IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15 Ekim 2006, 01:05   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Tarçın (Cinnamomun)

Defnegiller familyasındandır. Anayurdu Güney ve Güneydoğu Asya'dır, iklimin uygun olmayışı nedeniyle tarçın ülkemizde yetişmez. Tropikal bölgelerin bitkisi ve birçok türü olan hoş kokulu ağaç ya da ağaççıklardır. Bu türlerden önemli olan ikisi Seylan tarçını (C. zeylanicum) ile Çin tarçını (C. cassia)'dır.

Seylan tarçını Sri Lanka, Hindistan ve Myanmar'da yetiştirilir. Kışın yapraklarını dökmeyen alçak boylu ağaçtır. Bu ağacın körpe dalları kesilir. Kabukları soyulur, mantar tabakaları çıkarılır, tabakalar birbirinin içine konulup sarılarak kurutulur. Daha sonra ezilip baharat olarak Seylan tarçını adıyla satılır. Açık kahverengi ve tatlımsı tadı hoş olan bu tarçın türü makbuldür.

Çin tarçını daha büyük bir ağaç olup 10-12 m'ye kadar boylanabilir. Kışın yaprağını dökmeyen bu türün de gövde ve dallarının kabuğu soyularak yukarıdaki yöntemle elde edilen tarçın, Seylan tarçınına göre daha yakıcı, keskin ve daha az değerlidir.

Her iki tür tarçının da başlıca bileşeni, uçucu bir yağ olan sinnamik aldehit'tir. Tarçın baharat olmasının yanı sıra çeşni ve koku vermesi için bazı yemek, tatlı ve şaraplara katılır. Ağacın meyvesinden elde edilen tarçın esansı, parfüm endüstrisinde kullanılır.

Tarçının tıbbi etkileri ve bu etkilerden yararlanma yöntemleri şöyle açıklanabilir:

1. Mide ve bağırsak gazlarım söktürür.
2. Hafif doku ve damar büzücü özelliği nedeniyle diyareyi kesici ve peklik vericidir.
3. İştah açıcıdır.
4. Sindirimi kolaylaştırır.
5. Mide bulantıları ve kusma refleksini bastırır.
6. Kan dolaşımını geliştirip hızlandırır.

Bu etkileri sağlamak üzere tarçının toz hali yiyecek ve içeceklere katılıp istendiği kadar alınır ya da piyasadan sağlanan tarçın esansı 2-3 damla olarak kesme şekere damlatılıp emilir. Tarçın çok fazla alınırsa aşırı pekliğe neden olabilir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:06   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Pelin Otu (A. Absinthium)

(Diğer adları: Acı pelin, Ak pelin, Acı yavşan) Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Avrupa olan; ülkemizde Kuzey, iç ve Güney Anadolu'da yabani olarak yetişen çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. 120 cm'e kadar boylanabilen pelinin, ince tüylerle kaplı gövdesi kokulu, kabarık çizgili ve gri -yeşil renklidir.

Çok ince tüylerle kaplı grimsi ya da beyazımsı yeşil, altı gri renkli ve kokulu olan yaprakları çok parçalı ve almaşık dizilidir. Temmuz-ağustos aylarında açan açık sarı küçük çiçekleri salkımlar oluşturur. Silindirik yapılı yassı, küçük ve gri renkli meyvelerinin içinde kahverengimsi gri minik tohumları bulunur. Pelin döktüğü tohumlarıyla çoğalır ya da sonbaharda alınan gövde kalemleriyle çoğaltılır.

Pelinin küçük yapraklı dalları özel kokulu ve çok acı lezzetlidir. Uçucu yağ, absintin gibi acı maddeler, flavon ve pineni içerir. Eskiden bazı içkilere acı çeşni vermesi için katılırken 1908 yılından beri bu şekilde kullanımı yasaklanmıştır.

Pelin, geçmiş yıllarda kurt düşürücü, adet söktürücü ve çocuk düşürücü etkilerinden yararlanılmak üzere yüksek dozlarda kullanılırdı. Ancak, yapılan dikkatli analizler, bitkinin zehirleyici ve sinir sistemini yıkıma uğratıcı etkilerini saptadığından, bitkinin bu amaçlarla kullanımı da terk edilmiştir.

Günümüzde pelinin tıbbi etkileri aşağıda verilen yöntemle yararlı hale getirilmektedir:

1. Bitkinin, içerdiği acı maddeler nedeniyle bedeni uyarıcı, iştah açıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı etkileri vardır. Sindirim salgılarının nitelik ve nicelik yönünden yetersiz kaldığı durumlarda kullanılır.

2. Yüksek ateş ve enfeksiyon durumlarında güçlü bir iyileştiricidir.

3. Bedeni güçlendirici tonik etkisi vardır.

4. İdrar söktürücüdür.

Bu durumlar için, pelinin yaprakları ve çiçek açmış salkımları, çiçekleri solduğu dönem olan yaz ortası ve sonbahar başı arasında toplanıp gölgelik ve havadar yerde kurutulur. 1-2 tatlı kaşığı kuru karışım üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilmeye bırakılır. Böylece hazırlanan infüzyon, günde iki-üç kez birer bardak olarak içilebilir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:07   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Mineçiçeği (V. Officinalis)

Mineçiçeğigiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu bilinmemekte ama dünyanın birçok yerinde ve ülkemizde de yetişmektedir. 60-100 cm. kadar boylanabilen, çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Dört köşe kesitli, koyu yeşil renkli ve tüylü gövdesi, bitkinin tepesine doğru dallara ayrılır. Tüylü ve parlak koyu renkli, kenarları derin dişli ve sapsız yaprakları, uzamış meşe yaprağına benzer.

Yaz ortasında başak ya da şemsiye biçimi oluşturarak açmaya başlayan, ilk don olayına kadar açışını sürdüren küçük çiçekleri eflatun, mavi ve kimi zaman da alacalı renklerde olur. Çiçeğin ortası, beyaz ve siyah görünüşüyle küçük gözlere benzer. Olgunlaşan çiçekleri tek tohumlu sert meyveler verir. Deniz, göl ve akarsulara yakın bol güneşli ya da kısmi gölgeli yerleri; suyu iyi akıntılı, bitek, kum ve kil karışımı gevşek toprakları seven bu bitki, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

Mineçiçeği, verbalin adı verilen acı tatlı glikozitler, uçucu yağ, yapışkan bitki sıvısı ve tanen içerir. Bazı yerlerde bitkinin yaprakları yemeklere, çiğ olarak salatalara ve evde yapılan içkilere katılır.

Çok gösterişli bir bitki olmayan mineçiçeği Eski Mısır, Yunan, Çin ile Roma'da ve ilk Hıristiyanlık dönemlerinde kutsal sayılıp övgüyle anılmış, aşk iksirlerine katılmıştır.

Günümüzde bitkinin saptanan yararları bu övgüleri haklı çıkarmaktadır. Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz:

1. Sinirleri güçlendirici toniktir. Bedeni uyarıcı etkileri nedeniyle yorgunluk, bitkinlik ve uykusuzlukta yararlı etkiler sağlar. Gerginlik ve stresleri azaltarak yatıştırıcı etki yapar. İsteri nöbetlerinin kolayca atlatılmasında etkilidir.

2. Bedenin çeşitli yerlerindeki spazmları çözücü etkisi vardır.

3. Terleticidir. Soğuk algınlıklarının atlatılmasında etkili olur. Balgamı söktürür. Grip sonrası oluşabilen melankoli ve depresyonun atlatılmasında da yardımcı olur.

4. Sindirimi kolaylaştırır, peklik verir.

5. Kadınlarda aybaşı durumunu düzene sokar, ağrıları hafifletir.

6. Safra kesesi ve sarılık hastalığında yangıları azaltır.

Bu etkileri sağlamak üzere, mineçiçeğinin tüm topraküstü kesimleri bitki çiçek açmadan önce yaz ortasında toplanır. Gölge, kuru ve havadar yerde olabildiğince çabuk kurutulur. 1-3 tatlı kaşığı kurutulmuş bitki alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülür. 10-15 dakika bu şekilde demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde üç kez birer bardak olarak içilir. Uykusuzluk durumunda yatmadan önce bir bardak alınır.

Mineçiçeğinden elde edilen bu infüzyon diş çürümesi ve dişeti hastalıklarında gargara olarak kullanılır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:09   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Mısır Püskülü (Zea Mays)

Buğdaygiller familyasındandır. Anayurdu Güney Amerika olan mısır, Amerika Kıtası'nın keşfinden sonra denizciler tarafından Avrupa'ya getirilmiştir. Oradan da, Afrika anakarasından, Mısır üzerinden ülkemize getirildiğinden, dilimizde bu bitkiye mısır adı verildiği sanılmaktadır. 2 m'ye kadar boylanabilen, biryıllık dayanıklı tahıl ve kültür bitkisidir.

Mısırın kökleri toprakta derine kadar iner, kalın ve bol saçaklıdır. 4 cm. çapa ulaşabilen dik gövdesi boğumludur. Bu boğumlar arasında gövdenin içi boş olur. Gövde üzerinde almaşık dizili uzun yaprakları şerit biçiminde, paralel damarlı ve uçları sivridir. Aynı bitki üzerinde ayrı kesimlerde yer alan dişi ve erkek çiçeklerden erkek olanları, gövdenin ucunda başaklar; dişi olanları, yaprak koltuklarında koçanlar halinde görülür.

Dişi çiçeklerin olgunlaşmasıyla meydana gelen mısır tohumları, tek ve kalın bir sap olan koçan üzerinde düzgün sıralar halinde dizilmiş iri taneler şeklinde olur. Konumuzla ilgili olan kısımları, dişi çiçeklerin olgunlaşıp tane biçimine gelmeden önce koçanın ucunda 10-30 cm. uzunlukta oluşturdukları ve adına mısır püskülü denilen ipliksi uzantıları (stigma'ları)dır. Bol güneşli sulak alanları seven mısır bitkisi, ülkemizin su bulunan hemen hemen her yerinde kültür bitkisi olarak yetiştirilirken çok gelişip fazla yer kapladığından tohumlarının toprağa seyrek olarak ekilmesine dikkat edilir.

6000 yıl kadar önce Güney Amerika'daki And Dağları bölgesi yerlileri tarafından yetiştirildiği ve tüketildiği saptanan mısır bitkisinin taneleri, yüksek oranda nişasta ile doymamış yağ asitleri, A vitamini ve sterolleri içerir. Bu yüzden mısır taneleri hem insanlar hem de hayvanlar için değerli bir besin kaynağıdır. İlaç olarak kullanılan mısır püskülünün içerdiği maddeler ise şunlardır: Glikoz ve maltoz gibi şekerler, steroller, reçine, potasyum tuzları ve uçucu yağ.

Açık esmer ya da kırmızımsı renkli hafif ve özel kokusu bulunan mısır püskülünün tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

1. Sakinleştiricidir.

2. Bedeni güçlendirici toniktir.

3. Romatizma tedavisinde yardımcı olur.

4. İdrar söktürücüdür.

5. Mesane taşlarını düşürür.

6. Üretrit (idrar yolları enfeksiyonu), sistit (mesane enfeksiyonu) ve prostatit (prostat bezi enfeksiyonu) tedavilerinde etkilidir. Özellikle ayrıkotu ve civanperçemi ile birlikte kullanılırsa daha etkili olur.

7. Çocuklarda böbrek sorunlarının atlatılmasına yardımcı olur.

Bu etkileri sağlamak üzere, mısır koçanındaki dişi çiçeklerin döllenme olayı gerçekleşmeden önce ortaya çıkan püskülleri alınır. Bunlar kurutulduğunda bazı etkilerini yitirdiğinden kurutulmadan kullanılması daha doğru olur. 1 bardak kaynar suyun içine 2 tatlı kaşığı kuru ya da taze mısır püskülü konur. 10-15 dakika demlendirilerek elde edilen infüzyondan günde iki-üç kez birer bardak içilir.

Mısır tanelerinden elde edilen mısırözü yağının, sıvı bitkisel bir yemeklik yağ olarak, damar sertliğini önlediğini, kullanan kişilere bu konuda büyük yarar sağladığını belirtmeden geçemeyeceğiz.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:10   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Mercanköşkü (Origanum)

Ballıbabagiller familyasındandır. Akdeniz havzası bitkisidir. Çeşitli türleri ülkemizde de Trakya, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yabani olarak yetişir. Kayalık ve kurak yerlerde rastlanan, çalı görünüşlü, hoş kokulu bitkilerdir.

Bu türlerden konumuzla en çok ilgili olanı Yabani mercanköşkü (O. vulgare)'dür. Güveyotu ya da keklikotu adlarıyla da bilinen bu tür, 25-80 cm. boylanabilir ve toprağın üzerine yayılarak gelişir. Biber gibi kokan koyu yeşil renkli yaprakları, haziran ile ekim ayları arasında beyaz ya da pembe renkte açan çiçekleri vardır. Bol güneşli ya da kısmen gölge yerleri seven bitki, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

Yabani mercanköşkünün topraküstü kesimlerinde, karvakrol ile timol adlı maddeleri içeren uçucu yağ, asitler, tanen ve acı esanslar bulunur. Bazı yerlerde yaprakları kurutulup kekik yerine baharat olarak kullanılır. Ayrıca bitkinin topraküstü kesimlerinin damıtılmasıyla elde edilen mercanköşkü yağı da parfümeri ve likör endüstrilerinde kullanılır.

Yabani mercanköşkünün tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:

1. Uyarıcı ve terleticidir. Soğuk algınlığı ve gribin iyileştirilmesinde yararlı olur.

2. Öksürük ve boğmacanın tedavisinde etkilidir.

3. Yatıştırıcıdır.

4. Uyarıcı etkisi sindirim sisteminde de görülür: İştah açar. Sindirimi kolaylaştırıp hazımsızlığı giderir.

5. İdrar ve gaz söktürücüdür.

6. Peklik vericidir.

7. Kadınlarda aybaşı döneminin daha kolay ve rahat geçmesini sağlar.

Bütün bu etkileri sağlamak üzere, yabani mercanköşkünün topraküstü kesimleri, bitki çiçek açtığında toplanır. Kalın dal ve sapları ayrılıp atılır. Geri kalan kısımlardan 1 tatlı kaşığı kurumuş ya da taze bitki karışımı 1 bardak kaynar suyun içine konur. 10-15 dakika demlendirilerek hazırlanan infüzyon, günde üç kez birer bardak içilir.

Yabani mercanköşkü iyi bir antiseptiktir. Ağız yangılarına karşı etkilidir. Arı ve böcek sokmalarında da yangıyı kesip rahatlatır. Bu etkilerinden yararlanmak üzere, yukarda tarifi verilen infüzyonla ya da daha iyisi, 1 tatlı kaşığı dolusu bitkinin suda kaynatılmasıyla hazırlanan dekoksiyonla ağız iyice çalkalanır. Böcek veya arı sokması durumlarında, sokulan yer aynı dekoksiyonla sıkıca ovuşturulur.

Ayrıca, yabani mercanköşkü etkili bir yara iyileştiricidir. Romatizma ve kas ağrılarında bedeni rahatlatıcı etkisi görülür. Özellikle gerginlik durumunda oluşan baş ağrılarında etkili olur. Bu etkilerinden yararlanmak üzere, piyasada satılan mercanköşkü yağı alınıp yara ve kesikler bununla yıkanır. Baş ağrısı durumunda şakaklar, romatizma ve kas ağrılarında şikâyetli yerler mercanköşkü yağıyla ovuşturulur.

Diğer mercanköşkü türlerini şöyle özetleyebiliriz:

İzmir kekiği (O. smyrnaeum ya da O. onites) diye adlandırılan tür, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki makiliklerde yaygındır. 40-50 cm. boylanabilen, çokyıllık bitkidir. Yaprakları oval biçimli, kenarları hafif dişli, yumuşak, tüylü ve kekiğimsi kokuludur. Nisan-temmuz aylarında çiçek açan bitki, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

İstanbul ya da Çanakkale kekiği (O. heracleoticum veya O. hirtum) denilen mercanköşkü türü ise, Trakya, Marmara bölgesi ve Batı Anadolu'da yetişir. 50 cm. kadar boylanabilen çokyıllık bitkidir. Temmuz-ağustos ayında çiçek açar. Yaprakları kekiğimsi kokar. Döktüğü tohumlarıyla çoğalır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:11   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Karanfil (E. Caryophyllata)

Mersingiller familyasındandır. Anayurdu Endonezya'daki, adı yerli dilinde baharat anlamına gelen Moluk takımadalarıdır. Ama, günümüzde daha çok Afrika kıtasının doğusundaki Zengibar ile Hint Okyanusundaki diğer adalarda yetiştirilmektedir, iklimi uygun olmadığından ülkemizde yetişmeyen karanfil ağacı, 10-20 m'ye kadar boylanabilen ve kışın yapraklarını dökmeyen duyarlı bir bitkidir. Derimsi dokulu, parlak ve iri yaprakları dallarda karşılıklı çiftler halinde dizilmiş olup üzerlerinde salgı bezi benekleri bulunur.

Çan biçimindeki pembe renkli çiçeklerinin tomurcukları kurutulduğunda kırmızımsı kahverengine döner. Hoş kokulu olan bu tomurcuklara kısaca 'karanfil' adı verilir. Kısmen gölgeli, soğuk ve rüzgâra karşı korunmalı yerleri seven karanfil ağacı, suyu iyi akıntılı ve asitli toprakları yeğler. Tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.

Karanfil tomurcuklarında ogenol (ojenol) adı verilen hidrokarbon, şahsilik asit ve karyofıllin içeren bir uçucu yağ (esans) bulunur. Karanfılyağı da denilen bu esans, diş hekimliğinde sıkça yararlanılan antiseptik ve ağrı kesici ilaçların yapımında kullanılır. Karanfil tomurcukları ise, bazı reçel, yemek, turşu ve baharatlı şarapların yapımında çeşni olarak kullanılmaktadır.

Karanfil tomurcuklarının ve karanfilyağının sağlığa yararlı etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

1. Karanfil tomurcukları uyarıcıdır. Özellikle sindirim sistemi üzerinde uyarıcı etki yapar.

2. Gaz söktürücüdür.

3. Mide bulantısını bastırır. Kusmaları önler.

Bu etkilerinden yararlanılmak üzere piyasada satılan karanfil tomurcuklarından bir tutam (7-8 tane) alınıp 1 bardak kaynar suya atılır. 10 dakika demlendirilerek hazırlanan infüzyon ılık olarak içilir.

1. Karanfil tomurcukları nefesin kötü kokusunu yok eder. Bunun için tomurcuklar ağızda çiğnenip sert bakiye tükürükle atılır ya da yukarda tarifi verilen infüzyonla gargara yapılır.

2. Karanfil tomurcuğu ağrı kesici ve hafif uyuşturucudur. Bu etkilerinden yararlanılarak diş ağrısını kesmekte kullanılır. Bir adet karanfil tohumu ağıza alınır. Ağrıyan çürük dişin yakınına getirilir ve bir süre orada tutulur ya da gene piyasada satılan karanfilyağı biraz pamuğun üzerine damlatılır ve pamuk ağrıyan dişe bastırılır.

3. Karanfılyağı romatizma ve nevralji ağrılarının hafifletilmesinde yararlı olur. Bunun için karanfilyağı ağrılı yerlere dıştan ovuşturularak uygulanır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Ekim 2006, 01:12   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: \\ Şifalı Bitkiler //




Acıbakla:

( Lupine / Lupin / Lupine) 10-100 cm yüksekliginde, xxx tüylü, bir senelik bitkiler. Yapraklar el seklinde parçali, uzun sapli, 5-9 yaprakçiklidir. Çiçekleri dik salkim durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yapragi kelebek seklindedir. Yahudi baklasi diye de taninir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir.

Memleketimizde üç türü bulunmaktadir.
Beyaz yahudi baklasi: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yillik bir bitkidir.
Sari çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Orta ve Güney Avrupa’dir.
Mavi çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Akdeniz çevresi memleketleridir.
Kullanildigi yerler: Tohumlarinin idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düsürücü tesiri vardir. Bazi türlerinin kavrulmus tohumlari “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine kullanilmaktadir. Fakat alkaloid tasiyan türlerinin bu sekilde kullanilmasi tehlikelidir.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bitkiler, or or, sifali, Şifalı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sakinleştirici Şifalı Bitkiler Ecrin Alternatif Tıp 0 21 Ekim 2014 20:42
Şifalı Bitkiler İle Zayıflamak Şifalı Bitkiler Kullanarak Diyet Yapmak Burce Diyet Listeleri 0 09 Mayıs 2014 00:00
Şifalı Bitkiler OkyAnuS Alternatif Tıp 6 22 Aralık 2008 22:16
Şifalı Bitkiler Sözlüğü Lin Sağlık Köşesi 11 25 Nisan 2008 14:57