IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 08 Mayıs 2012, 01:36   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hayatın Kayıp Eşya Bürosu - Tuna Kiremitçi




Naiflik, “Büyürken kaybettiklerimiz” listesinin en üstünde yazılı olan şey.

Hayatın kayıp eşya bürosunda sessiz-sedasız bekler onu yeniden bulmamızı.

Hayatın kayıp eşya bürosu hem naifliklerle hem de artık hatırlamadığımız duygular, sesler ve kokularla doludur.

Pek gelen giden olmadığından, sessiz bir yerdir. Bekçi sabahtan akşama kadar bulmaca çözer.

Büronun varlığından haberdar olmasına haberdarızdır ama uğramamızı önleyen bir şey illa ki çıkar.

Yoğun iş saatleri, geçmişin pişmanlıkları, geleceğe dönük kaygılar, çözümsüzlükler...

Bir türlü gidemediğimiz ören yerleri gibidir. Ne zaman lafı açılsa “evet” deriz: “Bir gün mutlaka görmek lazım.”

Ama o gün bir türlü gelmez nedense. Hayatın kayıp eşya bürosu ıssızlığını korur.

Bekçi, bulmacadan sıkılınca bakar bürodaki şeylere. Babamızın kol saati, annemizin mandolini, ışın kılıcımız oradadır.

Kimsenin kendilerini arayıp sormayacağını anlamış gibi, sessiz bir tevekkülle boyun eğerler kaderlerine. Arada birbirleriyle konuşur, hatıra anlatırlar.

Halbuki büro vaktiyle görkemli bir şekilde açılmış, törene şehrin mümtaz şahsiyetleri katılmıştır.

“Şehrimize böyle bir büronun kazandırılmasına emeği geçenlere teşekkür ederiz” şeklinde konuşmalar yapılmıştır.

Gazeteciler haber yapmış, fotoğrafçılar resimlemiş, televizyon kameraları eksik olmamıştır.

Ama nedense heyecan bitmiştir işte. Gazetecilerin, habercilerin, kameraların yerini sessizlik almıştır.

Kayıp eşya bürosunun bekçisi, şimdi özlemle hatırlamaktadır kendisiyle röportaj yapanları.

Gazetecilere verdiği pozlar, masasının arkasındaki duvarda çerçevelenmiş halde durmaktadır.

Onlar bile birer kayıp eşyaya dönüşmüştür çoktan.

Geçmiş ve gelecek, büroyla insanların arasına iki kalın duvar gibi girmiştir: Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygıları, şimdiki zamana geçit vermez.

Zaten hayatta bu yüzden birbirine dokunamaz, bir başkasının hissine ortak olamaz insanlar.

Fırsat bulup kayıp eşya bürosuna gitseler bile orada sadece pişmanlıklarını ve kaygılarını göreceklerdir. Gerçekten olanları değil.

Belki de bu yüzden cesaret edememektedirler yollarını düşürmeye. Yaşlı bekçi bulmacaları bu yüzden doldurmaktadır.


Tuna Kiremitçi

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kiremitçi, tuna


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Baharmatik - Tuna Kiremitçi Liaaa Şairler ve Şiirleri 0 08 Mayıs 2012 01:32
Git Kendini Çok Sevdirmeden-Tuna Kiremitçi Afrodit Kitap Tanıtımları 0 19 Ocak 2012 23:20