IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 03 Eylül 2016, 11:25   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Lohusalık Adetleri




Doğumun ardından çocuğa 24 saat bir şey verilmez, üç ezan vakti geçinceye kadar çocuğun ağzına ılık şekerli su akıtılırdı. Üç ezan sonra lohusa Kuran’ın açılan herhangi bir sayfasına şahadet parmağını sürerek çocuğun dudağına götürür böylece çocuğun ağzı açılmış olurdu.


Lohusanın sütünün artması için pekmez, şrbet, mercimek çorbası, börülce, soğan, tahin helvası, karaciğer, boza, süt ve ayran verilir, süt veren kadına emzikli denilirdi. Sütü kesilen ya da olmayan lohusa akşam ezanı iki kapı arasındaki su dolu bir leğenin içine elinde taze soğan ve ciğer yer halde girer, diğer taraftan “dağda isen bayırda isen kızımın (ya da oğlumun) sütü gel” diye bağırırdı. Bunun ardından sütün geleceğine inanılırdı. Emzikli kadının sütü az ya da hiç olmazsa “sütanne” tutulurdu. Çocuğu 1,5-2 yaşlarında sütten kesmek adet haline gelmişti. Erkek çocukları kız çocuklarına göre memeden daha geç kesilirdi.
Doğumun ertesi günü lohusa ter döşeğinden kaldırılarak lohusa döşeğine getirilirdi. O günden itibaren lohusaya baldırıkara denilen otun suyundan her gün bir fincan verilirdi. Lohusa döşeğine getirildiği gün şerbet de kaynatılarak sürahilere konulur, doğan çocuk erkek ise şişeye kırmızı kurdele, kız ise al gaz boyaması sarılırdı. Bu sürahiler lohusanın akraba ve uzak semtlerdeki dostlarına gönderilir, şerbet gönderilen evden bahşiş ve mendil verilirdi.
Doğumun üçüncü gününden itibaren konu komşu, hısım akraba gözaydınına gelirlerdi. Ziyaretçilere kahve daha sonra sıcak lohusa şerbeti ikram edilir, şerbeti içenler “Allah lohusanın sütünü gür etsin.” diye dua ederlerdi. Gözaydınına gelenler ikinci ziyaretlerinde “hatır sorma” adı altında lohusaya hediye getirirlerdi. Bu ziyaretler sekizinci gün sabahı sona ermek üzere 7 gün 7 gece devam ederdi. Lohusaya hediye olarak yakın akrabalar mücevher, kıymetli kumaş, ziynet altınları, şekerleme ya da çeşitli yiyecekler, çocuğa ise maşallahlar, mama takımı, çıngırak gibi oyuncaklar getirirlerdi.
Yeni doğan çocuğa doğumun ilk haftası içinde mutlaka ad verilir, doğumun üçüncü günü uğurlu bir saatte çocuğun adı konulursa da cuma namazından sonra ad verilmesi daha hayırlı sayılırdı. Babası ya da dedesi abdestliyken çocuğu kucağına alır ve kıbleye dönerek kulağına ezan okur, sonra da kararlaştırılan isim çocuğun sağ kulağına üç defa söylenerek verilirdi. İstanbul’da çocuklara iki ad vermek yaygın bir adetti. Bunlardan Mehmet, Ahmet, Hasan, Hüseyin, Ali, Fatma, Ayşe, Emine, Zehra gibi Müslümanlarca kutlu sayılan göbek adlarıdır. Bunun dışında verilen adların seçiminde de aile büyüklerinin, devrin devlet adamlarıyla ünlü komutanlarının adları etkili olurdu. Ayrıca dönem dönem moda olan adlar da vardı.
Lohusalığın 6. günü son gün toplantısıdırç Eskiden bu günün akşamına kına gecesi denirdi. Kına gecesi ya da ertesi günü bazı aileler mevlit okuturlar, gece yarısı beşik çıkma merasimi yaparlardı. Beşik ince oymalı ve sanatkarane yapılmış olup içine ağır kumaşlardan sırma yorgan ve yastık konulurdu. Beşik, ebe hanım ve çengilerle önünden ve arkasından ikişer kadın ve düğünlerde de hizmetçilik eden hamam ustaları tarafından kırmızılı yeşilli fitilli mumları eline almış vaziyette lohusanın odasına çıkarılırdı. Ebe ince sesle ninni söylemeye başlari bu sırada aile fertleri ve misafirler tarafından çengilere altın yapıştırılırdı.
Gece yemiş çıkarılması da kına gecesi adetlerindendi. Bu yemiş eğlencelerinden sonra çengiler taklitli oyunlar oynarlar, izleyicileri güldürürlerdi.
Doğumun 8. günü sabahı lohusa döşeği kaldırılır, gerek ter ve gerekse lohusa döşeklerinde yatan lohusa ve çocuk yalnız bırakılmazdı. Yalnız bırakıldığı takdirde al basacağına ve lohusanın öleceğine ve kırklara karışacağına inanılırdı. Bu nedenle çocuk doğduğu gün lohusanın ve çocuğun başına al bağlamak adeti vardı. Lohusayı al basmasından korumak için birkaç sarmısak ve soğan, kebap şişine geçirilir, şiş ve sarmısak, soğan başlarıyla birlikte al bir gaz boyamasına sarılır, şişin bir ucuna bir pabuç eskisiyle birkaç mavi boncuk bağlanır ve bunlar lohusa yatağının başucuna asılır ya da kapısının arkasına süpürge konurdu. Lohusa ayrıca doğumdan itibaren kırk gün sokağa çıkarılmazdı. Doğumun kırkıncı günü ilk defa sokağa çıkarılarak hamama götürülür, bu sırada da çeşitli eğlenceler düzenlenirdi. (kırk hamamı, kırklama)



aLinti..

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
lohusalık adetleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Balıkesir Örf ve Adetleri efLatun Marmara Bölgesi 0 27 Aralık 2011 22:34
Lohusalık Depresyonu KarakıZ Sağlık Köşesi 0 02 Eylül 2011 21:44
Lohusalık Dönemi YapraK Aile Evlilik ve Çocuklar 0 12 Mart 2010 19:03
İlginç Evlilik Adetleri Heidi Aile Evlilik ve Çocuklar 0 23 Mayıs 2008 11:30