IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Kasım 2011, 22:42   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Mehmet Akif Ersoy'un Ailesine Gönderdiği Mektuplar Yayımlandı.(Kültür ve Sanat)




Mehmet Akif Ersoy'un Ailesine Gönderdiği Mektuplar Yayımlandı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Mehmet Akif Ersoy’un yayınlanmamış mektupları, Firaklı Nâmeler adlı kitapta toplandı. Akif’in Mısır’daki gurbet yılları, vatan hasreti ve evlatlarına duyduğu özlem mektupların her satırına yansıyor.

“Kızım Suat, sakın firak dolu nâmeler yazma” diyordu Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, kızına gönderdiği bir mektupta.
Ersoy’un Mısır’daki sürgün yıllarında kızı Suad Hanım’a, damadı Ahmet Bey’e ve torunu Ferda’ya yazdığı mektuplar ve gönderdiği fotoğraflar ilk kez gün yüzüne çıktı.

Eyüp Belediyesi’nin katkılarıyla Timaş Yayınları’nın Görsel Tarih serisinden okura ulaşan Firaklı Nâmeler adlı kitabı Ömer Hakan Özalp yayına hazırladı.
Kendi ülkesinde gördüğü baskılar sebebiyle gönüllü bir sürgünü tercih eden Mehmet Akif, 1925-1936 yılları arasında dönmemek üzere Mısır’a gider.
Kendisi bu gidişin gerekçesini dostlarından Şefik Kolaylı’ya “Arkamda hafiye gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum. İşte, bundan dolayı gidiyorum” sözleriyle açıklar.

İyilik bildiren iki satıra hasret
Arkadaşı Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine önce kendisi daha sonra iki oğlu Emin ve Tahir’le eşi İsmet Hanım’ı da alarak Mısır’a giden Mehmet Akif, burada kaldığı süre zarfında geride kalan evlatlarına Mısır’daki yaşantılarını anlatan mektuplar yazar.

Akif’in gönüllü sürgün günlerine dair özel bilgiler ihtiva eden bu fotoğraf ve mektuplardan oluşan koleksiyon, İstiklâl şairinin vatan hasreti ve baba şefkatini gözler önüne serer.

Kızı ve damadıyla yaptığı mektuplaşmaların her satırında bu derin özlemin izlerini görmek mümkün. Öyle ki çocuklarından gelen mektuplar biraz geciktiğinde yaptığı tatlı-sert sitemlerle onlardan gelecek ‘iyilik’ bildiren iki satırı nasıl büyük bir heyecanla beklediğini anlatmaya çalışır.
Mehmet Akif “bülbülsüz diyar”dan gönderdiği firaklı nâmelerde sık sık meslektaşı olan damadına “vatan”a hizmet etmeyi öğütlüyor, kızına ise haline şükretmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Mektuplarında neler yazdı?

İlki 1 Mart 1928, sonuncusu 23 Mart 1936 tarihini taşıyan mektuplar Mısır Hilvan’dan Milas, Erciş ve Beytüşşebab’da yaşayan kızı Suad Hanım’la damadı Ahmet Bey’e gönderilmiş.
Mektuplardan 43’ü Akif’e, 3’ü eşi İsmet Hanım’a, bir tanesi de oğlu Emin’e ait.

Mektuplar dosya sayfasına arkalı önlü yazılmış ve bu mektuplar bir tarafı Suad Hanım’a diğer tarafı Ahmed Bey’e olmak üzere genellikle çift taraflı olarak kaleme alınmış.

Torunlarının sağlıkları, okumaları, yeme-içmeleri, kızının ev işleri, meşgaleleri, komşularıyla ve çevreleriyle ilişkileri, -meslektaşı olan- damadının tayini, mesleki işleri gibi şahsi hayatlarına; hayvan beslemek, odun-kömür ve yiyecek gibi ev hallerine, yaşadıkları şehirlere ve hava durumlarına dair bilgiler istenilen, hayatın sıkıntılarına karşı birtakım nasihatlar içeren mektuplarda Akif, hanımı, çocukları Emin ve Tahir’e ve Mısır’daki yaşantılarına ilişkin bilgiler veriyor. Akif’in baba şefkatiyle yaptığı nasihatler de mektupların en etkileyici satırları arasında öne çıkıyor.

Mehmet Akif kızını nasıl cezalandırdı!

Bihî

Suad,

Mektubunuz çok geciktiği için annen alabildiğine sinirlenmişti. Kaç kereler bu hususta ricada bulunmuştum, aman üç-beş satırlık âfiyet haberlerinizi bir an evvel yollayın demiştim. Nedense bir-iki mektuptan sonra ihmale başlıyorsunuz.

Ceza olarak ben de bu sefer cevabımı hayli tehir ediyorum ve gayet kısa yazıyorum. İkinci bir ceza olarak resmimi ne sana hediye ediyorum, ne de Ahmed’e! Ferda Kadın’a yolluyorum.

Havalarınız hâlâ iyi mi gidiyor? Ferdâ nasıl?
Annen hayli zamandır pek iyi idi. Sıkıldı bir kere göğsü tuttu. İki-üç gündür de parmaklarında dolama gibi şişlikler hasıl oldu. Zavallıyı uyutmuyorlar. Bir gün gidebilirse hekime parmaklarını gösterip ilaç alacak.

Mahsus gözlerini öpüyor. Benim tarafımdan Ferda’yı öpüver olmaz mı?

Allah’a emanet ol Suad Hanım.

Baban Mehmet Akif


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Kaynak: Alıntılar

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 30 Aralık 2012, 17:46   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mehmet Akif Ersoy'un Ailesine Gönderdiği Mektuplar Yayımlandı.(Kültür ve Sanat




MEHMET AKİF ERSOY’UN MISIR’A GİTME SEBEBİ?

Fakat şu soru, özellikle konuşulması gereken bu yıl, nedense gündeme
gelmiyor: Mehmet Akif, İstiklâl Marşı’nı Türk milletine armağan ettikten
sonra neden gönüllü sürgüne Mısır’a gitti?



Evet, Mehmet Akif kızlarını burada bırakarak 1925-1936 yılları arasında
dönmemek üzere eşi ve iki oğluyla Mısır’a gitti. Kendisi, bu gidişin
gerekçesini dostlarından Şefik Kolaylı’ya ”Arkamda hafiye gezdiriyorlar.
Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele
görmeye tahammül edemiyorum. İşte, bundan dolayı gidiyorum” sözleriyle
açıklamıştı.



Yeni yayınlanan ve Mehmet Akif’in Mısır sürgününden gönderdiği mektuplar
da bu konuda ipucu vermiyor. Ancak onun vatan hasreti mektupların her
satırdan damla damla süzülüyor.



“EMEKLİ MAAŞINI VERMİYORLARDI”

Mehmed Akif’in torunlar Ferdâ Argun ve Selma Argun, dede yâdigârı olarak
yıllardır sakladıkları mektupları ve fotoğrafları koleksiyoner M. Rüyan
Soydan’a vermiş ve kitap böylece ortaya çıkmış. Ömer Hakan Özalp’ın
hazırladığı “Firaklı Nâmeler – Akif’in Gurbet Mektupları” (Timaş
Yayınları) Akif’in ilki 1 Mart 1928, sonuncusu 23 Mart 1936 tarihini
taşıyan 43 mektubundan oluşuyor. Mektuplar Mısır Hilvan’dan sırasıyla
Milas, Erciş ve Beytüşşebab’da yaşayan kızı Suad Hanım’a damadı Ahmet
Bey’e ve torunu Ferdâ’ya gönderilmiş.



Kitabı hazırlayan Özalp, Mehmed Akif Ersoy’un 1914′ten sonra çeşitli
sebeplerle Mısır’a gidip geldiğini, fakat 1925 – 1936 arasında hiç
dönmeden orada kaldığını vurgulayarak bunun sebebini şöyle açıklıyor:
“Âşikâr bir gerçek vardır ki Akif, hak ettiği halde emekli maaşı
alamamakta ve aynı zamanda hükümet tarafından takip ettirilmekteydi.”

“KAYIP KURAN ÇEVİRİSİ”


Neticede Akif, arkadaşı Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine önce kendisi
ve daha sonra iki oğlu Emin ve Tahir’le eşi İsmet Hanım’ı da alarak
Mısır’ın Hilvan beldesine gitti. Kızları Cemile, Fuad ve Feride ise
Türkiye’de kaldı. Mısır’da Câmiatü’l-Mısriye’de Türk Edebiyatı dersleri
vermeye başlayarak geçimini sağlayan Akif, bir yandan da Abbas Halim
Paşa’nın çocuklarına özel dersler verdi. Oğulları Emin ve Tahir Mısır’da
okullarına devam ederken eşi İsmet Hanım gurbette hayat arkadaşını
yalnız bırakmadı.



Akif burada bir de Kur’an-ı Kerim çevirisini yaptı. Ama maalesef bu
çevirinin akıbeti bilinmiyor.


“DÜNYADA PARA KADAR LÜZUMLU BİR ŞEY YOK”


Mektuplara dönersek, Akif, vatan ve evlat özleminin yanı sıra dönemin
dünyasına ilişkin bilgiler ve önemli öğütler de veriyor.

1928′de damadı Ahmed Bey’e yazdığı mektupta ‘paranın önemini’ şöyle
anlatıyor: “Suad’ın muktesit oluşu çok iyi bir hadise. Dünyada para
kadar lüzumlu bir şey daha olmadığı için onu idare ile harc etmek en
ziyâde aranılacak bir meseledir. Biz bu hakikati pek geç anladık. Siz
vaktiyle anlamışsınız demektir ki, ciddi söylüyorum, şâyân-ı tebrik ve
hürmetsiniz. Her ikinize de aferin.”


Mektuplarda “vatan şairi” Mehmed Akif, vatan anlayışını da sergiliyor.
Ona göre doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle vatan, onun için
hizmet edilmesi gereken kutsal bir yerdir. 1932′de damadı Ahmed Bey’e
yazdığı mektupta şöyle diyor: ”Şarka azimet için hazırlanmak emrini
almışsınız. Hamdolsun gençsiniz, dinçsiniz. Yurdun her tarafını
dolaşmalı, her tarafına hizmet etmelisiniz. Vatan bir külldür ki tecezzi
kabul etmez: Şarkı, garbı, şimâli, cenûbu kâmilden nazarımızda bir
olmalıdır. Uzak yakın, soğuk sıcak dememeli, elimizden geldiği kadar,
hatta bunun fevkinde olarak fedâkârâne çalışmalıyız. Başka türlü ne
yaşamak, ne memleketi yaşatmak imkânı yoktur.

“EKONOMİK BUHRAN YORUMLARI!”


Mehmed Akif’in Mısır’da yaşadığı yıllar, Amerika’da patlak verip dünyayı
sarsan 1929 ekonomik buhranının etkilerinin iyice hissedildiği yıllar. O
da, mektuplarında buhranın Mısır’daki etkilerini ve hissettiklerini
mektuplarına yansıtıyor.



1932′de damadı Ahmed Bey’e yazdığı mektupta, Mısır’a gelmeyi düşünen bir
yakınını uyarıyor: “Evlâdım, Mısır bu son senelerde pek fenalaştı.
Eskiden gelenler bile bir ekmek parasını bin bela ile çıkarıyorlar.
Yeniden gelenlere katiyen iş yok. Binâenaleyh kendisine bu tarafa
geçmeyi asla tavsiye etmem. Parasızlık yüzünden işler tamamıyla durgun.
Yakın bir âtîde buhrân-ı hâzırın hafifleyeceği ümidi ise hiç yok. Son
senelerde iş bulmak için buraya gelen vatandaşlarımızın hemen hepsi
perişan oldular. Onun için beyhâde ümidlere düşerek katiyen bu tarafa
gelmesin. Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin, İtalyanların burada
mükemmel teşkilatı olduğu halde onlar bile pek müşkilat ile iş
bulabiliyorlar. Hiçbir teşkilatı olmayan Türklerin maruz kalacağı
sıkıntıyı artık bir kıyas edin!


1933′te ise kızı Suad Hanım’adaha karamsar bir mektup gönderiyor:
“Evladım kendini çok üzme, bizlerden binlerce derece beteri var. Bugün
dünyanın hiçbir tarafında saadetten eser yok. Şerif Muhyiddin Beyefendi
Amerika’dan geldi. Orada buhran dolayısıyla gördüğü faciaları anlatıyor
ki yürekler dayanmaz. En zengin bankalar iflas ediyor, (…) atarak
intihar ediyor, işsizlikten milyonla halk sokaklara dökülmüş (…)
Avrupa’nın paralarını çeken ve bugün de dünyanın (…) yaşayan
insanların ekseriyeti ne vaziyete düşmüş…”

“DÜNYAYA DEĞİL İSTANBUL’A GELMİŞİZ”


1934 yılı geldiğinde, Mehmed Akif’in kızı Suad Hanım eşinin görevi
dolayısıyla doğuya gitmiş ve yazdığı mektuplarda serzenişte bulunmaya
başlamıştır. Suad Hanım, Akif’in diskur niteliğindeki şu mektubuyla
karşılaşır:



“Muntazam, ma’mur şehirlerde, refah ile ömür sürmeyi herkes arzu eder.
Fakat bu arzunun tatmini için ara sıra fedakârlık zaruridir. Bugün
yüzlerce milyon efrâd-ı beşere hakim bulunan İngilizleri gözümüzün önüne
getirelim. Acaba heriflerin bu kudretleri, bu muvaffakiyetleri tesadüfen
mi oluvermiş yoksa milletçe birçok mesaiye, birçok şedâide katlanmak
sayesinde mi elde edilmiş? Londra’da doğmuş, nâz u na’im içinde büyümüş,
ebeveyninin milyonları sayesinde her türlü ihtiyaçtan fersahlarca uzak
bir lordun oğlu kalkıyor, Sudanlara, Afrika’nın en yaşanmaz, en
cehennemî bucaklarına giderek gençliğinin en kıymetli çağlarını,
İngiltere hesabına, o kumlara gömüyor.



Vatanı uğruna çektiği tahammülsüz
meşakkatleri hiçe sayıyor. Daha doğrusu kendisi için şeref biliyor. Biz
biçârelerse İstanbul’dan çıkıp Bursa’ya gitmeyi felaket telakki
ediyoruz! Bizim Midhat Cemal “Bizler dünyaya gelmemişiz, İstanbul’a
gelmişiz” der ki, pek doğrudur.

“HAMDOLSUN HİÇBİR ŞEYİMİZ EKSİK DEĞİL”


Dünyada ne mesud kimseler vardır ki: Saadetlerinden haberleri yoktur,
kendilerini bedbaht sanır dururlar! Galiba Suad Hanım da yavaş yavaş
onların sürüsüne katılacak! Bugün dünyanın garbı, şarkı, cenubu, şimali
gûn-a-gûn buhranlarla kıyamete dönmüş; yüzlerce milyon benî Âdem
sefaletin, işsizliğin, ümidsizliğin pençeleri altında kıvranıyor; mahşer
meydanı gibi kimse nefsinden başkasıyla katiyyen meşgul değil; hiçbir
ferdin diğerine dönüp bakacak hâli yok. İşte o zavallıları göz önüne
getirmeli de insan bir yiyip bin şükretmeli. Hamdolsun bizlerin hiçbir
şeyimiz eksik değil…”


Bu mektuplar, Mehmed Akif’in fikir dünyasını yansıtması bakımından
önemli. Zira Haziran 1936′da İstanbul’a dönmeye karar veren ancak çok
geçmeden, 27 Aralık 1936′da hayatını kaybedip Edirnekapı Mezarlığı’na
defnedilen şairin yaşadıkları hâlâ karanlıkta…




O DÖNEME AİT İLK KEZ YAYINLANAN FOTOĞRAFLAR


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
ailesine, akif, ersoyun, gönderdiği, mehmet, mektuplar, sanat, ve, yayımlandıkültür


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hüsran - Mehmet Akif Ersoy Sevda İslamiyet 1 11 Kasım 2011 08:38
Leyla / Mehmet Akif ERSOY Sevda İslamiyet 0 06 Eylül 2011 08:41
Mehmet Akif Ersoy \ LeyLa. . . Sevda Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 26 Eylül 2010 20:58
Mehmet Akif Ersoy Kimdir ? kont_dracula Kültür ve Sanat 0 18 Haziran 2006 00:29