IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Amelia

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Ocak 2014, 17:36   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Pir Sultan Abdal




PIR SULTAN ÖLÜR DIRILIR!

Yüre Bire Hızır Paşa


Yüre bire Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir

Nemrud gibi Anka n'oldu
Bir sinek havale oldu
Davamız mahşere kaldı
Yarın bu senden sorulur

Şah'ı sevmek suç mu bana
Kem bildirdin beni Han'a
Can için yalvarmam sana
Sehinşah bana darılır

Hafid-i Peygamber'im has
Gel Yezid Hüseyn'imi kes
Mansur'um beni dara as
Ben ölünce il durulur

Ben Musa'yım sen Firavun
İkrarsız Şeytan-ı lain
Üçüncü ölmem bu hain
Pir Sultan ölür dirilir


DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN

Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
Piri olmayanlar anda bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Pir Sultan Abdal,Sivas'in banaz köyünde dogmustur.16. yüzylda yasamistir.Seyyiddir.Soyun 4.Imam Zeynel Abidin Hz'lerine dayanir.Pir Sultan Abdal'in asil adi Haydar'dir.Haydar çobanlik yaparmis.Daha 5 yasinda iken Haydar bir gün sürüyü alip otlatmaya ***ürür.Yiliz dagi etrafinda sürüyü otlatirken Haydar uyuya kalir.Rüya görmeye baslar.Rüyasinda bir elinde içki,bir elinde elma olan ak sakalli bir Pir görür.Bu içki ve elmayi Haydar'a sunar.Haydar ilk önce içkiyi içer,sonra da elma'yi yer.Bir ara Haydar'in gözü Pir'in eline kayar. Avucundaki yesil nisani görür.Bu nisan Hünkâr Haci Bektasi Veli'ye aittir.Haydar onu hemen tanir.Ve Hünkâr'in ellerini,ayaklarini öper.Hünkâr Hz'leri Haydar'a Pir Sultan Abdal adini verir.O günden sonra Haydar'in adi Pir Sultan Abdal olarak kalir,bu isim ile anilir.Sonra Hünkâr Hz'leri Pir Sultan'a söyle buyurur:"Sazinin üstüne saz çalan,sözünün üstüne söz söyleyen bulunmasin cihanda.Muhammed soyundan gelenleri Hakk'kini ara"buyurur.Bundan sonra Pir Sultan artik erenlere karismis,makam almis derece bulmustur.Daha 5 yasinda iken Hakikat makaminin nasibini almis,artik bir Eren olmustur.

Pir Sultan Abdal artik büyümüstür,evlenmistir.Birde kizi olmustur.Kizinin adi Sanem bacidir.Pir Sultan yol görmek için Hünkâr Haci Bektasi Veli'nin dergahina Ali Baba ile birlikte gider.Ali Baba ile yola beraber girer ve birbirlerine Müsahip(Ahiret Kardesi) olurlar.7 sene dergaha hizmet edip,makam alirlar. Ve el alip köylerine dönerler.Pir Sultan Abdal artik yol görmüs,el almis tam bir Pir olmustur.

O devirler osmanli devletinin Aleviler üzerindeki en baskici dönemidir.Insanlar katledilmektedir.Sebebi ise sadece Alevi olmalaridir.Yavuz selim padisahtir.Bütün siddeti ile Alevileri kirmaktadir.Ayrica halka agir vergiler yüklemekte ve halk bunu ödeyememektedir.Ödeyemeyenin bugdayi alinmakta,hiç bir seyi yok ise elinde ne var ise alinmakta idi.Karsi koyanlar ise öldürülmekte idi.Halk bu zulümler arasinda inlemekte idi.Insanfsiz olan bir idare,adelet yok,zengin olan istedigini yapiyor parasina para katiyor,fakir ise gittikçe fakirlesiyor bir lokma ekmege muhtaç kaliyordu.Burada iki tanede haramdan baska lokma bogazindan geçmeye iki haramzade kadi var idi.Birinin adi kara kadi,digerinin adi da sari kadi idi. Bunlar hem dinden dem vurup,hemde agir vergiler yani haraçlar ile halki sömürmekte,ezmekte idi.Iste durum bu iken,Pir Sultan Abdal umutlari tükenmis,hayattan bezmis,haraçlar ile fakirlesmis halkin umut kapisi olarak çika geldi köyüne.

Bir dügün olmaktaydi.Genç biri olan hizir adli biri Pir Sultan'in köyünde evlenmektedir.Dügün sirasinda eskiyalar basar.Eskiyalar hizirin dügününü dagitir,zorla halkin parasini alirlar.Onlar gider gitmez arkasindan osmanli askeri gelir.Osmanli askeride vergiyi yani haraçlarini almaya gelmistir.Halkin verecek bir seyi yoktur.Askerlerde zor ile ellerinde ne var ise alir.Hizirin annesi bu duruma dayanamaz ve eline bir çatal alip askere saldirir.Askerde hizirin annesini öldürür.Ve bir askerde hizirin karisini alip kaçirir.Hizir askerlere karsi koymak istesede basaramaz,dayak yer ve yere yigilip kalir.Askerler çekip gider.

Bu sirada Pir Sultan Abdal görünür.Dergahtan el almis müsahibi Ali Baba ile birlikte evine dönmüstür. Pir Sultan'i gören halk ona kosar.Bizim derdimize derman sendedir Pir'im deyip ondan yardim isterler. Pir Sultan orada "Gelin canlar bir olalim,münkire kiliç çalalim" nefesini okur ve onlara verdikleri verginin hakki ne ise onu vermelerini,fazla olarak verilen haraci vermemelerini,gerekirse karsi çikip askeri alt etmelerini buyurur ve kan dökülmemesini,kan dökeni affetmeyecegini ve ocagina almayacagini buyurur.Halk Pir Sultani dinler.Hizirda Pir Sultan'a yanasir ve ondan destur ister,yanina katilmak istedigini dile getirir.Pir Sultan ona bu yolun zor oldugunu,her kisinin yürüyemiyecegini söyler, ve arkasini dönüp gider.Ama hizir isteklidir.Vazgeçmez bir türlü,evine kadar sürüne sürüne gider ve rizasini diler dergahina girmek istedigini yine dile getirir.Bunun üstüne Pir Sultan hiziri yanina hizmet vermek için alir.

Halk Pir Sultani dinlemektedir.Askerler geldiginde hakki olan vergiden fazla verilmemektedir.Gerekirse askere karsi çikip haklarini savunmaktadirlar.Hizirda Pir'in yaninda hizmet görmektedir.Bu durum kadilari iyice rahatsiz etmektedir.Artik haraçlari azalmistir.Halk Pir Sultani dinlemektedir.Kadilar bu durum karsisinda bir çare düsümeye baslarlar.Kara kadinin aklina müthis bir fikir gelmistir.Fikir suydu, Pir Sultani yakalayip seriat mahkemesi kurmak ve Pir Sultani seriat hükümlerince mahkum edip asmakti.Bu fikir sari kadininda aklina yatmisti.Hemen askerleri yola çikarirlar Pir Sultan'i almalari için. Askerler Pir Sultan'in köyüne girerler ve Pir Sultan'i almak isterler.Fakat halk"Biz Pir'imizi vermeyiz" diyerek karsi çikar ve vermez.Pir Sultan yüksek bir yere çikar ve halkina askerlerle gitmesi için izin ister. Pir Sultan oraya gidip kadilarin yüzünü kara etmek için gitmek istedigini söyler.Pir Sultan gitmesi gerektigini söyleyince halk çaresiz razi olur birakirlar.

Askerler Pir Sultan'in ellerini baglayip,kimi zaman kosturarak,kim zaman yerde sürükleyerek kadilarin önüne ***ürürler.Kadilar hemen bir seriat mahkemesi kurarlar.Merkezdeki halk çagirilir,mahkemeye sahit olsunda Pir Sultan'i rahatça assinlar diye.Kara kadi seriat mahkemesinde sari kadi ile birlikte davayi açar.Ilk sözü su olur"Sen Pir Sultan,basina kizil bir imame takmissin niye,yoksa sen kizilbasmisin" diye sorar.Onu kizilbas oldugunu ortaya çikarak astiracaktir aklinca.Zaten Pir Sultan'da kendini gizlememektedir.Kizilbas oldugunu herkes bilmektedir.Kadinin bu sorusuna Pir Sultan Abdal su nefesi ile cevap verir.

Gidi yezid bize kizilbas demis,
Meger Sah-i sevmis dese yeridir,
Yetmis iki millet sevmezler Sah-i,
Biz severiz Sah-i Merdan Ali'dir!

Kirkimiz bir katara dizildik,
Hakk Muhammed ümmetine yazildik,
Hakikat serbeti olduk ezildik,
Biz içeriz bize sunan Ali'dir!

Gidi yezid bizler haram yemedik,
Batinda gördügümüzü demedik,
Ikrar birdir dedik geri dönmedik,
Yedileriz birincimiz Ali'dir!

Muhammed dindir bizim dinimiz,
Tarikat altindan geçer yolumuz,
Hem Cibril Emindir rehberimiz,
Biz Mümin'iz Mürsid'imiz Ali'dir!

Pir Sultan'im Nesimi'dir Pir'imiz,
Evvel kurban ettik Sah'a serimiz,
On Iki Imam meydaninda darimiz,
Biz Sehidiz serdarimiz Ali'dir!!!

Kadi bu nefesi duyup cevabini alinca bir sey diyemez.Bir kaç soru daha sorar ama nafile Pir Sultan ile basedemez ve çaresiz onu serbest birakmak zorunda kalirlar.Pir Sultan köyüne döner.Pir Sultan'in döndügünü gören köylü hemen kurbanlarini alip kosarlar.Kurbanlar kesilir.Köyde bayram havasi olur. Ama kadilar bu isin pesini birakacak degildir.Bir gün Pir Sultan'in hanimi Anamiz aglar.Pir Sultan onu aglar görünce yüregi burkulur,incinir.Yanina gelir tatli sözler eder,neden agladigini sorar.Anamiz osmanlinin ona bir kötülük edeceginden korktugunu,halkin hakkini aradigi için onu asacaklarindan ve nice kötülükler yapacaklarindan bahseder.Pir Sultan Abdal bunun üzerine su nefesini okur.

Koyun beni Hakk askina yanayim,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan,
Yolumdan dönüpte mahrummu kalayim,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!

Benim Pir'im gayet ulu kisidir,
Yediler ulusu Kirklar esidir,
On Iki Imam'in server basidir,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!

Kadilar müftüler fetva yazarsa,
Iste boynum,iste kemend asarsa,
Iste hançer,iste kellem keserse,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!

Ulu mahser olur divan kurulur,
Suçlu,suçsuz gelir anda dirilir,
Pir'i olmayanlar anda bilinir,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!

Pir Sultan'im ars'a çikar ünümüz,
Oda bizim ulumuzdur Pir'imiz,
Hakk'ka teslim olsun garip canimiz,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!!!

Tabi bu arada kadilar bos durmamaktadir.Haraçlarini alamadiklari için hirslarindan kudurmaktadirlar. Pir Sultan'in iki köpegi vardir.Bu köpeklere isim olarak birine kara kadi,birine sari kadi ismini koyar.Bu isimler kadilarindir.Pir Sultan'in köpeklerine kendi isimlerinin kondugunu duyan kadilar büsbütün kudurmuslardir.Hemen bir hile düsünürler ve bir daha Pir Sultan'i vergi adi altinda topladiklari haraçlara engel oldugu için mahkeme etmeye karar verirler.Bu sefer mahkemeye valiyide çagirirlar.Akillarinda vergilere engel oldugu için Pir Sultan'i astirmak vardir bu seferde.Yine askerleri gönderip Pir Sultan'i aldirilar.Mahkeme kurulur.Kadilar yine gazel okumaya,masallarini anlatmaya bu hükümler ile Pir Sultan'in asilmasinin uygun oldugunu anlatmaya baslarlar.Pir Sultan onlara aldigi haraçlarin ne oldugunu,vergi ile alakasi olmadigini,halka yaptiklari haksizliklari anlatir.Ve kadilara haram yiyen olduklarini söyler.Bu sirada vali devreye girer ve Pir Sultan'dan bunu ispat etmesini ister.Pir Sultan'da bunun kolay oldugunu,köpeklerinin dahi haram yemedigini,ama bu kadilarin haramdan baska bir sey yemediklerini söyler ve köpeklerinin getirilmesi durumunda bunu ispat edecegini söyler.Vali bunu kabul eder ve bir tencere helal,bir tencere de haram olan yeek pisirilmesini söyler.Kadilarda,Pir Sultan'da hangisi helal,hangisi haram görmemektedir.Kadilar zararli çikacaklarini anla*****,köyün uzak oldugunu köpekler gelene kadar çok zaman geçicegini söyleyip bunu ortadan kaldirmak isterler.Ama Pir Sultan oradan seslenrek köpeklerini çagirir ve köpekler hemen sahibinin yanina gelir.Kadilar artik çaresizdir. Sofra kurulur,ilk önce kadilar sofraya oturtulur,kadilar birbirleri ile anlasarak ikiside ayni tencereden yemek yerler,onlari kaldirdiktan sonra Pir Sultan'in köpekleri sofraya getirilir.Köpeklerde öteki tencereden yemek yerler.Vali durumu görür ve bakarki gerçekten köpekler haram yemiyor,kadilar ise haramdan baska bir tek helal lokma yemiyor,yedikleri hep haramdir.Bu durumda vali emir veriyor ve yine Pir Sultan serbest birakiliyor.

Pir Sultan yine köyüne döner.Yine bir bayram havası vardır köyde.Herşey yine normale döner.Bir gün Pir Sultan çeşmenin başına iner elini yüzünü yıkamak için.Bir bakarki yollarına güller atılmış.Pir Sultan sorar bu gülleri kim attı diye.Hızır boynunu bükerek ve utancından yüzünü sakla***** ben attım Pir'im der.Pir Sultan gülümser ve hızıra şöyle buyurur:"Hızır her şey yerinde güzeldir.Onları dalından koparma, onları soldurma hızır"diye buyurur ve eline bir tas su alarak o gülün üstüne döker.Aradan uzun zaman geçer o gül atılan yerde Pir Sultan su dökünce toprağa kök salar koskocaman olur.

Bir gün hızır yine dergaha odun taşırken,rüstem ağa adında bir haramzadeye rastlar.Bu haramzade hızırı durdurur ve derki"Ey eşşek hızır yedi senedir Pir Sultan'a hizmet ediyorsun eline ne geçti.Devlet kapısına bu kadar azimle ve sabırla hizmet etse idin paşa olurdun"diyor.Hızır ise onun bu sözüne karşı çıkıyor,Pir Sultan'a hizmet etmenin kendine yettiğini,bunun en büyük şeref olduğunu söylüyor ve uzaklaşıyor oradamAma hızırın içine şeytan girmiştir artık,nefsine yenilmiş rüstem haramzadesinin söylediklerini düşünür olmuş.En sonunda dayanama***** Pir Sultan'ın karşısına çıkar ve kendisine himmet etmesini,İstanbula gitmek istediğini ve büyük adam olmak istediğini söyleyip bozulmuş bu düzeni düzeltmek istediğinden bahseder.Pir Sultan hızıra himmet etmez ve bundan taraf değildir.Zira sonunun ne olacağını bilir.Hızır nefsine kapılmıştır artık,Pir'e ısrar eder,onun bu ısrarlarına dayanamayan Pir Sultan en sonunda izin verir.

Hızır yola çıkmak için izin alınca hemen kendine yetecek kadar yemek alır.Herkes ile vedalaşmaya başlar.Pir Sultan dergahtan hızıra bakar sonra hızırın zamanında dalından koparıp yoluna attığı gülü su dökür yeşerten Pir Sultan hızırı sınamak amacı ile şöyle buyurur:"Hızır o gülü kesde hocana ***ürürsün" buyurur.Hızır sınandığının farkına varmaz ve Pir Sultanın herşe yerinde güzeldir onları dalından koparma sözünü unutan hızır hemen gülü koparmaya koyulur.Hızır gülü koparmaya çalışır ama bir türlü koparamaz,sonra cebinden bıçak çıkarır ve kesmeye çalışır ama onuda başaramaz,gülü ne yaptıysa koparamaz.Pir Sultan gülümser ve hızıra şöyle buyurur:"Hızır,sen İstanbula gidersin,okursun,büyük adam olursun,hatta paşa olursun,hatta paşa olup buraya gelirsinde benim başımı kesersin"Buyuruyor. Hızır bu sözü duyunca şaşırır,yeminler eder öyle bir şey yapmayacağına,bunun kendisi için en büyük azap olduğunu söyler,ondan sonrada İstanbula doğru yola koyulur.

Hızır gider İstanbula gerçektende paşa olur.Pir Sultan yine aynı şekilde osmanlının vergilerine karşı çıkıp halkı savunmaktadır.Kadılarda bu durumdan rahatsız olduğu için durumu saraya padişah yavuz selim köpeğine bildirirler ve onunla baş etmek için bir paşa isterler.Yavuz köpeğide hızırı paşa olarak sivasa atar ve işin gereğini yapmasını emreder.Hızır seneler sonra memeleketine paşa olarak geri döner.Oda artık bir haramzadedir.Tıpkı efendisi yavuz köpeği gibi bir haramzadedir.Haramzade hızır sivasa gelince askerlere Pir Sultan'ı almalarını emreder.Askerler gidip Pir Sultan'ı getirirler.Hızırın karşısına çıkarırlar,hızırda ne saygı,ne hürmet gösteriri Pir'ine.Birde gururla dikilir karşısına.İçeriye alırlar Pir Sultan'ı.Hızır Pir Sultan ile biraz konuşur.Bu tavrından vazgeçmesini söyler.Fakat Pir Sultan kararlıdır.Hızır yemekler hazırlatır.Yemekler hazır olunca Pir Sultan'ı yemek yemeye davet eder.Pir Sultan ise onun sofrasına oturmayacağını bildirir.Hızır nedenini sorar bir hatamı yaptım der,Pir Sultan ona şu sözleri söyler:"Elbette hata yaptın hızır.köpekleştin,haram yedin,iki metre kürk için anneni,karını unuttun,senin yediğin lokmalar haramdır.Bunca halkın ahını aldın,köpekleştin,ben senin sofrana oturmam hızır"buyurdu.

Hızır bu sözleri duyunca büsbütün kudurdu,hemen zindana atılmasını emretti.Biraz zaman geçince Pir Sultan'ın yanına giderek bu inadında vazgeçmesini,vazgeçerse onu serbest bırakacağını söyler.Ama Pir Sultan kat-i suretle davasından dönmemektedir.Bunun üzerine iyice kuduran hızır kükürtlü kaynar su hazırlanıp Pir Sultan'ın ayaklarının bu suya sokularak eritilmesini emrederHemen emri yerine getirilir. Fakat Pir Sultan'ın ayakalrına hiç bir şey olmamaktadır.Ayakları Kükürtlü su içindeyken hızıra şu nefesi okur:

Yürü bre hızır paşa,seninde çarkın kırılır,
Güvendiğin padişahın oda bir gün devrilir,
Ben Musa'yım sen firavun,ikrarsız şetanı lain,
Bu üçüncü ölmem hain,Pir Sultan ölür dirilir!!!

Hızır paşa Pir Sultan'ı hiç bir şekilde caydıramıyacağını anlayınca onu sürgün etmeye karar verir. Kadılar bunun tehlikeli olacağını söylerler,oda tedbirini düşündüğünü söyler.Pir Sultan'ı bir daha sivasa dönmemek üzere sürgün eder.Seneler boyunca Pir Sultan uzak kalır memleketinden.O gider gitmez hızır hemen Pir Sulatn'ın dergahını dağıtır,onun tarafında olanları öldürmeye başlar.Hanımı,kızı ve talipleri dağlara doğru kaçar.Pir Sultan bütün ülkeyi gezmiştir.En sonunda uzun seneler sonra hasretlik iyice onu üzmekte ve yaralamaktadır ve ne olursa olsun dönmeye karar verir.Döndüğünde evini,ocağını yıkılmış bulur.İnsanlara sorar ne olduğunu,durumu öğrenir.Eşini ve kızını aramaya koyulur.Sonra bir yerde eşini görür,çamaşır yıkıyordur.Yanına yaklaşır,selam verir,Anamızın gözleri ağlamaktan kör olmuştur,tanımaz Pir'i,bu hal onu iyice derinden yaralar.Ciğerleri delen bir nefes okur oracıkta Anamız Onun Pir Sultan olduğunu anlar ona koşar.Kucaklaşırlar tam o an Anamız Hakk'ka yürür vefat eder.Bu hal Pir Sultan'ı tamamen bitirir,o çok sevdiği gonca gülü yoktur artık.Kızını aramaya başlar.Kızına rastlar ama kızı onu tanımamıştır.Onu tanımadan herşeyi ona anlatırlar.Pir Sultan bunları duyunca hızır paşa diye diye saraya yola koyulur.Saray gelir,hızırın karşısına çıkar,dikilir.

Hızırdan hesap sorar.Hızır hemen yakalanmasını emreder.Zindana attırır.Bir zaman sonra hızır Pir Sultan'ı yanına getirtir.Onu serbest bırakacağını,yanlız bunun için bir şartı olduğunu söyler.Bu şart Pir Sultan içinde Şah kelimesi geçmeyen üç nefes okuyacaktır.Eğer okursa Pir'i serbest bırakacağını vaad eder.Ve Pir Sultan bu söze karşı şu nefesi okur:

Eğer yeşeren bir filiz olursam,
Şu halkın diline destan olursam,
Kara toprak senden üstün olursam,
Bende bu yayladan Şah'a giderim!

Dost elinden dolu içmiş gibiyim,
Üstü kan köpüklü neşe seliyim,
Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim,
Bende bu yayladan Şah'a giderim!

Alınmış abdestim aldırırlarsa,
Kılınmış namazım kıldırırlarsa,
Sizde Şah diyeni öldürürlerse,
Bende bu yayladan Şah'a giderim!

Pir Sultan Abdal'ım dünya durulmaz,
Gitti giden ömür geriye gelmez,
Gözlerimde Şah yolundan ayrılmaz,
Bende bu yayladam Şah'a giderim!!!

Artık bu nefesten sonra Pir Sultan'ın idam kadarı çıkmış,kalemi kırılmıştı.Dara ağacı hazırlatıldı.Sonra Pir Sultan şu nefesi okudu:

Hızır paşa bizi berdar etmeden,
Açılın kaplıar Şah'a gidelim,
Siyaset günlerim gelip çatmadan,
Açılın kapılar Şah'a gidelim!

Bu sözden sonra hemen kapının biri kendiliğinden sonuna kadar açıldı.Ve Pir Sultan söylemeye devam etti:

Kalenin kapısı taştan demirden,
Yanları çürümüş yaştan yağmurdan,
Bir kimsem yoktur ki dostu çağırdam,
Açılın kapılar Şah'a gidelim!!!

Bu sözden sonrada bir kapı kendiliğinden sonuna kadar açılır,hızır paşada,kadılarda,askerlerde şaşkındır.Pir Sultan yine söylemeye devam eder:

Pir Sultan Abdal'ım,ey hızır paşa,
Biz hasret koydum kavim kardaşa,
Yazılan mı gelir sağ olan başa,
Açlın kapılar Şah'a gidelim!!!
Açılın kapılar dara gidelim!!!

Bu sözden sonrada dar ağacına giden kapı ardına kadar açlır,zincirler elinden kopar düşer yere.Bu kerameti gördükleri halde bu nefsine uymuş şeytanlar yine umursamazlar ve Pir Sultan dar ağacına doğru yürümeye başlar.Hızır emir verir,her Pir Sultan'ı taşlasın,taş atmayanı keserim diye emir veriyor. O halk için uğraş veren Pir Sultan'ı yine o halk taşlamaya başladı.Ama onların taşı Pir Sultan'a değmemekte idi.Pir'in Müsahibi Ali Baba'da can korkusundan Pir'e taş atamadı ama taş yerine gül attı. Bu gülden dolayı Pir yaralandı al kanlar akmaya başladı mübarek bedeninden.Dostunun bu hareketi onu çok incitmişti.Ve bu duruma şu nefesini okudu:

Şu kanlı zalimin ettiği işler,
Garip bülbül gibi zareler beni,
Yağmur gibi yağar başıma taşlar,
İlle dostun gülü yareler beni!!!
Bir derdim var idi şimdi elli oldu,
Dar günümde dost,düşmanım belli oldu,
Ecel fermanı boynuma takıldı,
İlle dostun bir fiskesi yareler beni!!!
Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz,
Hakk'atn emrolmayınca rahmet yağmaz,
Şu elin attığı taş bana değmez,
İlle dostun attığı gül pareler beni!!!

Bundan sonra Pir Sultan dar ağacına çıktı ve ilmeği boynuna geçirdi.Cellada vur diye seslendi.Celladta ayagının altındaki tabureye vurdu.Pir Sultan artık asılmıştı.Bir anda ortalık zifiri karanlık oldu ve sonra aydınlandı.Dar ağacına baktıklarında Pir Sultan orada yoktu.Bir ses duyuldu Pir Sultan ölmez diye.Bu Pir'in sesiydi.Herkes bir şaşkınlık içinde birbirlerine bakıyordu

Ali Baba bir süre sonra bir kahveye gidip oturdu.Kahvede otururken Pir Sultan'ı sordular.Oda asıldığını söyledi.Oradan biri olur mu dedi ben onu koçhisar yolunda gördüm,başka biri çıkıp olmaz ben onu malatya yolu üzerindeki kardeşler gediğinde gördüm dedi.Başka biri yanlışınız var ben onu yeniha
n yolunda gördüm.Başka biri hayır o tavra boğazındaydı dedi.Pir Sultan'ın böylece ölmediği anlaşıldı

Bir gün asker dolaşırken Pir Sultan'ı görürler.Takip etmeye çalışırlar.Pir onlara takip etmemelerini söylesede onlar dinlemeyip takip etmeye devam ettiler.Pir nehirin üstünden yürüyerek geçti.Askerde bir köprü vardı oradan geçmeye çalıştı.Fakat Pir köprüye emir verdi eğil diye,köprü eğilip suyun içine battı. Askerler artık takip edemez oldu.Pir Sultan'da uzaklaştı ve sırra karışıp gayb alemine çekildi!!Bir daha da görülmedi!!!

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
abdal, pir, sultan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Pir Sultan Abdal ŞiirLeri... Sevda Halk Ozanlarımız 2 06 Ağustos 2014 13:50
AbdÂl Violent Dini Sözlük 0 09 Nisan 2013 15:11
Abdal Hasan Swat İslamiyet 0 07 Mart 2012 22:43
Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir? /Pir Sultan Abdal. Düş Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 14 Eylül 2011 01:36