Konu Testi ve Cevap Anahtarı Liaaa Ödev ve Tezler 0 31 Mayıs 2012 14:23
Algı Kanalı Liaaa Ruh Sağlığı 0 28 Şubat 2012 17:27
Duyum - Arthur Rimbaud Sevda Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 06 Aralık 2011 03:31