Yemek sonrası içilen soğuk su, kola, ayran gibi içecekler çeşitli damar hastalıklarına neden olabilmektedir. İçilen soğuk su, midede yemeklerde ki yağ ile birleşerek bir katman haline gelir. Bu katmanın sindirilmesi hem uzun sürer hem de zahmetlidir. Yediğimiz besinlerin sindirilmesi için, mide asitleri ve enzimler ile parçalanması gerekmektedir. Mide asitleri ve enzimlerin oluşabilmesi için sıcak bir ortam gereksinimi vardır. Sıcak ortamlarda mide asidi ve enzimler hızla çoğalır ve işlevlerini çok iyi yaparlar. Soğuk bir ortamda ise salgılama yavaşlar ve sorunlar baş göstermeye başlar. Besinler tam olarak parçalanamayarak kanda ve damarlarda kolesterol ve yağ parçacıkları olarak birikim yapmaya başlarlar. İlerleyen zamanla bu yağ parçacıkları dolaşım sorunları oluşturmaya başlar.

Damarlarımız hayati işlevlerimiz için çok gereklidir. Hücreler için gerekli olan oksijen, mineraller damarlar yolu ile hücrelere ulaştırılır. Damarların temiz ve açık olması organlara, dokulara yeterli oksijenin gitmesi demektir. Böylece sağlıklı bir yaşam ve uzun ömür sahibi oluruz. Yemeklerden sonra içilen sıcak çayın bu noktada önemi büyüktür. Sıcak içilen çay veya su, damarların tıkanmasını engelleyerek sağlıklı olmalarını sağlar. Buna benzer olarak yemek öncesi içilen sıcak çorba, yağların hızlı eritilmesini ve depolanmamasına destek verir.

Uzmanlar, yemeklerden sonra içilen açık ve sıcak çayın başta Alzheimer olmak üzere, ömrü uzattığını ve yaşlanmayı geciktirdiğini söylüyorlar. Özellikle yatmadan önce içilen ılık süt ya da sıcak içecekler kalp krizi, felç gibi uykuda yakalanabileceğimiz hastalıkların da önüne geçiyor. Gece uyku esnasında yakalanılan bu hastalıklar, kötü beslenme sonucu damarların tıkanması, kan akışının uykuda düşük olması ile oluşur.