IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05 Ekim 2010, 20:42   #1
Hande
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




“Oyleyse dinle. Bu senin son sansin. Ben taraftarlarima daima Arap asilli oldugumu anlattim. Rakiplerim ise aksini ispat etmeye calistilar. Hakli olan onlardi. Fakat neden boyle davrandim? Cunku siz Persler kendi irkiniza gereken onemi vermiyorsnuz. Peygamberin dogdugu ulkeden herhangi biri sefil bir dilenci bile olsa, sizin gozunuzde dunyanin en kiymetli adami oluveriyor. Oysa sizler Rustem’in ve Suhrab’in, Minuçehr’in ve Feridun’un torunlarisiniz.
Husrev’in, Ferhad’in, eski buyuk Pers krallarinin, Pers imparatorlugunun varislerisiniz! Fidevsi’inn,Ansari’nin ve daha nice sarisin sizin dilinizi konustugunu unuttunuz! Kendinizi Araplarin dinine ve kulturune tabi kildiniz! Simdide, bozkirlardan gelen at hirsizlarinin, turklerin onunde, karin ustu yerlerde surunuyorsunuz!Selcuklu kopeklerinin yarim asirdan beri size hukmetmerlerine musade ediyorsunuz! Oysa siz Zerdust’un torunlariniz.
Gencligimde iki arkadasim ile kutsal bir yemin ettim: bunlardan birisi oldurdugun bas vezir idi, oteki de sair Omer Hayyam.
Bu taht hirsizlarini alt etmeye yemin etmistik. Planlarimizi gerceklestirmek icin toplumun en ust seviyelerine ulasmaya calisicak ve bu cabalarimiz sirasinda birbirmizi tum gucumuzle destekliyecektik. Ben arac olarak Ali taraftarlarini kullanmaya karar vermistim. Cunku bunlar Bagdat halifesine dolayisiyla da Turklere karsi idiler. Vezir ise Selcuklularin hizmetine girmeyi yeglemisti. Onceleri onun sectigi yolun emellerimizi gerceklestirmek icin gereginden uzun oldugunu dusunuyorum. Bu nedenle onunla konusmak istedim ama hala bu cocukca dusuncelere inandigimi isitince cok sasirdi. Her ne kadar saraya girmeme yardim ettiysede kisa sure sonra benim eski kararlarimiza bagli kaldigimi kabul etmek zorunda kaldi. Nufuzumuzun giderek arttiginin farkina varinca, beni yok etmek icin elinden geleni yapmaya basladi ve bir sure sonra surgune gitmeye mecbur kaldim. Basima tam on bin altin odul koymustu! Genclik ruyamiz da boylece sona erdi. Bas vezir, canaginin yaninda oturuyor ve yabancilara sirin gozukmek icin her turlu soytariligi yapiyordu.
Omer Hayyam ise sarap iciyor, kadinlari seviyor, kaybettigi ozgurlugune yaniyor ve dunyadaki herseyle alay ediyordu.
Fakat ben dayandim. Gerek bu tecrube gerekse de sayisiz baskalari gozlerimi acmislardi. Halkin kayitsiz tembel oldugunun farkina vardim; onlar icin kendimi harcamaya degmezdi. Bos yere onlari uyandirmaya ve aydinlatmaya calismistim. Inasnlarin buyuk kisminin hakikatinin ne olduguna ilgi duyduguna inaniyormusun yoksa? Umurlarinda bile degil! Tek istedikleri rahatlarinin bozulmamasi ve hayal guclerini canli tutmak icin masallar. Veya kimin hali kimin haksiz oldugunun onlar icin bir anlam ifade ettiginimi dusunuyorsun? Asla! Yeterki onlarin zavalli isteklerinin bir kismini tatmin et. Artik kendimi bos hayallere kaptirmak istemiyordum.
Madem ki insanlik bu sekilde, artik bende ulvi amaclarima ulasmak icin onu kullanicaktim! Insanlarin aptalliklarinin ve safliklarinin kapisini calmistim. Onlarin her tur bencil isteklerinden ve zevklerinden kendi cikarima yararlanmaya basladim. Tum kapilar onume acilmaya baslamisti! Bir sure sonra senin de saflarina katilmak istediginin meshur bir peygamber olmustum! Artik ben kitlelere gitmiyorum onlar benim ayaklarima geliyorlar.
Ardimdaki tum gemileri yaktim. Simdi ileri gitme vakti. Selcuklulari yikana kadar da hic durmadan ilerlemeye devam edicegim.
Fakat beni anlamakta zorluk cektigine eminim, oyle degilmi ?
Sakin bana fedailerin sozde cesaretlerinden bahsetmeye kalkma! Yasamimim 60yili boyunca devamli kelle koldukta gezdim. Olumum Pers tahtinin yabanci despotlardan kurtulacagini bilseydim, emin ol gozumu kirpmadan bile seve seve herhangi bir cennete giderdim. Fakat burada da kendimi kullandirmak niyetinde degildim. Onlardan birisi tahttan dusurulse bile, yerine hemen baskasnin cikacagindan eminim. O zamanlar olumun hic kimseye kalici bir faydasi olmazdi. Baska turlu davranmaliydim. Kendilerini kurban etmeye hazirli gonulluler yaratmali ve onlarin bagliliklarinin meyvelerini toplamaliydim. Benim icin yuksek mevkilerdeki insanlari vurucak ellerim olmaliydi. Fakat hicbir gonullu bulamadim. Kimse kendisini ulvi amaclar dogrultusunda feda etmeye niyetli degildi. Bunun uzerine baska bir yontem denemeye karar verdim. Bu yontem zaten biliyorsun : kayaliklarin obur tarafinda Deylem krallarinin bahcelerini, en ince detaylarina kadar isleyerek ,suni cennetler yarattim. Insan yasaminda hayaller nerede baslar? Gercekler nerede sona erer? Buna cevap vermek cok guç. Bunlari anlamak icin henuz cok gençsin. Keske benim yaslarimda olsaydin! Ozaman herkesin kendisine ait bir cenneti oldugunu bilirdin. Ve bu cennetlerin sahsi arzulari birer hayali olduklarini kavrardin. Aldigi haz onun icin gercektir, baska birseye ihtiyaci yoktu. Eger numarami anlamis olsaydin son derece mutlu olecektin.. Ayni Suleyman ve Yusuf gibi... [...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 05 Ekim 2010, 20:53   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




BÂTINİYYÛN MEZHEBİ (Bâtınîler)

Yazar: Sorularla Risale, 30-5-2007

“Gizli olan şeylerin iç yüzünü bilenler” anlamında kullanılan Bâtınîlik kavramının çok geniş bir anlam çerçevesi bulunur. Bâtınîlik her zâhirin bir bâtını olduğu, Kur’ân’daki her âyetin bir yorumu bulunduğu, bu yorumları ancak Allah ile aralarında gizli bir sır ve özel bir bağ bulunan mâsum imamın bildiği gibi mânâlar çerçevesinde şekillenir. Ayrıca İslâmın ana hükümlerini farklı yorumlayarak din anlayışlarını inkâr sınırlarına kadar götüren itikâdî fırkalar; gizli teşkilatlar kurarak mevcut yönetimlere isyan bayrağı açan çeşitli siyasî gruplar ve Kur’ân âyetlerinin yorumlanmasında izledikleri yöntemler (te’vil) nedeniyle de bazı mutasavvıflar için bu kavram kullanılmıştır.

Bâtınîlikle ilgili bilgiler ilk olarak on birinci yüzyıldaki kaynaklarda, zararlı bir akım olarak geçmektedir. Bâtınîliğin doğuşu ve ortaya çıkışı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bâtınî kaynaklara göre Bâtınîliğin temellerini altıncı imam Câ’fer-i Sâdık zamanından başlamak üzere temelleri atılmış ve ilkeleri belirlenmiştir. Daha sonra oğlu İsmail ile uygulamaya konulmuş bir ekol olarak görülür. Ehl-i Sünnet ve Mu’tezile âlimlerine göre ise Bâtınîlik; Sabiîlik ve Mecûsilik gibi eski İran ve Hint kültürleriyle, eski Yunan’dan, Hıristiyan ve Yahudilikten esinlenerek oluşturulmuş bir inanç sistemidir.

İçinde eski din ve kültürlerden izler barındıran Bâtınîlik, bu izleri ve etkileri temel ilkelerine de yansıtmıştır. Bâtinî doktrininin en belirgin özellikleri arasında şunlar vardır:

Metodsuz Yorum (Te’vil): Kur’ân’daki her âyetin bir yorumu olduğu görüşünden hareketle Bâtınîlerde yorumun sınırı ve ölçüsü yoktur. Onlara göre Hz. Peygamber (a.s.m.) âyetlerin zâhirini yani görünür anlamlarını ifade etmiştir. İmamlar ise bu âyetlerin gerçek anlamlarına vâkıftır. Bu açıdan Kur’ân’ın gerçek anlamını bilen, ondaki bâtınî anlamlara vâkıf olan imamdır.

Hulûl ve ittihad: Bâtınî itikadına göre hulûl, Allah’ın (hâşâ) imamın bedenine girmesi ve kâinatı bu şekilde sevk ve idare etmesidir. İttihad ise Allah’ın (hâşâ) imamın bedenine girmesi, imamın da Allah’ın varlığında erimesidir.

Tenâsüh: Bâtınîlerde âhiret inancı yoktur. Bu yüzden kıyamet ve haşir gibi kavramları kabul etmezler. Bâtınî anlayışa göre ölümle birlikte ceset çürür ve toprağa karışır. Ruh ise kişinin durumuna göre tekrar başka bir bedende hayata döner.

İbâha: Her şeyi mübah sayan Bâtınîlere göre, dinin bâtınına sahip olan kişiden dinin zâhiri yönü düşer. Bu bakımdan dinin görünürdeki ibadet ve taatlarına uymanın bir anlamı ve önemi bulunmaz.

Böyle bir akımın kurucusu bir adamdan anlamlı yazılar beklemek namümkündür,o At Hırsızı dediği Türkler,İrandan cekilince,Hülagü tarafından idam edilmiş ve cezasını bulmuştur.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Ekim 2010, 20:53   #3
Hande
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Zeka'ya bak sen, zeka'ya ,)))

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Ekim 2010, 20:56   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Sapkın bir akım ve aşşağılık bir lider,ben olsam paylaşmazdım-)

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Ekim 2010, 21:06   #5
Hande
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Sapkin bir akim, ve asagilik liderlerde paylasiliyor ))
bilgelikten zarar gelmez.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Ekim 2010, 21:08   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Benim ırkıma ,dinime,inançlarıma ters gelen şeyleri bilmesemde olur,en kral bilge gelsin tartışalım,ben varım-)

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 05 Ekim 2010, 21:16   #7
Hande
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Senin ırkına ,dinine,inançlarına ters gelen şeyleri bilmesende olmuyor malesef,, kendi fikrini savunmak ve korumak için karsit dusunceyi, kendinden daha iyi bilmelisin.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Ekim 2010, 21:17   #8
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




Hasan Sabbah seminer konumdu oldukça değişik kaynaklardan araştırdım arapça filanda. Hasan Sabbah düşüncesi Persleri tekrar canlandırmak kadar basit bir düşünce içerisinde olmadığı fikri uyandı bende. O şii inancını daim kılmak istiyordu görünüşte tabi. Normalde ise 9 basamaklı eğitim silsilesinin sonunda yaratıcıyı inkar ediyor. Onun Dai ' ler( inancını yayan kişiler) çok sıkı eğitim alıp inancı halk arasında yayıyorlar. Hasan Sabbah hakkında bilgi için güzel romanlar var tavsiye ederim. Biri Alamut diye diğeri de Alamuta Dönüş. Çok güzel bilgi veriyor.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Ekim 2010, 01:20   #9
Hande
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hasan Sabbah'in Ibni Tahir'e yaptigi o dehset açiklama..




yazı zaten Alamut Kalesi Fedaileri ~ Vladmir Bartol'un kitabının son sayfalarında yer alıyor.
okuduğumda çok etkilenmiştim ve yazıverdim bu mısraları pc'ye..
yorumuna katılıyorum Perius.
teşekkürler ilgin için.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
aciklama


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor ki Amelia İslamiyet 0 24 Şubat 2014 23:31
Hasan Sabbah oneofgirl Tarih 0 25 Temmuz 2013 22:44
Hasan Sabbah Ve Batınilik Hikayesi YapraK Tarih 0 04 Ocak 2010 20:09