IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Haziran 2012, 21:59   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kur'an ın uzaklaşılan yönü




Bütün peygamberler kavimlerine tevhidi yani r0; birdir , ondan başka ilah yoktur ve yalnız ona kulluk edinr1; ilahi emrini bildirmişlerdir. İşte bütün kitaplardaki ortak nokta ve peygamberlerin gönderilişlerindeki başlıca neden hep bu olmuştur. Öncelikle islam dinini ve gerçek müslümanlığı doğru anlamamız gerekir . Birazdan açıklayacağımız kurr17;an ayetleriyle , bu konunun çok daha iyi anlaşılacağından hiç şüphem yok .
Kurr17;anı kerim bize, sadece anlamadığımız bir dilde okuyalım da ,sevap kazanalım diyemi gönderilmiş , yoksa öğrendiğimizi yaşayalım diyemi ? tabiki ikincisi . Öyle ise bu konuda yapılan çalışmaların sisteminde , bir takım değişiklikler yapmak gerekir . Örneğin kurr17;an kursu diye bilinen yerlerde insanlara sadece arapça alfabeyi öğretmemek , içeriğini ve beklentileri anlatmak , bilinçli olarak yaşanmasına vesile olmak gerekiyor.
Bir hadis i şerif te Efendimiz r0; En hayırlınız Kurr17;anı öğreten ve öğrenendirr1; buyurmaktadır. Burada kastedilen kelimelerin arapça telaffuzu değil , içerik noktasıdır. Kurr17;an ın her harfinde çok büyük sevapların oluşu ve okunması konusunda vaad edilenler, insanları kurr17;an la yaşamaya teşfik etmek ve ın kelâmına yaklaştırmak maksadını taşımaktadır.
Aynı zamanda itibar edilmesi gereken en yüksek merci olarak kurr17;an ı görmemiz şarttır. Bu konuda, kendine yüklenen sorumlulukların öğrenilmesi ve uygulanması bakımından, Efendimiz tarafından söylenmiş bir çok hadis i şerif günümüze kadar nakil olmuştur. Kur an ı miheng olarak görüp , hadisleri bu doğrultuda incelememiz gerekmektedir. Herkesin işine geldiği hadisi , kendi işine geldiği şekilde yorumlamasının sonucu , günümüzde oluşan bu vahim ve akıbeti acı olan tablodur.
Kurr17;an dan çıkartacağımız en büyük dersin, hem birey hemde toplum olarak sağlam ve güçlü olunması gerçeği , sürekli göz ardı edilmiş ve sonuç olarak , günümüzdeki bu dağınık sistem ortaya çıkmıştır.
O gün okunan anlaşılıyordu ve sorun yoktu , bu gün bu şansımızın olmadığını sanmamalıyız. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum , peygamber efendimize ayetler arapça nın dışında bir dilde inmiş olsaydı , insanlara anlamadığı bir dilin alfabelerini öğrenip körü körüne okumaları tavsiye edilirmiydi sizce ? Yoksa halka Rablerinin kendinden neler beklediği anlatılırmıydı?
Belkide günümüzde kurr17;an ın şifreler kitabı olmasının sebebi , arapçayı kutsallaştıran zihniyetlerin var olmasındandır. Bazı televizyon kanallarında kurr17;an eğitimi adı altıda , sadece arap alfabelerini ve teleffuzlarını öğretildiğini görmek hakikaten beni çok üzüyor. Televizyondan arapça ayetleri takip etmeyi , sevap olarak yansıtıp , kişilerin dikkatini yanlışa sevk etmemek gerekir. Öncelikli olarak nelerden bahsettiğini anlayıp , yaşamaya çalışmak daha doğrudur. Uygulanan mevcut zihniyetle dini yaşamaya çalışmanın bizleri getirmiş olduğu nokta ; cehaletin ve ezilmenin , bizler kendimizi değiştirene kadar boynumuzda vebal olmasıdır.
Kuran anlaşılmayacak , şifreleri olan , sadece medrese eğitimi görmüş kişilerce açıklanacak bir kitap değildir . Tek şifresi samimiyet olan , herkesin gayret ettiğinde hissesine düşeni alacağı ap açık bir kitaptır. Bu konuda r0; Kurr17;an meali okumayın , siz anlayamazsınız , her ayetin kırk bin mânası vardırr1; diyen zihniyetler asla kabul edilemez . Enr17;am suresi 90. ayette kurr17;an ın tanımı yapılmış ve savunduğumuz tezlerin doğruluğu ispatlanmıştır.
Şöyleki r0; O ancak alemleri irşad için ilahi bir öğüttür r1;
Hesabımızı kurr17;an a göre vereceğimiz gün gelmeden önce , aklımızı başımıza toplamamız ve içinde bulunduğumuz derin uykudan uyanmamız gerekmektedir. Bizi kurr17;an dan uzak tutmaya çalışan ve anlamazsınız gözüyle bakan çarpık zihniyetlere , yanıldıklarını göstermenin zamanı gelmiştir.
Bu çarpık zihniyetle yaşamak suretiyle ; kurr17;an karmaşık bir sihir ve büyü kitabı haline getirilmiş, çocuklar , gençler ve yetişkinler kulaktan dolma boş bilgilerle eğitilmiştir . Türbelerdeki kalabalık her geçen gün artmış ve maalesef dinimiz r11; u teala bu konuda şöyle buyuruyor - şeklinde değilde - falancası şöyle demiş r11; tarzıyla sorunların çözümlenmeye çalışıldığı bir din haline getirilmiş . Herkes hoşuna giden görüşü benimsemiş , samimi olarak kulluk yapma ihtiyacı azalmıştır. İnsanlara akıllarını çalıştırmamanın ve cahil kalmanın yolu açılmış ; bir konuda duyduğu meseleyi , kurr17;an dan araştırmak yerine , duyduğunu kabullenme yolu aşılanmıştır. Geçmiş insanların adetleri , yaşam ve giyim tarzları din haline getirilmiş ; hocalık mevkiinde bulunan kişilere peşinen alim muamelesi yapıldığından , söylediği herşey doğru olarak kabul edilmiştir . Kalben tatmin olmasa dahi nefsi hoşnut olduğundan ve fetva makamlarının üstünlüğü var sayılaraktan , din adına ortaya atılan her hüküm , ın mutlak emri olarak algılanmıştır. Duyduğu mesele ile ilgili kalbindeki rahatsızlığın vebali , alim bildiği kişilerin üzerine yüklenmiş , yarın sorarlarsa falanca hocadan duydum deyip , kurtulacağı anlayışı hakim olmuştur.
Böylelikle doğru olarak bilinen , ancak günümüzde uygulanması yanlış hale gelmiş meseleler , asırlardır kulaktan kulağa gezerek günümüzdeki bu acı tablo ortaya çıkmıştır. Günümüzde mantığa sığmayan yanlış din değerlerinden dolayı , yeni nesil inançsızlık hastalığının pençesinde boğuşmaktadır. Kendilerine daha mantıklı ve ihtiyaçlarını karşılayacaklarını umdukları, gerçekten uzak inanç sistemlerinin arayışı baş göstermektedir.
Oysaki kurr17;an la gerçek bir eğitim uygulaması , tüm arayışları geride bırakıp ihtiyaçları fazlasıyla karşılayacaktır. Bunun için kurr17;an ın evrensellik ilkesinden faydalanıp , huzura ulaşmanın yollarını aramak sorunları dahada azaltacaktır. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak misali , ın emrini anlamak yerine , birilerinin tavsiyelerini kurr17;an ın üstünde gören zihniyetten derhal kurtulmalıyız.
Bizler inancımızı doğru yere endeksleyip , en iyi istikameti kendimize seçmeliyiz. Bunu da üzerimize yüklenen sorumlulukları bilip yaşıyarak başarabiliriz.
Zaten bu konuda İbrahim suresinin 4. ayetinde mealen r0;Biz her gönderdiğimiz peygamberi, ancak kavminin dili ile gönderdik ki onlara açıkça anlatsın. Artık dilediğini sapıklıkta bırakır,dilediğinide hidayete erdirir. O güçlüdür, hikmet sahibidir.r1; Buyurmaktadır. Burada bize verilmek istenen mesajdan anlaşılacağı üzere, asıl mesele öğrenip uygulamaya çalışmaktır. Bizler kurr17;an ın bugünkü muhatapları olarak , herşeyi açıkça bilmek , öğrenmek ve bizden iyi bilen insanlar tarafından eğitilmek en doğal hakkımızdır.
Hidayet etmek Rabbimizin tasarrufundadır , kişilerin samimiyetlerine ve itikatlarına göre dilediğine dilediği kadar hidayet eder. tan hidayet istemek yeterli değildir , hidayeti hak edecek şartları yerine getirmemiz gerekmektedir. Rabbimiz , kişilerin itikatı , samimiyeti ve gayreti oranında hidayette bulunur. Kul çaba göstermekle mükelleftir, hidayetin taksimi , rabbimizin tasarrufundadır.
Yunus suresinin 57. ayetinde mealen r0; Ey insanlar işte size Rabbinizden bir öğüt , gönüllerdeki dertlere bir deva ve mür17;minler için bir hidayet ve rahmet geldir1;.
İnsanın anlamadığı bir dilde öğüt alması mümkün olmadığından, imkanlarını kullanıp , kendisine verilen nasihatları öğrenmelidir. u teala kurr17;anı, hatim edelim de sevap kazanalım veya birisi öldüğünde arkasından okuyalım diye göndermemiştir. Kamer suresinde defalarca tekrarlanan bir ayet hiç söze gerek bırakmıyor.
r0; Yemin olsun bu kurr17;anı düşünmek için müyesser kıldık . Ama düşünenmi var ?r1;
Hakkında bilgi sahibi olmadığımız bir konuyu düşünmemiz mümkün değildir , bırakında insanlar yaşasınlar , düşünsünler ve anlasınlar . Bir kısım şahısların geçmişte ve günümüzde , gerçekten uzak düşüncelerinin kötü izlerinden dolayı , toplumun bu hakkını elinden almaya yönelik anlayışları aşılamamak gerekir. Herkesin bireysel olarak bilme mecburiyeti olan konuları r0; Bir bilene danışr1; zihniyetiyle çözmemek gerekir. Elbette herkes herşeyi aynı orantıda algılayamayabilir bu gayet doğaldır, ancak günümüzdeki kadarda , herşeyi birilerinden bekleme alışkanlığıda çok yanlıştır. Kurr17;an daki tavsiyeleri yanlış bir şekilde yansıtmış kişiler yüzünden , insanları kurr17;an dan koparıp ömür boyu kişi ve kurumlara muhtaç olacak şekilde yetiştirmek doğru değildir. Bu konuda insanları kanalize edenlerde sorumludur , akıllarını kullanmayıp cahilce herşeyi kabullenenlerde. Bu yanlışlar zincirine itibar edilmesinin eserleri , dinimizin her noktasında görülmektedir. Bu sorunu çözmenin en makûl yolu , samimiyet bilincini kurr17;an la özdeşleştirmektir.
İslam dinini , sadece bireysel huşu ve manevi hazr17;ın içinde işleyen bir kısır döngünün esiri yapmayıp , toplum olarak genel birlikteliği ve kurr17;an ışığında islamı , yaşamımıza entegre etmeliyiz. Gerçek islamı yaşayan güçlü bir toplum olmanın , en önemli unsurlarından biride budur.
Kolay olan dururken ,insanları zor olan azgın sel suyu misali din zihniyetlerinin içine itmemek gerekir. Samimiyeti aşılama yerine , sürekli birilerine muhtaç olmayı gerektiren , kurallar zinciriyle yaşama mecburiyetini dayatmamak gerekmektedir. Kurr17;an ı anlama ve yaşama gayretini , bir ömür okunsa yinede bitmeyecek olan ayrıntılarla takas etmemek , artık bizim için bugün mecburiyet haline gelmiştir. Belki yarın mahkûmiyetede dönüşebilir , bellimi olur ? Kur anı gerçek manâ da kavrayan kimselerin , çevresindekileride kendisine bir ömür muhtaç olacak şekilde yetiştirmemesi çok önemlidir. Kur an ın özünü hissettirip , daha ileriye ve güzele ulaşmaları için gerekli ortamı sağlamak , mükemmel müslümanların çoğalmasında vesile olacaktır.
Cuma suresinin 5. ayetinde r0; Kendilerine Tevrat yükletilen sonrada onu taşımayan kimsenin hali , ciltlerle kitap taşıyan eşeğin hali gibidir. ın ayetlerini yalanlayan kavmin hali ne çirkindir ! zalim kavme hidayet vermez.r1;
Burada kendisine tarafından gönderilen kitabı ezberlediği veya bildiği halde , şayet hayatına geçirmeyen , birde kendilerine kitap indirilmiş bir toplumun , onunla yaşamaması , hükümlerini dikkate almaması ve yanlış itikatlarından dolayı , kitaplarını gerçek manada algılayacak hidayeti bulamadıkları anlatılmaktadır.
Rabbimiz gönderdiği ayetlerini iman edecekler için bir hidayet , yüz çevierenler içinde cezaya uğrama sebebi olduğunu belirtmektedir.
Araf suresinin 203. ayetinde r0;Onlara ( istedikleri) bir ayeti getirmezsen ,onu kendinden toplasaydın ya derler. Deki: Ben ancak Rabbimden bana vahy olunana uyarım ! bütün bu kurr17;an ayetleri rabbimizden gelen hüccetlerdir ve iman edecek bir kavim için bir hidayet ve rahmettir.r1;
Burada da iman etmekten kasıt sadece ın varlığına değil , gönderdiği kitap ve peygamberleredir de. a iman edip , gönderdiğini gerçekçi olarak algılayamamak , faydadan çok zararı olan bir durumdur.
ın kitabını dikkate almayanların başlarına gelen de ,
Zuhruf suresinin 36-37. ayetlerinde r0; Her kim Rahmanın zikrinden göz yumarsa biz ona bir şeytan musallat ederiz, artık onun arkadaşı olur. Ve şüphesiz ki bunlar (şeytanlar) onları yoldan çıkartırlar. Onlarda kendilerini hidayete ermiş sanırlar.r1; Şeklinde açıklanarak , günümüzdeki acı tablonun kurr17;an daki yeri belirtilmiştir. Kurr17;an ı anlamanın ön şartı olan meselelerde duyarlı olmamak , kitaptan fayda görmeyide engellemektedir. Bu şartlar aklı çalıştırmak ve samimiyetle yaklaşmaktır. Ben aklımı ancak bu kadar çalıştırabiliyorum , sizler samimiyet ve akıl ile ilerleyip , kurr17;an ı benim anlatmaya çalıştığımdan daha doğru bir şekilde anlayabilirsiniz. Rabbimizin , hidayeti herkesin çabası oranında vereceğinden kimsenin şüphesi olmasın .

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.


Pırlantaların en değerlisini içimde taşıyorum o da VİCDANIMDIR.
BizimMekan.com
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kuran, uzaklaşılan, ın, yönü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Android'in 9 üstün yönü! Deep Cep Telefonu İşletim Sistemi 0 16 Ocak 2012 18:22
Erkek Olmanın 25 İyi Yönü :) Ay Komedi ve Mizah 1 27 Ağustos 2010 01:45
Kız olmanın 31 iyi yönü Ay Komedi ve Mizah 2 26 Ağustos 2010 17:58
Microsoft'un 11 eğlenceli yönü! Slipknot Windows 0 23 Temmuz 2010 17:30
Kız olmanın 30 iyi yönü! Ein Ah Kadınlar 6 19 Nisan 2010 12:21