Şimdi yalnızlığını esirgemeyen, bir yangın sonrası yanık bir rüzgar gibi eserdi Ay'ın karanlığı. Aylardan Ocak, apansız içim de yine hasretin yandı.Bir devrik cümleydi aşk, öznesiz oldum olası bir gitme yüklemi. Beter bir andı,bitti oysa.Belli belirsiz bir akşamdı...Bütün anılarım da silüetin var,yazdığımdan daha çok adın ve o eşsiz gülüşün;varlığında da yokluğunda da bana hep yardı. Bir katar dolusu özlem ile avuturum şimdi sensizliğimi ve ancak böyle tanımlarım. Ayak üstü kime rastlasam o kısacık zamanlar da bile seni anlatırım. Belki karanlığından sevmem geceyi, bomboş kalır odam, işte onu bile seninle daraltırım.Bir evlat düşlerim,erkek mi kız mı bilinmezliğe bırakarak. Abartılı adımlar ile yürürüm hep, varılmazlığını homurdanarak... Ben şimdi baktığım da sen neredesin,şu an hangi yer seninle.Hangi yaşamlı oynaşıyor, bakamadığım gözlerin de? Bilirim ki içimi yakan gözünde ki hardı,aylardan Ocak bu ömür bize dardı.O arsız gülüşün hala varmış.Benimse sakladığım yalnızca ardı.Ben ? Sen ? Biz ?...Üç sorum bir cevap etmiyor ve bir cevap üç soruya yetmiyor. 09.01.2008 Turunç