21 Mart 2009, 11:22 | #91 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. sorarsam ne hissettiğini "belki"siz kalırım bilirsem ne düşündüğünü "keşke"m olur bir tane daha oysa ben yaşayamam "belki"siz ve sevmem "keşke"leri..... --ßazen dunyadan soyutlanıorum.. sanki damarımdaki kanlar cekilio^^ gece hic olmadıgı kadar sessiz gece artıq olumsuzlerin gecesi... o olumsuzler ise yasarken olumu tatmıs olanlar.. ama onlar hala aykta olum onları daha da guclendirio onlar aslında olmuo her aksam yndn doguyorlar bir oncekinden daha guclu olarak iste onlar artıq hayatın acımasız asamalarından gecmis olanlar artıq acı onlara acı vermıo daha da guclendirio...... --Hiç bir şey istemem bir parça gülebilmek için ağlamak daha güüzeldir rahatlar insan ne de olsa öyleyse gel sende bu karanlık ortama --Kara kabus yine akşam yemeğinde bizde. Karanlıkta,soğukta belki ama sessiz we uzakta. Yağmur mutsuz, ay acı içinde. Ağlıyorum belki ama yanlızlıkta çok çoook uzakta... --Karanlık şart koşmuş yanlızlığı bana.Aynama baktım yine kimse yok.bi kız sadece ve bir kaç su damlası...dökülür yere kırmızı kan soğukta! kimin umrunda..?? --Rüzgar alır götürür beni sonsuz karanlığa.Canım yanar çığlıklarla.Ama hiç acı yok!Üzmez beni ağlamak?alışmış bedenim sonuçta! ***//Kafay| ¢èkèrkèn Ì¢ínè Ald|ğ|n Èn Vèrímlí Døzdum...! [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Gönlümün, sonsuz bir alevin tam ortasında kalarak Tüm dünya duysun, diye haykırdığı O “Seni Seviyorum”un tek muhatabısın sen. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bütün yenilgilerin aynıdırda kabullenemezsin bunun için. Kalkıp yola devam etmek ıstersin. Ayakların qitmediğinden, qözlerinin yaşından göremezsin doğru yolu. . ιηαηıяѕıη qυνєηıяѕıη вαqℓαηıяѕıη αя∂ıη∂αη ѕєνєяѕıη Bunun içindir kaybedişin. Saflığını verir, geri alamazsın aynı şekilde. Kendi iğrençlikleriyle doldurmuştur o hayvan artık onu. Kaçan kovalanır ilkesine sadık kalmak adı altında devam edersin sevmeye. S.ktiri basıp, banane diyemezsin bir türlü. . Bunun içindir kaybedişin. . Karıştırırsın eskileri. Okursun ağlarsın ama hoşuna gider çektiğin acı. Hoşuna gider onun ‘’o ‘’ kişinin o karakterinin sert qörünüşlü asıl adamın ‘’aşkım, tatlım’’ yazışı. Bakarsın tekrar tekrar. . . Klasikleşti artık; silinir klasördeki eskiler. . . Açılır müzikler başlar dostlarla dost sanılan adamlarla muhabbet, ağlamaklı haller . Sonra kendi kendine verilen yeminler . —‘’ Bu sondu ‘’ __ ‘’ Bir daha aynı şeyler yaşanmayacak ‘’ Ama ne olursa olsun yanlışın nerede yapıldığı anlaşılmayacaktır. Sevilmeye devam edilecektir asıl adam. Beklenmeye. . . Başkasıyla paylaşılmaya bile devam edilecektir. Karşılıksız seviyorumlar alacak yerini....!! [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Artık kapıyı çalan ben değilim anne ruhuma başkası girdi dünyanın son günü gibiydi sanki tüm dokunduklarım eriyip gitti… Artık o küçük çocuk değilim anne içime bir canavar yerleşti ..! |
|
21 Mart 2009, 13:55 | #92 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Öz'ün sözden aldığı güç tut ellerimden... Güç/ /süzüm. Dokuzuncu boğumda sözcüklerim Çık a mıyor... Yazılanın yasında gözyaşlarım Ak a mıyor... Ne yapsam Hep bir eksik kalıyor seni sevmelerin abecesi İçimde yeşeren gözlerinin ışığında büyütüyorum yüreğimi Ve uzatıp bakışlarında dinginleşen ruhumu Yüzünün bana dönük yanına _Yüzünün mahzun masumluğuna _Yüzünün geç kalmış mutluluğuna rengarenk bir buse bırakıyorum. Ne desem anlatamam ki Sana duyduğum _senin gibi _insanötesi.... G ün geceye kavu$ur.. i d e r s e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d e r s e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d arda kaLır tüm Sevenler.. e r s e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d arda kaLır tüm Sevenler.. e smez o sesiyle irkildigimiz r s e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d arda kaLır tüm Sevenler.. e smez o sesiyle irkildigimiz r üzgar gülmez güneş.. s e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d arda kaLır tüm Sevenler.. e smez o sesiyle irkildigimiz r üzgar gülmez güneş.. s öner dünyadaki tüm sevgiler e N azar deger tüm a$ıklara.. G ün geceye kavu$ur.. i çim söner karanLık oLur.. d arda kaLır tüm Sevenler.. e smez o sesiyle irkildigimiz r üzgar gülmez güneş.. s öner dünyadaki tüm sevgiler e gilir basları bükülür boyunlari N azar deger tüm a$ıklara.. |
|
21 Mart 2009, 14:02 | #93 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Bahar rengi bir aldanıştan dönüyor gözlerim Ölüm kovalarken bedenimi ruhum bir güzelliğin yansımasını aşk diye giydiriyor hüznümün aynasına Yeşil bir arzu kanıyor ellerimden ve en çok da anlatırken eskiyor insan! Korkuyorum Kendime bile söyleyemediğim acılar çemberinde bütün yalnızlıklar boynuma halka oluyor Bütün suretleri sahibine sabitliyorum Kelimeler ki ağrıyan yerlerimin ağır işçileri Sahipsizliğimde kendime yollar bırakıyorum Hangi zaman dilimine sığmıştı bizim bizden gidişimiz O zamanlar zaman hayli gençti! Naftalin kokulu soruları vardı gözlerimin Zaman hayli gençti ve hayli zaman geçti Merdivenlerimizi kimler çıkıyor şimdi Kimler iniyor o masmavi zamanların ıslak kuyusuna Ki hepimizin kuyusunda bir Yusuf yalnızlığı! Büyürken yanımıza aldığımız o düşler kimin hücresinde sarıyor yaralarını Bembeyaz bir anın serpilmiş misk kokularıyla Bu yanma, bu gece, bu kan kokusu ellerimizin, bu gidip gelmelerimiz Bu bizi bizden çıkarıp ‘aşk’ yapan yaratılış Anlıyorum seyrederken kalabalıkları Anlamak ölmektir Ölmekse Aşk’a gidiş Yalnızsan eğer bakışlarım sende kalsın! Ben şimdi gözlerimde şekillenen bir akşamın yüreğime düşen şarkısındayım. $izofrenliğimin dı$a dönen Hayata akSeden yönüsün sen biliyor muSun..? Sana geldim, sona Sende yeryüzüdür gövde bulan Ey suların sonsuzluğu Bakışlarım demir alsın gözlerinden limanına Fırtınalar yorgun yüreğim, sana Bütün sabahlarım sesinde ağarsın Keder tırmanmasın yüzüme bir daha sarmaşık gibi Öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma Biliyorum yüreğin durgun sudur, dindiğim Korku kıyılarımı sildiğim Sana geldim sustum ve yondum İki damla ateş düşürdün gözlerime Al uslandır korsan bedenimi Gece kanat çırpsın parmaklarımda Birbirimizden kaçıracak neremiz kalmasın Birleşsin yağmur soylu ellerimiz Bırak öpüşlerim ağzını kapatsın Uzun uzadıya susarak kalalım birbirimizde Sabaha söyleyecek söz bırakmayalım Köp€kler gibi havlayan acılarımız sussun Sevda çözmesin kendini bizden Sularca gülüşelim Yüreğin alı koysun gitmelerimi Sona geldim, SANA Seyduna türküler... kavuşamayan iki aşık ırmağın öyküsü.. Yitik iki yüreK, iKi parça can Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Son zamanlar yaptıklarıma bakma ne olursun, Benim aklım başımda değil Bir yusufçuk kuşunun günaydını çınlıyor penceremde. Ne çabuk bitti gece? Ya uyku; neden gelmedi göz kapaklarımın ziyaretine? Aklımdaki tek düşünce hala çözülmemiş bir bilmece... Sana söylediklerimi kafana takma ne olursun, Onlar ipe, sapa gelir şeyler değil Şizofren duyguların aykırı limanında demirledim sorularımı. Dolunayı bekliyorum. Yorgun anıların solgun renklerini taşıyorum üzerimde. Hangi denize uzansam, koyu gri şimdi. Poseidon'un laneti gözlerimde... Seni sevmiyorum dedim yalandı, İstemiyorum artık, palavra Sözün, özü kaybettiği demdeyiz. İçi boş günlerin duvarlarında yankılanıyor değerlerimiz ve değerlilerimiz. Gerçeğin bile sahtesinden yana kullanıyoruz tercihimizi. Maskeli balonun kül kedisi herkes. Gece yarısına kadar her şey. Anılar, kristal pabuç yerine elde kalan. Ellerimde çiçekler, kapında sırılsıklam Görürsen bir gün şaşırma İçten pazarlıklı samimiyetin rüzgarında serinliyor ruhumuz. Yapılacaklar listesinin bir parçası sadece yüreğimizdeki kıpırtı. Bizim yerimize şarkılar belirliyor çiçeğin bile rengini. Kendi adımıza yaptığımız sadece kendimize üzülmek... Beni böyle çaresiz, beni böyle derbeder, Beni böyle ortalarda bırakma! Günün geceden farkıydı oysa bir çift gözün derininde yatan inci tanesi. Kaybettiğimiz ışık, doğurgan sevdanın pusulasıydı. Şimdi ne yana baksak kızılcık rengi çaresizlik akıyor üzerimizden. Acemi adımlarla gidiyoruz denizin yosun kokusuna... Hasretin uzak yakası: Daha kaç gelinciğe cansuyu olacak bu gözyaşları? Yağmurun sesine bak Aşka davet ediyor Cama vuran her damla Beni harab ediyor Yoksun ya, yokluğunu çoğaltıyor yağmur her damlasıyla ve arsızca. Yüzüme vuran serinlik içimdeki yangının harını artırıyor daha çok. Eriyor yağmur, eriyor kalbim, eriyor umut... Toprakta demleniyor sevdam yağmurun kokusuyla. Hasretin koyusuna çalıyor şimdi teninin rengi... Bu yağmur seni benden Alıp götüren yağmur Aşkımızı sel gibi Silip süpüren yağmur Puslu bir dağ manzarasının ardına gizlenmişken gelemeyişlerin, burnumu sızlatıyor "gitmek için" geleceğin gerçeği. Beklemenin ölüme eş aceleciliğinde kayıp gidiyor zaman avuçlarımın arasından. "An"ı hayalinle doldurmak kesmiyor dolu dizgin sevdamın açlığını. Aşeriyorum sana ve bekliyorum hala... Her damlada ah ettim Hayatıma kahrettim O kadar üzgünüm ki Seni nasıl kaybettim Seni nasıl kaybettim İsyankar şiirlerin nakaratlarına işledim adını usulca. Bir sen bileceksin okunduğunda sana gelen sesimi. Bir sen bileceksin adın kulağıma her çarptığında içime biriken gözyaşını. İnadına ağlamayacağımı da bileceksin, tıpkı inadına yaşamayı seçtiğimi bildiğin gibi bu zülfikarı... Ne zaman kapım çalsa Sen geldin sanıyorum Korkarım ki aşkımı Boşyere arıyorum Yokluğunda seni sevmenin cezası belki de ayrılık. Oysa ne çok ihtiyacı vardı başımın dizlerine, saçımın ellerine, gözümün gözlerine... Evet; sensiz de yaşanıyor aşk. Ama hep sen geleceksin diye doğuyor güneşim tan yerinden, senin gelişine batıyor batarken ufkumdan. Yine yağmur yağacak Beni benden alacak En acı ızdırabın Deryasına salacak Başı sonu belli bir sevdanın gönüllü kısır döngüsünde eriyorum. Bittiğin yerde yeniden başlıyorsun. Her seferinde bir başka seviyorum seni ve seni sevmeyi. En başından öğreniyorum hayatı seninle. Acıyı sevmeyi öğreniyorum acı çektikçe... Her damlada ah ettim Hayatıma kahrettim O kadar üzgünüm ki Seni nasıl kaybettim Seni nasıl kaybettim "İyi ki" ile başlıyor sana yönelen cümlelerimin hepsi. Pişmanlığım ise sadece geç kalmışlığıma ve geç kalınmışlığımıza. çatlamış toprağın yağmura siteminden öte değil yokluğundan yakınışım. Biliyorum; sen geleceksin ve kapanacak bütün yarıklarım. Yağ hadi... Kokunu bekliyorum!... Gideceksen; ÖyLe ßir Git Ki.. ßana Söyleyecek Söz, ßana Gidecek Yer KaLmasIn... .. . |
|
21 Mart 2009, 14:05 | #94 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Nasıl ihtiyacım var ellerine bilsen.. Nefesin Nefesine karı$sa; ßiterdi tm kaßuslarım.. Ellerim ellerini bulur ü$ümezdi gecenin ayazında.. Ağlamazdım ki ozaman kiç karanlıkta.. korkmaz, kabuslar görmezdim.. ßeklemezdim günün dogmasını omzunda kapansa bu gözler. Uyandıgımda yanımda sen olsan; Elimi atmazdım sigara paketine gözümü acmadan.. Kahvaltı hazırlamak isterdim Sana biliyormusun? Sabahın ilk lafını sana etmek, Gazete okuyup tartısmak günün olaylarını, /herzaman saatlerce tartıstıgımız konular gibi/.. Saatlerce oturmak kahvaltı sofrasında.. Sacma sabah programlarını izlemek ve gülmek onlardaki boşluklara.. Hep diyorum ya.. Galiba benim sana tüm pişmanlıklarım ''ya$anana degil ya$anamayana olucak..'' Düşün. Düşün ki ; Ben bir cinayet işledim ve sendeki beni vicdansızca defnettim. Ben seni içimde öldürmek pahasına sevmiştim. Peki ya sen? Bir ben var mıydı içinde, benim bile tasvir edemediğim hatta bilemediğim? İnsan acılarına rağmen kıyıyor bazen kendine, hattan kendinden öte sevdiğine. Belirli periyodlarda işlenen bu cinayetler aslından öldürüyor katilin sadece kendini. Bir aşkın katili olmak pahasına sevmek nasıl büyük bir özveridir bilir misin sen? Sen bilebilir misin insanın sol yanını acıtan bir kangren gibi çıkarıp defnetmesini? Bilemezsin. Sen hiç katil olabilecek kadar çok sevmemişsin. Sadece gitmişsin. Her şeyini toplayıp, kapanan kapıların seslerini bir aşkın son nameleri sanarak. Oysa her gidişin hançerinden damlayan kan boğmuş ardındakini, katil olduğunu bile bilemeden gitmişsin. Vicdan azabı duymaman bundan belki. Belki bundan kalp yerine sol yanında taşıdığın ağır taşın yüreğindeki hafifliği. Belki de aşkı sen en iyi tanıyansın. Kaybetmek aşkın ilk harfi. ‘Seni, gidişini seyretmek için sevmemiştim!’ dediğimde, ‘ Bense gideceğimi bile bile sevdim seni’ demen belki de aşkın gerçek tarifi. Bir nefes kadar yakın olupta, bunca uzak durmak, görünmez dağları delmeye yetmedi. Gömüldün en derinlere, acın hala taze… Aşkın her bayramında üzerini örten ısırganları temizliyorum mezarından, dualarım seninle. Kuytu, karanlık ve nemli bir aşkın kalıntılarını anar gibi bir ayinle… Artık yüreğinim mezarlıkları senin, sense sevdiklerinin... Hadi deneyin bakalım hepiniz birer birer,parayla değil sırayla nasıl olsa... Alın en keskin baltalarınızı ,vurun duygularımın köküne..Hanginiz kırabilecek bu kalbi,hanginiz daha çok yara açabilecek,hanginizinki daha derin olacak,hanginizin ki acıtacak? ... Ne o!!! Baltalarınızın sapı elinizden kayar gibi oldu,aman dikkat birbirinizi yaralamayın. Kime diyorum ki ben,siz zaten birbirinizi yaralamak için '' Talihsiz '' kazalar yaratmakta ustasınız. Korkaklığınızı elinize aldığınız silahlarla pekiştirmektesiniz,sinmişliğinizi gerçek kimliğinizle maskelemekte... Baltalarınız oyuncak değil ama,onlar gerçek,korkularınız kadar gerçek. Hadi bakalım gelin birer birer... Kim kesebilecek kökümü,kim öldürecek duygularımı .. Sizden önce gelenler gibi olacak sonunuz. Niceleri geldiler... Neler neler istediler... Sonra çekip gittiler. SEN! Hiç ölmeyecek gibisin değil mi?" Görmediğin rüyanın düşüyüm ben... .. .! Gerçeğin gergefi Çekilmiş önüme işlenmekte: Sen ___beni ______hiç ... |
|
21 Mart 2009, 14:33 | #95 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | **dü$ üLkem** ''Sen''sizligim.. ''ben''sizligim.. ''kimse''sizligim.. Söylesene bana , herkesten tecrit edilmiş bakışlarıma yerleşen hüznün sebebini.. Camları buğulandıran nefesimin çığlığını duyamıyormusun Sussss! Ben sana kaldığım yerdeyim... .. . ßen A$ıgım ßen A$ıgım deymeyin dostlar... ßugun ßugun ßenim için essin rüzgar.. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Dü$ümdeki Dü$|süz|e... Yeni ßir defter Aldım... .. . iki gündür duruyor yanımda, yakınımda hatta yastıgımın altıda.. O ßana ısınmaya calısıyor ben ona.. bilmiyor basına gelicekleri duruyor masumca.. Tüm Sayfalarının sana karalanıcagını bilseydi eminim simdiden merak ederdi seni.. ßir resmin bir hayalin ßile yokki tanı$tırıyım Sizi.. Dü$ümdeki Dü$süzssün Sen.. dü$süzlügümde ßuldugum Dü$ ßelkide... Dü$ler hep kısa sürer bilirmisin? yitip gider unutulurlar.. çogu kez bi iz ßırakıp ceker giderler.. Ne oldugunu asla bilmessin fakat oldugundan eminsindir.. ßir yerlerdedir içinde .. Gene ne sacmalıyorum ben kopup kopup baglanıyorum :/ konu neydi nerelere getiricektim sonuu.. offfff Sizofrenimi azdırdın gene.. |
|
21 Mart 2009, 17:23 | #96 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Bağırmak istiyorum doyasıya "beni rahat bırakın" diye... Hem de avazım çıktığı kadar, sesimi elimden geldiği kadar çok insana duyurabilecek kadar. ılla ki bir şeyler paylaşmak zorunda hissediyorsanız kendinizi, gelin mutluluklarımı vereyim size. Ama dertlerimin mahremiyetine el uzatmayın. Benim gerçek mutluluğun dertlerimin satır aralarında yatıyor çünkü. Çünkü bana saklı bir şeylerin olmasını istiyorum yaşamımda... Derdim nedir benim? Ah bir bulabilsem parça bulmacanın başlangıcını, kafamın içinde oradan oraya koşuşturan tüm soru işaretlerini defedeceğim, biliyorum. Ve o zaman belki de anlayıp kendimi bana ve geceye hapsetmenin saçmalığını, karışacağım insanların arasına. Ah, o ilk parça yok mu.... Yaban yürek dağlar da Yalan sevdalar sürer yaraya Sus ___mayın Yazgı keskin ucuyla deliyor teni Yalnızlık damla damla keşfediyor bedeni Oyun bitti Şimdi boş salonda dinleniyor Sevgili replikleri... denge/siz.. Yüreğimde Asılı bıraktığın Aşkın _____ağırlığı __________boynumu büken Giderken Sana çıkan Yolların ______yıkıntısı _____________beni ezen !!!... Yol bitti, Yürek Sevmekle zehirlendi... ... .. . anlatılıcak onca $ey varken. ßu umarsız susmalarım nedendir böyle cok konusurken.? Nedir ßu içimdeki? Nedirrrrrr??? his/siz.. Gecesi olmayan bir kentti dudakların unutulmuş isimler ormanında bir çocuğun kanadığı duyulmasın diye lal menekşeleri açardın gölgeye suya varırdı bütün sözler susardın gecikmişliğinde yolların cebinde kim bilir ne zaman zulaladığın o imlasız çakılları yolcusuz kalan duraklara bırakıp [ Oysa biliyordun ; gölgeler terk ederdi ilk kendi nesnesini...] tarihi solmuş bir resmin derinliğinde unut; telefon defterindeki sırça dost adreslerini ve bu şiiri... Bırak ! yağmalansın anıların coğrafyası Ay kırığı düşleri kirpiksiz sabahlara kanama artık ... |
|
21 Mart 2009, 17:42 | #98 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::..
t$k'Ler... | ||||
|
21 Mart 2009, 17:45 | #99 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. ellerimi arıyorum şimdi uzak mevsimlerde örselenmiş gözlerimin yokluğuna inat su(s) olan ellerimi... ses.. ses... deseler elim olur musun ? Ayazı susturulmuş geceye ses veriyorum sesimden. geçmiş zamanlı şiirler yazıyorum şarap kadehlerinde lâl menekşeler Ö L Ü M oluyor adım... pas tutmuş bir saçak altında çocukluğum sustu(m) çığlığıma... aç bir martının düşünü çaldım... düşüne düş ekliyorum... saatler kırmızıyı gösteriyor. kim düş diyebilir ki? Düş(me) düşümün düşüne... kör gecenin sağır çocukları gözlerimi alın... intiharımı bırakın bana... çitlenbik ağacı gözlerim düşleri (y)ağıyor... yağmuru sesini martıları -bir de maviyi- bırakamadım giderken... saçaksızlığım ondan... şose taşların altında ki saat çaldı son dalga da vurdu kendini geceye... geceye kaldı düş mağara yüklü gözlerin esrikliğinde intihar çiçeklerim... şehirler yakıyor kendini palyaço giysiler içinde yüzler satılık masallardan emanet kimlikler dağıtıyor. Gecesi (mavisi yok istasyonlarda) vurulmuş yolcuların suda düşleri y o k o l u y o rr rrr... Yalnızlığımın içinde kayboluyorum bazı anlar.. Öyle ü$üyor ki içimin kuytuları, tek ßir ağacım kalmıyor sanki yaprakları sallanmayan... İçimin titremelerinin melodileriyle uyanır oldu geceleri gözlerim.. Yalnızlın en karanlığına sahit oluyorum bu aralar sen(siz)li. Dar ağacına götürülen mahkum gibi korkudan kaybediyorum cogu hislerimi uyu$uyorum.. Sen(siz)li cok Yalnızım.. Senli dü$ler serpi$tiriyorum geceme.. Aydınlanıyorum gözlerim aydınlanıyor dünyam senden gelen I$ıkla.. Anlıkta olsa (u)mutlanıyorum.. (yarım ki..) Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş, gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını, Severken hiçbir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. |
|
21 Mart 2009, 18:39 | #100 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. ölücegim günü bilicem diye korkuyorum... devam edicem yazmaya.. yazgıma yalnızlıgımaa.. Fate/siz.. Hadi git.. Bırakacağını bildiğim bir yalnızlık bu.. Fail bilmem yaralarıma Her ayrılık cok nüsha sayılır birazda kağıtlarda.. Hadi git.. Kapıyı cek üstüme... parmak izlerin mührüdür yalnızlıgımın.. Hadi git.. Kırık sözcüklerdi dişlerimin arasına, Sihirli bir tılsımdı asılı duvara takvim yaprakları.. Hadi git.. Her adımın bir notadır acının bestesinde.. Hadi, git.. “ Yine de kendimle kalabilmenin bir yolu vardır herhalde. Birer satır atlayarak yazmayı adet edinmenin tarihçesi ilk okul sıralarına dayanıyor. Harfleri büyük büyük yazanların birer satır atlayarak yazması gerekiyormuş mesela y’nin, mesela g’nin ve bütün kuyrukluların selameti için… “ Bir “yalnızlık” türküsü söyler gibi yazar devam ediyor yazısına. “… öyle ki yaşam kendine de fazla artık… Bütün bunlara sebep olan zayıf bir irade biliyorum, olayları temellendirip daha sonra yüzlerce sebep bularak, sonuca ulaştırmadan kaçan zayıf, bensiz irade… Beni kendi halime bırak, ben bile kendime bir anlam veremezken, kendi karmaşıklığıyla benim bekçiliğimin bende yarattığı ruhsal gerilim ve içsel çözümsüzlüğü, kendini benim yerime koyarak yazmaya çalışan bu ukala kalem sahibi de beni yazıyor, şu saniyede bile! Kendimi ikna edebilmem yeteneğim, kendime söyleyebildiğim esaslı yalanların sayısıyla doğru orantılı ve kimileri buna umut adını veriyor kimileri de hayal…” İlaçlarını almayı unutan sözlerin mutat spazmı ya da kelimelerin kısa bir psikodraması! Bir sevgi, aşk ve hoşgörü terörün ortasında kalakalmışım. “Zalimce dürüstlükler” diyor buna Rimbaud! Oysa ben, yapayalnız olduğum zamanlarda, sessizliğin kulaklarıma, gecenin gözlerime doğru hücuma geçtiği o kimsesiz savaş meydanlarında, her şeyin yerli yerinde olduğu anlarda yani, gizliden gizliye bir felaket beklentisi içindeyken yakalanıyorum kendime. Ruhu bir parça sarsacak, silkeleyip lüzumsuz tortularından kurtaracak bir felaket! Belki bir deprem, yıldırım düşmesi ya da gözümün önünde gerçekleştirilecek kanlı bir cinayet! Yaşamla ölüm arasındaki köprüde; kaygılarımızın, hasretlerimizin, özlem, nefret ve sevgilerimizin sağlamasını yapabilmekten ne kadar da aciziz Rabbim! Biz hastalar ordusu, biz rüyaları ve şarkıları yasaklamış cüzamlılar korosu, biz kenar mahalle aristokratları(!) Kalbimizdir bizim en büyük deliliğimiz ve arka sokaklardan başka bir yer değildir akıl hastahanelerimiz! Sözlerim sizi ürkütmesin, mürekkebe bir parça kan ve kavga katıştırmanın kime ne yararı var! Çiçeklerin bile mürekkeple yetiştiği bir coğrafyada yavaş yavaş, gözyaşıyla sulanan harfleri sevmeye başladım ben arkadaş! Körkütük yazıyorum kime ne! Ben bir hasta, bir deli, uçuk kaçık ve densiz! Ben bir coşku, bir hüzün; öfke, sevinç, kin ve aşk; pür neşe ve pür telaş! Ben, çakırkeyif sözlerin kelime kelime kafayı çektiği bir meyhanede; düşündükçe zilzurna, hissettikçe bir ayyaş!...” Bu yasaklar Firavun kalıntısı, Yoksun, Akdan-karadan, Gizline, canevine kurulu faklar, Gün ola, umut kesip korkunç yetiden, Murdar tutkusuna dünyasızlığın, Gün ola, düşesin bekler, Düşme!... Ölürüm... Gözlerinden, gözlerinden olurum.. “ bu ağır havada salındım...hain ben idim hayata çarptım tırmandığım kayalar kadar kötürüm bir vakitler kanatlı düşümün altında korku birikir lakin, bu manzarada hangi arzu dirilir? ................” |
|
Etiketler |
balcâ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |