[xena]

Kaygılanmanın sonu yok! Evde, işte, yolda yürürken... Hele bir de farkındalığı yüksek, sorumluluk duygusu tavan yapmış kişilerde kaygılanmak sorun haline geliyor.

Psikolojik sorunlara ilişkin ipuçları veren, öneriler getiren ‘Hayata Dair’ isimli kitap; belli düzeydeki kaygının, kişinin tehlikelerden sakınması ve kendini koruması için gerekli olduğuna dikkat çekerek en çok görülen kişileri şöyle sıralanıyor: Mükemmeliyetçi, ayrıntılara önem veren, yüksek sorumluluk duygusu olanlar.

Belirtileri nelerdir?

Kaygı bozukluğuna sahip kişi, hep öne doğru oturur, yere bir şey düşse hemen yerinden sıçrar.

Belirtiler arasında; çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma hissi, ürperme, yorgunluk, baş ağrısı, uyuşma, bulanık görme, titreme, halsizlik, yutkunma güçlüğü, karın ağrısı, mide bulantısı, mide-bağırsak fonksiyon bozuklukları, menstrüasyan sorunları, ağız kuruması, terleme, ateş basması, ellerin buz gibi olması, nefes alamama, çok hızlı soluk alıp verme sayılabilir.

Nasıl tedavi edilir?

Kaygı bozukluğu diğer psikolojik problemler ile karıştırılabileceği için doğru teşhis çok önemlidir. Öncelikle stres ile başa çıkma tekniklerini öğrenmek gerekir.

Problemin doğru tanımı yapıldıktan sonra doğru düşünce ve davranış kalıplarını oluşturmaya yönelik psikoterapi ve gerekirse ilaç tedavisi yapılır. Ayrıca bilgisayar destekli stres üzerinde özdenetimi geliştirici tedavi de uygulanabilir.

Kaygı ile baş etmek için neler yapılabilir?

Hayat tarzını değiştirmek:Şeker, kafein, nikotin, alkol ve her türlü uyuşturucu ve uyarıcının kullanılmaması, yeterli sürede uyumak, düzenli bir yaşam sürmek, sağlıklı beslenmek ve stresten uzak durmak...

Fiziksel egzersiz ve Yoga yapmak:Yoga hem bir fiziksel egzersiz, hem de meditasyondur. Kullanılan solunum tekniklerine bağlı olarak sakinleşme sağlar.