10 Nisan 2019, 11:13 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Eda Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Nasıl?.. Anlatmanın birçok yolu, şekli, dozajı vardır. Biz anlatmayı en karışık hâliyle şiir diliyle seçmişiz. Ya da kaderimiz öyle seçmiş, biz de bilmediğimiz ilahi bir mecburiyetin izinden gidiyoruz. Ne zaman?.. Aklımızda ilk kelimeler yuva yapmaya başladığında, belki de ilk “anne” sözcüğü çıktığında içimizden şiir bize musallat oldu. Sonrası bir tren misali... Şarkılar, öyküler, makale ve şiirler... Tünelin sonundaki ışığı kovalıyoruz sürekli. Biz yaklaşıyoruz, ışık uzaklaşıyor... Kim?.. Bir arkadaş... Anne?.. Baba?.. Sevgili?.. Bir dilenci, bir yabancı, ağaçlar, kuşlar, okyanus, ay, güneş... Tanımadığımız her ne varsa şiir o değil midir? Aslında her gün, her an gördüğümüz yüzlere, başka bir zamanda dokunmaya başladığımız yerde, şiir hep karşımıza çıkar. Nereye?.. Yetinmek, şairi bitiren tek duygudur. “Bu kadar olurdu” dediğinde şair; bitmiştir hedefi. Gideceği yer kalmamış, yazacağı deniz bitmiş, artık uykusu gelmiştir. Şairin gittiği her yön bir uykusuzluğa çıkar. Neden?.. Dünyanın en yüksek dağının en ücra tepesinin en soğuk köşesinde, ıssız bir kardelenin yaprağını incitse rüzgâr, o acıyı hissedendir şair; bu yüzden şiir...
__________________ Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden.. BiLki "yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü.. Bu dünya "üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe ELbet "bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..! | |
|
Etiketler |
2020 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |