IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Afrodit

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Ekim 2011, 23:41   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Mehmet Âkif’e Kastın Neydi Moni/Kamil Yeşil





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Geçtiğimiz günlerde Kastamonu’da idim. Yolculuğu sevmeyen biriyim ama zorunlu olduğu zamanlarda kısa seyahatler de yapmaktan çekinmiyoruz. Kastamonu için “saklı bir şehir” dense yeridir. Mesela, Anadolu’yu İslam mührüyle mühürleyen manevi büyüklerden biri de Hacı Şaban-ı Veli’dir ve Üstad Kastamonu’da medfundur. Sahabeden olduğu rivayet edilen ve İstanbul’un fethi için bu topraklara gelen, ancak burada şehid olan Hepkebirler, Âşıklı Sultan ve daha nice Allah dostlarının makamlarını ziyaret ettik. Bediüzzaman Said-i Nursi, Mehmet Fevzi Efendi de Kastamonu’ya şeref vermiş diğer ilim ve irfan sahibi kişiler. Fatih’in oğlu Cem Sultan’ın valilik yaptığı bir vilayetten söz ediyoruz.

Milli Mücadele yıllarında da önemli bir yerdir Kastamonu. Zira Mehmet Âkif, Milli Mücadeleye destek vermek için Kastamonu’ya gelir.

Akif’in Kastamonu yılları

Kastamonu'da yayınlanan 21 Ekim 1920 tarihli Açıksöz Gazetesi'nde Akif'in Kastamonu'ya gelişi şu şekilde duyuruluyor:

"Büyük İslam Şairi edib-i azam Mehmet Akif Beyefendi iki gün ev-vel şehrimize gelmiştir. Sebilürreşad'daki yazıları ve sair âsâr-ı ber-güzidesiyle İslam âleminin yegane şairi tanınan Mehmet Akif Beye-fendiye gazetemiz namına beyânı hoş-amedi eyleriz."

Mehmet Akif, Kastamonu'da bir ev kiralıyor ve orada ikamet ediyor. Oğlu Emin de okula Kastamonu’da başlıyor. Bildiğimiz kadarıyla Mehmet Akif, Ankara’ya erken dönmek zorunda kalınca ailesi Kastamonu’da ikametini sürdürüyor. Yine biliyoruz ki Sebilürreşad İstanbul'dan sonra burada yayınlan-mıştır ve Akif bu süre içinde Nasrullah camiinde vaazlar vermiştir.Akif ile ilgili Kastamonu Açıksöz gazetesinde çıkan bir haber...

İstiklâl savaşının anlamını en iyi anlatan tarihî belgelerden biri olan bu vaaz büyük bir ilgiyle karşılanmış ve Sebilürreşad dergisinde ayrıca yayımlanmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Nasrullah Camiindeki vaaz

Eşref Edip, Nasrullah Camiindeki bu vaazı ve camideki ortamı şöyle anlatıyor;

"...Cemaat ağlıyordu. Ortalığı müthiş bir heyecan kaplamıştı. Üstad da kendisinden geçecek derecelere gelmişti. Onun bu kadar heyecanlı zamanını görmemiştim. Artık sesi kesiliyordu. Çok yorulmuştu. Heyecanından kalbi duracak diye korkuyordum."

Bu vaaz ve diğer konuşmaları Sebilürreşad'ın 464. sayısında 11 sayfa olarak yayınlanmıştır. Hatta bu sayı birkaç kez basılarak Anadolu'ya ve cephelere dağıtılmıştır. Ayrıca Elcezire kumandanı Nihad Paşa tarafından kitap olarak bastırılarak Elazığ, Diyarbakır, Bitlis ve Van illeri ile civarlarına dağıtıldığını biliyoruz..

Bu vaazların muazzam etkisini gören hükümet, Akif'in Kastamonu'nun ilçelerine de gidip halkı aydınlatmasını ister ve Akif de Kastamonu’nun ilçelerinde benzer vaazlar verir.

Sebilürreşad, Kastamonu'da üç sayı yayınlanmıştır.

Ne demek istiyoruz?

Kastamonu Mehmet Akif’le, Sebilürreşad’la şereflenmiş bir vilayetimizdir. Ancak ziyaret esnasında gördük ki Kastamonu bu ayrıcalığının farkında değil. Nasrullah Camii vaazı sebebiyle Diyanet yetkililerine, şair, İstiklal Marşı, Milli Mücadele bağlamında da Milli Eğitim yetkililerine Mehmet Akif’in oturduğu evi bilip bilmediklerini sorduk. Aldığımız cevap derin bir suskunluk ve bilmiyoruz idi. Yetkililer bu konuda hem ilgisiz hem bilgisizdi maalesef. Biz de düşündük ki Valilik, Belediye Başkanlığı, Müftülük ve Kastamonu Üniversitesi, sivil toplum kuruluşlarını da aralarına alarak bir Mehmet Akif Evi kurmuşlardır. Kastamonu’da basılan Sebilürreşad dergilerini, Nasrullah Camii’nde verilen vaazdan seçmeler, sadeleştirmeler yaparak kitapçık olarak bastırıp hem öğrencilere hem halka dağıtmışlardır. Bunun örnek baskılarını da teşhir etmişlerdir. Okula Kastamonu’da başlayan Emin olmak üzere Akif’in ailesini gösteren fotoğraflarla, Akif’in el yazıları ile, Safahat’larla, Mehmet Akif üzerine yazılan kitaplarla bu ev küçük bir kütüphane haline getirilmiştir ve 12 Mart’larda, 27 Aralık’larda törenler burada yapılıyor, öğrenciler bu Mehmet Akif Ev’ini ziyaret ediyorlardır. Mehmet Akif hakkında talebeler arası yapılan resim, şiir, kompozisyon çalışmaları ödüllendirildikten sonra burada sergilenmiştir, bakalım öğrencilerimiz neler yazmış, neler düşünmüş. Doğrusu böyle sanıyorduk. Belki dedim Mehmet Akif‘in başka yerlerde bulunmayan eşyaları, döneme ait başka yayınlar bile vardır burada.

Tek kelime ile hayal kırıklığına uğradım ve hem üzüldüm hem öfkelendim.

Bu nasıl iştir?

Bu memlekette tren o istikametten zorunlu olarak geçtiği ve içinde Mustafa Kemal olduğu için bandolar her yıl dönümünde yollara çıkarılırken, sembolik bir el pencereden halkı selamlarken ve vilayetler, ilçeler, kasabalar bununla gurur duyarken; nasıl olur da bir vilayet Mehmet Akif gibi bir milli şairi, bir alimi, bir kahramanı kendinden görmez onun adına bir Kültür Evi bile kurmaz, böyle bir teşebbüste bulunmaz? Memlekette Yunus Emre bizdendir, bizim köyümüzden, kasabamızdan çıkmıştır diyerek onun adına makamlar yapılırken; tarihen geldiği, yaşadığı aşikar olan bir kişiye karşı takınılan bu tavrın sebebini anlayabilmiş değiliz doğrusu. Bu ne duyarsızlıktır, bu ne aymazlık ve kendi kıymetini takdir edememezliktir?

Çok mu zor Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Rektör ve Dekanlar, Sayın Müftü? Çok mu zor bir evi Mehmet Akif Kültür Evi haline getirmek?! İsterse o ev Akif’in kaldığı ev olmasın. Bu evde talebelere Safahat’ı tanıtmak, Safahat okumaları yapmak çok mu zor yoksa? Bu ilgisizliği nasıl açıklayacağız? Mesela, 12 Martlarda, 27 Aralıklarda Nasrullah Camiinde Mehmet Akif’in kürsüsüne bir İmam-Hatip öğrencisi çıkarılsa, onun vaazlarından seçme yerler tekrar halka ve öğrencilere ulaştırılsa, cami ile Akif tekrar buluşturulsa iyi olmaz mı? Bunun için kanun ve yönetmelik mi çıkarmak lazım? İlla emir-komuta zinciri ile mi olmalı böyle şeyler. Kaldı ki Başbakan 2011 yılı Mehmet Akif Yılı ilan etti. Hatta bu tür kutlamaların yapılması ayrıca kanunla düzenlendi ve zorunlu hale getirildi. Demek Başbakan’ın ilanı, Milli Eğitim Bakanlığının bu konudaki yönergeleri Kastamonu’ya gelmemiş veya bazı şeyler Ankara’da ayrı taşrada ayrı işlem görüyor.

Elinizi taşın altına koyun!

Zararın neresinden dönülürse kârdır, denilmiş. Eğer istenirse adı geçen kurumlar ve kurumların yetkilileri birkaç ay içinde bu teklifler doğrultusunda bir şeyler yapabilir ve 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günleri için Kastamonu bir merkez işlevi görebilir. Bunun için konferanslar, paneller ve diğer etkinlikler yapılabilir. Yapılan ilmi toplantılar yayımlanır, bir literatür oluşturulur. Halkın ve özellikle öğrencilerin Akif şahsiyetinde yetişmesi için bu önemli adım atılabilir/atılmalıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
Âkif’e, kastın, mehmet, moni or kamil, neydi, yeşil


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mehmet Akif Alakurt Nur Oyuncular / Yönetmenler 0 02 Eylül 2011 14:19
Mehmet Akif ve Milliyetçilik Kalemzede İslamiyet 0 25 Temmuz 2011 15:19
Mehmet Âkif'i anmak. Lee Genel Paylaşım 2 28 Aralık 2007 20:16
Mehmet Akif Ersoy Kimdir ? kont_dracula Kültür ve Sanat 0 18 Haziran 2006 00:29