| |
|
17 Aralık 2011, 18:42
| #1 | |
| Çevrimdışı  IF Ticaret Sayısı: (0) | Jurassic Park: The Game ilgili hatıralarımı anlatmak yerine, bu koca yaratıkların, her nesilden insan için ne kadar ilgi çekici olduğundan bahsedeceğim işin başında. Öyle ki 3 yaşındaki “yeni nesil” olarak adlandırdığımız yeğenim bile şimdi döne döne dinozor -----su göstermemiz için peşimizde dolanıyor. Oyuncaklarının üçte ikisi ise dinozor figürleri haliyle. Tabi o yaştaki çocuğa, sadece ------- vs. sitelerdeki dinozor yürüyüşü ve hareketleri ile ilgili olan -----ları izletiyoruz, arkadaşların kükreme sesleri ufaklığı korkutmasın diye. Jurassic Park da, yıllar yıllar önce teknolojik devrimin ayak seslerinin duyulduğu bir dönemde piyasaya çıkıp, Steven Spielberg‘in güzel kurgusu ve çekim yeteneği sayesinde bir başyapıt olup çıkıvermişti 90’ların başında. O dönemler yaş itibariyle çok da büyük olmasam da, zaman içerisinde seriyi defalarca izledim, her birinden aldığım keyif başkaydı, lakin ilk filmin yarattığı kaotik atmosfer ve bilinmezliklerle dolu içerik dolayısıyla ilk filmin bende yeri ayrı şüphesiz. Spoiler olmasın ama oyunumuz Jurassic Park: The Game ve filmde neler dikkat çektiyse, oyunda da doğrudan o ortamlarda fink atıyoruz bize izin verilen ölçüler dâhilinde.Jurassic Park’a gidelim, bir dino alalım "Jurassic Park’a gidip bir dino alıp naapalım" demeyi çok istedim ve yazdım alakasız olsa da. Daha önce tanıtım -----larını, ekran görüntülerini veya genel haber içeriklerini takip etmeyi sevmeyenlerdenseniz, oyunun tarzı hakkında pek fikir sahibi olmayabilirsiniz. Telltale elinden çıkmış olsa da, oynanış itibariyle Heavy Rainvari bir yapı önümüzde. İşleniş açısından nasıl, ona biraz bakacağız. Bu sebeple oyunu aksiyon gibi bir tarzda bekleyenler için ilgi çekici olmayabilir yapım, uyaralım. Oyunun genel işleyiş mekanizması adeta film gibi. Normal bir filmden tek farkı, sizin o an yönetimde olan karakterin anlık olarak hareketlerine, doğru zamanlama ile müdahale etmeniz ve hikâye içerisinde diğer karakterle iletişiminizi doğru kurmanızla ilgili. Buraya kadar her şey güzel lâkin az önce de dediğim gibi işleniş nasıl, o önemli olan. Oyunun en başında paldır küldür kontrol sistemi öğretiliyor bize. Zor değil ancak bence daha iyi bir başlangıçla olaya girmemiz sağlansa, oyuncu üzerindeki izlenim buna nazaran olumlu olabilirmiş. Hareketleri kavradıktan sonra asıl önemli yerlere ilerlemeye başlıyoruz ama tekdüze biçimde. Macera oyunlarından alışık olduğumuz farklı seçeneğe göre farklı olayların devreye girmesi Jurassic Park: The Game’de maalesef pek olası değil. Hususi denediğim ölümcül birkaç farklı metin vardı, ama doğrusunu seçene kadar oyun resmen askıda bıraktı hikâyeyi. Sadece bir yerde karakterin ölmesi ile sonuçlandı bu denemem oynayış sürecim içerisinde. Oynanış çeşitliliğine alışmış macera severler için pek de lezzetli bir durum değil. Bunlara rağmen 4 episode halinde gelen ve her episode’da farklı bir olayın yaşandığı mekanizma sayesinde oyuncunun sıkılmasının net olarak önüne geçilmiş. Zaten söylediğim gibi sinematik bir yapı olduğu ve olay akışları düzgün seçilip konumlandırıldığından dolayı şimdi ne olacak acaba tadında oynuyor/izliyorsunuz. Bunlara ek olarak oyunda hırs yapmanızı sağlayacak ödüllendirme sistemi var. Çeşitli oyunlardan aşina olduğumuz madalya sistemi, oyunda “doğru zamanlama ile doğru tuşa bas” bölümlerinde sağ üst köşede çıkıyor. Yaptığınız her yanlış tuşlama ile madalyadan adım adım uzaklaşıyorsunuz ki her madalyada üç hak var. Bu üçünü doldurduğunuzda farklı dinozor modellemesine sahip madalyaları kazanmış oluyorsunuz. Olmazsa olmaz mı? Değil tabi, ama oyundan alınan zevk ile ilgili bu işlere kafayı takmak. Onun haricinde oynanışla ilgili son aktaracağım mesele, mekân dolaşımıyla alakalı. Senaryonun ilerlemesi ve bulmacamsı (evet) şeylerin çözülmesi için ekranda beliren göstergeye tıklayarak mekânları dolaşabiliyor, bir şeylere anlık olarak -size izin verilen miktarda- müdahale edebiliyorsunuz. Bazen mala bağlayıp ne yapacağımı şaşırsam da, gayet keyifli olmuş bu olay. Unutmadan, oyunu oynamak için çok deli dehşet bir İngilizceye sahip olmanıza gerek yok. Metinler genel olarak anlaşılabilir şeyler orta halli İngilizcesi olanlar için. İngilizcesi olmayan okurlar ise bir şeyden kurtulmuş olacaklar, aşırı dozda soğuk olan bazı esprilerden... | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
   |
 |
| Etiketler |
| game, jurassic, park |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Normal
