IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04 Mayıs 2012, 20:05   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Haluk Bilginer'den tiyatro tartışmasına ilk yorum




Bilginer: Ben özelleştirmeden hiçbir şey anlamıyorum. Bir anlamı olmadığı gibi pratiği de yok.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Son dönemde gündemden düşmeyen şehir tiyatrolarıyla ilgili suskunluğunu bozan başarılı tiyatrocu Haluk Bilginer, dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Taraf gazetesinden Murat Şevki Çoban'ın sorularını yanıtlayan Bilginer, 'Tiyatro özelleşmez, özerkleşir. Oyuncuları kovun. Parayı iki katına çıkarın' dedi
İşte o röportaj:

Roma'ya emperyal kontrolünü ve kahramanlıkla özdeşleştirilen itibarını sağlayan, hatta Antonius'un son halkası olduğu eski komutanlık anlayışı ile Caesar gibi daha Makyavellist idarecilerin çatışmasını da izliyoruz...
Antonius da Roma İmparatoru, Hitler niye onu örnek almadı? Çünkü Antonius keyif adamı "Şarap getirin" diyor. Caesar ise sarhoş olmaktansa dört gün oruç tutmayı yeğleyeceğini söylüyor.
O dönemden beri süregelen iktidar anlayışında hangisinin hâkim olduğunu düşünüyorsunuz?
Hiçbirinin. Ben gelecekten çok umutluyum, çünkü insanlık tarihine baktığımızda hep sanat ve bilim kazanmıştır. Sonunda yine sanat kazanacak. Maalesef bu geçiş döneminde bu sıkıntıları yaşıyoruz. Siyaset hiçbir zaman kazanmamıştır, hep kaybetmiştir.
O zaman atlatılan badireler daha sükûnetle mi karşılanmalı?
Sükûnetle karşılanmalı ama bu savaşın da verilmesi gerekli. Bu kültür savaşı olacak, biri sana set çekmeye çalışıyorsa galip gelen mutlaka sanat olacaktır. Çünkü sanatın iktidar gibi bir anlayışı yoktur, siyasetin vardır ve bu nedenle hiçbir zaman uzlaşamazlar. Sanat hep muhaliftir ve muhalif olmak zorundadır. Dünya tam da bu yüzden gelişir. Siyaset yüzünden değil; siyaset hep set vurur sanat hep aşar. Bilim de öyle.
40 TL'YE SATTIĞIM BİLETİN 15 TL'SİNİ Devlet ALIYOR

Devlet Tiyatrosu neden sakat doğmuş bir çocuktur?
Böyle yapılmaz tiyatro. Devlete bağlayalım, memur alalım, başına üçlü kararnameyle müdür atayalım, iktidar değiştikçe o da değişsin... Yansız olması gereken devlet, "Bu benim tiyatrom, bu senin tiyatron" dediği zaman kıyamet kopuyor. Biz ne olacağız peki? O kamusal tiyatro ben neyim? Ben kamuya tiyatro yapmıyor muyum? Hiçbir dahli olmamasına rağmen, benden bir de vergi alıyor. 40 TL'ye sattığım biletin 15 TL'si devlete gidiyor. Seyirci özel tiyatroların çok pahalı olduğunu söylüyor. devlet Tiyatrosu ne kadar? 6 TL, 10 TL. 100 TL, 90 lirasını zaten vergilerinizle peşin ödediniz. Hatta yeni araştırmalara göre seyirci başı maliyeti 120 TL.
Sanat peki sanatçıların tekelinde midir?
Sanat hiç kimsenin tekelinde değil. Sanat zaten bizi anlamak içindir. Resim ressamın tekelinde olabilir mi? Seyircisini bulamayan oyun zaten tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gidecektir.
HİÇ Mİ DÜNYAYA BAKMIYORSUNUZ?

Dünyada başka hiçbir yerde devlet Tiyatrosu diye bir şey yok deniliyor...
Devlet Tiyatrosu yok ama devlet sanatı destekliyor. Hiç mi dünyaya bakmıyorsunuz? Devlet, tiyatroyu bizim 100 mislimiz kadar destekliyor. National Theatre'ın devletten aldığı bütçeyi duysanız dudağınız uçuklar. Kaldı ki sırf devlet desteği de değil, 30 tane sponsoru var. National Theatre, Royal Ballet nasıl ayakta duracak yoksa? Baleyi kim alacak? Bu bale bitti, opera yapmayacağız demek. Bunun başka bir anlamı yok.
Kâr marjı da yok galiba?
Kâr marjı sıfır. Kömür İşletmeleri mi bu özelleştireceksin? Cebinizden boyuna para vermek zorundasınız.
Siz bunca yıldır özel tiyatro yapıyorsunuz, kâr elde edebildiniz mi?
Ne kârı, ben burada tiyatro yapabilmek için üstüne para veriyorum. Hiçbir zaman kâr getirmediği gibi, sezonu eşit kapattıysak kendimizi şanslı sayıyoruz. Yoksa sürekli cepten akıtıyoruz.
DEVLET TİYATROLARA İKİ KATI DESTEK VERMELİ

Ne yapılabilir peki?
Devlet, şu anda devlet Tiyatroları'na 200 TL veriyorsa 400 TL vermelidir. Tüm memurları işten çıkarmalı, emekliliği gelen herkesi emekli yapmalıdır. Tüm oyuncular kovulmalıdır. Sonra sezon başlarken tek tek oyunculara rol teklif edilmeli: "İstanbul'da başlayacak, Erzurum, Antalya, Sivas altı ay gezecek. Ayda 10 milyon da maaş" Şu anda devlet Tiyatrosu'nda kaç oyuncu var kaçı oynuyor? Sadece çalışana maaş vereceğim için bu bütçeyle bile 10 milyon maaş bulurum. tiyatro yapmak isteyenlerle tiyatro yapınca kalite de artacak. Emekli aktör diye bir tanım olabilir mi? devlet sanat yapamaz, sanata karışamaz. Bütçeyi dağıtan bürokrat dünyada tiyatronun kapısından içeri giremez, sokmazlar onu.
Öneriniz büyük prodüksiyonlar oynanamaz argümanını da çürütüyor...
Oraya salon yaptıktan sonra niye oynanamasın? Devletin işi salon yapmak zaten. Siirt'te kim tiyatro yapacak, diye soruyorlar. Sen yapacaksın hem de daha âlâsını yapacaksın. Anadolu'ya daha iyi, daha güzel tiyatro gidecek. Ama devlet sanat yapmayacak. Ben kalp ameliyatı şöyle yapılır diye doktora karışabilir miyim? Bu bir formasyon işidir. Sen ne anlarsın tiyatrodan? Ben ne anlarım kalp ameliyatından? Saçma sapan bir tartışmanın içine giriyoruz. Göreceksiniz, çok yakında yapılamaz olduğu anlaşıldığında özelleştirme muhabbeti bitecek.
ÖZELLEŞTİRMENİN HİÇ BİR ANLAMI YOK

Bakanlar Kurulu, "Özelleştirme kararımız kesindir" dedi...
Ben özelleştirmeden hiçbir şey anlamıyorum. Bir anlamı olmadığı gibi pratiği de yok. Nasıl özelleştireceksiniz Şehir Tiyatroları'nı? Kim satın alacak, Sabancı mı, Koç mu, Eczacıbaşı mı? Başlarına bela mı alacaklar? Ben umuyorum Sayın Başbakan, dil sürçmesi yaşamıştır bu açıklama sırasında ve özelleştirme değil özerkleştirme demiştir. Çünkü özelleştirmenin hiçbir anlamı yok.
Devlet Tiyatrosu'nun işleyişinde sorun yok mudur peki?
Evet, devlet Tiyatrosu'nun ve Şehir Tiyatrosu'nun ciddi sorunları vardır. Ama bu sorunlar özelleştirilerek halledilmez, özerkleştirerek halledilir. devlet bizim ülkemizde olduğu gibi dünyanın her yerinde sanatı ve sanatçıyı korumakla, sanatın yapılacağı ortamı yaratmakla yükümlüdür. Biz özelleştirelim, sonra ne haliniz varsa görün anlayışıyla yapılmaz bu.

__________________
Küçükken bir yerim ağrıdığında - Öpeyim de geçsin. derdin. Yüreğim ağrıyor ANNE. Öpte geçsin.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bilginerden, haluk, ilk, tartışmasına, tiyatro, yorum


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Haluk Bilginer'den Hesaplaşma Çağrısı Rüzgar Haber Arşivi 0 09 Ocak 2012 22:04