Güvercin Gerdanlığı - İbn-i Hazm - IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Liaaa · 29 Şubat 2012, 14:45

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bin Yıl Öncesinden Gelen Bir Aşk Öğretisi

Bu gök kubbe altınca nice söylenmiş söz, nice açıklanmış sır, nice ifşa edilmiş günah, nice tebliğ edilmiş hakikat var? Bilebilir miyiz? Binlerce on binlerce yıldır insanlar doğup yaşayıp ölüp gidiyor. “Fani” sözcüğüyle ifade etmeye çalıştığımız hayatın varoluştaki kısacık bu döneminde söylenen sözlerin kulağımıza kadar gelenleri anlamca en derin güzellikçe en güçlü olanları.

Eğer biz, dönüp yaşanmış ve söylenmişlere kulak verecek kadar basiret ve fetanet sahibi olabilirsek, tekrar edip duruyor gibi görünen, bir anlamda her tekrarında değişik renk ve biçim alarak karşımıza çıkan olgulara daha ayakları yerde –veya gerçeklere daha yakın- bir bakış açısı kazanabiliriz. Yaşanmış ve söylenmişlere kulak asmak “okumak” tır. Okumak bize geçmişin bilgisini kazandırır. Şimdiki zamanı algılamakta doğru sonuçlara ulaşabilmek ise tamamen geçmişi bilmeye bağlıdır.

“Siz hiç âşık oldunuz mu ?” türünden bir kamuoyu araştırması yapılması elbette düşünülemez. Bu malumu ilan olur. Çünkü bütün insanlığın evrensel özelliklerinden bir tanesidir aşk. Ne olduğu, nice olduğu, nasıl olduğu binlerce yıldan beri tartışılıp gelmektedir. Eskimeden ve evrim geçirmeden.

İbn-i Hazm; Endülüs Emevileri’nden. Şair, bilim adamı, devlet adamı, araştırmacı, yazar, hukuk bilgini, edebiyatçı. Hukuk’da “Zahiri” mezhebinin imamı olacak kadar bilgin. Kalemi ise [Haccac’ın kılıcı, İbn-i Hazm’ın kalemi] dedirtecek kadar kudretli. 993 de Kurtuba’da başlayan 1064’de sona eren fırtınalı bir hayattan geriye toplam seksen bin sayfalık dört yüz cilttlik eser bıraktı.

[Güvercin Gerdanlığı]; Onun önemli eserlerinden biri. Aşkı işlemiş bu önemli eserinde. [İnsanlar aşkın mahiyeti hakkında tam anlamıyla anlaşamadılar. Üzerinde kafa yordular ve uzun incelemeler yaptılar. Benim düşünceme göre aşk, ruhların çeşitli yaratıklar ararsında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir. Bu birleşme onların en yüksek temel ögelerinden meydana gelir. Beraberlik ve ayrılığın ruhların birleşimi ve ayrışımıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Her şekil kesinlikle kendine uygun olan şekli çağırır, onu arar bulur. Ruhlar alemi saf ve temiz bir alemdir. Özü ahenkli bir şekilde yüceliğe dayanır. Kendisini oluşturan ilke onu eğilimlere, yaklaşımlara, uzaklaşımlara, sevgiye ve nefrete yaraşır hale getirir. Yüce Allah şöyle diyor: “Sizi bir candan (Adem’den) yaratan bundan da gönlü kendisine yatıp ısınsın diye eşini yapan O’dur, Allah’tır.” Demek ki, böylece Allah, Adem’in eşinde bulacağı ısınmanın nedenini Havva’nın kendisinden bir parça olmasında kılmıştır.] diyerek başlıyor konuyu derinlemesine incelemek üzere sözlerine İbn-i Hazm Güvercin Gerdanlığı’nda.

Eserine, Aşkın Mahiyeti bölümüyle giriş yapan İbn-i Hazm, aşkın belirtileri, düşlerinde sevenler, basit bir tasvir ile aşık olanlar, uzun görüşmeler sonucu sevenler, sevdikten sonra artık asla başka birini sevmeyenler, sözle ima etme, gözlerin dili, mektuplaşma, haberciler, sır saklama, sırrı ifşa, itaat, muhalefet, eleştirmeci, yardımsever dost, gözetleyici, jurnalci, kavuşmak, kaçınma, vefa, ihanet, ayrılık, kanaat, vücuttan düşme, teselli, ölüm, günahın çirkinliği, iffet gibi başlıklar altında toplamış yazılarını.

Her konu içinde öyküler ile örnekler vermiş. Şiirlerle güzelleştirmiş. Örnek olan öyküler müellifin yakın çevresinden isimler zikredilerek anlatılıyor. Şiirlerin büyük bir çoğunluğu kendine ait. Gerekli gördüğü yerde Endülüs şairlerinden beyitlerle alıntılar yapmış.

Aşkın belirtileri başlıklı bölümde şu cümleleri okuyoruz : [Aşkın ilk belirtisi sevgiliyi derinden derine seyre dalmaktır. Göz ruha açılan büyük bir penceredir. Gönül tercümanıdır göz. O zamana kadar başkalarına vermekten kaçındığı malının tümünü bir anda dağıtmaya başlayan kimse için de aşk belirtileri söz konusudur. Nice cimriler cömert, nice kaba insanlar kibar ve ince, nice bilgisizler bilgili ve kültürlü, nice korkaklar cesur ve şecaatli, nice nahoşlar nazik, nice düşük kimseler güzel oldular. Nice yaşlılar gençleştiler. Nice zahidler işi sefihliğe vurdular. Yine aynı yolla nice Akıllı kişiler bir sürü skandallar çıkardılar.]

İbn-i Hazm, eserinin “itaat” bölümünde bir hikaye anlatıyor:

[Kurtuba’da iken, Kayravanlı bir dostumla aşk üzerine sohbet ediyorduk. Bana :

- “Sevdiğim benden kaçıyor ve hatta benden iğreniyor ise ne yapmalıyım ?” diye sordu. Ben:
- “Sürekli karşısına çıkıp zorlamalısın. Belki gönlünü yatıştırabilirsin” dedim.
- “Hayır dedi ben tam aksini düşünüyorum. Onu kendime tercih ederim. Benim yüzümden rahatsız olmasını istemem.”
- “Bense dedim, ancak kendi nefsim için severim.”
- “İşte dedi, tam bir mantık zulmü. Ölümden daha güçlü olan şey bize ölümü göze aldırandır. Candan daha kıymetli olan canın kendisine feda edildiği şeydir.”
- “Kendi isteğinle sevdiğinden uzaklaşmak kınanacak bir durum. Kendi canına kendi elinle zarar vermiş olmuyor musun ?”
- “Sen kıyasçı bir adamsın dedi. Aşkta kıyasa yer yoktur.”
- “O zaman aşığın başı büyük bir derttedir” dedim.
- “Aşktan daha büyük bir dert var mı ki ?” dedi.]

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Cevaplar	Son Mesaj
Tip Güvercin	Ezgi	Hayvanlar Alemi	0	07 Kasım 2011 17:46
Bango Güvercin	Ezgi	Hayvanlar Alemi	0	07 Kasım 2011 17:38
Dönek Güvercin	Ezgi	Hayvanlar Alemi	0	07 Kasım 2011 17:29

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi yada kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.