IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Zeytin

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 08 Mayıs 2023, 13:27   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Einstein "Tanrı Zar Atmaz" Sözüyle Aslında Ne Anlatmak İstemişti?




“Tanrı zar atmaz” sözü, tüm dünyanın en iyi bilim insanlarından biri olan Albert Einstein’a atfedilir ve bu vecizenin tam manasıyla hangi anlamda kullanıldığına dair pek çok görüş bulunur. Peki ünlü fizikçi bu sözü ile aslında neleri anlatmak istemişti?

Einstein, yaygın görüşlerin aksine bu sözünü Tanrı’ya inandığını belirtmek için değil, belki çoğu insanın tahmin edemeyeceği bir yaklaşımla kuantum teorisine karşı çıkmak ve bir atomun parçacıklarının düzensiz şekillerde hareket edemeyeceği düşüncesini aktarmak için söylemişti.

Bu vecizeyi ve Albert Einstein’ın bu noktadaki bakış açısını daha derinden irdeleyelim.

Einstein, 1926 yılında kuantum mekaniğinin kurucularından Max Born’a yazdığı bir mektupta şöyle der:


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


"Kuantum teorisi çok şey vadediyor ancak bizi Ezeli Olan'ın sırlarına yaklaştırmıyor. O'nun, her halükarda, evrenle zar atmadığına ikna olmuş durumdayım." Aslında Einstein’ın bu ifadesinde bahsi geçen “Ezeli” ve “O” kavramları Tanrı’dır. “Tanrı zar atmaz” sözünü de bu doğrultuda iki farklı yaklaşımla ele almak doğru olacaktır.

İlki bu bilim insanının, doğa ve evreni kapsayan kuantumun tamamen rastgele olduğuna, yani olayların sadece tesadüfen meydana geldiği şeklindeki kuantum mekaniğine inanmamasıdır. İkincisi ise Einstein’ın din ve Tanrı’ya ait görüşleridir.

Bu ifadeyi daha açık bir şekilde anlayabilmek için kuantum fiziğine değinelim.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kuantum fiziği, modern fiziğin en temel yansımalarındandır ve farkında olmasak da hayatımızı kolaylaştıran teknolojinin çoğu yerinde kendine yer bulur. Cep telefonları veya bilgisayarların çalışmasında önemli rol oynayan transistörler ve nükleer reaktör ile enerji üretilmesini sağlayan nükleer enerji bu anlamda başı çeker.

Ayrıca hastalıkların teşhisinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılan manyetik rezonans görüntülemelerinde (MRI) ve miyop tedavisinde kullanılan lazerlerin temelinde de kuantum teorisi vardır.

Bu geniş çaplı fiziksel teori, 1920’lerde geliştirildi ve ne çıplak gözle ne de aletlerle göremediğimiz o “görünmeyene” ulaşmamızı sağladı.
elementler

Yani atomların fiziksel özelliklerini ve yapısını açıklamamızı, nükleer reaksiyonları veya hızlandırıcıda çarpıştırılan parçacıklar gibi fenomenleri daha iyi kavramımızı ve yine elementleri daha kapsamlı inceleyebilmemizi, kuantum fiziğine borçlu olduğumuzu söylemek yanlış olmaz.

Einstein ise, “Tanrı zar atmaz” sözü ile kuantum mekaniğini bir teori olarak tuhaf bularak, farklı yönlerini eleştirir.

Evrenin büyük bir kısmı ölçülebilir ve deterministik olmasına rağmen kuantum mekaniği, her şeyin temelinde küçük parçacıklar olduğunu ve evrenin bu rastgelelik tarafından yönetildiğini ifade eder. Bu noktada dikkati çeken şey ise eğer kuantum fiziği bu denli yararlı bir teoriyse, Einstein’ın neden buna katılmadığı.

Öncelikle kuantum fiziği, aslında hiçbir şeyi kesin sınırlarla tahmin edemiyor. Bu fizik dalı temelde, Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi’ne dayanır. Bu ilkede de bir parçacığın konumunun ve bir parçacığın kütlesine bağlı olarak ulaşabileceği hız olan momentumunun aynı anda ölçülemeyeceği söylenir. Ayrıca yüksek kütleli cisimlerin hızlanması yüksek bir momentuma bağlıdır.

Örneğin nanoteknoloji sektöründe geliştirilmiş atomlardan oluşan bir nano arabanın konumunu bilmek mümkün olsa bile, kuantuma göre momentumunu bilemeyiz.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Araç hızlı da gitse seyrine yavaş bir şekilde devam etse de bu anlamda bir değişiklik olmaz. Kısaca kuantum fiziğine göre hiçbir şey kesin değildir ve yalnızca tıpkı zar atıldığında 6 gelmesi için kaç adet olasılık olduğunun bilinebildiği gibi bir olayın gerçekleşmesinin ne kadar olası olduğu tahmin edilebilir.

Einstein da bu belirsizlik fikrine katılmaz ve ona göre her parçacığın ya da olayın fiziksel özellikleri mutlaka yüksek bir hassasiyetle ölçülmelidir. Bu doğrultuda kuantum fiziği buna izin vermez. Sadece bir parçacık sisteminin belirli bir şekilde davranmasının ne kadar olası olduğunu söyler ancak o sistemdeki her bir parçacığın nasıl hareket edeceğini söylemez.

Einstein, doğayı ve evreni içine alan bu tip bir rastlantısallığı ve belirsizliği kabul etmemiş ve konuyla ilgili görüşünü “Tanrı zar atmaz” cümlesiyle ifade etmiştir.

Diğer yaklaşım, belki de çoğu insanın oradan buradan duyduklarıyla kafasını karıştıran o konu: Einstein’ın din hakkındaki görüşleri.

Yahudi geleneklerine göre yetiştirilen ve gençliğinde içinde bulunduğu yoğun dindarlık döneminden sonra dini uygulamalarına devam etmeyen Einstein, 1929 yılında yaptığı bir röportajda kendisinin de ifade ettiği gibi ateist değildi.

Bu bilim insanı Tanrı’ya güçlü bir biçimde inanıyordu fakat dine dair kendi görüşleri de vardı. Düşüncelerini ilk etapta, Tanrı’nın her yerde ve her şeyin içinde olduğunu söyleyerek açıklar ve bu yüzden kendisini Spinoza’nın Panteizm görüşüne yakın bulur. Yani kutsal kitapları olan ve ilahi dinler olarak bahsedilen dinlere inanmıyordu.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Einstein; Tanrı’yı, tüm yönleriyle evrenin ve doğanın düzeninde ve rasyonalitesinde açıkça gördüğünü ifade etmiş ve bunu da “kozmik din” olarak açıklamıştır. Bu sebeple de rastgelelik ve kaosun doğanın bir parçası olmadığını ifade etmiş ve bunu da “Tanrı zar atmaz” şeklinde aktarmıştır.

Kaynaklar: Malumatfuruş, Ungo, ZME Science

__________________
Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 08 Mayıs 2023, 18:14   #2
Çevrimdışı
# Forum Dedesi #
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Einstein "Tanrı Zar Atmaz" Sözüyle Aslında Ne Anlatmak İstemişti?




Elin 7 kat kızıl gavuru bile kainatın kendi kendine olmadığını anlamış ama piyasada ilahiyatçı prof v.s geçinipte hâla inkar eden ateistlerde çok var malesef...

__________________
Yahudi mi dediniz? onlar yumurtalarini pisirmek icin dunyayi atese vermekten cekinmeyen LANETLILERDIR!!!
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Köprü ücreti pahalı" diyenlere Binali Yıldırım'ın sözüyle yanıt verdi CORDON BLEU Güncel ve Son Dakika Haberler 4 21 Mart 2022 23:41
Mevlana bu sözüyle ne anlatmak istemiştir? 😊 Tanem Serbest Kürsü 4 24 Kasım 2021 23:01
Tanrı zar atmaz InTheDarK Felsefe 0 13 Nisan 2012 20:05