“Önce kendiniz!” Ama nasıl? Kendinize vakit ayırıp, bu vakti en güzel şekilde değerlendirmeye ne dersiniz? Kendinizin kendinize çok özel hissettirmesine ne dersiniz?



Kendinize verdiğiniz değeri, kendinize ayırdığınız en güzel vakitlerle hissetmeye ne dersiniz? Bunun için iki haftalık bir yaz tatiline veya uzun bir yolculuğa ihtiyacınız yok. Kendinize ayıracağınız sadece birkaç saati en güzel şekilde değerlendirerek bunu yaşamanız mümkün.

Spa kaçamağı

Paranıza biraz kıyın; emin olun ayırdığınız zamana da çok değecek. Bu şehrin içindeki spa merkezlerinden birine günübirlik bir kaçamak da olabilir; haftasonu şehirden biraz uzaktaki spa ve wellness merkezleri de olabilir. Bunu sürekli yapmanıza gerek yok (hem çok tuzlu da olabilir), spa keyiflerine ayda bir / iki ayda bir vakit ve nakit ayırın. Burada yapacağınız bakımlar tüm gözeneklerinizin açılmasına, yaptıracağınız masajlar gevşemenize; tüm spa günü ise rahatlamanıza ve kendinizi müthiş hissetmenize yarayacak. Hem uygulamalar, hem atmosfer, hem de o dinginlik çıktığınızda üzerinizde müthiş bir etki bırakacak

Sosyal sorumluluk

Yapılan araştırmalar zamanını bağış ve yardım işlerine ayıranların streslerinin ciddi oranda azaldığını ortaya çıkarmış. O yüzden kendinizi iyi hissetmeniz için, üstelik bunu yaparken canlılara yardımda bulunmuş olmak için sosyal sorumluluklara ara ara vakit ayırmanızı öneririz. Elbet sürekli olarak adamak zor olabilir, fakat belli dönemlerde ara ara bunu yapabilirsiniz. Körlere kitap okumaktan huzur evi ziyaretlerine, hayvan barınaklarına destek vermekten gönüllü tüm işlere katılmayı hayatınızda bir rutine dönüştürün. Çok uzun vaktiniz yoksa da bağış yapın; dilediğiniz vakfa, kuruma…

Yetiştirin

Evlerimiz gereği hepimizin doya sıya yaşayabileceği bir zevk değil bu bağcılık-bahçecilik. Fakat kendinizi en iyi hissetmenizi sağlayacak, günün tüm yorgunluğunu, stresini ve sorunlarını en güzel şekilde atabileceğiniz bir uğraştır. Doğayla temas kendinizi iyi hissetmenizin en büyük destekçisidir. O yüzden eğer fırsatınız varsa bahçecilikle uğraşın; kendi meyve ve sebzenizi ekin, onları yetiştirmenin tadını çıkarın. Eğer böyle bir ortamınız yoksa evinizin içinde minimum düzeyde bu keyfi yaşamanız mümkün. Neden sizin de balkonunuz minik bir sera olmasın? Siz de birtakım meyve-sebzelerinizi balkonunuzda yetiştirerek bu keyfi tadabilirsiniz.

Kitap kulüpleri

“The Life Plan: 700 Simple Ways To Change Your Life For The Better” kitabının yazarı Robert Ashton, iyi bir kitabın herhangi bir filmden çok daha etkileyici olabileceğini söylüyor. Dolayısıyla ülkemizde de yeni yeni yaygınlaşmaya başlamış olan kitap kulüplerine üye olarak; okumakta olduğunuz kitabı tartışabilir, tartışmalarla fikirlerinizi geliştirebilir, yeni bilgiler öğrenebilir, yepyeni arkadaşlar edinebilirsiniz

Yemek yapın

Bunu kimse inkar edemez: Yemek yapmanın keyfi bir başka! İnsanın kafasını en güzel dağıtan, sonuçları paha biçilemez ve geçen vaktin anlaşılamadığı en büyük aktivite yemek yapmaktır. Yeni bir şeyler denemek, iyi sonuçlara ulaşmak; bunlar insana hep özgüven verir. Hatta az önce bahsettiğiz kitabın yazarı Robert Ashton, yemeği yapmaya başlamadan önce yapılan alışverişin bile insanı çok rahatlattığını söylüyor. Ardından kendinizi sürekli geliştirerek yepyeni lezzetler denemenin ve arkadaşlarınızı/ailenizi davet edip bu heyecanı onlarla paylaşmanın ne kadar iyi hissettireceğini tahmin edersiniz.

Maceranın tadı

Büyük heyecanlar karşısında salgıladığımız adrenalin hormonu kendimizi iyi hissetmenin bir diğer yollarındandır. Aynı zamanda macerayla birlikte gelişen özgüven duygusunun da insanı nasıl mükemmel hissettireceğini tahmin edersiniz. Bu yüzden kendinizi maceraya atın; bu bir uçuş, tırmanış, dalış, veya herhangi bir macera olabilir. Yeter ki size imkansız gibi görünenin zaferini yaşatmış olsun! Tabii ki zorla güzellik olmaz; eğer canınız macera çekmiyorsa, hareket etmeniz, egzersiz yapmanız da kendinizi iyi hissetmeniz için yeterli.

Örgü örün

Belki bu size bir anneanne hobisi olarak gelecek; ama onlar da bunu boşuna yapmıyor herhalde! Malzemeleriniz kucağınıza alın ve koltuğunuza oturun. Örgüye başlayın… Hem rutin el hareketlerinin hem de bu ‘yumuşak’ aktivitenin kendinizi ne kadar iyi hissettireceğini tarif bile edemeyiz. Üstelik sonucunda gardrobunuza muhteşem bir hediye gelmiş oluyor. Kate Moss, Geri Halliwell ve Cameron Diaz gibi ünlü Hollywood yıldızlarının da örgü hobileri olduğunu biliyor muydunuz?

Deniz havası

“Çık bir deniz havası al, iyi gelir” derlerken boşuna demiyorlarmış. Kafanızı boşaltmak, nefesinizi tazelemek ve kendinizi bomba gibi hissetmek istiyorsanız, fırsatınız varsa hemen deniz kenarında bir yürüyüşe çıkın. Tuz, iyot, deniz suyunun insana her zaman çok iyi geldiğini hatırlatalım ve kafanızı boşaltmak için mutlaka deniz kenarında bir temiz yürüyüşü size önerelim. Üstelik üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyorken!

Tak takıştır

Bazı hobiler vardır, insana ayrı bir keyif verir. İşte takı tasarımı da öyle bir hobi. Takı tasarlarken, o minicik malzemelerle uğraşırken, boncukları dizerken veya taşları dikerken o kadar rahatlayacaksınız ki! Ayrıca yaratıcılığınızın bir kanıtı olan bu takıları bir süre sonra sadece kendiniz takmayabilir; bunlar bir blog açarak veya eşe dosta satarak bu işten para kazanmaya bile başlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken vakit ayırmanız ve tüm yaratıcılığınızı ortaya koymanız!

En iyi gevşeticiler

Yoga, pilates ve stretching (esneme)… Üçü de kendi dalında birçok farklı türe, birbirinden çeşitli hareketlere sahip spor dalları… Üçünün de yöntemleri farklı; ama üçünün de temel amaçları, yarattığı sonuçları aynı… Eğer duruş bozukluğunuz varsa, sırt ve bel ağrılarından şikayetçiyseniz, kafanızı boşaltmak ve düzenli nefes alıp vererek zihninizi arındırmak