IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 22 Temmuz 2008, 02:36   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Eylül Dokunuşları ( Öykü ) ..




Gönlüm sevda denizine yelken açmıştı o Eylülde...Simsiyah gözleri öyle anlamlı öyle içten bakıyordu ki.Saçlarını omuzlarına bırakmış,her sallantıda uçuşmasına izin veriyordu.Yüzünde hiç eksik olmayan bir gülümseme vardı. Genelde mahzun bakışları vardı.

O sabah Eylül sanki daha hüzünlüydü. O ilk görüşte çarpıldığım kız deniz kenarında bir sandalyeye oturmuş gözleri ufukta bir şeyleri tarıyor gibiydi.Usulca yanına doğru gittim ve ürkek bir kuşu sever gibi hafifçe omuzuna dokundum. Başını çevirip bana baktığında her şeye rağmen güldüğünü gördüm...
"Eylül dokunuşları"dedi usulca...Önce anlamamıştım ne demek istediğini.Sonra usulca elimi omuzundan çekerken o söz yüreğime işledi.

"Eylül dokunuşları"...

Zorlada olsa biraz sohbet edebilmiştik. Gözlerinin arkalarında sakladığı bir şeyler olmalıydı.O gün gizemini ortaya çıkaramamıştım. Yanından ayrıldığımda içimden hep aynı şeyi tekrarladığımı farkettim. "Eylül dokunuşları"...

O gece düşümde bayan gizemle ufukların ötesinde buluştuk. Eylül tamamen sarmıştı bedenlerimizi. Saçları leylak kokuyordu. Teni ipeksiydi. Eylül dokunuşları ürpertiyordu onu...Sonra başını usulca göğsüme yasladı. Kalbinin atışlarını duyuyordum.Hiç konuşmuyordu ama duygularını öyle iyi anlıyordum ki...Minik bir kedi yavrusu gibi sokuldukça sokuluyordu yüreğime.Uyandığımda onun gülümsemesini yüzümde buldum. O sabaha çok mutlu bir başlangıç yapmıştım.

Duşumu alıp sahile doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Onu yine o sandalyede bulacağımı biliyordum. Deniz kenarına ulaştığımda onu göremedim. Bir taşın üzerine oturup beklemeye başladım. Sabah rüzgarı Eylül gibi dokunuyordu. İçimde hafif bir ürperti, eksik olmayan bir telaş vardı.Saatlerce bekledim ama gelmedi...İçim sıkılmıştı . Sonra kumsala doğru yürümeye başladım. Biraz ilerde kumdan yapılmış bir kale gördüm. Kapısına bir plaket asılmıştı. "Eylül kalesi" diye yazıyordu. Kalenin kapısı açık bırakılmıştı. Ardından gözüm avluya takıldı. Gizemli kız avlunun ortasında sırtüstü yatıyordu.Onu oluşturan kum tanelerini usul usul okşadım. Sonra onu kaybetmenin korkusuyla tamamını avuçladım ve cebine doldurmaya başladım. Her iki cebimde onla dolmuştu. Sanki onu daha çok hissedebiliyordum. Sonra yine dalgın dalgın yürümeye başladım. Kaldırıma çıktığımda cebimden doğru onun kaldırım taşlarına doğru süzüldüğünü farkettim. Bir süre sonra tamamen gitmişti benden...

O gece düşüm sessizdi. Hayal meyal seçtiğim yüz onundu galiba.O içimi yakan gülüşü nedense yoktu. Ellerim boşluğa uzanmış ona dokunmaya çalışıyordum ama ne ettimse başaramadım. Gittikçe uzaklaştı ve ardından geldiği gibi sessizce yok oldu. Bu kez uyandığımda yüzümde terler oluşmuştu. İçimde derin bir sıkıntı vardı.Aceleyle giyinip sahile doğru koşmaya başladım. Rüzgar Eylül kalesini yıkmıştı. Kalenin olduğu yerde sadece adının yazıldığı tabela kalmıştı. Tabelayı onun anısına saklamak istedim. Dikkatle baktığımda rimelle yazılmış bir yazıyı farketmiştim.

"Eylül dokunuşları...Keşke hiç olmasaydı!" diye yazıyordu. Ne zaman gelmişti tekrar buraya diye düşünürken arkamdan birisinin yaklaştığını hissettim. Gelene doğru döndüğümde tüm ihtişamıyla onu gördüm. Saçları yine omuzlarına yayılmıştı. Güneş ışınları saçlarının aralarında saklanıyordu sanki. Öyle zarif bir yürüyüşü vardı ki...Hemen ona doğru koşmaya başladım ve yaklaştığımda sıkı sıkı sardım bedenini. Öylesine titriyordu ki bedeni.Korkup ellerimi çektim üstünden. Hala titremeye devam ediyordu.

"Dün sabah yoktun" dedim...
Cevap vermedi...Sadece gözlerini gözlerime dikmiş öylece bakıyordu. İçime doğru yoğun bir akıntı vardı sanki. Tarif edemediğim bir mutluluk ve ne olduğunu anlamadığım hisler fırtınasına tutulmuştum.
"Adınızı öğrenebilirmiyim" diye sordum.

Bir gül goncasını andıran dudaklarından dökülen tek kelime beni şaşkına çevirmişti.
"Eylül..."
Adıyla öylesine özdeşleşmiştiki...Sanki gözlerinden yağmur damlıyordu. Yüzü al al olmuştu... Elimi uzatıp elini tutmak istediğimde bir an geri çekildi.Yinede ısrarla elini avuçlarımın arasına aldım. Başını önüne eğdi hemen. Hafifçe okşadım ellerini.

"Eylül dokunuşları" diye usulca kulağına seslendim.

"Bir rüyayım ben" dedi...Sonra dudaklarını dudaklarıma değdirdi.İçim alev alev olmuştu.
"Senle hazan olmaya hazırım" dedim.
"Olmaz" dedi..
"Ben sadece bir düşüm..."
"Ama bana dokunuyorsun,sen, duyuyor ve hissedebiliyorum."
"Ben Eylülüm, bu çok doğal"dedi...

O yıldan sonra her eylülde o sahile gittim. Onunla saatlerce başbaşa sohbetler ettik. Etrafımızda yüzlerce insan vardı ama hiçbiri bizi göremiyordu.

Ben ve Eylül...
Bir de "Eylül dokunuşları" vardı..



Işın Ergüney

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 23 Temmuz 2008, 19:13   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Eylül Dokunuşları ( Öykü ) ..




Paylaşım İçin TŞkler. COk GÜzel

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
dokunuşları, eylül, Öykü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Aci bİr ÖykÜ SwashbuckLer Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 03 Şubat 2010 18:49
Son ( Öykü ) PopSy Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 22 Temmuz 2008 02:26