[Sara]

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kalbi kırıldığında ne olur?

Kulağa paradoksal gelse de: acılı bir ayrılıktan sonra, aşk duygusu belli bir şekilde kalır. Hormon seviyesi bir sevgilininkine benzer: Dopamin başlangıçta hala oldukça konsantredir, serotonin seviyesi düşüktür. Uzmanlar bu durumu, sevgili annesi için ağlayan bir yürümeye başlayan çocuğun durumuna benzetiyorlar.

Eskiden coşkulu olan şey, kalbiniz kırıldığında diğer uca dönüşür - ve bu aynı zamanda hormonlara da yansır. Artık fazladan dopamin yok oluyor, norepinefrin de azalıyor; adrenalin ve kortizol seviyesi ise yükselir.

İlişki ne kadar yakınsa, ayrılıkla baş etmek o kadar zor olur. Etkilenenlerin çoğu fiziksel güçlerini kaybeder, uyku bozuklukları veya panik ataklardan muzdariptir. Aşk hastalığı, daha kısa süreli de olsa, travma sonrası stres bozukluğunun benzer semptomlarını gösteriyor gibi görünüyor.

Aşk hastalığının aşamaları nelerdir?

Bilim adamı Elisabeth Kübler-Ross başlangıçta kayıp ve ölüm için beş aşamalı bir model geliştirdi ve bu model artık aşk hastalığına da uygulandı, desteklendi veya uyarlandı. Aşk hastalığının dört ila yedi evresi arasında bir ayrım yapılır. Ancak etkilenen herkes tüm aşamalardan geçmez, bazen sıra farklıdır. Tek önemli şey, hepsinin ortaya çıkabilmesidir.
İlk aşama, bazen ilişkinin artık çatırdamadığı, çatırdadığı bir önsezi olabilir.

Önsezi gerçekleşmediğinde, önce inkar gelir . Terk edilmiş kişi, ilişkinin iyi gitmediğini, artık bittiğini ve muhtemelen artık bir şansın olmadığını kabul edemez. Bunun yerine, terk edilmiş kişi, son birkaç ay veya yılla ilgili olumlu anıların keyfini çıkarır. Aşamaların ne kadar sürdüğü kişiden kişiye değişiyor gibi görünüyor. Kimisi daha çabuk ayağa kalkar, kimisi yıllarca ayrılıkla uğraşır. Bazıları da eski partnerlerini gözden kaçırmamak için takip gibi patolojik biçimler geliştirir.

Bunu aşk ilacından bir tür yoksunluk olan depresyon izler. Yavaş yavaş terk edilen kişi ilişkinin gerçekten bittiğini anlar. Bazı insanların tamamen kayıtsız olduğu bir aşama takip eder. Bazıları neredeyse hiçbir şey yiyemez, diğerleri basit günlük işlerden bile umutsuzluğa kapılır.

Çok geçmeden, bazen daha da erken, duygular alevlenebilir, ancak bu sefer ortağa karşı öfke şeklinde. Tüm duygular tamamen farklı şekilde kanalize edilir, her şey için kimin suçlanacağı açıktır. Bu durum, depresyonun daha önce yaptığı gibi insanlara tamamen hükmedebilir - Almanya'da ve dünya çapında sayısız cinayetin bir ilişki dramında nedenleri var.

Son aşama yeni başlangıçtır . Birkaç ay sonra, ancak muhtemelen bir yıldan fazla bir süre sonra, ayrılıkla başa çıkılır ve kabul edilir. Şimdi tekrar ileriye bakmanın ve yeni mutluluk anları ve dolayısıyla yenilenen dopamin dalgalanmalarını aramaya başlama zamanı.


Neden kalbi kırık?

Tam olarak kanıtlanmış bir teori yok, ancak ilginç yaklaşımlar var. Örneğin, aşk hastalığı, kişinin kendi ruhuna bir uyarı olarak anlaşılabilir. Vücuda bir sinyal verilir: Böyle bir ayrılık sizi gerçekten yıpratır, bundan kaçınmaya çalışmak daha iyidir.

Öte yandan, bazı bilim adamları, insan gibi sosyal varlıklardaki bu aşırı koşulların, etkilenenlerin etrafındakilerin dikkatini çekmesine yol açtığını düşünüyor. Aşk hastalığı, kır fareleri gibi diğer hayvanlarda da gözlenmiştir.

Aşk hastalığına ne iyi gelir?


Tamamen biyokimyasal bir bakış açısıyla, aşk hastalığındaki hormon dengesi normal olmaktan uzaktır. Yeni aşık olan çiftlerde dopamin ne kadar yükselirse, ayrılıktan sonra konsantrasyon düşer. Erkeklerin ve kadınların ayrılıklarıyla çok farklı şekilde baş ettikleri ortaya çıktı. Örneğin, kadınlar ortalama olarak daha iletişimseldir. Ayrılık hakkında konuşmak bu travmayı işlemeye yardımcı olabilir. Kadınlar genellikle daha yoğun, ancak daha kısa bir süre için acı çekerler. Erkekler genellikle olumsuz duygularını bastırır ve bunları işlemeyi geciktirir.

Sonunda, araştırmalar kapsamlı bir tavsiye olmadığını gösteriyor. Dopamin ve çılgınca dalgalanan diğer hormonlar gibi birçok terk edilmiş insanın vücudunda aynı şeylerin olduğu doğrudur. Bununla birlikte, belirli ölçülen değerlerin nihai olarak nasıl etkilediği çok daha karmaşık ve daha az anlaşılmıştır. Herkesin farklı anıları vardır, beyindeki sinapslar farklı şekilde birbirine bağlıdır - ve her şey birlikte insanların ayrılıklar ve aşk hastalığı ile nasıl başa çıktıklarına ve onlara neyin yardımcı olduğuna karar verir.


Ağrı kesici, çikolata ve egzersiz

Bazı araştırmalar, parasetamol gibi geleneksel ağrı kesicilerin aslında aşk hastalığının yoğunluğunu azaltabileceğini göstermiştir. Bu mümkündür çünkü hem fiziksel hem de psikolojik ağrı aynı beyin bölgelerinde işlenir.

Yemek yemek aynı zamanda stres hormonu kortizol düzeylerini de düşürüyor gibi görünüyor. Yatakta dondurma ve çikolata çubuklarının klişe görüntüleri, bir gerçeğin özüne dayanmaktadır. Ancak dikkatli olun: Bu “duygusal yeme” kötü bir alışkanlığa da dönüşebilir. Aşağıdakiler hem ağrı kesiciler hem de çikolata için geçerlidir: onları asla uzun süreli terapi olarak kullanmayın.

Spor bilimcileri tarafından yapılan araştırmalar, spor ve egzersizin zihinsel strese karşı yardımcı olduğunu ve hem kaygı hem de depresyonu hafifletebileceğini gösteriyor. Serotonin seviyesi yükselir ve hormon dengesi normalleşir. Koşu ve daha fazla egzersiz idealdir. Ancak kendinizi toparlayamıyorsanız, basit bir yürüyüşle başlayabilirsiniz - yalnız veya arkadaşlarınızla daha iyi.

Eski acılar yerine yeni anılar


Mutluluk anları ve yaşama sevinci, kendi dürtünüzü yeniden geliştirmek için önemlidir. Aşk hastalığına sahip birçok insan, bilinçli olarak dikkat dağıtıcı ve aktivitelerle yeni, güzel anılar yaratan çevrelerine bağımlıdır.

Bazıları için net bir üstünlük göstermeye ve geçmişi geride bırakmaya yardımcı olur. Tavsiye kulağa mantıklı geliyor, ancak çoğunlukla bilimsel araştırmalardan ziyade anekdotsal kanıtlara veya deneyimlere dayanıyor. Ama deneyebilirsin. Örneğin, eski partnerinizin olumsuz özelliklerini ve bekar olmanın avantajlarını yazmak yardımcı olabilir.

eni bir başlangıç ​​çok farklı görünebilir. Ortalığı toparlayabilir, çöpe atabilir, eski hatıraları düzenleyebilir ve onları gözden uzak tutabilirsiniz (şimdilik). Yeni kıyafetler veya yeni bir saç modeli gibi görünümdeki değişiklikler de kendinizi yeniden biraz daha özgür hissetmenize yardımcı olabilir. Yeni bir hobi ve birkaç yeni arkadaş veya tanıdık birdenbire tamamen yeni ve olumlu deneyimler yaratabilir.