IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Mart 2013, 14:06   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Depresyonlulaştırmadıklarımızdan Mısınız




Depresyon, ruh hastalıklarının nezlesi.


Güzel bir tanımlama… Tanım kendi içerisinde sorunun çok basit çözümleri olduğunu vurgulamasının yanı sıra, çok sık görülen bir problem olduğunu da gösteriyor. Fakat nezle gibi bulaşıcı bir tarzının olduğunu da vurguluyor. Acaba bu doğru mu? Gerçekten depresyon nezle kadar bulaşıcı bir rahatsızlık mı?


Bence evet…


Depresyonun temel nedenlerinden biri kabul iletisi almamak, alamamak. Kabul iletisi bir kişinin var olduğunu hissettiren her şeydir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi negatifte olsa pozitifte olsa, kişinin var olduğunu hissettiren her şey bir kabul iletisidir. O halde “Seni Seviyorum” bir kabul iletisi ise “iğrençsin” de bir kabul iletisidir. İyi ya da kötü fark etmez, kabul iletileri yaşamsaldır ve beslenmemizi sağlar.


Depresyonun bulaşıcı bir rahatsızlık olması buradan geliyor. İnsanlar kabul iletisi alamadığı zaman karşısındaki kişiye de kabul iletisi vermiyor. Böylece depresyon sosyal ortamlarda, iş ortamlarında, aile ortamlarında bulaşıyor.


O halde insanların kullandığı her ortama aşağıdaki gibi uyarı metinleri konmalı;


“Dikkat, depresyon bulaşıcı bir hastalıktır. Kendinizi ve çevrenizdekileri korumak için… göz teması kurun ve selam verin.”


Böylece doğası gereği bulaşıcı olan bu rahatsızlığı en aza indirebiliriz. Peki sadece bu uyarı yeterli olur mu? Açıkçası sanmıyorum ama araçlardan biri olacağı kesin.


İnsanların birbirlerine kabul iletisi vermemelerinin ve almamalarının toplumsal ve kişisel nedenleri var. Eğer o nedenleri ortadan kaldırabilirsek, belki bu bulaşıcı rahatsızlığı tamamen hayatımızdan ve çevremizden söküp atabiliriz.


Toplumsal ve kişisel nedenlere kısaca bir göz atalım;


Kabul iletilerini almıyoruz. Birileri bizim hakkımızda güzel bir şeyler söylediklerinde hemen altında ne var? diye düşünüyoruz. Acaba benden bir şey mi istiyor? Acaba bana kötü bir şey mi söylemeye çalıştı? gibi düşüncelere kapılıyoruz. Bu soruların cevabı toplum olarak birbirimize olan güvenimizin azalması ya da kişisel olarak çevreye güvenimizin azalması ile açıklanabilir.


Birisi size saçlarınızın güzel olduğunu söylediğinde ona “şurası biraz fazla kesildi” demeyin, demeyi verin. Alın bu kabul iletisini ve teşekkür edin. Bunun mütevazı olmamakla bir ilgisi yok. Kabul iletisi alınca ve kabul edince kalbinizde bir sıcaklık hissedersiniz. İşte o sıcaklık anti depresandır.


Çünkü, kabul iletileri huzur verir…


Kabul iletisi vermiyoruz. Almayınca veremiyoruz tabii ki, bizde olmayan bir şeyi nasıl verebiliriz ki. Vermeme nedenlerinden birincisi bu. Diğer neden ise bize vermememizin öğütlenmesidir. Verirsek şımarırmış. Patron çalışanına, anne baba çocuğuna, arkadaş arkadaşa vb. kimse diğerine vermiyor. Şımarmasın diye…


Güzel şeyler duyduğunuzda da kalbinizde bir sıcaklık hissedersiniz. Bu sıcaklıktan sonra yüzünüzde bir gülümseme oluşur, hareketliliğiniz artar, insanlara dokunmak, daha çok konuşmak istersiniz vb. bu şımarıklık değil, aldığınız anti depresanın yan etkileridir.


Çünkü kabul iletileri mutluluk verir…


Kabul iletisi istemiyoruz. Yaptığımız güzel işlerden sonra patronumuzdan, ailede yaşattığınız huzurdan dolayı eşimizden, olumlu davranışlarınızdan dolayı anne babamızdan, sır sakladığınız ve güven verdiğiniz için arkadaşımızdan kabul iletisi istemiyoruz.


Neyi güzel yaptım? ya da bu davranışım seni nasıl hissettirdi? diye sormuyoruz. Sormayınca kabul iletisi alamıyoruz, alamayınca, almayı unutuyoruz, almayı unuttukça vermeyi unutuyoruz. Neden? Çünkü istenmezmiş.


Neden istenmezmiş? (bunun cevabını bilmiyorum, bilen varsa bana yazsın lütfen)


Çünkü kabul iletileri güven verir…


Kabul iletilerini kendi kendimize de vermiyoruz. Bazen hayat o kadar zorlaşıyor ve insanlar bizden o kadar uzaklaşıyor ki, alamıyoruz, veremiyoruz, isteyemiyoruz. Böyle olunca, kendi kendimize vermeyi de unutuyoruz. Her sabah uyandığında kendine günaydın demek, merhaba demek, gözlerinin güzelliğini düşünmek, güne sağlıklı başlamanın, nefes almanın ne kadar hoş bir şey olduğunu düşünmek, aslında hiçte zor değil.


Üstelik bu hayatta başardığımız o kadar güzel şey varken… Bu güzel şeyleri görmek, kendi kendine ifade etmek kendine kabul iletisi vermektir.


Çünkü kabul iletileri sağlık verir…


Ama unutuyoruz işte… Almamaktan, vermemekten, istememekten ötürü…


O zaman yazmalıyız, otobüs duraklarına, otobüslere, asansörlere, reklam tabelalarına, çalışma masamıza, banyodaki aynamıza, evimizin dış kapısına…


“Dikkat, depresyon bulaşıcı bir hastalıktır. Kendinizi ve çevrenizdekileri korumak için… göz teması kurun ve selam verin.”

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
depresyonlulaştırmadıklarımızdan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Saldırgan mısınız ? Kalemzede IF Anket Arşivi 19 11 Ekim 2015 02:00
Hasta mısınız Hastalık Hastası mısınız Zen Ruh Sağlığı 0 28 Kasım 2012 14:20
Canlı mısınız ?? JB IF Ekstra 3 19 Kasım 2010 17:04
Sıkıcı mısınız ?? JB IF Ekstra 2 22 Ağustos 2010 15:37
Bela mısınız deha mısınız Süslü Merak Ettikleriniz 0 06 Haziran 2010 17:25