IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 03 Mayıs 2012, 15:30   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İlk Aşk İlk Yalan - Derya Arslan






Başka türlüsü beklenemezdi zaten. Çocuktuk ve henüz o zamanlar aşkı izleyebileceğimiz sinema filmleriyle tanışmamıştık. İzlenmesi sakıncalı filmlerin gösterildiği köhne bir sinema salonu vardı, kasabamızda ve bizim onun önünden geçmemiz dahi yasaktı. Öğretmenleri tarafından gittikleri pastanelerde bile izlenen, o zamanın şansız şimdilerin şanslı çocuklarıydık. Şanslıydık çünkü üç masalı pastanelerin birinde müzik kutusu bile vardı ki biz ona müzik makinesi derdik. Simit almak yerine okuldan yarı aç yarı tok çıkma pahasına biriktirdiğimiz bozuk paraları sırayla müzik makinesine atar ve zamanın çok da tat vermeyen şarkıcılarına harcardık. Nedense son zamanlarda o şarkıların yeni düzenlemeleri cebimize sıkıştırılan ve hevesle okul yolunda tükettiğimiz kuru üzümler gibi tat vermeye başladı.

Küçük bir kasabada memur çocuğu olmak öyle kolay bir şey değildi. Gittiğimiz her yerde muhakkak bir tanıdık çıkar ve bizim de üzerimize hiç ilgisi olmayan sorumluluklar yüklenirdi. Birilerine layık olma dürtüsünü pekiştiren bu tesadüfler sonradan kalın bir duvar çizecek olsa da gerçek duygularımızla aramızda, biz yine de elimizden geleni yapar her daim hazırda beklerdik.

Aşık olmaksa hiç yakışık almazdı. Öyle ki evimizde dört duvar arasında babamın anneme : "aşkım!" diye seslendiğini okulda utanç içinde hatırlar ve bir sır gibi kendimize saklardık,gizli gizli gülerek…

Türkçe defterine yazdığımız örnek şiirlerde de geçmezdi hiç, o kelime. Didaktik örneklerle gem vurulan bu duygu sınıfça gidilen bir sinema filmiyle son bulmuştu nihayet. Bir saat süren o macera çıkışında ilk kez yanımda oturan ve o ana kadar yüz hatlarını bile görmediğim, sadece kalem alışverişleri sırasında elime değen soğuk,beyaz, ince parmaklı bir el olarak belki de hayatımdan akıp gidecek olan çocukluğumun temiz sayfasını fark ettim.

Bir göz ancak bu kadar anlamlı bakabilirdi;bir göz ancak bu kadar kör olabilirdi…Bana uzun yıllar boyunca da bu kadar anlamlı bakmış mıydı yoksa ilk sinema macerasının etkisiyle kendimi o esas kızın yerine koyarak oyalamış mıydım? Yine kalem ister miydi benden?

Ben de her defasında kalem ister mi acaba diye bütün ders boyunca hevesle bekleyeceğimden emin olarak anılarımın arasına o kısa macerayı katarken artık müzik makinesinden daha anlamlı şarkılar isteyeceğimi biliyordum.

Uzun süreli bekleyişlerin ardından defterimin arasında başka bir defterden aceleyle yırtılmış bir kağıt parçası bulduğum o anı hatırladıkça yüzümde acınası bir tebessüm belirdi,biliyorum.
Bazen aynaya bakmaya gerek kalmaz ve insan yüzünün hangi halde olduğunu kolayca bilebilir. Suçüstü yakalanmamaya çalışan bir kaçakçı gibi apar topar kızlar tuvaletine gitmiş ve ortalığın sakinleşmesini derse geç girmeyi göze alarak beklemiştim. Tanıdık bir defterden kopmuş o kağıt parçasını en kuytu yerde açmaya çalışırken yaşadığım o çelişkiler ne kadar da büyükmüş zamanımın koşullarına göre.

"Ya ondan geldiyse, ya düşündüğüm şeyi yazmışsa…" Kızaran bir yüz aynadan bana bakarken ben "O zaman ne yaparım!" telaşıyla açıvermiştim kağıdı.

Hiç şiir ezber yeteneği olmayan biri olarak hatırladığım şiirin, dünyanın en kötü şiiri olması ne garip!

"sen bana bakınca titriyor ellerim
Nereye bakacağını bilemiyor gözlerim
Bana sana baktığım gibi bakarsan
İnan ki daha çok sevinirim"

Okudukça emin olmaya çalıştığım şeyi söyleyen bu şiiri yine tebessümle hafızamda yoklarken içimdeki layık olma dürtüsünün peşimi bırakmadığını da fark etmiştim. Zaman kaybetmeden yüzümü koca bir öfkeye bulayıp büyük bir hışımla sınıfa girdiğimi ve herkesin önünde : "Utanmadan bana bunu nasıl yazarsın?" diye haykırdığımı anımsadığım günlerde de elimde hala yazılmış ve gönderilmemiş şiirlerden biri duruyordu, o küçük kasabayı terk ederken:

"Sen hep bak bana
Birazdan gidecekmişim gibi
Kendim için değil istediğim,
Sen sevince
Severken…
Daha da güzelleşiyor gözlerin….."


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
arslan, aşk, derya, ilk, yalan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sizce yalan söylemek mi önemli, yoksa yalan söylemeyi gerektirecek nedenler mi? Kalemzede IF Anket Arşivi 6 21 Haziran 2016 19:26
Yalan Dünya Deriz ya Hep; Asıl Yalan Olan İnsanlık Olmuş... Hayal IF Ekstra 0 04 Ekim 2010 21:32