| |
|
01 Aralık 2012, 19:41
| #1 | |
| Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Kıskançlık Psikolojisi Kıskançlık kültür ve eğitim seviyesinden bağımsız,evrensel bir duygudur. Dünyanın her yerinde evlilikleri ,ilişkileri zorlayan ve zaman zaman da bitmesine sebep olan bir problemdir. Kıskançlığı şiddeti ve yoğunluğu anlamında ikiye ayırmak gerekir. İlişkiye romantizm getiren,ilişkiyi besleyen ve ilişkiyi ve bireyleri hasta eden kıskançlık.Hastalıklı diyebileceğimiz kıskançlıkta kıskanç bireyler ortada hiç bir gerekçe yokken eşlerini ya da partnerlerini kıskanır ve çeşitli yollarla kısıtlamaya gitmelerinin dışında ,sürekli bir takip ve partnerini potansiyel kendisini aldatabilecek,kandırabilecek bir kişi olarak görürler. Kafalarında senaryo yazar ve bu senaryoları değişik şekillerde doğrulamaya çalışırlar.Belli bir zaman sonra artık eşinin,ilişki ortağının kendisini aldatmasından ziyade kıskanan kişi kendi şüphelerini doğrulama yoluna gitmeye başlar.Ama şüpheler hiç bir zaman doğrulanamayan ve yanlışlanamayan düşüncelerdir. Bu durumların artık ilişkiye romantizm katmak ,ilişkiyi geliştirmek için fırsat ve nihayetinde tat olmaktan çıkar,ilişkileri bitirme hatta eşlerin birbirlerine çok ciddi fiziksel ve ruhsal hasarlar vererek ayrılırlar. Diğer yandan yukarıda anlattığım gibi hastalık boyutu olmayan, zarar vermeyen kıskançlık, bir ilişki içerisinde var olan ve olması gereken doğal ve sağlıklı bir unsurdur. Yıkıcı olmayan doğallığından sapmamış kıskançlık bir ilişkiyi canlandırır, diri tutar. Sahiplenme, sahip olma arzusu özel ilişkilerin bir parçasıdır. Kıskançlık sevginin doğal karşıtı ve aynı zamanda harcıdır. Özel bir ilişki içerisinde bağlılık istemek,bağlılığı hissetmek ilişkiyi özel kılan ,özelleştiren bir niteliktir.Bu bağlılık ihtiyacı içerisinde kıskançlığın küçük tehditleri kaçınılmazdır.Kıskançlık ilişkiye romantizm katar,ilişkiyi başıboşluktan kurtarır ,heyecanı tazeler. Tabi ki bu noktaya kadar söylediğimiz kıskançlık sınırları belli kökeninde güvensizlik olmayan,yaralamayan,endişenin dozu ayarlanmış,hala sevginin harcı olmaya devam eden ,korkuya dönüşmemiş, kişinin kişilik yapısının bir ürünü olmayan tadında olan kıskançlıktan söz ediyorum. Bu sınırı belirleyen nedir? Bu sınır her şeyde olduğu gibi kıskançlıkta da kıskanan ve kıskanılanın sıkıntı yaşamadığı,biraz keyif aldığı ,beğenilmekten ve birisi tarafından sahiplenilmekten ve paylaşılamayan olmanın verdiği gurur okşayıcı , yel gibi duygulardan, kaybetme korkusunun, sık sık tartışmaya dönüşmeye başladığı, ilişki içerisinde genelikle bu konunun egemen olduğu diğer noktaya kaymadığı durumdur.Bu sınırı belirleyen ise ilişki içerisindeki bireylerin kişilik yapıları önemlidir. Kıskanç insanların bağımlı kişilik yapılarının, yetersiz ve güvensizlik duygularını yoğunluk içerindeki yaşayan insanlar diyebiliriz. BİREYİN KISKANÇLIĞI İLE İLGİLİ KENDİSİNE SORMASI GEREKEN SORULAR, ÇÖZÜMLEMESİ GEREKEN NOKTALAR; Neden kıskanç olduğunuzu anlamaya çalışın; Güvensizliğiniz kendinize mi yoksa ilişki ortağınıza mı? Hastalıklı Kıskançlık; acı verici , bütün yaşamı zehir eden,alt üst eden çok şiddetli bir duygudur. Acaba gerçekte kıskançlığınız partnerinizi kaybetme korkusu ile mi ilgili? Yoksa partnerinizin aslında güvenilir bir insan olup kendinizi onun yanında yetersiz mi hissediyorsunuz? Dikkatinizi kıskandığınız kimseden kendi üzerine geri çekin ve kendinizi sorgulayın?Çünkü dozu kaçmış hastalığa dönüşmüş kıskançlığın kıskanılan kimseyle ilgili olmayıp sadece kıskanan ait bir sorundur.Özelikle kendisine ait güvenle ilgili sorunu olmayan,kendine değer veren ve bu değer verişin içi boş olmayan ,kendisini neden değerli görmesi gerektiğini bilen,ilişkiyi keyif almak,eğlenmek için isteyen, zihni ve duyguları keyif almak konusunda karışık ve bulanık olmayan ,insanlar kıskançlığı romantizme katkı ve ilişkiye zarafet katmak için yaşarlar.Bu noktada kitabın çoğu yerinde özellikle vurguladığım gibi kişinin kendisini değerli görmesi ve güvenmesi ve bu özellikleri inşa etme konusunda yaşamını etkileyecek travmatik yaşantıların olmaması önemlidir.Çünkü bir insanın ruh sağlığında bazı zafiyetler söz konusu ise karşısına çıkabilecek ya da kendisinin dahil olduğu ilişkileri başlatma,yürütme ve gerektiğinde ayrılabilme cesaret ve yetisine sahip değil demektir.Bu tarz insanlar kendilerini huzurlu hissetmedikleri gibi ilişki ortaklarına da huzursuzluk verip sıkıntılar yaşatıp acı çektirirler ve daha sonra sorunun kendilerine ait olmadığını I söylerler işte dozu kaçmış kıskançlık bu kusurlu yapının özelliklerinden sadece biridir. KENDİNİZİ İLİŞKİ ORTAĞINIZIN ETRAFINDAKİ İNSANLARLA KIYASLAMAYIN ! Kendilerini yetersiz,değersiz,güçsüz,beceriksiz ve buna benzer negatif ve aşağılayıcı düşüncelere sahip olan insanlar,ilişki ortaklarının etrafındaki bulunan hemcinsleri ile kendilerini kariyer,statü,maddi imkanlar,yakışıklılık ya da güzellik gibi konularla kendilerini içten içe karşılaştırır ve kendilerini bu kişilerle bir yarış içine girerler.Ve bu yarışı kendileri başlatıp bitirdikleri için kazanan ve kaybeden pek olmaz bunun yerine kin beslenen, düşman olarak algılanan bireyler ortaya çıkar. Bu şekildeki kişinin tamamen kendi geçmişinin etkisi ile yol alan düşünceler kişinin kendi ilişki içindeki büyümesini baltalamaya ve kendisini günden güne çok daha kötü hissetmesine ve çözüm olarak da yine sağlıksız düşünce ve duyguların etkisi ile bu düşünce ve şüphelerden kurtulmanın yolunun ilişkiyi bitirmekte görülür.Bazen ilişkiyi bitirebilmek bile bu düşüncelerle kolay olmaz,uzamış,yıkık dökük ve bireylerin tamamen hastalandığı bir duruma gelinir.Bu nokta artık tamamen yerini profesyonel yardıma bırakır. Siz bu ilişkide sevildiğiniz için mi ?Yoksa sadece sevildiğiniz için mi bulunuyor sunuz? İlişki ortağınıza güveniyor musunuz? İlişkinizde güven duymanızı gerektirecek neler var? İlişki ortağınızı söylediklerinde ve hislerinde samimi buluyor musunuz? Kıskançlığınız ilk defa bu ilİşkide mi bu kara yoğun? Yoksa bu güne kadar yaşadığınIz bütün ilİşkilerde benzer düşünce ve duygulara zaten sahip miydiniz? Eğer hayatınızda ilk defa bu ilişkide bu kadar yoğun kıskançlıklar yaşıyorsanız? İlİşki ortağınıza atfettiğiniz anlam sevgili ,eş olmasının dışında başka ne anlamlar yüklediniz? İlişki ortağınız geçmişte önem verdiğiniz yada çatıştığınız kişi ya da kişilerin özelliklerinin ne kadarına sahip? Asıl düşünülmesi gereken ve yoğun kıskançlığı bir nebze olsun sakinleştirecek ve kişinin kendisine dönmesine sebep olabilecek bu kısa sorular sorulması ve cevaplanması gerekir. Bu arada kıskanılan da zaten yoğun yaşayan kişinin kıskançlığını alevlendirecek söz ve davranışlardan kaçınması bu problemin durulmasına yardımcı olabilir.Bir ilişki içerisinde bazen bireyler sakinleştirilmesi gerekir.İlişki içerinde bireylerden birinin bu sakinleştirici özelliğe sahip olması ilişki dengesi açısından önemlidir.Mesela kıskanan kişiye ‘ bugün adamın bir bana uzun uzun baktı’ gibi zaten çözümü olmayan sözleri sarf etmek kıskanan kişiyi daha çok saldırganlaştırır ,şüphelerini alevlendirecektir. KISKANÇLIK KENDİ KENDİSİNİ DOĞRULAYAN KEHANET ÜZERİNE KURULUDUR, ŞÜPHE İSPAT EDİLEMEZ , ÇÜRÜTÜLEMEZ BİR DURUMDUR; Kıskanç kişi ilişki ortağını sürekli çapraz sorulara maruz bırakır,sizin yanlışlıkla dilinizin sürçmesi bile onun şüphelerini doğrulamanız için yeterlidir,Ya da soru karşısında düşünmeniz,yanlış hatırlamanız,her türlü en ufak bir ayrıntı gerçekçiliği olsun yada olmasın kıskanç kişiyi harekete geçirir.Bu kişilerin düşünceleri tetikte olup dedektif gibi kusur bulmaya çalışır. Kıskanılan kişi olarak siz karşınızdakinin kaygısını paylaşmayın ve tahrik olmayın. Karşı taraf sizin rahatlığınızı gördüğü zaman kendisini daha sakin hisseder. Bu kişiler genellikle bazı düşünceleri size yansıtıp o düşünceleri farkında olmadan benimsemenizi sağlarlar ve siz farkında olmadan bu tuzağa düşmüş olursunuz. Bunu ‘bir kişiye kırk kere deli demek le onun deli olacağına inanılması’ gibi düşünün. Siz de sürekli iş çeviren her an aldatmaya hazır bir kişi pozisyonundasınız bu düşüncelerden kendinizi korumanız her ne kadar zor olsa da siz sakin olun ve ayartılmayın. GÜVEN; Kıskançlığın varlığı ilİşkide güven duygusunun zedelenmiş olmasından kaynaklanır. Muhtemelen bu güven duygusu geçmişte kırılmış olup daha sonraki ilişkilerde istemeden yeni ilişki ortağına yansıtılmış olabilir. Unutmayalım ki her ilişki ortağı diğerinden bağımsız ve başka bir kişidir. Geçmişte bu konuda incinmiş ve tekrar incinmekten korkan insanlar bu güveni yeni ilişki ortaklarına oluşturmakta zorlanırlar. Burada önemli olan bu yeni kişinin sizin güveninizi sarsacak bir şey yapıp yapmadığı yada gelecekte böyle bir potansiyele sahip olup olmadığıdır. İşte bu konuda daha önceden belirttiğim yeni bir ilişkiye hazır olup olmamak önemlidir.Yeni bir ilişkiye geçmişin enkazından kurtulamadan başlamışsınız demektir. Kişileri aynı sınıfa koyup böyle yaşamaya devam ederseniz geçmişte size inciten kişiye öfkenizi yeni kişilere yansıtıp duracaksınız ve bu geçmişteki kişi sizin ilişkinizi hala yönlendiriyor olmasına izin veriyorsunuz demektir. Nitekim ilişkilerde incinmemek sizin ilişki ve ilişki ortağı seçiminizle mümkündür.Tekrar incinmekten korunup ve güven problemi yaşamamanızın en iyi yolu ilişkilerde kendi sınırlarınızın olması ve karşınızdakinin sınırlarını tanıyabilmenizle mümkündür. İlişkilerin ısrarla bir yapı olmasından söz ediyorsam ilişkiyi yapılandırmadaki,güven ortamının sağlanması,samimi olmak,kendinizi bırakabilmek zaman gerektiren durumlardır. İncindiğiniz ilişkinizin ne kadar yapılandırılmış olduğunu ve sizin kendi sınırlarınıza ne kadar sahip çıkabildiğinizi düşünün? Son olarak kıskançlık geçmiş ilişkilerinizde zedelenmiş güveninizi mi? İlişki ortağınızın samimiyetsizliği ya da güven zedeleyici hareketleri mi? Yoksa ortada aslında bir sebep yokken sizin kendi içsel meseleniz mi? | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
   |
 |
| Etiketler |
| kıskançlık, psikolojisi |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| Kıskançlık bitirdi | Cemalizim | Haber Arşivi | 2 | 07 Mart 2012 12:01 |
| Kıskançlık | Süslü | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 17 Aralık 2010 13:54 |
| Kıskançlık Testi : | Dilara | Ah Kadınlar | 3 | 21 Mayıs 2010 22:34 |
| Kıskançlık | YapraK | Ah Kadınlar | 0 | 27 Eylül 2009 05:54 |
| Kıskançlık | Run | Genel Paylaşım | 4 | 21 Kasım 2007 13:18 |
Normal
