IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 07 Şubat 2012, 13:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bir Gün: Bira ve Sigara




Konuşuyorum, çok fazla ve yüksek voltajda, fakat ağzımın içinde bir dilden ibaret bir konuşma değil bu. Muhtemelen beynimin içinde nasıl olduğunu bilmediğim elektriksel ve biyolojik bir sistem aracılığıyla. Ve dinleyen hiç kimse yok, benim dışımda.bir insanın bu kadar çok konuşması ve sadece kendinin dinlemesi gömleğini yanlış ilikleyip bunun farkına son düğmede varması kadar sinir bozucu.
Artık kendime gelmeliyim. Saat güneşin battığı bir vakit ve ben yatağa korkup annesine sarılmış bir çocuk kadar bağımlıyım. Kalkıp doğrulunca fark ettim ki uzaktan yatağım bir Sovyet mühendisinin elinden çıkmış gibi sade ve sadece yatmak için dizayn edilmiş -ki ben bunu fazlasıyla yapıyorum-.Havanın sıcak mı soğuk mu belli olmadığı aptalca bir bunaltıcılık var. Uzun kollu giyip terlemektense kısa kollu giyip üşürüm daha iyi.Giyindikten sonra dişlerimi fırçalamalı ve ağzımdaki nane tadı gitmeden bir sigara yakmalıyım.
Sigarayı her sabah ki gibi hevesli bir şekilde yaktım ama bir o kadar tiksinmiş şekilde bitmeden söndürdüm. Yapacak fazla bir şeyim yok dersim biteli neredeyse 2 saat olmuş. Midemin delinmemesi için 1 dilim ekmek yeter.Ardından eski tahta kokusunun her yanı sardığı kahverengi bara gidip bir şeyler içebilirim.
Nihayet evden çıktım. Ağaç gövdelerinin toprakla buluştuğu yere kadar beton bloklarla döşenmiş kaldırımdan onlara yol vererek evime çok da uzak olmayan ağaç mezarlığı kokulu bara ulaştım.
İçeride üremeye sonuna kadar hazır az sayıda insan vardı.Tek başıma çok kişilik masada oturmak beni anlamsız bir hüzne iteceğinden bar kısmına geçtim.İçgüdüsel olarak etrafımda oturan yalnız ve güzel kızlara baktım.Artık bir şeyler söyleyebilirim.
Her zaman ki gibi ne içeceğimi düşündüm bardaki içkilere göz gezdirdim ve yine her zaman ki gibi bira söyledim. Aslında uzun zamandan beri canım baileys içmek istiyordu ama…yani o kız içkisidir bira risksiz bir içkidir ve ben bira söylediğime hiç pişman değildim.
Biramdan yudumladıkça zaten hazır olan insanlar üremeye başladılar.İçerideki oksijenin gitgide azaldığını hissedebiliyordum.Neyse ki bu o kadar da kötü bir şey değil en azından 1-2 şişe daha geç kafa bulurum.
Bu zamana kadar hiçbirine diğerinden daha fazla önem vermediğim ak ve kara ciğerlerime yine o günde çok iyi bakıyordum. Böbreklerim neredeyse bira içmediğim günler çalışmıyor gibiydi.Kalbim zaten gayet mutluydu, onu bu dünyada tanıyabileceğim en iyi karşı cinse emanet etmiştim.Ama şu kıvrım kıvrım beynim yok mu…neyse bunu unutmalıyım…bir yudum daha.
Arka fonda harika bir müzik çalıyordu. Ama kesinlikle kimin söylediği hakkında bir fikrim yoktu.Zaten hiçbir zaman o kadar entelektüel olamamıştım.Muhtemelen 80lerden bir zencinin söylediği blues tarzı bir şeydi.Barmen artık soru sormadan önümdeki boş şişeyi alıp yenisini getiriyordu.Ve sonunda yaptığım hiçbir şeyden sorumlu olmayacak kadar içmiştim. İçimden geldiği gibi davranabilirdim –insanlar neden buna sarhoşluk diyor-.
Genç bir üniversite öğrencisiydim, sarhoştum, yalnızdım ve bir barda oturuyordum. Yapmam gereken tek bir şey vardı; biraz çapkınlık. Beklide beynimle bu şekilde uzlaşabilirdim ve o da beni biraz rahat bırakırdı. Etrafımda üzerinde uğraşabileceğim hiçbir kız yoktu. Sırtımı bara verdim ve gözlerimi içeride gezdirmeye başladım. O an kesinlikle olduğum kişi değildim beynimi susturmak için ona boyun eğiyordum.
Fakat hiçbir şey yapamıyordum. Senelerdir aşık olduğu kızla beraber olan bir erkek olarak tamamen bilmediğim bir konuydu bu. Başka bir kıza kendimi beğendirme yetilerim seneler içerisinde bir kangurunun ön ayakları gibi körelmişti. Ama uzman olduğum bir konu vardı, karşı cinse seninle ilgileniyorum bakışları atmak. Ve inanın o gece bu bakışlardan harika enstantaneler sundum.
Barın en köşesinde oturan, kıza gözlerim kaydı. Aslına bakarsanız yaptığı hiçbir şey yoktu, sadece oturmuş içkisini yudumluyordu. Ona bakınca işini layıkıyla yapan bir öğretmen gibiydi. Tek farkı; öğrencileri ona kulak kesilen arkadaşlarıydı. Ve bir an baktığımda taytıyla ayakkabıları arasında bulunan o ten boşluğunu gördüm. Beynimin talimatları olmasa bu herhangi bir deri parçasıydı ama neredeyse içtiğim bira kadar çekiciydi.
Böyle şeyler düşündüğünüzün farkına vardığınızda utanabilirsiniz. -Hayal gücüm geniş diye kendimi yargılayamam ki-. Bir erkeği erkek yapan bu düşünceleri değil midir zaten veya kızlardan daha fazla bu düşüncelerini dışa vurmaları. İşte bunu hiçbir zaman bilemeyeceğim.
Kızdan biraz daha bahsetmek istiyorum. Kabarık kıvırcık saçları vardı. Saçları bu kadar kabarık olmasına rağmen boyu kısaydı. Sopası kırılmış bir süpürge ancak bu kadar çekici olabilirdi. Belki çok da güzel değildi benim kıvırcık saça olan ilgim beynimde yanılsamalar üretiyordu. Fazla bir önemi de yok zaten. En az yarım saat o tarafa çaresizce baktıktan sonra bir kere bile göz göze gelememenin sıkıntısıyla tekrar yüksek ince ayaklı sandalye üzerinde bara döndüm. Sevgilimi ne kadar çok sevdiğimi düşündüm ve ona bir mesaj attım.
İlgisini çeken bir kıza yanaşamayacak kadar aciz, aşık olduğu kıza bunu yapmayı düşünecek kadar pislik bir insandım o an. Ama alışkınım, bu ilk böyle hissedişim değil.
Beni bu hale sokanı biliyordum. Beynim kendi bedenimde bana resmen işkence ediyordu.
Düşünceler içinde dönüp duruyor, düşündüğümü düşündükçe çıldırıyordum. Hiç denizde haddinden fazla derine daldınız mı bilmem ama eğer denediyseniz beni anlayabilirsiniz. O tehlikeli derinliğe ulaşıp yukarı çıkmaya çalışırken yarı yolda nefesiniz artık tükenmiştir su yüzeyinin güneşle buluştuğu sonsuz görünen o muhteşem çizgiyi görürsünüz ama oraya ulaşmak neredeyse imkansız gibidir. İşte tam olarak böyle bir şey benim beynimle olan savaşım hatta daha kötüsü ben yolun sonunu göremiyorum o nefessizlikten nasıl kurtulurum bilmiyorum.
Gene alkol, sigara ve düşüncelerle geçen gecenin ardından artık eve gidip kendimi yatağa teslim etmek istiyordum. Ve birinin barmene dur demesi şarttı. Mikro saniyeler içerisinde bunu benim yapmak zorunda olduğumu fark ettim ve boş bira şişesinin üzerine elimi koyarak barmene artistik bir ‘’bu kadar yeter bakışı’’ attım. Dönüş yolunda kısa kollu giymiş olmama küfrede küfrede evime vardım.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bir, bira, gün, sigara, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bira Eldiveni N999 Ah Kadınlar 3 29 Ocak 2012 01:18
3 Bira. LoRDGuaRD Komedi ve Mizah 0 25 Aralık 2010 00:46
Kapalı alanlarda sigara yasağının ardından sigara tüketimi gerilemeye başladı Angel Haber Arşivi 1 23 Eylül 2008 04:20