IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Liaaa

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Mart 2012, 16:22   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Melankoli Nöbeti




Melankoli nöbeti duyumsamazlık (apati), derin bir keder, kırıklık ve ölüm duygusu gibi kişinin dünyasını karartan belirtilerle ortaya çıkar. Ruhsal çöküntü içindeki kişi olağan duygularını yitirmiş ve bu duygusal boşluğu dolduramamış gibidir. Boşluk ve kaybolma duygusu bundan kaynaklanır.

Melankoli, klasik olarak manik depresif psikozlarda, yani manik ve depresif davranışların döngüsel olarak birbirini izlediği ruhsal bozukluklarda ortaya çıkar. Bu durumda ruhsal-devimsel etkinlikte belirgin bir yavaşlama, suçluluk ve kendini cezalandırma duyguları, şiddetli bir ruhsal çöküntü ve keyifsizlik görülür. Her yaşta ortaya çıkabilirse de genellikle ileri yaşlarda ve kadınlarda daha sık rastlanan bir sorundur.

Nedenleri
Melankoli hiçbir görünür neden olmadan ortaya çıkabileceği gibi çok değişik gerginlik ve çatışma durumlarıyla da bağlantılı olabilir; bir yakının ölümü, eşin sadakatsizliği, büyük miktarda para kaybı, iş ya da aile ortamında düş kırıklığı bu tür durumlara örnektir. Seyrek olarak aşırı yorgunluk, kişiyi güçten düşüren hastalıklar, loğusalık gibi hızlandırıcı etkenler de melankolide rol oynar.

Belirtileri
Melankolinin başlangıcı aşamalıdır. Genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar; öncesinde haftalar ya da aylar sürebilen baş ağrısı, uykusuzluk, olağan işlerini yapmada güçlük gibi belirsiz işaretler görülür.

Belirtileri şöyle özetlenebilir:
• Hasta kendiliğinden konuşmaya başlamaz. Rahatsızlıklarını sözlü olarak dile getirmez. Sık sık ağlar, üzüntülü bir yüz ifadesi ve sabit bakışlarla hareketsiz durur.

• Ruhsal etkinlik belirgin biçimde ketlenmiştir. Düşünce akışı yavaşlamış, çağrışımlar azalmıştır. Hasta hareket etmesini, kendi başına giyinmesini, iletişim kurmasını engelleyecek ölçüde zayıf düşmüş olabilir. Hemen hiç konuşmaz ya da tek hecelerle yetinir; bu durum tam bir suskunluğa kadar varabilir.

• Hasta derin bir hüzün içindedir. Çevresindeki insanların sözlerinden hiç etkilenmez. Olağan duygularını kaybetmiş ve bu duygusal boşluğu dolduramamış gibidir. Kapıldığı yetersizlik, güçsüzlük, kendini aşağı ve değersiz görme duygularıyla dünyadan uzaklaşmıştır. Özellikle suçları nedeniyle kendisine kapalı kabul ettiği geleceğe karamsar bakar. Yapamadığı, eksik ya da yanlış yaptığı işler için kendini suçlar. Hatta fiziksel bozukluktan için bile kendini suçlama eğilimindedir; sonunda bir hastadan çok, suçlu görünümüne bürünür.

• Ölüm duygusu ve ölüm arayışının belirtileri yemek yemeyi reddetmekten intihar girişimine kadar uzanır. İntihar tehlikesi her zaman vardır; bu tehlike hastanın bakımını bekçiliğe dönüştürecek düzeylere varabilir.

• Hastanın içinde bulunduğu derin halsizlik çoğu kez kalp-dolaşım sisteminde, karaciğerde, sindirim ve sinir sistemlerinde (kas gerginliğinde azalma, refleks yitimi) komplikasyonlara yol açar.

Kriz kendi haline bırakılırsa 4-8 ay, ilaçla tedavi edilirse 1-3 ay sürer. Daha sonra tıpkı başladığı gibi çok yavaş hafifler.
Klinik Biçimleri
En sık görülen melankoli biçimleri aşağıda sıralanmıştır:
• Basit melankoli - En belirgin özelliği ruhsal-devimsel etkinliğin ketlenmesi, kolay yorulma ve bitkinliktir. Güçlü bir suçluluk duygusu ve kendini suçlama görülmez.

• Stuporlu melankoli - Ruhsal-devimsel ketlenme uç noktaya varmıştır. Hasta hareketsiz ve suskundur; hiçbir uyarıya tepki vermez (stupor); yüzü acıdan donup kalmıştır.

• Kaygılı (anksiyeteli) melankoli - Hasta panik içinde taşkınlık gösterir. Hareket eder, yakınır, umutsuzluğa kapılır ve genellikle intiharı düşünür.

• Hezeyanlı melankoli - Belirleyici özelliği hastanın çaresizce boyun eğdiği hezeyanlı düşüncelerdir. Başlıca hezeyanlar suçluluk ve yıkılma duyguları ile hastalık hastalığıdır.

• Kronik melankoli - Melankoli nöbetinin yıllarca iyileşmeden sürmesi ya da arada iyileşme dönemleri görülmeden değişik melankoli nöbetlerinin birbirini izlemesidir.
Melankoli Nöbetinin Klinik Tablosu
• ilerleyici, yavaş başlangıç
• hüzünlü mizaç
• ruhsal-devimsel yavaşlama
• suçluluk, yıkılmışlık duyguları ve intihar düşüncesi
• bedensel rahatsızlıklar
• uykusuzluk
• nöbet süresi genellikle 1-3 ay, yineleme olasılığı yüksek
• neden bilinmemekte (bazı belirtili depresyon olguları dışında)
• ilaç tedavisi: antidepresanlar (özellikle trisiklikler)

Ayırıcı Tanı
Melankoli tanısında başlıca sorun bu bozukluğun katatoni (donakalma) ve bilinç bulanıklığıyla bağlantılı stupordan ayırt edilmesinden kaynaklanır. Bu bozukluklarda da ruhsal-devimsel ketlenme öne çıkar, ama melankolide ayırıcı öğe olarak kişinin yüzünde acı ve umutsuzluk görülür.

İnsanın içinde bulunduğu ruh hali, ya da “hava” en kararsız ve değişken dengelerden biridir. Ruhsal çöküntü bu dengenin bozulmasıyla ortaya çıkar. Yeni doğan bebekte neşe ve hüzün, gülme ve ağlama gibi karşıt duygularla tutumların sürekli birbirini izlemesi normaldir. Erişkinde ise aşırı keyifliliğe kaçmayan etkin, ilgili, çalışmaya eğilimli bir durum normal sayılır. Bununla birlikte her “normal” insanın hafif de olsa depresif dönemleri vardır. İnsanın ruh hali ve beynin tabanındaki ilgili sinirsel merkezler çok çeşitli etkilere açıktır. Örneğin az miktarda alkol aşırı keyiflilik yaratabilir; iklim değişiklikleri ya da ateşli hastalıklar ruhsal çöküntüye yol açabilir. Günlük biyolojik ritimler de ruh halini etkiler; birçok insan sabah saatlerinde akşama oranla daha depresif olur. Ama insanın ruh hali ve mizacında yaşantıları, yaşam tarzı, diğer insanlarla etkileşimleri, mesleki, duygusal, toplumsal ve bireysel açıdan kendini gerçekleştirme ve doyum sağlama düzeyi her zaman fiziksel, kimyasal ve iklime ilişkin etkenlerden daha önemli bir rol oynar. Her insan yaşamı boyunca mizaç dengesizliklerine tepki vermeyi ve bunları göğüslemeyi öğrenir (bu tür dengesizlikler içinde depresyon daha önemlidir, çünkü aşırı keyiflik toplumda daha kolay kabul edilir). Sorunu gidermek için genellikle oyun, şaka, gösteri, ziyafet, kutlama, içki, cinsel ilişki gibi paylaşmayı öne çıkaran ya da törensel yanı olan etkinliklere başvurulur. Bazı kişilerin mizacı tam anlamıyla kararlıdır ve dış durumlardan çok az etkilenir; bazılarınınki gün boyu dalgalanmalar gösterir ve olayların etkisiyle değişir; bazılarınınkiyse sürekli bir çöküntü ya da keyif öğesi taşır. “Depresif kişilik” olarak nitelenen çöküntüye yatkın insanların özgüveni azdır, kötümserdirler; görünürde saldırganlık ve yaratıcılıkları kıttır, coşkusuzdurlar, insanlarla ilişki kuramazlar. Depresyonda kalıtımın ve toplumsal etkenlerin ne ölçüde rol oynadığını saptamak güçtür. Büyük olasılıkla kalıtım, ruhsal çöküntüye doğrudan yol açmak yerine bir yatkınlık sağlamaktadır. Gene de örneğin depresif bir anne babanın yetiştirdiği çocukta kalıtım ve çevrenin göreli etkisini belirlemek kolay değildir.

Mizaç dengesizlikleri daha çok orta yaşta ortaya çıkar ve zamanla kronikleşirler. Ama bu veri yalnızca istatistiksel olarak genel bir anlam taşır; ruhsal çöküntünün kronolojik gidişi ya da gelişimiyle ilgili bir sonuç çıkarılmasına olanak vermez. Ruhsal çöküntünün gidişi kişiden kişiye değişir. Bununla birlikte olgunluk çağında ortaya çıkması anlamlı olabilir, çünkü orta yaş geçmişteki seçim ve deneyimlerin geleceği büyük ölçüde etkilediği bir dönemdir. Bu dönemde yaşamı değiştirme olanakları ve olasılıkları kısıtlıdır; insanın tasarlama ve geleceği yönlendirme yeteneği azalmıştır.
Tedavi
Manide olduğu gibi, melankoli nöbetlerinde de kişi genellikle hastaneye kaldırılır. Olguların büyük bölümünde hastanede sürekli denetim gerekmesinin nedeni intihar tehlikesidir. Bu tehlike aslında her ağır depresyonda vardır ve büyüklüğünü değerlendirmek psikiyatra düşer (ama bu konuda şaşmaz bir yöntem yoktur). Değerlendirmede umutsuzluk ve güçsüzlük duygularına yol açan yaşam deneyimlerine (dulluk, ayrılık, yalnızlık) ve hastanın yanında sürekli olarak bir dostun bulundurulamadığı durumlara özellikle dikkat edilmelidir.

Günümüzde kullanılan ilaçlar iki gruba ayrılır: Monoaminoksidaz ketleyici (MAOI) ve trisiklik antidepresanlar. MAOI’ler hiçbir zaman trisikliklerle birlikte kullanılmaz; MAOI tedavisine başlamadan önce trisiklikleri kesip 7-8 gün beklemek gerekir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler MAOI’lerin trisikliklerin etkisini aşırı ölçüde güçlendirdiğini göstermiştir.

Dopamim, tiramin gibi tansiyon yükseltici aminler içeren besinler de (bakla, peynir, şarap, karaciğer vb.). MAOI tedavisi sırasında alınmamalıdır; ilaç monoaminoksidaz enzimini ketlediğinden bağırsak mukozasında ve karaciğerde amin metabolizması yetersiz kalır, yüksek tansiyon nöbetleri görülebilir. Günümüzde bu ilaçlar eskisinden az kullanılmaktadır. Hasta ilaç tedavisiyle iyiye gitse de eski psikolojik yoksunluklarını ve zayıflıklarını korumaktadır. Ağır ruhsal çöküntülerde ilaç tedavisi temelde belirtileri hafifletmeye yöneliktir ve ancak orta düzeyde etkili olabilir.

İlaç tedavisi bu sınırlar içinde ve psikoterapiyi engellemediği, tersine kolaylaştırdığı da göz önüne alınarak uygulanmalıdır.

Psikoterapi her türlü ruhsal çöküntüde uygulanabilir. Ağır olgulardaki uygulaması deneysel değilse bile hâlâ başlangıç aşamasındadır. Psikanalist ve psikoterapistler genellikle tedavisi görece kolay olan hafif depresyonlarla ilgilenmektedirler. Kronik depresyonun tedavisinde ise hâlâ pek çok bilinmeyen vardır.

Ruhsal Çöküntü Durumu
Ruhsal çöküntü durumunun temel öğesini mizaç değişikliği oluşturur. Bu değişiklik hafif bir keyifsizlikten tam bir keder ve hüzne kadar uzanabilir. Bu temel belirtinin yanı sıra kesin özellikler taşıyan bir hastalık tablosu ortaya çıkana değin başka belirtilere de rastlanır. Mizaç bozukluklarına bağlanan iki tür belirti vardır. Bunlardan birincisi ruhsal etkinliğin yavaşlamasına ya da tümüyle durmasına bağlı olarak kişinin dünyayla ilişkiden kaçıp içe kapanmasıdır. İkincisi ise kendini değersiz görme, cezalandırma ve suçlama gibi duygularla ortaya çıkan ruhsal çöküntü deneyimidir. Ruhsal çöküntüye genellikle eşlik eden baş ağrısı, çarpıntı, bütün vücuda yayılmış ya da yerel ağrı gibi bedensel rahatsızlıkların hastalık tablosuna egemen görünmesi olağandır.

alıntı


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
melankoli, melankoli belirtileri, melankoli nedir, melankoli sebepleri, melankoli tipleri, melankolik kişilik, nöbeti, ruhsal çöküntü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gece Nöbeti Kacak Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 1 27 Kasım 2011 00:15
Melankoli. Sihir Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 26 Nisan 2011 20:39
Melankoli Köpekleri Candy Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 2 16 Mayıs 2010 15:36
Gece Nöbeti SweetLand Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 27 Eylül 2008 12:44