IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03 Şubat 2018, 00:53   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Buruc Suresi Türkçe




Şems sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 22 (yirmiiki) âyettir. Bürûc, burc kelimesinin çoğuludur. Sûrede burçları olan gökyüzüne, kıyamet gününe ve o güne tanıklık edecek olanlarla, yine o gün müşahede edilecek olaylara yemin edildikten sonra Yemen'de geçmiş bir olaya temas edilir: Yahudi Zûnuvas ve adamları, yahudiliği kabul etmeyen Necran hıristiyanlarını, Hendek içinde yakılmış bir ateşe atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Bu şekilde işkence ile yakılıp öldürülen kimseler inançları uğrunda ölmüşlerdir.
وَالسَّمَاء ذَاتِ الْبُرُوجِ ﴿١﴾
1.Ves semâi zâtil burûc(burûci).
Burçlara sahip semaya andolsun.

وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ ﴿٢﴾
2.Vel yevmil mev’ûd(mev’ûdi).
Ve vaadedilen güne.

وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ﴿٣﴾
3.Ve şâhidin ve meşhûdin.
Ve şahit olana ve şahit olunana (görene ve görülene) (andolsun).

قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ ﴿٤﴾
4.Kutile ashâbul uhdûd(uhdûdi).
Hendeklerin sahipleri helâk edildi.

النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ﴿٥﴾
5.Ennâri zâtil vekûd(vekûdi).
(İçi) yakıt dolu ateşin (sahipleri).

إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾
6.İzhum aleyhâ kuûd(kuûdun).
Ki onlar, onun (ateşin) etrafında oturmuşlardı.

وَهُمْ عَلَى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ ﴿٧﴾
7.Ve hum alâ mâ yef’alûne bil mu’minîne şuhûd(şuhûdun).
Ve onlar, mü’minlere yaptıkları şeyleri seyrediyorlardı.

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ ﴿٨﴾
8.Ve mâ nekamû minhum illâ en yu’minû billâhil azîzil hamîd(hamîdi).
Ve onlardan intikam almaları, Aziz ve Hamîd olan Allah’a îmân etmelerinden başka bir şey için değildi.

الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ ﴿٩﴾
9.Ellezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).
O (Allah) ki, semaların ve yeryüzünün mülkü O’nundur. Ve Allah, herşeye şahittir.

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ ﴿١٠﴾
10.İnnellezîne fetenûl mu’minîne vel mu’minâti summe lem yetûbû fe lehum azâbu cehenneme ve lehum azâbul harîk(harîkı).
Muhakkak ki onlar, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve yakıcı azap vardır.

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ ﴿١١﴾
11.İnnellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), zâlikel fevzul kebîr(kebîru).
Muhakkak ki âmenû olanlar (yaşarken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) yapanlar, onlar için altından nehirler akan cennetler vardır ve işte bu büyük fevzdir (kurtuluş ve şerefli bir ikramdır).

إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ ﴿١٢﴾
12.İnne batşe rabbike le şedîd(şedîdun).
Muhakkak ki Rabbinin yakalaması elbette çok şiddetlidir.

إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ ﴿١٣﴾
13.İnnehu huve yubdiu ve yuîd(yuîdu).
Muhakkak ki O, ilk defa (yoktan var ederek) yaratır. Ve (sonra geri) döndürür.

وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ ﴿١٤﴾
14.Ve huvel gafûrul vedûd(vedûdu).
Ve O, Gafur’dur (mağfiret edendir), Vedûd’dur (çok sevendir).

ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ ﴿١٥﴾
15.Zul arşil mecîd(mecîdu).
(O), Arşın Sahibi’dir, Mecid’dir (çok yüce ve şereflidir).

فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ ﴿١٦﴾
16.Fa’âlun limâ yurîd(yurîdu).
Dilediği şeyi yapandır.

هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ ﴿١٧﴾
17.Hel etâke hadîsul cunûd(cunûdi).
Sana, o orduların haberi (kıssası) geldi mi?

فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ ﴿١٨﴾
18.Fir’avne ve semûd(semûde).
Firavun ve Semud (kavminin ordularının).

بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ ﴿١٩﴾
19.Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin).
Hayır, inkâr edenler, tekzip etmektedirler (yalanlama içindedirler).

وَاللَّهُ مِن وَرَائِهِم مُّحِيطٌ ﴿٢٠﴾
20.Vallâhu min verâihim muhît(muhîtun).
Ve Allah, onları arkalarından ihata edendir (kuşatmıştır).

بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ ﴿٢١﴾
21.Bel huve kur’ânun mecîdun.
Hayır, O Kur’ân, Mecid’dir (yüce ve şerefli Kur’ân’dır).

فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ ﴿٢٢﴾
22.Fî levhın mahfûz(mahfûzın).
(O), Levhi Mahfuz’dadır (merkezî kompüter sisteminde kayıtlıdır).

__________________
Eğer "dokuz" CanLı oLsaydın biLe En fazLa "sekiz" kez kaçabiLirdin öLümden..
BiLki "
yedi" düveLe suLtan oLsan dahi Yerin "aLtı" mekan oLacak sana
En fazLa "beş" metre kumaş götürebileceksin Kapatacaksın "dört" açsanda gözünü..
Bu dünya "
üç" günLük dünya , AzraiLin yanında "iki" kat oLup yaLvarsanda nafiLe
ELbet "
bir" gün öLeceksin İşte o gün herşey "sıfır"dan başLayacak..!
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kuran


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mu'min Suresi Türkçe Sır Kuranı Türkçe Oku 0 01 Şubat 2018 16:56
Sad Suresi Türkçe Sır Kuranı Türkçe Oku 0 01 Şubat 2018 16:52
Hud Suresi Türkçe Sır Kuranı Türkçe Oku 0 31 Ocak 2018 23:17
En'am Suresi Türkçe Sır Kuranı Türkçe Oku 0 31 Ocak 2018 22:59
Bûrûc Sûresi Ecrin Alfabetik Sıraya Göre Sureler 0 24 Haziran 2011 18:34