Çevrimdışı

Sokakta yürüyen çekici bir kişi gördüğünüz zaman kafanızı çevirip ona bakmak istersiniz. Bu sırada gördüğünüz diğer herkes size bulanık ve silik görünebilir. Çekici olan kişiye bakmamızın sebebi nedir? Neden herkes aynı kişileri çekici bulmaz? Bu soruların cevapları beynimizde gizlidir.

Nancy Etcoff tarafından yapılan son araştırmalar gösteriyor ki insanlar çekici birini gördükleri zaman, beyinlerindeki ödül merkezleri çalışmaya başlıyor. Dahası, insanlar birinin ne derece çekici olduğunu beyinlerindeki bu ödül mekanizmalarının ne kadar güçlü bir şekilde harekete geçtiğine göre belirliyorlar.

Peki, bu ödül merkezleri bizi çekici bulduğumuz kişiye bağlayacak kadar güçlü hareket edebilirler mi? Evet! İşte aşk dediğimiz duygu tam burada ortaya çıkıyor. Bir ilişkiyi belirleyen pek çok faktör olsa da, beyindeki ödül merkezlerinin bunun oluşumuna katkısı büyük. Psikolog John R. Buri’nin de ortaya koyduğu gibi, bir insandan en başta ne derece etkilenirsek, beynimizde o kadar güçlü bir nöron dalgası ateşlenir. Sonuç olarak beyinde oradan oraya pek çok farklı ödüller akar; epinefrin, dopamin, endorfin gibi. Bu kadar yüzeysel bir güzellik için bu denli güçlü ödüllerin üretilmesi, bazı teorileri destekler niteliktedir. Örneğin güzel kişilerin hayatta da hep başarılı olduklarına inanılır. Bu büyük ihtimalle çekici bir yüz görmenin, zamanla o kişi yeniden görüldükçe bir bağımlılık, bir takıntı haline gelmesi gibi, ortaya çıkan ----olojik sonuçlarından bir tanesi. Kimisi sırf daha etkileyici görünüyor diye bir başkasını işe alabilir; çünkü o kişinin görüntüsü sayesinde beyinlerinde kimyasal bir ödül üretiliyordur.

Bu durum, tüm beyinlerin bazı özellikleri çekici bularak, güzel insanlar gördüğümüz zaman bizi ödüllendirdiği anlamına mı geliyor? Bilim adamı Gad Saad, toplumda var olduğunu düşündüğü evrensel güzellik ölçü bilimini incelediği makalesinde bunu savunuyor. Kültürlerarası farklı güzellik standartları olsa da, dünyanın her yerinde geçerli evrensel güzellik ölçü biliminin olduğunu ve insanların evrensel olarak simetrik ve temiz yüzleri çekici bulduğunu öne sürüyor.

Bu durum hayatımızın pek çok alanında geçerlidir. İnsanlar günlük hayatlarında, televizyon ekranlarında ve dergi kapaklarında, onlara ----olojik dürtüler yaşatabilecek, fiziksel açıdan güzel insanlar görmek isterler. Beynimiz bizi güzel insanlarla beraber olmaya zorlar, çünkü güzellik bu kimyasal dürtüyü harekete geçirebilmek için başlı başına yeterlidir. İnsanların mutluyken salgıladıkları kimyasallar, güzel insanlar gördükleri veya uyuşturucu maddeler kullandıkları zaman salgıladıkları kimyasallarla aynıdır. Bu da güzel insanların sahip olduğu bir avantajdır. Başarılı olmak için pek çok şey gerekse de, sadece güzel olmak başlı başına bir hayli avantaj yaratır.