IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.ircforumlari.net/serbest-kursu/)
-   -   Nostaljik Paylaşımlar (https://www.ircforumlari.net/serbest-kursu/950069-nostaljik-paylasimlar.html)

Ece 14 Aralık 2021 00:26

Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Türk kadınının onurlu ve şerefli duruşunun simgesi, 1984'de tankların üstüne çıkarak kalabalığa seslenerek ve insanları cesaretlendiren, "Adını değiştirmeyen tek Türk” Hüsniye Atasoy'u (24.4.1946-11.12.2004) aramızdan ayrılışının 17. yılında saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.

Kırcaali Mestanlı'dan Hüsniye Ahmed Emin (Atasoy), 27.12.1984'te tutuklanarak önce Belene Kampına gönderilir. Belene’de kadınlara ait koğuş olmadığı için Plevne cezaevinde 5 ay kalır. (Ваксберг, Т., Технология на злото I, II, Belgesel 2001)

Orada kaldığı süre boyunca ailesinden hiç kimse nerede olduğunu bilmez, bin bir türlü zulüm ve işkencelere maruz kalır (derin dondurucuya atılır, öldüğü var sayılarak morga gönderilir). "Bir isim için bunca uğraşılır mı? Bunca baskılara, işkence ve yokluklara katlanılır mı? Ver adını, bitsin, gitsin!” denir ama isim değiştirme dilekçesini imzalamaz. Ve adını vermeyen tek Türk olur...

İlk sınır dışı edilenler arasındadır. Bursa’ya yerleşir. Bursa, ona kucak açar! Hemşerilerinin saygı ve sevgisini zaten çoktan kazanmıştır. Ona sıcak bir yuva da bağışlarlar...

6 Kasım 1998 günü Bulgaristan Başbakanı İvan Kostov Bursa'da Hüsniye ablaya yaklaşıp, eğilip elini öper. ‘Başınıza gelenlerden dolayı Bulgaristan halkı adına sizlerden özür dilerim!’ der... 2004 yılında, 58 yaşında aramızdan ayrılır...

Bulgaristan topraklarında yüzyıldan fazla süren zorunlu asimilasyona karşı verilen çetin mücadelede Türk-Müslüman kadınları bazen ön saflarda, bazen erkeklerle yan yana yer almış, bazen de eşlerinin, babalarının, kardeşlerinin en önemli destekçileri ve koruyucuları olmuştur. Eşsiz, babasız, kardeşsiz kalan kadınlar ailelerine sahip çıkabilmek, çocuklarını iyi yetiştirebilmek ve onlara Türklük bilincini aşılayabilmek için çok zor şartlarda ve gözetim altında var güçleriyle çalışmışlardır.

Direniş sırasında hayatını feda eden, hapis ve sürgünle cezalandırıldığı halde boyun eğmeyen kahraman kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın sayısı az değildir.

Ece 14 Aralık 2021 00:30

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Yetimlerin babası olarak anılan Kazım Karabekir Paşamız ve Kurtuluş Savaşı sırasında evlat edindiği anasız babasız Türk çocukları.❤️

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 14 Aralık 2021 00:30

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Hepsine Allah rahmet eylesin eline sağlık..

Ece 14 Aralık 2021 00:32

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Komedyen Naşit bey ve çocukları Selim ve Adile Naşit...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 14 Aralık 2021 00:52

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Bir yeşilçam arşivcisi ve uzmanı olarak pek hoşuma gitti eline sağlık... ;thumbsup:B

Ece 14 Aralık 2021 00:57

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Alıntı:

Dedecan61 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042574899)
Bir yeşilçam arşivcisi ve uzmanı olarak pek hoşuma gitti eline sağlık... ;thumbsup:B

Guzel insan ozaman paylasimlarini bekliyorum :)

Dedecan61 14 Aralık 2021 01:09

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Alıntı:

Ece Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042574903)


Guzel insan ozaman paylasimlarini bekliyorum :)

Buyur o zaman Kral Ayhanın anısına zuladan buldum.. :tatli:

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 14 Aralık 2021 01:25

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Belgin Doruk dimi :))
Siyah beyaz filmlerinde giyimine hayrandim :))

Dedecan61 14 Aralık 2021 01:34

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Alıntı:

Ece Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042574924)
Belgin Doruk dimi :))
Siyah beyaz filmlerinde giyimine hayrandim :))

Tahmin doğru ama bu filmden alıntı değil reel hayattan yani..
Zuladan buldukça yollarım arada .. aynen Belgin dorukla Suna Pekuysal güzel abiye giyinirdi..
:cokcool:

Ece 14 Aralık 2021 20:36

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Kibar feyzo filminde, Feyzonun ifade verirken Film boyunca hiç hareket etmeden duran askerlerden bir tanesi olan Arslan Celil Cergel'in Şimdiki hali..

Not : Kibar Feyzo filminde oynadığında gerçekten vatani görevini yapıyormuş.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 15 Aralık 2021 02:19

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Adile Naşit 34 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı (11 Aralık 1987). Kendisini 23 yaşında (1953) çekilen bir fotoğrafı ile anıyoruz. Saygı ve özlemle...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

MeftuN 15 Aralık 2021 06:24

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Yağan ilk yağmur da çıkan o toprak kokusu bize geçmişimizi(yitip giden kaybettiklerimiz)özümüzü nasıl hatırlatıyor ise nostalji lerde bize aynı hissi yaşatıyor hüzünle karışık anma duygusu yad etme yürekte bir kıpırtı yaratıyor.Güzel bi konu başlığı bu,gözlerim nemli göğsüm kederli,ama sevdim bunu...yüreğine sağlık.

Ece 15 Aralık 2021 07:38

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Alıntı:

MeftuNn Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042575929)
Yağan ilk yağmur da çıkan o toprak kokusu bize geçmişimizi(yitip giden kaybettiklerimiz)özümüzü nasıl hatırlatıyor ise nostalji lerde bize aynı hissi yaşatıyor hüzünle karışık anma duygusu yad etme yürekte bir kıpırtı yaratıyor.Güzel bi konu başlığı bu,gözlerim nemli göğsüm kederli,ama sevdim bunu...yüreğine sağlık.

Guzel yorum icin tesekkur ederim

Dedecan61 15 Aralık 2021 08:56

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Erol taş ve bütün üstatları rahmetle anıyoruz... Gene zuladan.. :cokcool:
;thumbsup;thumbsup;thumbsup;/


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 15 Aralık 2021 09:54

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Bu pek bilinmeyen bir resimdir herkes bilmez gene arşivden... :cokcool:

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 15 Aralık 2021 11:59

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Biz saçma sapan dizilerle değil, böyle filmlerle büyüdük

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 16 Aralık 2021 16:03

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
BADEM ŞEKERİ (1963)
Efgan Efekan, Türkan Şoray, Fikret Hakan, Fatma Girik, Öztürk Serengil, Vahi Öz, Leman Akçatepe, Mualla Süer ve Hulusi Kentmen

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 21 Aralık 2021 01:31

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Sanatçı Naşit ve kızı Adile Naşit...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 21 Aralık 2021 01:34

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 21 Aralık 2021 05:29

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Barış Manço'nun evi müze oldu şimdilerde... 28 yıl kadar evvel oraya zarf-koli götürmüştüm heyy gidi.. Kadıköy moda tarafında.. Allah rahmet eylesin hürmetle anıyoz...


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 22 Aralık 2021 01:20

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 24 Aralık 2021 00:11

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Bu Dünyadan İhsan Yüce Geldi Geçti,
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Yeşilçam'ın Gönlü Güzel Bey Abisi İhsan Yüce'nin Nasıl Gizli Bir Kahraman Olduğunu Ögrenecegiz şimdi.

Türk Sineması denilince aklımıza nasıl Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul gibi isimler geliyorsa onun sureti de gözümüzün önünde belirir. Belirir de, kimisi adını tam olarak getiremez.

Halbuki ömrü sanatla geçmiş bir adamdır. Sanat dediysek sadece sinema değil; yazardır, şairdir, heykeltıraştır, ressamdır, ağacı yontması bile sanata dahildir. Ancak onun hikayesini pek kimseler bilmez...
Kafkasya, Dağıstan göçmeni yedi çocuklu bir ailenin oğullarından İhsan Yüce. Ekim İhtilalinden sonra Türkiye'de önce Elazığ, sonra da İzmir'e yerleşmiş ailesi. Bundan sonra da İhsan Yüce kendi hikayesini yazmaya başlamış. Önce İzmir Atatürk Lisesi ve İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun olmuş.
Bir ara şirketlerde muhasebecilik yapmaya başlamış İzmir'de ama bu işin kendine göre olmadığını fark etmiş. 1952'de İzmir'de Halk ve Çocuk Tiyatrosu'na katıldıktan sonra da Bizim Tiyatro'yu kurmuş. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı ile Charlie Chaplin'in trajik son dönem filmi Sahne Işıkları'nı tiyatroya uyarlayarak sergilemiş.
Mesela ağalık düzeninin karşısında duran ve mükemmel bir sistem eleştirisi olan Kibar Feyzo'nun senaryosunun ona ait olduğunu pek kimseler bilmez.Kemal Sunal'ın oynadığı çoğu filmin senaryosunu yazmıştır.

Emekçiden yana olduğunu hiçbir zaman kamufle etme gereği duymamış, hatta hayatı boyunca da bu duruşunu hiç bozmamıştır.
Kibar Feyzo'da Maho'nun "Ula şurda 141-142 başsınız, hepinizi ben besliyim. Vallaha satarım köyü ha!" cümlesi, dönemin Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddesine yapılan bir göndermedir ve elbette İhsan Yüce'nin ince zekasının bir ürünüdür.
Çok şiiri ve hikayesi vardır ama yakınları dışında bunları pek bilen yoktur. Nedeni ise yine onun zarif kişiliği: "Şairlere saygısızlık olur" diye şiirlerinin hiçbirini yayınlamamış. Yalnız bir tanesini çoğunuz duymuşsunuzdur "Ekmek Şarap Sen ve Ben" şiirini.

1991 yılında evinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldığında onsuz kaldığına en çok üzülenlerden biri de kadim dostu Can Yücel'dir. Cenaze namazından sonra mezarlığa gitmemesine şaşıran ve bunun sebebini soranlara "İnsan arkadaşını gömer mi yahu!" diye cevap verecek kadar üzgündür hem de...

Eleştirdiği adamları birebir oynayacak kadar başarılı bir oyuncu, tüm duyguları en ince yerinden yakalamış bir sanatçı, bunca yeteneği tek vücutta barındırmasına rağmen tevazuyu hiç elden bırakmamış zarif bir adam İhsan Yüce.

Hep kalbimizdesin İhsan Abi!

Dedecan61 24 Aralık 2021 15:33

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
ALLAH rahmet eylesin yaa güzel insandı vesselam yeşilçamcılar onu hiç unutmaz..
Ben askerdeyken vefat etmişti üstat Ruhu şâd olsun..
:puff:

Ece 24 Aralık 2021 16:43

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Amin..

Ece 24 Aralık 2021 17:16

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Rasim Öztekin ve kızı Pelin Öztekin

"Zamanla dediler.. Zaman? O kadar kifayetsiz kalıyor ki bu söz şu anlarda.. Ben söyliyim Babiş, hiç zamanla geçmiyor gidişin hatta daha da derinleşiyor sensizliğim.

Pelin Öztekin

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Tanem 24 Aralık 2021 17:20

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
1990’lar Kağan girgin :)

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 24 Aralık 2021 17:33

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Alıntı:

Ece Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1042583299)
Rasim Öztekin ve kızı Pelin Öztekin

"Zamanla dediler.. Zaman? O kadar kifayetsiz kalıyor ki bu söz şu anlarda.. Ben söyliyim Babiş, hiç zamanla geçmiyor gidişin hatta daha da derinleşiyor sensizliğim.

Pelin Öztekin

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

72. koğuş filmindeki bobi rolüyle tanımıştım yıllar evvel ne güzel insandı vesselam.. rahat uyu rasim abi... :puff:

Dedecan61 24 Aralık 2021 17:33

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 30 Aralık 2021 01:24

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Fransız General askerlerine:
“Kaledeki o bez parçasını indirin” diye emir verir.
Ertesi gün Cuma günü, Maraşlılar kaledeki
Türk Bayrağı’nın indirilip yerine Fransız bayrağının asıldığını görürler.
Maraş halkı üzgün ve çaresizdir. Derken Cuma ezanı okunur ve halk Ulu camide toplanır.
Sinirler gergin, herkesin morali çok bozuktur.
Caminin İmamı Rıdvan Hoca Cuma Hutbesi için minbere çıkar ve cemaatin şaşkın bakışları arasında Türk Bayrağını eline alıp şöyle der
“Ey Cemaat, minbere Cuma Hutbesi için çıkmadım, bilesiniz. Cuma namazı hür insanlar için farzdır.
Kalesinde kendi bayrağı dalgalanmayan bir memlekette Cuma Namazı kılınmaz.
Önce bayrağımızı yeniden dalgalandıralım sonra namazımızı kılalım” der
"Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olmaz"diyerek kaleye cemaati ile birlikte hücum eder.
Kaleye saldıran Maraş halkı, içerideki Fransız askerlerini etkisiz hâle getirip yeniden Türk bayrağını ait olduğu yere dikerler.
Halk o gün Cuma Namazını kalenin burcunda kılar.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 03 Ocak 2022 01:02

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Barış Manço Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur.
Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, “İşte Türk, yani barbar, vahşi vs…” demektedir… Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere


“Yanınızda kâğıt para var mı?” diye sorar! Bu soruya spiker şaşırır ve “Evet var ama n’olacak ” der.
Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır. Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında “Anahtar” adlı şarkısını söylemiştir.
Bu şarkının bir bölümü şöyledir: “Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlana, İki Mevlana-bir Sinan” (Barış Manço / Anahtar şarkısı / Darısı Başınıza Albümü / 1992). Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir…

Barış Manço spikere sorar:

“Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?”

Spiker: “General .”
Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,

“General, Amiral, “Komutan” Spikerin bu “falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan” cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır…

Barış Manço der ki:

Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy’dur. Şairdir…

Bu fotoğraftaki kişi Mevlana’dır. Düşünürdür…

Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet’dir. Adaletin sembolüdür…

Bu paradaki kişi ise Atatürk’tür. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen kişidir. Bizim paralarımız bunlar.
Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık…

Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş Adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!” der…

Barış Manço’nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri Canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço’dan ve Türklerden özür diler…

Ece 05 Ocak 2022 03:47

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Bu dünyadan böyle güzel insanlar geçti, Allah rahmet eylesin ..

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 10 Ocak 2022 17:25

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Fotoğraf 1899 sonbaharı Bitlis'te çekilmiş olup,
E. Percy’nin Highlands of Asiatic Turkey adlı kitabında 1901 yılında Londra'da yayımlanmıştır.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dedecan61 10 Ocak 2022 18:49

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Heyy gidi cüneyt abim yaş 85 MAŞALLAH...

Ece 14 Ocak 2022 18:54

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
SIRA DIŞI BİR AŞK HİKAYESİ...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

RAUF DENKTAŞ 1924 -13 ocak 2012
Ölüm yıldönümü anısına

Macera filmlerindeki kahramanlar hep uzun boyludur, atletik yapılıdır, üçgen vücutludur, ateş gibidirler, sert mizaçlı, keskin bakışlı, yakışıklı adamlardır.

Bizim sahici kahraman Rauf ise göbekliydi iyi mi… Hatta obezdi. Bodurdu. Keldi.

Öyle sert bakışlar filan fırlatmaz, hayata daima kıkır kıkır gülümseyerek bakardı.

Halbuki, hayatının her saniyesi bizatihi macera filmiydi.

Ateşten gömleği giymiş, kelle koltukta yaşamış, dünyanın en tehlikeli hadiselerinin içinde yeralmıştı, kod adı Toros'tu.

Hakikaten yüreği Toroslar gibiydi.

Fırtına kasırga, bana mısın demezdi.

Savaş veya casus filmlerinde kalıpları tornadan çıkmış çakma kahramanları seyrediyoruz. Gel gör ki, atlayıp zıplayanla, uçan kaçanla yazılmıyor harbi destanlar… Toros gibi yüreklerle yazılıyor.

Beşparmak Dağları'nda kan gövdeyi götürürken çekilmiş siyah beyaz bir fotoğrafı var mesela… Belinde kemer gibi sarılmış mermi şeritleri, elinde hafif makineli, ölümle kalım arasındaki ince çizgide, sanırsın piknik yapıyor, öylesine rahat, gülümsüyor.

Rahmetlinin en ilgimi çeken tarafı buydu. Sıradan görünümlü, sıradışı kahraman.

Mecbur insan.

Ve elbette, bu tür sıradışı kahramanların yanındaki kadınlar da sıradışı kadınlardır, sıradışı aşklardır.

Evliliklerinde mutlu, huzurlu, sakin bir hayat düşlerler ama, mecbur insan'a aşık olunca, tehlikeli, ölümcül maceralara sürüklenirler, mecburen sıradışı bir hayat sürerler.

Rauf'la Aydın'ın aşkı, tıpkı böyle bir aşktı.

Rauf esir düştü bi ara…

Adaya paraşütle atlamıştı.

Yakalandı.

Akıbeti belirsizken, Aydın'a gizlice mektup gönderdi.

“Seni Allah'a, evlatları sana emanet ediyorum, hayat işte, iyi kötü tesadüflerle dolu, bizimki böyle oldu” dedi.

Aydın ağladı, ağladı, ağladı.

Neyse ki, Rauf o cendereden kurtulmayı başardı.

Hani derler ya ölümlerden ölüm beğen diye, hep öyle oldu, defalarca ölümden döndü, kafasının üstünden cayır cayır mermilerin geçtiği de oldu, hemen dibine havan topunun düştüğü de oldu, en yakın arkadaşları kucağında şehit oldu, hem Ada'da hem Londra'da suikastlerden kurtuldu.

Aydın hep bu korkularla, bu endişelerle, hep bir kötü haber alacağım duygusuyla yaşadı.

Çocukluktan beri tanışıyorlardı.

Çocukluktan beri nişanlıydılar.

“12 yaşımdan beri evleneceğimizi biliyordum” diye anlatıyordu Aydın…

Nikahlandıklarında Rauf 25, kendisi 18 yaşındaydı.

64 sene aynı yastığa baş koydular.

Rauf henüz 1.5 yaşındayken annesini kaybetmişti.

Aydın onun için hem sevgili, hem eş, hem anneydi.

Bir anne ve babanın yaşayabileceği en ağır acıyı, üç defa yaşadılar.

Kızları Dilek'i henüz üç yaşındayken toprağa verdiler.

Küçük oğulları Münir'i altı yaşındayken kaybettiler.

Büyük oğulları Raif trafik kazasında can verdi.

Kaza mıydı, suikast mıydı, orası bile meçhuldü.

Bir anne ve babanın taşıyabileceği en ağır yükü üç defa omuzladılar, birbirlerine tutunarak, aşklarına sarılarak ayakta kaldılar, yeniden evlat sahibi oldular.

“Çocuklarım bensiz büyüdü, bensiz büyüyen çocuklarımın çocukluk hatıralarını anımsayamadığım için garip bir özlem içindeyim, ölen çocuklarımızın matemini bile yeterince tutamadım, küçük oğlumun cenaze törenine bile katılamadım, ağlamak istedim ağlayamadım, sarılıp öpmek istedim, bunu da yapamadım, içinde bulunduğumuz durum nedeniyle duygularımı dışa vuramadım, Kıbrıs meselesi yüzünden omuzlamak zorunda kaldığım sorumluluklar mı bana mani oldu, yoksa doğuştan mı böyleydim, bilemiyorum” diyordu Rauf.

Ama şunu biliyordu.

“Türkiye olmadan cennete bile girmem” diyordu!

Böylesine idealist, böylesine adanmış bir yurtseverdi.

Sakin, huzurlu bir hayat düşleyen Aydın…

İşte bu çılgın Türk'le bir ömür geçirdi.

İkbali de gördüler.

İhaneti de.

Hayallerinin yıkıldığı da oldu.

Rüyalarının gerçek olduğu da.

Bazen hüzün.

Bazen sevinç.

İnsana dair her ne varsa…

Fazlasıyla yaşadılar.

Film olsa finalini abartmışlar deriz ama, gerçek…

Son nefesini verirken Aydın'ına şarkı söylüyordu Rauf…

“Sevemez kimse seni, benim sevdiğim kadar, sevgilim sen olmasan, bu dünya neye yarar” diye mırıldanıyordu.

Böylesine sıradışı bir aşk hikayesiydi.

Rauf'unu kaybettiği gün, hayatında ilk kez ayakta zor duruyordu Aydın…

Tabutuna sarıldı, “ülkesinden önce, evimin lideriydi” diyebildi.

“Kendimi bildim bileli beraberdik biz, doğduğum günden beri, elbette hayat devam ediyor ama, bomboş bir hayatta bıraktı beni.”

Dedecan61 14 Ocak 2022 18:56

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Allah rahmet eylesin gene onlarınki büyük aşktı yaa... ;thumbsup

Ece 14 Ocak 2022 18:57

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Amin..

Dedecan61 14 Ocak 2022 19:02

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Buda benden... ;s41

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ece 15 Ocak 2022 02:19

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Marangoz Artin usta koyacak yeri olmadığından yapıp son olarak verniklediği sandalyeleri çengele dizer ve bu şekilde kurumaya bırakırmış. Gelip geçenler, gel zaman git zaman mahalleye çengelli köy adını takmışlar. I Çengelköy'ün kısa hikayesi..
( Alıntıdır..)

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Jkl 15 Ocak 2022 08:14

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
Bizlerinde tarih olmasınıa şunun şurasında ne kaldı ki ..

Ece 18 Ocak 2022 14:52

Cevap: Nostaljik Paylaşımlar
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:57.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk