Çevrimiçi

Son yılların en tanınmış foto muhabirlerinden biri olan Kadir Van Lohuizen, Kanlı Elmas isimli çalışmasıyla vitrinlerin ışıltılı dünyası arkasındaki kölelik koşullarını göstermeye çalıştığını söylüyor

Noor images fotoğraf ajansı için çalışan ve aralarında iki adet World Press Photo Ödülü'nün de bulunduğu birçok uluslararası ödüle sahip Hollandalı ünlü foto muhabiri Kadir Van Lohuizen, TRT TURK için hazırlanan Zamanın Durduğu An programının konuğu olarak Türkiye'ye geldi. Dünyanın hemen her bölgesinde fotoğrafçılık yapmış bir isim olan Van Lohuizen, program dışında bir dizi workshop ve fotoğraf etkinliklerine katılacak. Biz de bunu fırsat bilip ünlü fotoğrafçıyla yaptığı önemli belgesel çalışmaları üzerine konuştuk.

- Hollanda'nın önemli ödüllerinden olan Zilveren Camera'yı kazandıran Zaire ve Ruanda'daki mülteciler üzerine gerçekleştirdiğiniz öykü-fotoğraf projesinden de biraz bahseder misiniz?

- Bölgeye ilk gittiğim zamanlarda bir basın kuruluşu veya organizasyona bağlı olmaksızın gitmiştim. Kuzey doğu bölgesinde bir karışıklık olduğunu duymuştum. Orada 80 bin mülteci bölgeden çıkarılmaya çalışılıyordu. Söylentilere göre insanların tamamı öldürülmüştü. Oraya gittiğimde günlerdir yemek yemedikleri çok açıktı ve oldukça kötü durumdaydılar. Ve ne yapmam gerektiğini düşündüğüm anlardan biriydi: kameramı alıp fotoğraf mı çekmeliyim yoksa insanlara yardım mı etmeliyim diye çok düşünmüştüm. Çünkü gözümüzün önünde hayatlarını kaybediyorlardı. Ben de diğer gazeteciler gibi onlara yardım etmeyi seçtim ve makinemi bir kenara bıraktım. Onlara yarım etmemden arta kalan zamanlarda çektiğim fotoğraflarla hikâyemi oluşturdum.

- Geniş kitleler tarafından bilinen bir diğer çalışmanız ise elmas endüstrisi üzerine.

- Böyle bir konu üzerine çalışmak 90'lı yıllarda gelmişti aklıma. Afrika'da yine aynı bölgelerde geçirdiğim zaman boyunca bu savaşların asıl sebebinin elmas ile ilişkisi olduğunu gözlemledim. Dergiler benim bu iddiamın tamamıyla yanlış bir haber olduğunu, altı doldurulamayacağını savundular. Ben de gerekli parayı sivil toplum kuruluşlarından tedarik ettim ve projem bittikten sonra 100'den fazla dergide yayımlandı. Bu sonuç hem çok iyi hem de çok sinir bozucu bir durumdu! 2002 ve 2003 yıllarında bu savaş muhatabı ülkeler arasında bazı anlaşmalar imzalandı ve savaş biraz durulmuş oldu. Savaşın ardından, elmasın çıkarıldığı yerden parmağımızdaki yüzüğe gelene kadar ki 'kanlı hikâye'sini izlemeye karar verdim. Benim için önemli olan şey insanların parmaklarına taktıkları bu elmasların nasıl yollarla meydana geldiğini ve nelere mal olduğunu göstermeye çalışmaktı. Vitrinlerin ışıltı dünyası arkasında çekilen çok fazla zorluk ve acı vardı, kölelik standartlarında çalışan insanların yaşadığı zorlukları görmeliydi insanlar. Savaşın sona ermiş olması benim habere ulaşabilmem açısında oldukça önemliydi. Bölgedeki 10 ülkeyi kapsayan araştırmalarımla elmasın nasıl bir yolla ülkeleri savaşa sürüklediğini gözlemledim

__________________
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]