IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

18Beğeni(ler)
  • 9 Post By Türk
  • 2 Post By AngeL
  • 1 Post By MdxL
  • 1 Post By Sindy
  • 1 Post By AngeLus
  • 1 Post By Swat
  • 1 Post By Hesna

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 25 Kasım 2015, 00:24   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (-1)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı (alıntı)




13 yaşındaydım. Babamı uğurlayana kadar da ne olup bittiğinin tam olarak farkında değildim.Orta Okul ve yurt kaydı işlemleri bittikten sonra babamla valizlerimi odaya çıkarıp çıktık. Babam memlekete geri dönecek ben burada kalacaktım. O, otobüse bindikten sonra aklım başıma geldi. Artık gerçekten yapayalnızdım. Koskoca bir şehirde 13 yaşında tek başıma kalmıştım. O ana kadar aklıma gelmemişti ama otobüs hareket ettikten ve babamın görüntüsü silikleşmeye başladıktan sonra evimi ve annemi çok özlediğimi farkettim. Kardeşlerim ve babam da vardı tabi, ama ev demek olan annemi ve annem demek olan evimi başka türlü özlüyordum işte. Babamı geçirdikten sonra yurda döndüm. Tanımadığım bir sürü insanın arasında aptal serçeler gibi dolaştıktan sonra erkenden kendimi yatağa attım. Ve yanlış hatırlamıyorsam - ki böyle bir şey yanlış hatırlanmaz- sızana kadar da ağladım..
Ertesi sabah okula gittim, sonra akşam yurda döndüm. Sonra tekrar okul ve peşinden yurt.. Bir hafta boyunca başka hiçbir şey yapmadım, çarşıya bile çıkmadım. Aklımda haftayı bitirip eve gitmekten başka hiçbir şey yoktu. Kelimenin tam anlamıyla gün, hatta saat sayıyordum..
Otobüsten inip eve doğru yürümeye başladığımda yüzüm de gülmeye başlamıştı. Sabah ezanı okunuyordu bir taraftan, benimse feci halde ıslık çalasım vardı. Tuttum tabi kendimi ne olur ne olmaz..
Eve gelip kapıyı anahtarımla açtım ve olabildiğince gürültü yapmamaya çalıştım. Tahmin ettiğim gibi herkes uykudaydı. Parmak uçlarımda yürüyerek odama doğru yollandım ve ve kapıyı açıp yatağıma doğru yöneldiğimde birden durdum. Ben neredeydim? Yatağımda ( artık eski yatağım)Ablam yatıyordu. Ben evden ayrılınca odam onun olmuştu anlaşılan. Kitaplığım da ortalarda yoktu. Yatağımın üstünde beş yıldır gözümü açar açmaz baktığım ve güne muhteşem başlamamı sağlayan Beşiktaşın efsanevi 89-90 sezonu posteri de yoktu yerinde. Ondan kalan boşluğu saçma sapan bir duvar takvimi doldurmaya çalışmıştı. Nefesimi tutarak usulca çıktım odadan. Elimde bavulum bir süre kapının ağzında bekledikten sonra umutla küçük odaya doğru yöneldim. Belki dedim içimden, belki eşyalarımı oraya taşımışlardır. Şimdi düşünüyorum da ne kadar aptalca.. Oraya da Abim yerleşmişti çoktan ve eşyalarımdan eser yoktu. O an anladım, benim eşyalarım yoktu artık. Artık benim evim değildi orası, ara sıra gelen ve geldiğinde misafir muamelesi görecek olan biri oluvermiştim bir hafta içinde..
Yorulmuştum. Salondaki çekyata iliştim. Oturmadım, iliştim, ucuna ve usulcana.. On dakikadır evin içinde dolaşmama rağmen kimseler uyanmamıştı. Oracıkta durumumu gözden geçirdim tekrar. Evet bitmişti. Benim evim değildi artık burası, tam olarak yabancı sayılmazdım doğru, ama artık bensiz bir düzen kurulmuştu bu evde. Geldiğim sessizlikle evden çıktım Otogara gidip ilk otobüse atladım ve aynı hafta ikinci kez ağlamaya başladım. İnene kadar kesintisiz ağladım diyebilirim. Ve bu esnada karar verdim. Madem onlar beni gözden çıkarmışlardı, ben de onları unutacaktım. Bu satırları okuyan birileri varsa ne kadar geri zekalı olduğumu düşünebilirler. Düşünsünler. Ama şunu da unutmasınlar, 13 yaşındaydım ve annemi çok seviyordum. O ise bir hafta içinde kalan evlatlarıyla bensiz bir düzen kuruvermişti..
Aylarca eve gitmedim. Cep telefonu da yoktu o zamanlar. Ayda bir kaç kez bir kaç dakika konuşmak dışında temas bile kurmadım evdekilerle. Aklım sıra intikam alıyordum. Üçüncü ayın sonunda babam geldi yurda. Konuştu, 'niye hiç gelmiyorsun eve' dedi. 'Niye böyle yapıyorsun, bak annen çok üzülüyor.' Yuvarlak laflarla geçiştirdim. İçimden oh olsun benzeri şeyler geçti. Üzülürse üzülsün bana ne.. Ben az mı üzülmüştüm? Gitmeyecektim işte oraya bir daha hem orası benim evim değildi ki artık..
Babam konuştu ben dinledim. Sonra birlikte yemek yedik ve ayrıldık. Ayrılırken babam ne kelimelerin sıralanışını ne de vurgusunu ölene kadar unutamayacağım o lafı edip otobüse bindi. ' Yapma böyle. Üzme anneni. Yakında bir kardeşin daha olacak !!!!!'
Mal gibi kaldım. Bir şey söylemek bir yana ne düşünüp ne hissedeceğimi bile bilemedim. 13 yaşındaydım ve bir kardeşim olacaktı. Küçük kardeş.. Biraz daha kassam benim çocuğum olabilecek yaşta bir kardeş.. Artık benim olmayan evde, artık annem diyemediğm annemin bir bebeği olacakmış..
Öfkem başka her hissi örttü. İyice bilendim anneme. Beni yüz üstü bırakmakla kalmamış bir de bebek yapmaya kalkmıştı. Neredeyse hiç konuşmadım onunla ve aylarca eve gitmemeyi sürdürdüm. Şimdi hiçbir anlamı olmayan bir sürü şeyle oyalanıp evi ve annemi aklıma getirmemek için uğraşıp durdum. Çok fena solcu oldum mesela, peşinden aşık oldum, boktan bir öğrenci oldum. Uzaklarda, eski evimde annemin gözlerinin hep yaşlı olduğunu biliyor ve bundan sinsi bir haz alıyordum. - Hayır hayır almıyordum, alıyormuş gibi yapıyordum, kendimi kandırıyordum.. Ben annemi çok özlüyordum..-
Saçma sapan ve her akşama benzeyen bir kış akşamı Abim aradı. 'Mustafa' dedi 'Kardeşimiz oldu' ' Ne ' dedim 'kız' dedi. Gülşah koymuşlar adını. Başka şeyler de konuşmuş olmalıyız ama hiçbirini hatırlamıyorum. O konuşmayla ilgili aklımda kalan tek şey.. Bir kız bebek.. Gülşah..
Yaklaşık bir ay hergün kendimle kavga ettim. İçimden koşarak evet gitmek, bebeği koklamak, anneme sarılıp affet diye yalvarmak dışında bir şey geçmedi. Ama ergen gururu bir adım öndeydi hep. Tabi bir yere kadar..
Tesadüf işte. İlk sefer çıktığım saatte çıktım yola. Kimseye haber vermedim. Mola yerinde hediye alayım dedim. Ama bilemedim ki bir aylık bebeğe ne alınır? Oyuncak ayı aldım çaresiz ( hala durur o oyuncak ayı, ama hikayesini kimse bilmez) İndim ve yürümeye başladım. Ezan okunmuyordu bu kez ama benim hiç ıslık çalasım yoktu. Kapıyı açtım, çantamı ( valiz değil küçük bir çanta vardı bu kez yanımda ) kapının ağzına bıraktım. Dersimi almıştım tabi. Doğrudan salona yöneldim. Çekyata kendimi bırakmak üzereyken sesi duydum. Ses.. Ağlama değil, konuşma hiç değil. Dünyadaki hiçbir sese benzemeyen ve dünyadaki bütün seslerden daha güzel olan o ses.. Annemlerin odasından geliyordu. Sese doğru yürüdüm. Annemlerin yatağının yanında bir beşik vardı . Ve beşikte gözleri kocaman açık bir bebek. Annem ve babam uyuyordu. Normalde bir aylık bebekler o saatte uyanırlarsa eğer ağlarlardı. Ama o ağlamıyordu. Hatta gülüyordu bana kalırsa. Başında dikildim nefes bile almadan. Ne yapacağımı bilemedim. Sonra yavaşça uzanıp yatağından kaldırdım. Hala gülümsüyordu ve hiç sesini çıkarmadı. Göğsüme sıkıca bastırıp odadan çıkıp salona gittim. Çekyata oturup kucağıma yerleştirdim bebeği. Önce burnumu, sonra kulağımı okşadı gülerek. Çok ağladım yine, ama onu ürkütmemek için hiç çaktırmadım. 'Gülşah' diye fısıldadım kulağına. 'Gülşah, ben geldim. Abinn'
Uyuyakaldı bir süre sonra. Beşiğine bıraktım. Annem hala uyuyordu, öyle öpesim geldi ki onu, nasıl tuttum kendimi hala şaşarım..
Dönüp çekyata uzandım. Sızmışım. Uyandığımda üzerimde battaniye vardı. Doğruldum, annem ayak ucumda oturuyordu ve gözleri kıpkırmızıydı. 'Hoşgeldin' dedi. 'Hoşbuldum' dedim. Nasıl tuttuk birbirimizi bilmiyorum ama sarılmadık. ' Aç mısın?' dedi. ' Açım anne' dedim. Kahvaltı hazırladı bana. Hiçbir şey sormadı. Kızmadı, ağlamadı, sitem etmedi. Bunlardan herhangi birini yapsa vicdan azabım azalırdı belki. Yapmadı. Ama ben gördüm. Saçları bembeyazdı annemin. Annem, benim annem, dünyanın en güzel kadını olan annem iki görüşümün arasında benim yüzümden yaşlanmıştı. Kahırdan ölünmüyormuş o an anladım, öyle olsa oracıkta ölüverirdim.. Son yedi ay hiç yaşanmamış gibi davrandı annem bana, bu ne demektir hiçbiriniz anlayamazsınız..
Bugün Annem yok Babam Agabeyim ve Gülsah yok 17 agustos denen karanlık ve kahpe bir gün aldı onları ama ben
O günden bu güne bir sürü saçma sapanlık yaptım elbet. Ama o sabah gözlerimi açtığımda kıpkırmızı olmuş gözlerini ve bembeyaz olmuş saçlarını hiç aklımdan çıkarmadım. Biliyorum, daha oracıkta affetmişti annem beni. Ama ben kendimi hiçbir zaman affetmedim.Özür Dilerim...

__________________
Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan."

Konu Beatrice tarafından (30 Ocak 2023 Saat 08:46 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 25 Kasım 2015, 01:08   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




aglattın beni!

cocukken kırılıp gucenmek o kadar basittiki. bazen bi cikolata almadılar diye, bazen okuldan kırık not getirince bagırdılar diye, bazende cocuk hafızama yerlesip derin izler bırakacak kavgalar nedeni ile kırılır gucenirdim.

babamla 20 yasıma kadar cok az guzel anı biriktirebilsemde her 9 Kasım'da af dilerim ondan. ofke anında kalbimden gecen dua'dan dolayı hala affetmem kendimi. bin kotude olsa baba babadır. cunku onun golgesi yeter.

yasadıgım pismanlıgı kaleme dokmussun. hayatlar farklı olsa da yasanan duygular aynı. itiraf edeyim bende babalar gununden hic haz etmem.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Kasım 2015, 01:25   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




Cocukluk böyledir. sacma sapan seylerden kırarız annelerimiz, ama biliriz ki onlar bizi anında affedecek bir şevkatları vardır.

17 agustos. 2 hafta sokakta uyudugum cocuklugumun en kötü gecesi.. Allah kımseye bu acıları yasatmasın..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Kasım 2015, 01:49   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




kalemine sağlık dostum çok iyi yansıtmışsın. okurken baya bir duygusallaştım.

geriye dönüp baktığımızda yaptıklarımız ve yapamadıklarımız aklımıza gelir. ve bunu farkettim insan büyüdükçe masumiyetini kaybediyor ve sorumlulukları artıyor. bazen duygularımızı öne vuramaya biliriz. vuramadığımız içinde içimizde hapsolur ve günü geldiğinde aklımıza düşer. her insan er yada geç zamanında yapamadıklarına pişman olabiliyor ister istemez.

genelde şu gururumuz baskın çıkar. bir perde indirir gözümüze ve ilk zamanlarda anlayamayız sıcağı sıcağına olduğu için hiç birşeyi. çünkü kırgınlıkta bazen hatalarımızda olabilir. zamanı gelince kırgınlıklarımız geçince ve anlarız ki şöyle bir düşünürüz, keşke böyle olmasaydı veya yapmasaydım. önemli olan da bunu bile düşünmektir. ne yazık ki acı ve gerçek. insan herşey den bir parça alarak ama iyi ama kötü tecrübe ediniyor ve hayatta daha dimdik ayakta durmamızı sağlıyor.

__________________
- Tiktok -> @gulcincecom
- Taklitler her zaman Asıllarını yaşatır.
- Eski mazide kaldı. QueeN & Gülçin
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Kasım 2015, 10:46   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




Bu hikayenin gerçek olmamasını o kadar isterdim ki.
İçim sızladı.

Allah sabır versin.

__________________
Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Kasım 2015, 11:12   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




vay dostum bizimkiler yara degil. igne ucuymus Allah sabır versin. Allah rahmet eylesin.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Kasım 2015, 11:32   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




Hepimizin içinin parçalandığı unutamayacağımız karanlık bir gün 17 ağustos..
Okuyunca tüylerim ürperdi çok üzüldüm kolay değil yaşadığın çok zor... Acın çok büyük.. Rabbim sana sabır versin. Allah rahmet eylesin.

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Ocak 2023, 07:57   #8
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Gecikmiş Bir Anneler Günü itirafı




Başın sağ olsun @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] nerden denk geldim de okudum ki çok üzgünüm

__________________
I suffered, I learned, I changed..
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 01 Şubat 2023, 21:05
Türk
Bu Mesaj SNOOPY tarafından silinmiştir. Sebep: Konu içinde gereksiz tartışma içeren postlar silinmiştir
Cevapla

Etiketler
anneler, bîr, gecikmiş, günü, itirafı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Anneler günü fLayer Tebrikler & Kutlamalar 0 12 Mayıs 2013 01:01
Anneler Günü KartaL Serbest Kürsü 0 10 Mayıs 2009 12:56
Anneler Günü GirLMooN Serbest Kürsü 21 12 Mayıs 2008 21:18
Anneler günü Enchanting Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 5 14 Mayıs 2007 18:24