IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31 Mart 2009, 02:49   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Saldırganlık




SALDIRGANLIK:

Saldırganlık (aggression), bir başka kişiye fiziksel veya psikolojik zarar verme niyetiyle sözlü veya fiziksel davranışta bulunma şeklinde tanımlanabilir.
Saldırganlık, bazen eşanlamlı kullanılsa da, şiddet ve düşmanlıktan farklıdır. Şiddet terimi, daha ziyade fiziksel saldırganlıkla sınırlı olarak kullanılmaktadır. Saldırganlık, şiddet içermeyen yollardan da (Jestler. mimikler, eleştiriler, ironi, fantazmlar, vb.) kendini gösterebilir: Düşmanlık ise saldırganlığın daha ziyade tutumsal yanına tekabül etmektedir. Bir toplumda nelerin 'saldırgan', dolayısıyla 'suç' olarak niteleneceği, toplumun normlarına ve tolerans eşiğine bağlıdır.

Saldırgan davranışlar amaçlan bakımından farklılaşırlar. Bir diğerinin korku veya öfke yaratan saldırgan davranışlarına karşılık olduğunda savunucu saldırganlık, diğerine doğrudan zarar vermek amacını taşıdığında düşmanca saldırganlık (veya içtepisel saldırganlık), diğerine zarar verme niyeti olmadan, belirli bir amaca (bir takım imkân veya kaynaklara ulaşma, belirli bir statüyü koruma veya elde etme gibi) ulaşmak için yapıldığında araçsal saldırganlık söz konusudur.Saldırganlık konusundaki sosyal psikolojik araştırmalar, kitle iletişim araçlarının etkisi, aile içi şiddet, günah keçisi arayışı, gruplar arası düşmanlık ve Önyargılar konularında yoğunlaşmış görünmektedir.Literatürde, saldırganlık konusunda çeşitli yaklaşımlar görülmektedir: Biyolojik veya içgüdü temelli yaklaşımlar, engellenme-saldırganlık modeli, Öğrenme teorisi, bilişsel yaklaşımlar gibi..


Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2009, 02:52   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Saldırganlık




Saldırganlık Çocuklarda Duygusal Bir Sorundur:

Saldırgan çocuk, duygusal sorunları nedeni ile yaşıtları ve genel
olarak çevresi ile uyumlu ilişkiler kuramayan çocuktur. Aşırı
geçimsizdir. İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Parlamaya hazırdır,
kavgacıdır. Sürekli kuralları çiğner, sık sık ceza görür. Anne,
baba, öğretmen ve genellikle büyüklere karşı gelmeye meyillidir.
Olağan anlaşmazlıkları bilek gücü ile çözmeye çalışır. Öfkesini
yenemez ve hep kendini haklı çıkarma eğilimindedir. Davranışlarından
utansa bile yinelemekten kendini alıkoyamaz. Cezalardan hiç
etkilenmez veya bir süre etkilenmiş görünür. Bu tanıma giren
çocuklar, ruhsal sorunlarını davranışlarına aktarırlar. Evde,
okulda, çevrede durmadan sorun yaratırlar. Yetişkinlerle sürekli
çatışırlar.

Çocukta sık görülen yaramazlık, itişip kakışma, ara sıra geçimsizlik
ve kavgalar bir çocuğu saldırgan olarak tanımlamaya yetmez. Burada
söz konusu olan, tutum ve davranışta süreklilik gösteren
saldırganlıktır. Saldırganlık cinsel dürtü gibi insanda doğuştan
varolan bir dürtüdür. Aslında bireyin yaşaması için gereklidir. Ama
insan aynı zamanda, en sevecen ve en uysal canlı olabilme yeteneği
de gösterir. Kişinin yaşantı ve deneyleri kendisini bu iki uçtan
birine doğru yaklaştırır. Kişinin eğitilmesi, bir bakıma yapısında
varolan bu saldırganlığın yumuşatılması ve olumlu yollara
aktarılması demektir. Toplumsal yaşam bireylerin saldırganlık
eğilimlerinin törpülenmesine bağlıdır. Aslında insanda varolan
saldırganlık yok olmaz veya bütünüyle bastırılmaz, ancak biçim
değiştirir. Beden gücünün kavgada değil spor alanında yarışmaya araç
olarak kullanılması, bu yararlı dönüşüme bir örnektir. Uygar kişi
saldırganlık dürtüsünü kaba üstünlük sağlamak için kullanmaz. Onun
yerine becerisi, yetenekleri ve zekası ile toplumsal amaçlara
yönelir. Çocuk içinden gelen saldırganlığı başlangıçta bütün
çıplaklığı ve yalınlığı ile dışa vurur. Çocukta güven duygusu
geliştikçe beklemeyi ve tepkisini dizginlemeyi öğrenir.
Gereksinimleri doyuruldukça yatışır. Daha az tepkiyle de
isteklerinin karşılanabildiğini öğrenir. Başkaldırma yerine uysal
davranmanın kendi yararına sonuçlandığını görür. Kendisine sevgi ile
yaklaşıldıkça bu sevgiyi sürdürmek amacı ile kendi kendini
kısıtlamaya başlar. Bir yandan da saldırganlığını oyuna aktarır;
bastırmak zorunda kaldığı dürtülerine boşalım alanı sağlar. Daha
sonra benimsediği anne-babasına benzemek, onlar tarafından
beğenilmek için davranışlarını onlara uydurmaya çalışır. Bunlara,
anne-babasının ilgisini yitirmek ve cezalandırmak korkusu da
eklenince çocuk saldırganlığını daha da azaltır.



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2009, 02:53   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Saldırganlık




Saldırganlığın Nedenleri:

Dıştan gelen baskı ve kısıtlamalar.
Dayak.
Temel güven gereksiniminin azlığı.
Psikolojik gereksinimlerin doyurulmaması, ilgisizlik.
Evdeki eğitim ortamının tutarsızlığı, dengesizliği.
Evdeki gevşek disiplin. Kurallara sınır getirilmemesi, çocuğun
kendi öz benliğini denetleyememesi.
Çocuğun anne-babası ile sağlıklı bir özdeşim yapamaması.
Organik bir rahatsızlık, beyin zarı yangısı ve doğum
sırasındaki beyin örselenmeleri sonucunda da saldırganlık
olabilir.


 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2009, 02:55   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Saldırganlık




Öneriler:

Anne-baba olarak çocuklara saldırgan birey örneği olmayınız.
Onların gördüğü, duyduğu veya fark ettiği yerlerde eşinize,
arkadaşlarınıza ve özellikle çocuklarınıza karşı saldırgan
davranışlar göstermeyiniz.

Çocuğunuza her fırsatta topluma uymayan, saldırganca yapılan
davranışların zararlarını, topluma uyan davranışların
yararlarını örneklerle anlatınız.

Saldırgan davranışlar karşısında duyarlı olunuz, hoşgörülü
olmayınız. Özellikle saldırgan olduğu zaman çocuğunuzun
isteğini yerine getirmeyiniz. Davranışının istenmeyen davranış
olduğunu gösteriniz.

Saldırgan davranışları dayakla cezalandırmayınız. Aksi halde
çocuğunuzun düşmanlık duygularını geliştirmiş olursunuz. Başka
bir yer ve zamanda saldırganlık daha kötü biçimde patlama
olarak ortaya çıkabilir.

Çocuklar öfkeli, gergin, heyecanlı iken tartışmayınız. Çünkü
bu anda etkilenme olmamaktadır. Çocuk sakinleşip, hazır hale
geldikten sonra davranışının mantıksızlığını ve düşünülmeden
yapıldığını anlatınız.

Çocukta saldırgan davranışlar görüldüğü zaman, boşalmasını
sağlamak amacı ile çocuğa çekiçle bir şeyler kırması, yastığı
yumruklaması, makasla kesmesini sağlayınız. Bunlar çocuğun
saldırgan yönlerini doyuracak ve biriken saldırgan
enerjilerini zararsız şekilde harcamalarını sağlayacaktır.

Çocuklarınıza her yaşta beden, ruh ve zihin olgunluğu ile
uyuşan çeşitli sorumluluklar vererek saldırganlığını olumlu
durumlara yöneltiniz.

Saldırgan çocuklar mümkün olduğu kadar grup etkinliklerine
teşvik edilmelidirler. Buradaki görev ve sorumluluk sonucu
elde edeceği başarı onun üstünlük elde etme, hakim olma,
herkese varlığını hissettirme duygularını doyurur.

Çocuklarınızın akla uygun gereksinimlerini ve isteklerini,
olanaklar ölçüsünde yerine getirmeye çalışın, gereksiz
engeller koymayınız.

Çocukların haklarına saygılı olduğunuzu her fırsatta
gösteriniz.



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2009, 02:57   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Saldırganlık




Terk Edilen Çocuk Saldırgan Oluyor:

Konya'da yetiştirme yurdunda kalan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, küçük yaşlarda terk edilen ya da ailesi tarafından yurtlara verilen çocuklarda saldırganlık eğiliminin fazla olduğunu ortaya koydu.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, öğrencisi ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Nur Feyzal Kesen ile birlikte Konya'da koruma ve bakım altında olan çocukların saldırganlık düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yetiştirme yurtlarında kalan kız ve erkek öğrenciler üzerinde yaptıkları araştırmanın sonuçlandığını söyledi.
Araştırmada, uluslararası güvenirliliği ve geçerliliği bulunan ”Buss-Durkee” saldırganlık ölçeğini kullandıklarını ifade eden Filiz, bu ölçeğe göre sorulara alınan cevaplar doğrultusunda oluşan 18 puan ve altının normal kabul edildiğini bildirdi.
Filiz, araştırmaya dahil edilen kızların saldırganlık düzeylerinin 24.51 ile, erkeklerin ise 23.82 ile normal düzeyden (18 ve altı) fazla çıktığını belirterek, kızların erkeklere göre daha saldırgan olmasının ise dikkat çektiğini kaydetti.
Yetiştirme yurdunda kalanlardan küçük yaşlarda terk edilenler ile anne ve babası hayatta olanların saldırganlık düzeyleri arasında büyük farkın bulunmadığını dile getiren Filiz, şunları söyledi:
“Annesi yanında büyüyüp de yetiştirme yurdunda kalan çocukların genel saldırganlık puan ortalamaları 24.12, anneanne ve babaannesi tarafından büyütülenlerin 25.08 ve 0-6 yaş döneminde yurt ve yuvada kalan gençlerin saldırganlık düzey puan ortalaması ise 24.08 çıktı.
Burada, ailesi hayatta olmasına karşın, aile ortamından uzak ve sevgi ortamından yoksun yaşamın, gençlerin saldırganlık düzeylerini arttırıcı önemli bir etken olduğu ortaya çıkıyor.”
Araştırmada, çocukların yaşları büyüdükçe öfke ve saldırganlıklarının arttığının belirlendiğini dile getiren Filiz, sosyo-ekonomik imkanlardan ve ebeveynden yoksun olan çocuğun, kendini kabul ettirmek amacıyla çevreye karşı tepki ve davranışlarında artma gözlendiğini, zaman zaman toplumu suçladığının ve daha tepkisel olduğunun görüldüğünü bildirdi.
Köyde doğanlar daha az saldırgan
Yetiştirme yurdunda yaşayan çocukların doğum yerine göre saldırganlık düzeylerinde farklılıkların tespit edildiğini belirten Filiz, şunları kaydetti:
“İlçe ve şehirde doğan gençlerin saldırganlık düzeyleri köyde doğan gençlerden daha yüksek çıktı. İlçe ya da şehirde doğan gençler, otoriteye daha kolay başkaldırabilmektedirler. Şehir toplumunun birey üzerindeki denetimi köy toplumuna göre daha azdır. Buna karşın köyde birincil ilişkilerin daha yoğun olması, insanların diğer insanlar üzerinde denetiminin artması ve grup kontrolünü daha fazla hissetmesi de böyle bir sonucu doğurmuş olabilir.”
Kardeş sayısının bile saldırganlık düzeyinin artmasında önemli etken olarak ortaya çıktığını ifade eden Filiz, tek olan ya da 1 kardeşi bulunanların saldırganlık düzeyinin, 5 ve üzerinde kardeşi olanların saldırganlık düzeylerinden oldukça düşük bulunduğunu söyledi.
“Ben neden buradayım?”
Ebeveyni hayatta olanların saldırganlık düzeylerinin, olmayanlardan daha yüksek bulunduğunu belirten Filiz, “Ebeveyni hayatta olan çocuklar, kendisine 'ben neden buradayım?' sorusunu sorduğu için daha saldırgan olabileceğini tahmin ediyoruz. Araştırmada ebeveyni boşanmış olan çocukların saldırganlık düzeyleri de yüksek çıktı” dedi.
Kendini ifade edemeyip, iletişim kuramayan, sorunlarını kendi içinde çözmeye çalışan, boşaltım sağlayamayan çocukların giderek saldırganlaştığının tespit edildiğini de ifade eden Filiz, şunları söyledi:
“Yurt çalışanlarıyla sorunlarını paylaşanların saldırganlık düzeyleri oldukça düşük çıktı. Sonuçta yurt ve yuvalarda kalanların normalden daha saldırgan olduğu görülmüştür.
Yetiştirme yurdunda yeteri kadar personelin olmaması, profesyonel meslek elemanının ve profesyonelce yaklaşım tarzlarının uygulanmaması da bu çocukların saldırganlık puan ortalamalarının yüksek olmasına neden olabilmektedir. Sonuç olarak yurt çocukları kendileri ile ilgilenildiği sürece daha yararlı birey olarak yetişeceklerdir.”


(AA)



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2009, 02:59   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Saldırganlık




Şiddet İçeren Oyunlar Beyni Etkiliyor:

Ergen çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, şiddet içeren video oyunlarının beynin kendine hakimiyetle ilgili bölümünün etkinliğini azalttığı saptandı.

Araştırmada, rastgele seçilen 44 ergenden 30 dakika boyunca şiddet içeren veya içermeyen video oyunu oynamaları istendi ve beyinleri fMRI cihazıyla incelendi. Ölçümler sonucunda, şiddet içeren video oyunu oynayanların amigdala bölgesindeki faaliyetin, oynamayan çocuklara oranla daha yüksek olduğu görüldü.


Araştırmayı yöneten Indiana Üniversitesi Tıp Okulu’ndan Dr. Vincent Mathews, “Şiddet içeren video oyunlarının beynin fizyolojisini ve beynin çalışma biçimini etkilediği ilk kez gözlemlendi” diye konuştu. Dr. Vincent Mathews, “Şiddet içeren bir video oyunu izledikten sonra ergenlerde, beynin duygusal yükselişle ilgili amigdala bölgesinin aktivitesinin artığı görüldü” dedi. Bunun yanı sıra ergenlerde beynin kendini kontrol edebilmeyle ilgili bölümlerinde faaliyetin azaldığı görüldü.

Aynı zamanda şiddet içeren video oyunu oynayanların beyinlerinin kendine hakimiyet, çekingenlik ve konsantrasyonla ilgili bölgesindeki aktivitenin yavaşladığı belirlendi. Mathews, bulguların, şiddet içerikli video oyunlarının beyin üzerindeki etkisini gösterdiği ve bu etkinin muhtemelen davranışlara da yansıyacağını belirtti.



 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
saldirganlik, saldırganlık


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Çocuklarda Saldırganlık Davranışı Tanem Aile Evlilik ve Çocuklar 0 12 Aralık 2022 17:37
Rüyada saldırganlık görmek xena Rüya Tabirleri 0 28 Mayıs 2014 15:15
Çocukta Saldırganlık ve Sinirlilik Amelia Aile Evlilik ve Çocuklar 0 13 Mayıs 2014 21:32
Rüyada saldırganlık görmek Zen Rüya Tabirleri 0 12 Mart 2013 15:50
Saldırganlık ve Agresif Davranışlar Rhytia Felsefe 0 14 Haziran 2012 22:30