IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 28 Kasım 2014, 20:30   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sen Geldin Baharlara Gül Değdi – Ayşenur Menekşe ÇALIKÇI




Yıldızların ayakları değiyordu yerlere…
Göğün kapıları açılıyordu.
Sesler arşa uzanıyordu “Allah” diye…
Biz mesafelerin çok gerisindeydik.
Geç kalınmış zamanların yasaklıları…
Yaşadığı zamanın zavallılarıydık.
Yetişememiştik …
Yetişememiştik o çöl diyarında yetişen gülü görmeye…
Nasipsiz zamanların tiryakiliğine aldanmışlardık.
Yazıklı ve eyvahlı kavgaların kıskacında kendini kaybetmişler arasındaydık.
Yıldızlar geceye selama durduğunda…
Göğün kapıları açıldığında…
Sesler arşa “Allah” lafzıyla ulaştığında, bizler ne yazık ki daha doğmamıştık.
Yeryüzü berekete kanmıştı.
Hz. Amine, aminler arasında Muhammed’in sancısındaydı.
Ve Hz. Amine evladına yanmıştı.
O gelmeden daha adını İncil ve Tevrat yazmıştı.
Bilenler gelenin sevincinde, gelmesini istemeyenler yalanların esaretindeydi.
Köleler bekliyordu O’nu…
Diri diri toprağa gömülen kız çocukları bekliyordu.
Malları talan edilenler.
Hakkı elinden alınan yetimler bekliyordu.
Şefkati tatmamışlar, okşanmamış başlar bekliyordu O’nu…
“Gelse, ah bir gelse” diyen diller sükutta…
Gönül yangın ortasında…
Zaman ise güle varmaktaydı.
Merhamet katarları geçiyordu yüreklerin içinden…
İlmek ilmek yankılara, yumak yumak muştular değiyordu.
Uykusuzlara kutlu seherler, ölümü uyku sananlara kutlu bir direniş diriliyordu.
Zincirleri kırılası kalplerin gül kokan sabahlara karışan nefesi yetişiyordu bu bekleyişe…
İfritlerin aldanışına, Ahuramazda’nın yok oluşuna, putların kırılmasına sadece anlar kalmıştı.
Bedene küsmüş ruha, sabaha yakın düşe, söze hüküm veren manaya sadece vuslat kalmıştı.
Güneşin şahitliğine, yıldızların secdeye duruşuna, ayın ikiye ayrılmasına sadece bir sürur kalmıştı.
Cılız yalanlar örselemişti dünyayı…
Deseni kaybolmuş izbe kentlerin alnına yağmalanmış bir hüzün değmişti.
Zembereğinden boşalmıştı zaman…
Ve akşamlar güneşe talip olmuştu.
Şairlerin tükenmişti ilhamı…
Kralların bölünmüştü hülyası…
Adına adanmıştı kainat…
Adına aydınlanmıştı nurlar…
Sen geldiğinde ahval öğrenecekti muhayyileyi…
Sen geldiğinde kalemler saf tutacaktı.
Geldiğinde sen, amansız kalabalıklar kaskatı kalacaktı.
Yıldızların ayakları yere değiyordu.
Gökyüzü başına yıldırımları çekiyordu.
Güneş gölgeye düşman kesiliyordu.
Fırtınalar kopmaya direniyordu.
O geliyordu çünkü.
Sen geldiğinde senin gülüşüne vurulanlar, eğreti tutkuları fırlatıp atıyordu.
Tutsağı oldukları medeniyetsizliğin kapısına asma kilitler vuruluyordu.
Sen, yalnızlıkları kalabalıklarda çoğalttın.
Ateşi suya sevdirdin. Suya ateşi…
Dikene gülü öğrettin, bülbüle gülü…
Faniye ebedi söyledin, ebede ezeli…
Ölümlüye firaki sevdirdin, firake visali…
Bizim bahtımıza sensiz nisanlar düştü.
Sureti gül kokusunda hissetmeye çalışmak düştü.
Mesul olduğumuz günlerin ağır yüküyle, günahların tehdit ediciliğiyle şefaatini dilemek düştü.
Yarı yolda kalmışlığın ezikliğiyle en başa dönüp avuçlarımızdaki kirlerden önce arınmak düştü.
Vehimlerin ve vesveselerin zincirlerinden kurtulmak düştü önce bize..
Ve sonra…
Tekbirler geçen gönlümüze senan değdi.
Semamıza inayetin… Gözümüze hüsnün erdi.
Çilemiz nar olup yandığında, sabrımıza sedan değdi.
Yanılgının hicabına gül çehrenin canı değdi.
Sensizlik içimizde niyaza dönüştü bir gün.
Kabul olunmuş dualarda bulduk seni…
Seni istemek istemeyi bilmekti.
Umutlarımızın kaçamak yaptığı zamanları bir duaya değiştik.
Atan nabzımızın ritmi değişti.
İçimizdeki küllerin rengi değişti.
Ve titreyen gecelerimizin rüyası değişti sonra…
Seni bulmak için yattık en derin uykularımıza…
Sana varmak için çıktık en kutlu yolculuğumuza…
Bimarhaneye dönen günlerimizi, viraneye dönen sermayemizi, hapishaneye dönen yağmalanmış bu şehri bırakıp geldik bir gün kapına…
Ve dönüşlerimiz hep ağlamaklı.
Yine geleceğimizin umuduyla…
Sen geldin. Ve yıldızlar dile geldi.
Tekbirler getirdiler sabaha karşı.
Sen Geldin Baharlara Gül Değdi. Ellerimize ellerin…
Ve hanemize Medine’nin ıtırları değdi.
Yüreğimizin ta ortasına elif ve mim yazıldığından beri özlemekteyiz seni…
Seni ve bize hayat vereni…
Sözümüze ses değdi.
Günümüze selamın.

__________________
Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin.Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak..
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
ayşenur, baharlara, ÇalikÇi, değdi, geldin, gül, menekşe, sen,


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sen Varken Darılmazdım Çiçeksiz Baharlara Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 12 Kasım 2010 11:51
Sen Varken Darılmam Ben Çiçeksiz Baharlara Afrodit Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 23 Eylül 2010 01:29
Menekşe - Menekşe Nedir - Menekşe Yetiştiriciliği YapraK Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri 0 05 Ocak 2010 15:11