IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Afrodit

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06 Aralık 2011, 20:58   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Geçmişinizi Geçebiliyor musunuz?/Eftal Orhan





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Geçmişinizi Geçebiliyor musunuz?

Hatalarınızla aranız nasıl?

Yaşadığınız üzücü olaylar, hayal kırıklıkları, pişmanlıklar, acılar, başarısızlıklar bu gününüzü esir mi alıyor?

Yoksa aynılarını tekrar yaşamamanız için, bu gününüze kılavuz mu oluyor?

Geçmişi hatırlayanlardan mısınız?

Yoksa geçmişte yaşayanlardan mı?

Dünü, bu günün öğretmeni olarak görenlerden misiniz?

Yoksa dünü, bugününüzün hırsızı mı yapıyorsunuz?

Düne ait üzüntüler ve yarına ait korkular arasında, elimizdeki bugünü kaybediyoruz.

Oysa Dale Carnegie çok güzel söylemiş; “Batan güneşe ağlayacağına, güneş yeniden doğduğunda neler yapacağına bak.”

Çoğunlukla insanlar, geçmişte hatırlaması gerekenlere değil de; hatırlamaması gerekenlere bozuk bir plak gibi daha fazla takılıyor.

Geçmişte yaşadığımız, mutlu, başarılı, huzurlu, neşeli, sakin onca günümüz olduğu halde, hayal kırıklıklarımızı, üzüntülerimizi, acılarımızı tekrar tekrar yaşamayı biraz seviyor muyuz ne?

O üzücü olayı yaşadığımız anda çektiğimiz acı yetmiyormuş gibi, yıllar sonra da aynı olayı hem de alakasız bir zamanda hatırlayıp zihnimizde, aynı olayı tekrar yaşıyor; aynı acıları tazeliyor, güçlendiriyor ve büyültüyoruz.


Geçmişi hatırlamak ve geçmişi yaşamak


Geçmişi hatırlamakla geçmişi yaşamak ayrı şeylerdir.

Herkes geçmişi hatırlar ama geçmişi tekrar yaşamaz.

Ya da geçmişte yaşamaz.

Evet, geçmişi geçmek, bazen zor olabilir.

Sorun, bize acı veren olayları hatırlamak değil, o olayın duygusunu tekrar yaşamaktadır.

Yaşadığımız üzücü olayları kendimize bir ders çıkarmak, aynı hataları yaşamamak için hatırlamak, bize gelecek için bir rehber, bir uyarıcı olmalı.

Bilgelerin hocası Hz. Ali, “Geçmişte yaşadığın olayları, gelecekte yaşayacakların için kılavuz yap” derken, bu olayları bir öğrenmeye dönüştürmemizi öneriyor.

O olayın duygusu ile bilgisini birbirinden ayırmak ve duygusunu silip, bilgisini almak yaşadığımız olumsuzluklardan ders almamızı sağlar.

Çünkü hayatta, daima üzüntüler, sorunlar, acılar olacak. Bunu, hayatın doğal bir parçası olduğunu kabul ederek işe başlamak lazım.

“Üzüntüler, acılar sorunlar geçsin, ben öyle mutlu olayım” diye beklemek de bir nehrin durmasını beklemeye benzer. Nehir hiçbir zaman durmaz.

Bir Çin atasözünde; “Bırak keder ve üzüntü kuşları başının üstünden geçsin, gitsin. Sen onları değiştiremezsin, fakat onların saçlarının arasında kendilerine yuva yapmalarına engel olabilirsin.” der.

Her işin hayrı sonuçlarıyladır.

İnsanlar, çoğunlukla sahip olduğu güzelliklere değil, kaybettiklerine bakarlar.

Geçmişinizdeki bütün acıları, üzüntüleri, hayal kırıklıklarını toplar onlara günlerce, aylarca, yıllarca bakarsanız, bu geleceğinizi de karartmayı garantiler.

Ve genelde biz, bu acılara o kadar çok uzun bakarız ki önümüze çıkan yeni fırsatları fark etmeyiz bile.

Oysa Lao Tzu’nun dediği gibi; “Hayatta bir yol biter, bir yenisi başlar.”

Mevlana da; “Her işin hayrı sonuçlarıyladır” derken hiçbir şeye erken karar vermememiz gerektiğini öğütlüyor.

Geçmişin bizi bırakıp gitmesine izin vermek, elimizdedir.

Bu bir tercihtir.

Şöyle bir düşünün;

Acaba geçmiş mi bizim yakamızı bırakmıyor yoksa biz mi geçmişin yakasını bırak mıyoruz?

Ne dersiniz?

Herkes hata yapar ama…

Herkes hata yapabilir ama ancak bir aptal hatada ısrar eder.

Ve ancak bir aptal geçmişte yaşadıklarından ümitsizlik çıkartır.

Hayatta en önemli şey, kazançlarınızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan, kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zekâ gerektirir. Akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur.

Onun için geçmişi, arkanıza atın gitsin.

Geçmişin acılar, pişmanlıklar, hayal kırıklıkları, üzüntülerle yüklü çöp tenekesini boşaltın.

Kendinize tertemiz ve bembeyaz yeni bir sayfa açın.

Zihniniz, şimdide olsun ve umutla geleceğe bakın.

Yaşadıklarınızı size öğüt veren bir bilge gibi görün.


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 06 Aralık 2011, 21:18   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Geçmişinizi Geçebiliyor musunuz?/Eftal Orhan




Geçmişi geçmesi zordur. Ama insan geçildiğini anladığında, özellikle de değmez bir şeyler içinse, daha kolay atlatıyor.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
geçebiliyor, geçmişinizi, musunuz or eftal, orhan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Orhan Gazi YapraK Tarih 0 25 Mart 2009 03:05
Google geçmişinizi izliyor Kralice Arama Motorları Haberleri 0 15 Mart 2009 16:06