Çevrimdışı

Nazım'ın eşi ve oğlunu yurt dışına biz kaçırdık

G.Saray’ın dün karşılaştığı İsviçre takımı Bellinzona’nın Başkanı Giulini’nin ilginç bir özelliği ortaya çıktı.

Babası Carlo Giulini’nin İtalya’nın en zengin işadamlarından biri olduğunu söyleyen Bellinzona’nın İtalyan asıllı başkanı Gabriela Giulini, kaçırma olayının olduğu yıllarda kendisinin 11 yaşında olduğunu söyledi. Babasının, ülkelerinde baskı gören sanatçılara kol kanat gerdiğini belirten Giulini “Onun için Nazım Hikmet’in yeri çok özeldi. Evde bize onun yazdığı şiirleri okur, Nazım’ın eşinden ve oğlundan ayrı yurtdışında yaşamasına çok üzülürdü. Babam, sonradan onları birleştirecek bir plan yaptı” dedi.

“Az kalsın plan suya düşüyordu”
Zaman gazetesinin haberine göre, İsviçre temsilcisinin başkanı kaçırma olayını şöyle anlattı: “Babam gizli planı İtalya’nın Barış Konseyi delegelerinden Joyce Salvadori Lussu ile birlikte hazırladı. Nazım Hikmet’in eşi Münevver Hanım ile oğlu Memed, Türkiye’de polisçe izleniyordu. Yurtdışına çıkmalarına izin verilmiyordu. Babamla ben, 1961 Temmuz’unda teknemizle turistik bir yolculuğa çıkmış gibi Ege’deki Türk limanlarını dolaşıp bol bol para harcayarak Ayvalık’a geldik. Barış Konseyi delegesi Lusca da, İstanbul’a giderek, Münevver Andaç ile Memed’i polisleri atlatarak Ayvalık’a getirmeyi başardı. Senaryoya göre Ayvalık sahilinde Türkleri teknemize davet edip gezdirmeye götürecektik. Münevver Hanım ve oğlu Memed, bu planımıza uygun olarak teknemize geldi. Ama son dakikada Ayvalıklı bir eczacı da gezmek istediğini söyleyip tekneye bindi. O sırada babam panik oldu. Eczacı işimizi bozuyordu. Neyseki evine gidecekmiş ve yakın bir koyda onu bıraktık. Sonra maceralı bir yolculukla Midilli adasına doğru yol aldık. Gece denizde fırtına çıktı ve teknemiz kayalıklara çarparak hasar gördü. Son anda Yunanlı balıkçılar tarafından kurtarıldık.”

“Sevdiği tek zengin babamdı”
Giulini, kaçırma işleminin başarıyla tamamlanmasından sonra Münnever Hanım ve oğlunun, Atina’daki Polonya konsolosluğuna siyasi mülteci olarak başvurduğunu söyledi: “Başvuru, Polonya tarafından kabul edildi ve oraya gittiler. Münevver Hanım ve Memed, Nazım Hikmet’e Polonya’da kavuştu. Giulini, babasıyla Nazım Hikmet arasındaki bir diyaloğu ise şöyle aktarıyor: ”Nazım Hikmet, babama, ’Carlo ben zenginleri hiç sevmem. Hatta onlardan nefret ederim, ilk sevdiğim zengin sen oldun.’dedi. Kendisi bu iyiliğimizi hiçbir zaman unutmadı.“ Giulini, kaçırma olayı olduğunda Mehmet’in 10 yaşında olduğunu söylüyor: ” Polonya’da birkaç yıl yaşadıktan sonra Paris’e gittiler. Annesi Yaşar Kemal’in ve Nazım Hikmetin’in birçok kitabını Fransızcaya çevirdi. Kardeşimle, Memed hâlâ görüşüyorlar. İkisi de çok iyi ressamdır. “