20 Mart 2009, 02:21 | #81 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Izi Kalır Sıradan Cümleleri(m)in . . [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Gökku$agim yok artik ,soldu renklerim... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hepimiz Hayallerimiz Kadar Varoluruz Ve Hepimiz .. Söyledigimiz Kadar Degil Hissettigimiz Kadar Severiz..! |
|
20 Mart 2009, 02:46 | #82 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Yokluğun soğuk bir savaş gönlümde... Seni beklemekten vazgeçiyorum. Uzayan tutsaklığımda,dalgalanan esaret bayrağının altında,dökülen kanda boğuluyor gülüşlerim... Üzerine çığ düşmüş beklentilerimin hareketsizliğinde,umutlarımı birbirine çatıp duruyorum. Kalemimde ölü şairlerden hırsızlama harflerle,tekil cümleler kuruyorum acılarla uyumlu... Saçlarımda kelepçesi hükümlü rüzgar... Savruluyorum. Yine dalgın gemiler geçiyor ıslak gözlerimden... Gün yüzünü dönerken geceye,düştüğüm tepelerine yeniden tırmanıyorum, kendi mazoşist duygularımla... Herkes uyurken düşlerine, ben sevilmediğimin altını çiziyorum , parantezi bol satır aralarında... Çizdikçe çoğalıyor yalnızlığım. Yine dalgın gemiler geçiyor ıslak gözlerimden... Senin için bir dalgınlık daha tutuyorum aklımdan... Nikotine kesmiş verem kokulu odamda; (d)alıyorum bir fincan kahveyle sensizliği, kırk yıl kalasın diye hatırımda... Hüzünlü yaz(g)ılar baskı kurarken sürgün yanlarıma,tenimde unuttuğun yangınlarda ısınıyor sözlerimin sahte sahipleri... Oysa sana (k)aralamıştım tüm bildiklerimi... Kararlı yürüyüşlerde ıslıkla çalınan marşlara eşlik etmiştim, aldırmadan tel örgülerin yırtıcılığına... Yeni bir ülke kurar gibi anlatmıştım umutlarımı. Şimdi kararlı adımlarıma yılgınlık dayatan sevdanın sus işaretiyim. Kimse bilmez kederden kanayan,ağır yalnızlığımı... "Acıların ağır abisi" demiştin bana. Kim hesaplayabilir ki gönül kırıklarımın hacmini? Kıldan ince hasretimin keskinliği ve atomdan ağır sevdamın yok edici yakıcılığında, bir ben biliyorum gecelerin bitimsiz uzunluğunu... Yazmakla tamamlayamıyorum kendimi... Bana bile kendini anlatamamış ben’i anlatıyorum sana. Olur da anlam bulurum diye yüreğinde... Anla(ya)mıyorsun. Bu yüzden seni beklemekten vazgeçiyorum. Sus-konuş vardiyalarında,sinsi ağrılar çörekleniyor göğsümün sol cenahına... Ve duman çöküyor bu yüz duman... İçimde ayaklanan en militan duygularımı kelepçelesem; bu aşk terörden kurtulur mu Bu büyük yıkımdan ağrısız günler çıkarmı? Çıkmazındayım işte!... Bu yüzden seni beklemekten vazgeçiyorum. Artık çek işvebaz bakışlarını gözlerimden... Sesini sesimin üstüne koyma... Ya öldür beni! Ya da yaralı bırak seni sevmeler ülkesinde... Vazgeçmekten başka işim kalmadı benim. İçi doldurulmamış bir sevdanın boşluğunda seni kaybettim. (d)arlandım. Katı bir “ES” le bitti bu şarkı… Susuyorum. |
|
20 Mart 2009, 04:30 | #83 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. aRtık pémbé qözLükLérLé bakmıyorum dünya-ya. yAzILdıqI qiBi O - kun - mu - yoR A$k . ! . Hafif Acılar Konuşabilir ama!... Derin Acılar Dilsizdir... (\__/) (\__/) ( = '.' ) ( '.'= ) pisi pisiler Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Konu$mak qerçekten Gücün dı$ında ßu sefer.. Ne oLur yine susuyorum diye darıLma O kadar ßekLettin ki.. Kaygan ve kayıtsız kelimeler aldı her şeyin yerini Konuşmak yerine yazmak Yaşamak ve tadına varmak yerine susuşlar Dokunmak yerine bakmak Ölmek yerine, sürgün hisler yaşattık kendimize Satırlara gizledik sevgi sözcükleri, cinas sözcükler tercih ettik Dudaklardan dökülenler hükmünü yitirdi mi ne … Yalınaşk yürüyemiyorum, dikenler batışıyor kalbime ... |
|
20 Mart 2009, 21:23 | #85 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::..
Rica ederim Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. .. | ||||
|
20 Mart 2009, 21:26 | #86 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Magdurluguna inat magrur durur sanki cocuk yanım.. Üzerimde rayihası kalmı$ teninin, Misk amber Bilir misin? Dünyaya bedel... Dün gece yine kendimi kırdım. Neden mi? Bilmem.. . Düzenli,kronik bir alışkanlık bu benim için. Her gece yatağıma yattığımda kırgınlıklarımı deşiyorum birer birer aklımda. Ve hep daha çok kanatıyorum kendimi. Uyku da terk ediyor o zaman, hayaller de ve umutlar... gecenin kollarında uykusuzluğa tek kişilik yer kaldığında; sağalan, çoğalan, yara olan ne varsa yardan olandır. ...dilimde kal'dın! yüzüme gül'dün! içime düş'tün! yanıma geç'tin! olma düş'ü(mü)n gideni sevgili... Kekeme yüreğim adını sayıklıyor habire. Adını şerh, yüzünü dipnot düştüm içime! ... Ki yağmur sonrası toprak kokar adın. Hadi ifşa et de düşlerini gökyüzüne. İçsizliğine (h)içleneyim. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ben Deliyim... Anlamayana Az Gelirim, Anlayana cok... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ģüяüŁтüηüη i¢iη∂è ∂èяiη βiя мèŁ๏∂i`∂iя, کéیiм...! [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ömrümün Sahibisin Sen...! |
|
20 Mart 2009, 21:40 | #87 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. "-susmak a$kımın dilidir- diyen sevgili konuş şimdi, kelimelerine ihtiyacım var…" Leyla, hiç güzel değilmiş. Mecnun’a sormuşlar: “O kadar eziyet bunun için miydi?” Mecnun yanıtlamış: “Hayır, gönlümdeki Leyla içindi...” taßi Okuyana deqiL anLayana ... "Kalbin aglasa da gülümse inadina, dü$ler takip saclarina yürü umutlarina.. o pembe gul yuzunu kederle soldurma, daldaki son yaprak gibi saril hep hayata.. kurdugun hayalleri ayazlar yiksa da, sen yeter ki hep ümit et hayat döner sana.." ne kadar anlamli dimi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Her yanım bezendi sevdanla.. Aklım, yüreğim, her hücrem, her zerrem.. Hiç bitme fikrimde, yüreğimde, günümde, gecemde, hecemde her zerremde.. iyi ki Ben'imsin.. iyi ki Sen'inim. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “ Aşkın ßir adı da ßiz oLaLım… Né dérSin? [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ben bir kucuk gökku$agiyim sana da bula$tiriyim mi renklerimden ? : Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Mahalledekiler bana gökku$agI diyolarmi$.. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. En son ne zaman pembe bi günaydin görmü$tün? Burada var! Hem pembe, hem de sIcak bi günaydIn! ........ uyuyorsun diye usulca yaziyorum ben, ama sen hala uyuyor musun ? Hi$$ttt!.... Ses etme öyleyse sakIn ; Seni sevmekle me$gulüm! :-* |
|
21 Mart 2009, 01:43 | #88 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. [ A ] ciya [ S ] ekiL [ K ] oy...! Sığlığıma dua geni$ligi katan adam, “ Seni seviyorum... “ Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Hani Hep a$k ßende FermaN Sendeydi ? [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Günün güzel olsun ey dost! Sabah uyandığında yüzünde tebessüm eksik olmasın. Gözünün gördüğü her zerrede ne olduğunu, neden gelip gidiyor olduğunu hisset, Bil ki sevdiklerinin olduğu kadar sevemediklerinin de sana ihtiyacı var; Bil ki senin de her zerreye varlığın kadar ihtiyacın var. Gülümse, Bir bak ki dünya senin hizmetinde, Sevdiğin-sevmediğin, güldüğün-ağladığın, yakının-uzağın, bildiğin-bilmediğin... her şey senin için! Bazen söyle hissettiklerini; sabrettiğin, kızdığın şeylere sitem etmekten çok sevdiğin şeylerle süslensin dilin! Bazen dinle söylenenleri; gururunu okşayan kadar canını yakan her sözü işit! Ve yaşa! Öyle ki yürekten! Öyle ki sabırlı! Öyle ki dürüstçe ve hak ettiğin gibi! Günün güzel olsun ey dost! Sana herkesin ihtiyacı var! Avuçlarımda bir gül yaprağı kanarken sağanak sağanak, çok değil birkaç gece geçmişken dipsiz, karanlık ve bir o kadarda ümitli düşüncelerimin üzerinden mor akşamları anımsatan varlığın aldı attı beni bir cami avlusuna: öksüz-aç-susuz ve sevdalı... Yıllar öncesinden başlamıştı yüreğimdeki konukluğun. Belki davetsiz bir misafirdin belki de uçuk mavi ümitlerim ve toz pembe düşlerimin kesiştiği yerdeki alımlı mor kanatlı kelebektin.. Ayışığının dumanlı örtüsünü sıyırıpta girmiştin yüreğime usulca. Kırılmıştı birkaç yerden ama aldırmadan kozan yapmıştın yüreğimi. Kanatlarındaki mavi-pembe morluğunu yüreğimden aldın bağlandın bana. Vaktin geldi hatta geçiyordu yinede kıramadın kozanı. Bekledin beni hep birgün kozana ilişiverir gözüm diye. Sen tesbih tanelerin kadar sabırlı ve utangaçtın, bense yara almış bir kartaldım yükseklerden uçan. Ben yanlış sevdalara kanat çırparken, sen renk cümbüşü kanatlarının ve gözlerimin merakında beklemedesin, hep aynı yerde. Yıllar geçti, aldı gözümü göklerin mavisi yüreğime döndü bakışlarım tek seferlik, pembeyle kavuştu. Usulca sen çıktın karşıma mor kanatların, kaçamak bakışların ve Ya Sabır çektiğin tesbihinle. Kırdı kolumu kanadımı, incecik mor kanatların. Kendimi bir cami avlusunda buldum öksüz-aç-susuz ve sevdalı.. Sen yoktun. Gittin diye kanıyor yüreğim kıpkızıl, mavi ümitlerimin üzerine... Yinede yüreğimi kanatmamak uğruna içinde binlerce rengin telaşesiyle kozanda hapsolmuştun ya hayrandı yüreğim sana ve minnettar. Yüreğimin rengi şimdi kırmızısı bol mor! Senden geriye, yüreğimde kırılmış kozan birazda mor kanadın kalmış. Giderken ki kırgınlığını da hala anlayabilmiş değilim. İnanki morda çok güzel bir renk. Affet beni ne olur iki renge bağlı tek renk yaşıyorum diye... ... Son bir ümitle havalanırmıyım ki diye kanat çırpıyorum.. Olmuyor bıraktığın yerdeyim hala! Mor bir akşam yine yaşarmıyımki... seninle! diye niyazlardayım... Akşam oldu yine, güneş kıpkızıl gökler gri... Aynanın karşısında kendime bakıyorum... Baktığım, ayrıntılarıyla incelediğim bedenim değil; ruhum! Gün geçtikce,zamanın kovalamacasından kendine pay biçen,değişen,gelişen,getirileriyle - götürüleriyle işte ben! Karmaşıklığın içinde çırpınan duygu-düşünce birikintileri... Ama içinde kaybolduğum, boğulduğum bir birikinti.. Sen hiç fark etmedin bunları.Senin için bir kukladan başkası değildim.Yalan söyleyemezdim,hata yapamazdım,üzülüp kırılamaz,ağlayamazdm..Hayatı,ben yaşayarak değil, senin yaşanmışlıklarınla,yaşadığınla öğrenebilirdim..Beni sadece görürdün sen.İşte olmam gereken zamanda,olmam gereken yerdeydim..Rahattın artık! Ama ne şekilde oluşumu farketmezdin.Çünkü sadece görürdün.. Senin yolun acı veriyordu bana,bu acıyı yenmem gerekiyordu..Bunun için seni var olandan daha çok sevip, senin de en azından saçımı okşayabileceğin bir sevgiyle sevmen için dua etmeliydim.Yaptım! Seni sevmekte hiç zorlanmadım, her dediğine boyun eğdim.Seni düşünerek yaptım herşeyi hatta fazlasını da...Ama değişen hiçbir şey olmadı.Sen yine bana SADECE baktın ama görmedin en ufak ayrıntıyı.. Boşa kürek çekmenin yorgunluğu, yenilginin utancı,gurur ve kalp kırıkları giderek daha çok canımı yaktı.Bu yol olmamıştı.Beni fark edebileceğin,bu acıyı yeneceğim diğer bir yol oluştu kafamda.Senden nefret edecektim...!Ediyordum da! Beni sevsin diye dualarım ölümün dileğiyle biten beddualara dönüştü.Nefretin içimi kemiriyordu.Eskisine oranla daha iyi hissedeceğimi sandığım bu yolda yanlıştı.En azından diğerinde,beni mutlu edecek sığınaklar bulabiliyordum.Oysa şimdi..Dahada dibe vuruyordum,gözyaşlarımın tadı daha acıydı.Dibe vuruyordum ve ölecektim! İnsan kendi düğün törenini hazırlar, peki ya cenaze törenini ? Bu sorunun cevabını bulmam geç olmadı.Hem zihnimde hem gerçekte hazırlıklar başlamıştı bile.. Ve tören anı..Tüm duygularımın,iyi - kötü hepsinin el ele verdiği o garip kaosta belki de ilk defa sana bu kadar yakındım.O kısacık anlar benim için ne kadar unutulmazsa senin için o kadar önemsizdi eminim.. Ve araya giren ayrılık..Daha huzurluydum artık!Seni de seviyordum,hatta hiç nefret etmemiştim,edememiştim ki..! Sen hep aynı gücünle,aynı otoritenle,inandığım tüm değerlerinle aynı yerindeydin.Ve arada seni görüşlerimin bıraktığı izler,sarsıntılar.. En büyük sarsıntını yaşattın sonunda,sağol! Şimdi tamamen soyutlamaya çalışıyorum kendimi senden,olanlardan,olmasını istediğim hayallerden..Senden nefret etsem ? Bu bile fazla sana ! Tamamen çıkmalısın hayatımdan.Hem geçmişimden hem geleceğimden!Ama bu kadar kolay olmayacak bu terkediş,ikimiz içinde.. Benim için olan zorluğunu anlatsam da anlamayacağını o kadar çok ezberlettin ki,yine sessizliğimle bakacağım gidişine.Busefer son anıyı kazımayavağım beynime,sen gideceksin,işte bu kadar... Bu defa tüm zorlukları sen yaşayacaksın.Bunca zaman farketmediğin ve gidişine kadar farketmeyeceğin bana ihtiyacın olduğu an gideceğim senden.Bunun acısıyla,vicdanınla baş başa kaldığındaki savaşta anlayacaksın beni.Maddi değerlerin,beli şehvetin esiri olmanın,sorumluluklarını yanlış bilip yanlış uygulamanın pişmanlığında,her bi hareketin sana dönen acımasızlığında gideceğim ki tüm bunları anla ! O zaman baktığında göreceksin ama ben seni çoktan kendi değerlerinle,kadınlarınla,o ********liğinle tek başına bırakmış olacağım.Hatanın bedeli ağır olacak,üzgünüm! Ama bu sefer üzülüp ağlayan,sevgi dilenen rol değişecek.O an anlayacaksın omzundaki yükün ağırlığını.Senin çevrendeki herkesin seni terk etmesini izleyeceğim.HEp yanında kalacağı izlenimimden,güvenimden bir şey eksiltmeden,sadece bakarak yaşadığın benin,alışagelmişliğini en zirvelerde yaşatıp hiç ummadığın an yere çakılmana neden olacağım. Ve..Ardından son kez ağlayıp,son kez düşüneceğim,iyiye dair zaten yok olan şeyleri de bastırıp son kez sana sessizce, yine ürkerek fısıldayacağım.. Hoşçakal baba...! |
|
21 Mart 2009, 01:59 | #89 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. kırmızı rujlu kuklalar ortasında tam bir senfoni taşınmaz bir ruhla kan ter içinde koştum çok odalı koridorların çığlığıdır yaralı yüzüme vuran önce babamı vurdum sonra annemi kentte en azgın bir gece tetikte yine o imge kurşunlanır gelir hoş geldin burası senin cehennemin duyduğum tutuklu bir notanın hazin çığlığıdır yüklenip geliyor salyalara bezenmiş celladım dilim varmaz nasıl söylerim ihtilaller ülkesi oldu kalbim bir hiçte bulduğum materyalin ağzı kabuk bağladı bir bulantı başladı midemde ağzımda bir akşam küfürü beni gel kurtar diyemedim biri tekmeliyor karnımdan tekmeliyor beni bir gece kaçkınıyım ağrılı şiirler topluyorum etraftan sayamadım kaç fısıltı hapsetti sesini bu kentte ritmi bozuluyor kabirleri ziyaretsiz kalbimin Herkes yol alırken hayatın derin suskularında, ben susuyorsun aynanın kar$ısında. Ayak izlerimden belli egikligim. İstifledim eteklerindem dökülen cümleleri. Sen susarsan ben dile gelirim; Kime fazlasın / kime eksik? Sorma bu soruyu kendine. Çünki en iyi cevabı suskunluğun verecektir. Bil ki kalbin acırsa bu sorunun cevabını ararken eksikliğin dikilecek karşına. Yok kalbin sevdiğine acırsa işte o zaman fazlalığın zuhur edecek. Şimdi bedbin ve hodgam bir nefsin zulmüne inat sen besmele’nin safına gir. Züleyha’lığına zelâl getirtme..Suskunluğuna bir de helallik istetme. Kime fazla isen orada unutulursun.. Kime eksik isen orada kendini bulursun.. bir düş'tük kırıldık ve onarılamadık kırgınlıklarımızda... Bakışlarını uzat bana, seninle bakayım dünyaya... Seninle anlamlaştırayım hayatı, seninle anlam kazansın ibadetlerim... Bakışlarını uzat bana, ışığınla aydınlansın kör bakan gözler... Sende görsün beni, gözlerim uzakları görebilmeli.... Bakışlarını uzat bana, yüreğimdeki karlar erisin! Bahar gelsin yüreğime, aklar'ım yeşersin! ! [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Herşey seninle başlıyor güzelleşiyor ve renk buluyor. Can buluyor bedenim,herşey susuyor yalnızca "SEN" oluyor mutluluk... Bulanık hayatımın en parlak yanı oluyorsun.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Gittikçe büyüyüp, büyüdükçe güzeLLeşiyoruz. GözLerin daha bi siyah meseLa. Ben kırmızıyı daha çok yakıştırıyorum kendime. Ve gitgide daha çok benziyoruz birbirimize.. RuhLarımızın aksi duruşumuza, güLüşümüze, bakışımıza yansıyor Artık aynaya baktığımda suretimden önce seni görüyorum.. Düşüme düşen en güzel düştün, neden beni bu çıkmazlara düşürdün. neden lekelere bulaştırdın düşümüzü! Bir düştün,düşüme düştün, peşine düştüm düşümün, yerden yere düştüm! Sen budala adam bir gece gel ve düşüme düş! Sonra git! Geçilmeyen bir köprüdür zaman Geçit vermese de geçer insan..... |
|
21 Mart 2009, 04:03 | #90 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: ..::baL'câ::.. Dokun yuregime hadi Iste geldim, Sakla beni sabaha kadar en derinde Bulamasin beni Ne hüzün, ne gözyasi Dokun zifir saclarima Dokun ki yoklugun zindanindan ciksin yürek Al öfkemide kir hüznü yazdigim tüm kalemleri Bir ümit ver Her gecen gece sevginle büyütecegim bir ümit ver. Dokun yüregime hadi Can de, Sevgili de adima Simdi yüregim yüreginde. Al onu sakla hic kimsenin Bulamayacagi kadar derinde. Kimilerinin kuramadığı köprüleri kurdum ben kelimelerimle. Sevgi koydum ayaklarının ismini, yıkılmasın istedim kötülüklere karşı. Güzel ne varsa içinde sakladım. Hayat koydum köprünün adını. Yola çıkanlara yaren olsun, güzel başlangıçlarını yine güzel bitirsinler diye. Sevgi...kalbin merkezi...oraya neyi ve kimi yerle$tirirsen sana sunacakları da kendi degerinden ibaret... (imi$) kulaklarımda hala aynı şarkı.. "questo amore, tu mi piaci da morire." zorla tıkıldığım bu apartman dairesi.. saydamlaşan maskelerinizin altındaki dehşet ifadesi.. tükürdüğüm hayatın bitmek bilmeyen cilvesi.. küçük bir kızın gelmeyeceğini bile bile babasını beklemesi.. hepsi ne garip değil mi? böyle olsun istemezdim. istemezdim, inan bana. her rengi ayrı yaşamaktan yanaydı seçimim.. tellere takılan uçurtmamı usanmadan tamir etmek isterdim.. duvarlarını dişlerimle kemirdiğim bu odada huzurla uyumak isterdim.. günaha batmamış bir cenin olarak kalmayı düşlerdim.. ama olmadı. annem beni beşinci kata tıktığından beri ellerim hiç büyümedi.. gözlerimin mavisi gitgide karanlığa çalmaya başladı. söndü içimdeki ateş. buz koydu annem yüreğime.. faydası yoktu. yalnızdım.. gittikçe büyüyen bir hiçlik vardı gözlerimde.. söküp atamıyordum yaşananları.. ölmek istiyordum.. evet, ölmek. çare bu muydu? buydu belki de.. denemenin zararı olmazdı.. olmadı da. rengarenk haplar, büyükçe bir bardak su.. bir tane hap, bir yudum su.. hap, su.. çok lezizdi. afiyet olsun.. sonuç mu? beceremedim. bir tür araftaydım sanki. mükâfatımı bekliyordum umarsızca.. bunca ezilmişliğin bir ödülü olmalıydı.. ama yoktu. Tanrı yine beni yarı yolda bıraktı.. ama.. evet, evet çok haklıydı. ellerimi açıp hiç dua etmemiştim ona.. sığınmamıştım sıcaklığına.. evrendeki tüm korkuları hapsettiği gözlerimden bir damla yaş akmamıştı onun için.. sona yaklaşıyordum.. ama sana hala uzaktım. zamanın geçesi yoktu.. kendimi kandırıyordum.. zaman geçse de senin zaten gelesin yoktu. bunu bilmediğimi mi sanıyorsun? en iyi bildiğim şey buydu ağlamaktan başka. ağlıyordum evet. ama sen neden ağladığımı hiç bilmeyecektin.. "senin yüzünden bitti.. senin." son zamanlarda tek duyduğum cümle buydu.. zaten gerisini hatırlamıyordum. sen, benden kaçmaya çalışırken aslında hep kendinden kaçıyordun.. farketmeden, usulca.. bense kıyametin kopmasını bekliyordum.. tek kurtuluş yolu kendimi ebedi bir sonsuzluğa sürüklemekti. ya maskelerin?.. hani o çok sevdiklerin.. korkup da kaçamadığın zamanlarda yüzüne takıp dehşet ifadeni gizlediklerin.. sorduğuma bakma. onlara ne olduğunu gayet iyi biliyorum. saydamlaştı hepsi dönüşümsüz.. şaşırdığım suretin çıktı karşıma.. nefes borumda asılı kaldı öksüzlüğüm. hıçkıramadım, konuşamadım, ağlayamadım. ve aslında bunlar insanların becerebildiği şeylerdi.. ben en başında insan olmayı becerememiştim. -anneeeeeeeee! dışarı çıkacağım, maskem nerde? -yüzünde ya kızım. ve gözlerimde hükümsüz bir intihar asılı kalmıştı. kül rengi saçlarım alevleniyordu yeniden.. gözbebeklerim büyüyordu kaçırdığın mecalsiz ellerini izlerken. susmak ve ölmenin eşdeğer olduğu bir aşktı bu.. susuyordum, kaçıyordum, deniyordum ama bir türlü beceremiyordum ölmeyi. sen bana geldiğinde zaten ölüydün.. tırnaklarımla çekip almıştım seni annenin rahminden. ipini kaçırdığım hayat beni yine sömürülmeye mecbur bırakıyordu. bu virane şehre yavaş yavaş veda sözcükleri fısıldıyordum.. ellerini öpüyordum taksimin.. kız kulesini izleyip defalarca ölüyordum. gidiyordum buralardan.. vakit gelmişti. birlikte gelmemiştik ama birlikte gitmeliydik.. sense hala tırnaklarını kemiriyordun çaresizce. ben, bu aşka yeni bir ben satın almanın gayretindeydim. seni seninle başbaşa bırakmaya gönlüm razı olmuyordu. istanbuldan başka hiçbir şehir sen kokmuyordu.. alışmak mı daha kolaydı ölmek mi? deneyecektim, görecektim ve belki de ölecektim. seninse hiç haberin olmayacaktı ölürken ne söylediğimden.. daha bir iştahla kemirecektin parmak uçlarını. nihayet ölüyordum. arkamda ölü bir şehir ve kendini tüketmiş bir adam bırakarak.. ölümün soğuk kollarına bırakıyordum kendimi. oysa şimdi senin sıcacık kollarında olmalıydım.. ölsem bile iki kişilik olmalıydı ölümüm. benimle birlikte bu aşk da girmeliydi mezara. sen de! olmadı. olamazdı. ve aslında ben bir ruh hastasıydım ve.. böyle bir aşk hiç yaşanmamıştı. Hàηî ßîrîSî Dàhà chσq sévér yhà bîZîm'kiSî σ mîSàL... Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
|
Etiketler |
balcâ |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |