IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/)
-   -   ahmet Tellİ Şİİrlerİ. (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/34332-ahmet-telli-siirleri.html)

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:13

ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
Akbabalar Kelebekler

Yüreği ağzında bir çocuk
Gibi alırken kalemi elime
Beceriksiz, acemi ve olasıya
Yapayalnızım her defasında

Bu sonuncu olsun diyorum
Ömrümün eksiksiz tek şiiri
Yazılsın artık kırk yaşımın
Ve bir aşkın bittiği bu gece

Akbabalar bin yıl kelebekler
Bir mevsim yaşarlarmış ki aşk
Da kısa ömürlüdür, başlar
Gibi biter yaşanmışsa eğer

Yaşanan ne varsa hoşgörünün
Bir parçasıdır artık ama ben
Yine de yakabilirim bu gece
Bütün anılarımı bir şiir için

Sonra irkiliyorum, anılarım yoksa
Dostlarım da terkedilmiştir yangın
Sürüp dururken yurdumda ki o zaman
Kıymeti harbiyesi nedir bu şiirin

Sabaha karşı dilim paslı
Beynim keçeleşmiştir ve yangın
Yalnızlığıma sıçrarken üşüyor
Bütün sözcükler. Umut yoktur

Yüreğim diyorum, kekeme
Alıngan, serseri yüreğim
Sen nerden bilebilirsin
Bir şiirin nasıl yazıldığını

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:14

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
PASAPORT KAHVESİ



Kıyıda, taşın üstünde
oturmuş denize bakıyor
Kimse konuşmuyor onunla
ne rüzgâr ne de izmir

Gün bitiyor ve lacivert
sözcükler çekiliyor
susuşların ipek ağıyla

Az ötede pasaport kahvesi
- Gel, bir bardak çay içelim
diyor bütün gün beklenen

Bulut suya değiyor
su zamana
ve yalnız çakıltaşları
değil aşınmakta olan

Batık bir gemi
gibi uzaklaşırken ordan
yakamozlar kalıyor geride
balkıyan acılar gibi

Eskiyen neydi günboyu
yaşanan neydi
hangi bıçağı biledi deniz Işıklar sönüyor kıyıda
ve burkulan bir yürekle
çekip gidiyor bu kentten

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:14

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
Soluk Soluğa I / Ahmet Telli

Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
Ama atıldı yine de serüvenlere
Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya
Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.

Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı
- ki onlar daima birer yalnızdılar

Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup
Gitmişti o kentten anımsamıyor artık
Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala
Sürüp gider mi ilk öpüşmenin esrikliği
Gizlice buluşmaya gelen ve ölürcesine
Korkular geçiren o kız nerededir şimdi
Sensiz olursam yaşayamam diyen
O liseli kız hangi kentte kaldı
Ve o sarışın
O afeti devran bekler mi hala
Atlas yataklara sererek yaşamanın anlamını

Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
Ama vakti olmadı hesabını tutmaya
Aşkların, ayrılıkların ve acıların

İstese de kalamazdı vakti gelince
Geyik sesleri yankılanınca yamaçlarda
Yürek burkulması ve hüzün ve keder
Aralıksız doldururdu acıların bohçasını
Dudaklarında öpüşlerin gül esmerliği
İçinde kıpırdanıp durur ufuk çizgisi
Ay bile soğuktur o zaman
Bir buz parçasıdır
Çaresiz çıkılacaktır o yolculuklara
Ki bir ömrün karşılığıdır serüvenler

Biraz da serüvendi yaşamak
Belki yatkındı büyük yolculuklara
Ki serüvenler daima büyük aşklar
Ve büyük yolculuklarla başlar

Anıları aşkları ve bir kenti
Bırakıp gidebilirdi apansız
Apansız başlardı yolculuklar
Hangi saatinde olursa günün
Ve hep kar yağardı nedense
Durmadan kar yağardı yol boyunca
Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün
Kent görünmez olunca arkada
Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından
Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun


Ne zaman yollara düşse biterdi acılar
Gül yüzlü sular fışkırırdı toprağın karnından
Kavaklarsa oynak bir çingene kızı
Her kıpırdanışında açılıverir uzun ince bacakları

Mekan tutmak ve her akşam aynı ufukta
Güneşin batışını seyretmek ölümdür biraz
Ölümdür biraz hep aynı yatakta
Aynı kadınla sevişerek sabaha varmak
Kitapları hep aynı raflara sıralamak
Aynı eşyayı kullanmak eskimektir biraz
Soluk soluğa yaşamalı insan
Her sabah yeni bir şeyler görebilmeli
Ve cehenneme dönse de bir ömür
Mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün

Ey o büyük yolculukların ürperten heyecanı
Okyanus dalgalarının sesleriyle dol bu ömre
Ölüme ve aşka durmadan kement atan
Serüvenlerle geçsin yaşamak

Buz tutmuş bir dünya ortasında
Yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla
Önünde dağlar, uçurumlar
Sarsılan gök, yarılan toprak
Çelik uğultularla burgaçlanırken
Yaşamak işte öylesine kucaklardı onu
Ve her nasılsa keklik sekişli
Bir aşkın sevinci dolardı yüreğine
Çıkarıp atardı o zaman deli bir ırmağa
Ne kalmışsa bir önceki serüvenden

Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları
Bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde
Pervasız bir acemi, bir çılgın
Soyu tükenen bir bilgeydi belki de...

O yalnız kaybetmesini öğrendi ömründe
Avucundan dökülen kum taneleriydi her şey
Ne bir serseriydi ne de yılgın bir savaşçı
Ama kendi kafasıyla düşünen ve hakkında
Ölüm fermanları çıkartılan biriydi belki
Sevince deli gibi severdi
Pervasız severdi sevince
Dövüşmek ancak ona yakışırdı
Ona yakışırdı aşklar ve yolculuklar
Yoktu bağlandığı herhangi bir şey
Bulutlar gibi çekilip giderdi seslerin arasından

Ne bilir ömrün değerini bir çılgın
Yalnızca kendini yaşamayı nereden bilebilir
Ve başarısız eylemler çağında o
Kaçabilir mi binlerce kez ölmekten

Yerleşik yargıları olmadı hiç
Kurmadı güzel gelecek düşleri
Nerede bir yangın, nerede tehlike
O mutlaka oradaydı birdenbire
Dinsizdi, özgür sayılırdı belki
Ama bağlanmazdı özgürlüğe de
Hiçbir yerde yeterinden çok kalmadı
Beklemedi anılar sarnıcının dolmasını
Şikayetsiz yaşadı yaşadığı her günü
Yoktu yüreğinde pişmanlıkların izi

Ayrıntıların izi kalmamış artık
Üst üste yaşanmakta ayrılıklar
Ve bir bulut gibi sıyrılıp gidilmiştir
Dağların, denizlerin üzerinden

Geride kalan ne varsa soluktur şimdi
Titreyen kandiller gibi sönmek üzeredir
O eski konaklar gibidir anılar
Gül bahçeleri, sessiz koru ve orman
Belki sağanak boşanır apansız
Yüzyıllık bir yağmur başlar
Ve sinsi bir hastalığa dönmeden alışkanlıklar
Yok olup gider her şey, belki kül olur

Hırçın bir okyanustur yürek
Dar gelir ufuk ve mutluluklar çevreni
Anılarsa birer çıban izidir
Yaşanmaz onların ölgün gölgesinde

Durgun bir su gibi aktı mı yaşamak
Ve zaman uysal bir kısrak gibi dinginleşti mi
Anısız kalınmıyor artık ne yapılsa
Kuşatıyor yolları, aşkı ve ömrü
Bekleyişleri kemiren çakal sesleri
Oysa bütün köPage Ranküler yakılmalı ayrılık vakti
Ve herhangi bir şeyle eşit olmaksızın
Yollara düşülmeli habersiz ve sessiz
Çürük bir diş gibi kanırtıp kentleri
Dünyanın ağzını kanlar içinde bırakmalı


Bir ömrün olgunlaştıramayacağı
acemilikler toplamı ve bir çılgın
boyun eğmedi kendine bile
seçme zorunda kalmadı yaşamayı

nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana
bağlanmadı kendine de ömür boyu
dağlara tırmana atlar gibi
soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı
bir şahin gibi bulutlara kurdu
dumanlı sevdaların yörük çadırını
sıradan bir gezgin değildi hiç
dövüşür gibi yaşadı yolculukları
belki korkusuz sayılmazdı büsbütün
korkardı korkulara düşmekten zaman zaman

ve bütün gemileri yakıp
yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla
mutlu muydu, hiç düşünmedi böyle şeyleri
umutlardansa nefret etti daima


hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
ama atıldı yine de serüvenlere

pervasız bir acemi
soyu tükenen bir bilgeydi belki de

Ama bir şey vardı yine de
Başarısız ihtilallerden kendine kalan

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:15

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
81 YILINDAN BİR FOTOĞRAF
Göz değil bunlar kesinlikle değil
irin gibi bir nefret akıyor sadece
Dudaklar yok burun yok alın yok
yüzü yok bu mumyalanmış yüzün

Ölümün rengi gri midir ya da korkunun
Gri midir insan hayvana benzetilirken
Uzun ve pis bir sakal sarkıyor
göğsüme iliştirilen rakamlara

İşte 81 yılından fotğraf
albümlere hiç girmeyecek

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:15

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ACININ MİLADIYLA

Acının miladıyla başlayan bir hikayedir bu
yaşayıp gelmişiz ormanlar bir yanarak
her dönemeçte uğultulu uçurumlar
her şafakta uzun uzun kurt ulumaları
Ey masalcı
otur şu geyik postuna
ve anlat şimdi bütün bunları

Önce yaşadıklarımızı koy ortaya
hatamızı ve sevabımızı anlat
görelim nelere kahretmişiz bunca zaman
nelere göğüs germişiz görelim bir bir
bedeli ödenmiş midir şafağın, bilelim
yaşamak
yeni acılara sürgün etse de bizi

Hayatımız göründüğü kadar basit değil
ama anlaşılmaz gibi de değil öyle
çoğunu unuttuk belki şimdiden
belki bitti birtakım bekleyişler
umutlar da bitti bir zaman, sevgiler de
ama unutmayalım
zulüm de biter hayatımızda

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:16

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ACININ TUTANAKÇISIYIM

Acının tutanakçısıyım
Anlatıp dururum aşkları
Ayrılıkları ve o destan
Yalnızlığını ömrümüzün

Göçebe, Gezgin ve Aylak
Biri miydim aklıma gelmedi
Bir çingeneyle bir bilici
Hep aynı şeydi bildiğim

Ve serseriliğimdi aşklar
Bir masalcıydım belki de
Yaşadım o büyük serüvenleri
Yolculuklar tarihimdi benim

Acılar yaşanıyordu yurdumda
Peşpeşe yakılıyordu kentler
Bense hep oralardaydım
Daha yangın başlamadan önce

-----

AĞULU BİR HÜZÜN

Beklenmedik bir anda terk edilmişsindir bütün sevdiklerince
Suçlamak istemesende hiç kimseyi üzünçle yanmakta yüzün
Adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine
Ve usulca ağmaktadır gözlerinin peteğine ağulu bir hüzün...

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:17

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
AKŞAMI GECİKTİREBİLİRSİN BELKİ

Gün batarken sula fesleğenleri
balkonun kokusu sokağa taşsın
sokaklar kayıp çocuklar gibi
hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın

Sular bulutlanır sen susarsın
ve kent çıngıraklı bir yılan kadar
zehirlidir artık sevgilin mahpusken
üstelik kirli bir lekeye döner umutlar

Acılar katlanır mendil yerine
sarışınlaşırsın bu kaçıncı güz
ellerin üşür, çiy düşer çiçeklere
beklediğin mektuplar da gelmez

Bomboş sayfalara dönerken aklın
tecrit'teki kitabı fareler kemiriyor
ve düşlerin sonsuz bir boşluktayken
bir sigara yakıyorsun, tutuşuyor sular

Akşamı geciktirebilirsin belki
suladığın fesleğenlerle, kimbilir
ama vaktin ayırdındadır şimdi
kuşlar, çocuklar ve mahpuslar

Usulca inse de koldemirleri

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:17

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ANA

(Öner' in anası için)

Kayıp duruyor bakışları
duvardaki resme ve kapıya
oğul mu beklediği, sevgili mi

Belli ki yaşıyorlar hala
uzun uzun yaşıyorlar belli ki
bırakıp gittikleri anılarıyla
Çıkıp gelirler bir gün belki
Üşümüştür çünkü toprağın
soğuk yalnızlığında birisi

Öteki arkasında parmaklığın

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:22

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ANISI BİZ OLALIM

Anısı biz olalım bu sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiçbir otobüs durağı kalmasın
Biz yürüyelim kent güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen

Biz gelince bir yağmur başlar
yüzün çizilir buğulanan camlara
bir uzun karatma biter
akasyalar köpürür birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır akşamüstleri

Bir arkadaş evinde uğrarız yolüstü
bir fincan kahve içeriz, ısıtır bizi
başını sessizce omzuma koyarsın
gülüreyhan olur soluğun
Biz kalırız kuşlar dönüp gelir
her balkonda bir menekşe sesi

Belki yeniden güzelleştiririz
adları değiştirilen parkları
perdeleri hiç açılmayan evlerde
ışıklar yanar çocuk sesleri duyulur
tanıdık sevinçlerle dolar yeniden
kendi sesini kemiren alanlar

Anısı biz olalım bu sokakların
ve hiç durmadan yağmur yağsın
Biz gürültüsüz sözcükler bulalım
sarmaşıklar fısıldaşsın yine
Gidersek birlikte gideriz
yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:23

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ANKARADA

I

Kumrular sokağı hüzzamdı bir zaman
Kale'ye rast vaktinde çıkılırdı
Gariptir, Sezenlerdeki hanende
Çekip gitti Sarguttan bir ay önce

II

Posta caddesi, Taşhan, Kar*** ve diğerleri
Ama artık meyhaneler kalmadı Ankara'da
Belki bundandı Cemal Süreya'nın Kızılay'da
Huzursuz bir zürafa gibi dolaşması

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:24

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ANLADIM

Bulutları düşünüyorum kuşları ve aşkı
Tarihleri var da onların hatta anıları
Vatanları olmadı hiç bir zaman ki onlar
Ayışığına karıştılar yeryüzünden göçerek

Ve bırakarak metal bir uygarlığı geride

Anladım ayaklarımın altındaki dünya değil
Çocuk sevinçleri ipinden koparılmış uçurtmalar
Bulutu ve suyu izliyor soluk bir sonsuzluk
Anladım yüreğimdeki rüzgarla sürükleniyorum

Üşüdüğümü unutuyorum yalnızlığımı da
Yasaksa artık bu ülkeden çıkmamız
Vatansız olduğumuzu bilelim diyedir
Mayınlayarak ömrümüzün kalan kısmını

Anladım vatansızlıktır bir şaire yakışan

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:25

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ASMİN

Kimdi cesaretimi kıran,üstelik
Yeni serüvenlere hazırlarken kendimi
Sesimi cılız,rüzgarımı yelkensiz
Bulan kimdi, ki şimdi geniş zaman
Kipiyle düşürüyor gölgesini anılarıma
Ama kimdi adını bir kadına ödünç verip
Doruklara çekilen büyülü doruklara
Biz Asmin dedik ona,sevgilim,kadınım,
Anamdı belki, ama o çoktandır
Üç bin metrenin altına inmiyor artık

İçimde bir fil sezgisi,kopup gitmeliyim
Dağlara yazmalıyım aşkı ve ayrılıkları
Asminli düşler kurmalıyım ya da birisi
Karşılık bulmalı canımı yakan sorulara
Kim demiyorum kim olursa olsun

Boynu kırılan bir oyuncaksam hırçın
Bir çocuğun elinde, ki celladım
Gözlerimi de oymuştu fırlatıp atarken
Yine de özlüyorum onu, niyetçi
Tavşanlara dönerken beklediklerim

Aynı soruyu sormaktan, minör
Ağrılardan yoruldum,gitmeliyim buralardan
İçimde buharlaşan cıvayı soluyorum artık
Yoruldum yoruldum yoruldum
Gereklilik kipinde yaşamaktan.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:26

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
AŞK BİTTİ

aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.

Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da

Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım

Aşk da bitti diyordu ya bir şair
Aşk bitti işte tam da öyle

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:26

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
AŞK İSE DONUK..

Aşk donuklaşmış,
Pencereler yağmura hapsolmuş,
Uzaklardaki sesin, ya da yanıbaşımdaki sesin
Yağmuru bölüyor,
Belki beni çağırıyor, belki katı ruhumu,
Sarhoşluk bu olsa gerek,
Ya da okyanusun dibi gibi birşey,
Tek fark aşk donuklaşmış...

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:28

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
AYLAKLAR

Bütün bir gün sırtüstü
uzanıp dere kıyısında
dinledik suyun akışıyla
kavakların hışırtısını

Mor incirler kopardık
kuşluk vakti dallardan
soğuttuk soğuk sularda
ürküterek kurbağaları

Öğleye doğru köylüler
bir sepet kehribar üzüm
ve domates getirdiler
bir topak da peynir

Onlar işlerine döndüler
biz yalnız kaldık yine
umursamaz tarlakuşları
uçuşup durdu üstümüzde

İkindiye doğru derede
taş sektirdik, yüzümüzü yıkadık
bir taş atımı ötede
sıçrayıp kaçtı bir dağ tavşanı

Akşamın bir vaktinde
köylüler sepetleriyle
ve türküleriyle gelip
kondular dere kıyısına

Meşe dalları toplanıp
ateş yakıldı orta yere
çevirdik erafını hepimiz
konuştuk şundan bundan

Sonra kıvrılıp yattılar
uyuyakaldılar hemencecik
Ortada küllenen ateş
gökte yürüyen ay kaldı

Uyuyamadık biz bir zaman
Çobanların çok ötelerden
gelen türkülerini dinledik
bir de kendi nefeslerimizi

Sabah erkenden gittiler
biz kaldık yine orada
ve yine sırtüstü uzanıp
dinledik kendimizi bir süre

Ne köylüler yüz verdi bize
ne de bütün bir gün
dere kıyısında
düdüğünü öttüren çocuk

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:28

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
AYRILIK AYRACI

Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde

Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda

Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık

Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü

Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:29

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BEKLE BENİ

-Karlar tozarken bekle
Ortalık ağarırken bekle
Kimseler beklemezken bekle beni
K.Simonov

I
Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet
bekle beni

Bahar geldiğinde
kırlara çıkacaksın
dizboyu otlar üstünde
koş koşabildiğince
ve sakın yitirme neşeyi

Kırların sessizliğinde
yüreğinin sesini dinle
ve orada benim için
küçücük bir yer ayır
ve bekle beni küçüğüm

Doğa pervasızdır biraz
bakarsın en olmaz yerde
masmavi bir su fışkırır
ve suyun ışıldayan göğsünde
sevincin nilüferleri

Bahar şaşırtmasın seni
sırtüstü uzan bir gölgeye
suların, kuşların sesini dinle
ve bekle beni orada
döneceğim küçüğüm

II
Mapusane türküleri
hüzünlüdür biraz
belki her dinleyişinde
yüreğin burkulmakta
için sızlamaktadır

Ama acılara alışılmaz
birşeyler var değişecek
birşeyler var
değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak

Beş on yıl dediğin
pek kolay geçmeyebilir
üstelik bu savaş
bu kahredici kıyım
bitmeyebilir daha uzun süre

Ama sen sahip çıkarak
yaşama ve sevince
bekle beni küçüğüm
acılar bitecek bir gün
sevgiler çiçek açacak

Mapusane türküleri
hüzünlüyse de biraz
yüreğin burkulmasın
için sızlamasın sakın
ve bekle beni küçüğüm

III
Kış kıyamet bir gün
bakarsın çıkıp gelmişim
varsın azgınlaşsın tipi
ve uğuldayadursun
dışardaki rüzgâr

Sakın şaşırma küçüğüm
üşümüş bir serçe gibi
titremesin ellerin
apansız çıkıp geleceğim
kış kıyamet de olsa bir gün

Uğuldayan bu rüzgâr
bu delice yağan kar
ürkütmesin seni
direnmektir artık
bekleyişin öbür adı

Sen türküler söyle
ve gülümse küçüğüm
çünkü sesinin
ırmağıyla yeşerecek
hasretin bozkırları

Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet
bekle beni küçüğüm

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:32

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BEKLESEM

Biri var, nasıl konuşursa, herkesin
öyle düşünmesini ister
Sfenks demiştim daha önce
yanıldım
bir soytarıydı
her nasılsa tarihe sızan

Beklesem
unuturdum uçurumların dilini
ve ömrümün bütün karşılığı
ödünç alınan bir umut olurdu
ki şimdi onu da yitirmiş
kurtuluş parkında bekleyen biri
......................................

Biri var, kurtuluş parkında ordadır akşamları
birini bekler gibi durur, üşümüş gibi biraz da
Acemidir, ikide bir kaçırır bakışlarını
ve korkuyla harelenen gözleri
haylaz çocukların kırdığı sokak lambasıdır
Tedirgin, solgun, ikircikli sesiyle ses verir
-Yerin varsa iyi olur, bir de çok hırpalamazsan

Suyu kurumuştur kuyunun çıkrık boşuna dönüp durur
unutmuş sevinebilmeyi, gülümsemeyi unutmuş
biliyor seçtiği adın kendine hiç yakışmadığını
sımsıcak sarılmayı unutmuş, bilmiyor öpmeyi
Kenti bir uçtan bir uca yürüyebilmek
sevdiğinin kolunda bulutlara bakarak
-Boşver bunları diyor, karşılığı yok yaşamda

Biri var, kurtuluş parkının oradadır akşamları
bir söz bulunsa eskimemiş, sessiz bir söz
sabaha kadar konuşulsa yine de hiç bitmese
yalnızlığını unuturdu belki, üşümeyi unuturdu
bir yıldız gibi gülerdi şafak sökerken
söylediği türkünün kıvrımlarında bir yangın
tutuştururdu bütün kenti, kül ederdi

Beklesem
bütün öyküsünü alırdım
eskimemiş bir sözün gülümseyişiyle


Biri var
bütün gün lunaparktadır ve kenti
götürüp koyar aynaların karşısına

Beklesem
bütün soytarıları görürdüm
her nasılsa tarihe sızan

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:33

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BELKİ YİNE GELİRİM

(Cemile Çakır hocaya)

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
tükürsek cinayet sayılıyor artık
ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
okuduğum bütün kitaplar paramparça
çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:35

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BİTEN BİR AŞKTAN SONRA

Hiçbir şey daha kötü olamaz
Kötü biten bir aşk sonrasından
Ahrazlaşırsın, gölgelenir nesneler
Her telaş ıssızlık taşır biraz
Kabahatli bir çocuk gibi çıkarsın
Sokağa, ki sokak puslu, alıngan
Kalbinden daha tenhadır dünya

Tenhadır sığındığın bütün kıyılar

Odan dağınıktır, tütün kokuyordur
Okusan da dilsizdir kitaplar
Bir fotoğraf düşer ansızın
Cam kesiği gülüşlerdir kanayan
Pencerende solgun bir ayışığı
Mahçup bir duruşla bakarsın
Susarsın. Sükût iyi gelir belki.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:36

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BU KENT ÖLDÜRÜLDÜ DİYORLAR

Bu kent öldürüldü diyorlar
Kurşuna dizildi bir gece yarısı
Hayaletler geziniyormuş şimdi
Sokak aralarında ve caddelerde
Baykuş tüneği olmuş alanlar
Ve yarasalar uçuşuyormuş...
Silah ve esrar kaçakçıları
Altın çağını yaşarlarken
Artıyormuş bir yandan da
Kumarhaneler,meyhaneler
Borsa oyunları hileli iflaslar
Birbirini kovalayıp dururken
Nasıl çıkmışsa pek bilinmiyor
Yaygınmış şimdilerde rus ruleti
İntiharların sayısı bilinmiyor
Çoğalıp duruyormuş fahişeler
Ve artık bunların hiç biri
Olay bile sayılmıyormuş şimdi
Bu kent öldürüldü diyorlar
Bahar gelmez artık buraya
Bir kent nasıl öldürülür göz göre göre
Ben inanmıyorum kim ne derse desin
Sodon ve Gomore efsanelerde kaldı
Yaşanan bir başka tarih şimdi
Şöyle bir dokunsak toprağa yalın ayak
Duyacağiz belki tarihin akışını
Baharda gecikebilir unutmayalım
Böyle okuduk tarihin kitaplarından
Hele vakit gelsin,sevda dal versin
Uzanacağiz bir sabah çiçekli bir ağaca
Unutmayalım aşkın sımsıcaklığını
Suskun bekleyişlerini varoşların
Kitapları,fabrikaları unutmayalım
Unutmayalım dağların öyküsünü
Zincirlerini kırmasını bilir bir kent
Aovrayı unutmayalım
Kışlık saray ne kadar dayanabilir
Hayatı kollamasını bilenlere
Ölüm suretini gezdiren serseriler
Sızıp kalacaklar birazdan
Ve bir tül gibi yırtılırken çevren
Bu kent yeniden yaşanacaktır
Bir kent nasıl öldürülür göz göre göre
Ben inanmıyorum kim ne derse desin.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:37

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BUNCA AYRILIKTAN SONRA

O yorgunluğun kitaplarındaki
umutsuz sevgiler miydi düşleri eskiten
bir kez miydi tam yüreğimize saplanışı
o kemirgen kuşkuların
o yabanıl uğultuların

Ömürboyu yalnızlık yargılısının
buluvermek birden kerem sevdasını
canımızın çekirdeğinde
üstelik
bunca ayrılıktan sonra

Soyunup bütün kitaplardan
hüzünden ayrılıklardan
aşmak istesek de masal dağlarını
tutabilir miyiz yelesini
o tanrısal atların

Dinlenirken sevginin billur ırmağında
güneş kararıyor apansız
çatlıyor yüreğimizde yalnızlık tohumu
ve gurbet
batırıyor dişlerini etimize.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:38

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
BURDAYIM SÖZÜMDE

...Düşüyorum
Karıncanın peşine minik depremler oluyor
Yabanıl ot kokuları,sonra düşler,düşüyorum...
Puslu bir görüntü tarih dediğimiz ve kirli
Sular buharlaşıyor buluşalım dediğin denizde

Burdayım sözümde,yanlışsa da bu istasyon
Bir ben yitirmedim galiba belleğimi bir de
Şiir yazanlar, ne kadardılar ve nerdeydiler
Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
Bekle demiyorum kimseye,unutma demiyorum

Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
İnat ve öfke,kaybediş ve kayboluş oluyoruz
Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
Ayışığı,telgraf direkleri ve fesleğenler
Burdayız işte durgun bir sessizlikteyiz şimdi

Unutulan bir şey kaldı mı diye soruyor tiran
Kampana çalarken çöldeyiz o geniş çevrende
Mısır'ı soyun diyordu Musa belleksizdir firavun
Babil ve burası iki istasyon iki uzak nokta
Belki bir imgede düzlem olabilen iki grilik

Düşler ve tarih inilecek son istasyon
Burdayım işte güzel bir yanlıştayım şimdi
Beklemesini bilmiyor acelesi olan ve nedense
Çekip gidiyorlar, kalanlar o kadar azız ki
O kadar azız ki mutluluk bile bizden çok

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:38

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ÇİNGENELER

Gün biterken çingeneler
inecek ovaya çengilerle
Ateş yakılacak ve birer
yalım düşecek kızların yüzüne

Dinle ve sorular sor kendine
Doğayı, insanı ve geceyi
neydi güzelleştiren böyle
Yolculukları güzelleştiren neydi

Tan atımına gelince vakit
istersen bir kolunu dağların omuzuna at
Unutma geceyi bütün bir ömür

Buruşturulup atılıvermiş
uzak ve ansız bir bakış
uzak bir buluttur şimdi keder

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:39

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ÇOCUKSUN SEN

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte

Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum

Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için

Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa

Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan

Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada

Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.

Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:40

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
DELİ KUŞ

Deli kuş bilir misin nedir
türküler kadar sevdalanmak
duyabilmek yüreğinde
bir depremin uğultusunu

Suya düşen bir karanfilse yüreğin
bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm
vursun seni o taştan bu taşa
o çağlayandan bu çağlayana sürüklesin

Kavgadan uzak kalmışsan
sevdadan da uzaksın demektir
devinmez yüreğinin mağması
çatlamaz sabrın kara taşı unutma

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:42

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
DÜŞ YOLLARA

-I-

Söğüt ağaçlarının
Bulutsu serinliği
Gümüşsü bir renge
Çevirirken akşamı
Uzak dağ başlarını
düşürür aklına

Çıkar sedef kakmalı
Gümüş çakını o zaman
Bir dal kes ışkınlardan
Ve usulca yaslan
Yaşlı bir çınarın yorgun göğsüne

Çınarlar ki ağırbaşlı
Ve biraz bilgedirler
Yorgun ve kederli
Gövdeleriyle onlar
Nice öyküler dinlemiş
Çok umur görmüşlerdir

Nice aşkların tanığı
Nice gizlerin suskun
Taşıyıcısıdır çınarlar
Ve bu yüzden saygın
Bir yerleri vardır
Halk duyarlığında

Ve derler ki onlar için
Kendilerinden başkasını ele vermemişlerdir

-II-

Uzak dağ başları
Yalnızlıkları getirir aklına
Bir de efkarlı türküleri
Ve senin yalnızlığın
Ancak dağlara sığabilir
Bir de türkülere

Belki bir zaman
Geçitler kapanmış
Koyaklar tutulmuş olabilir
Yabanıl sesler, ateşböcekleri
Kıpırdayıp durur çevrende
Bir de sessizlik

O zaman
Bir tutam kekik
Bir tutam dağlalesi kopar
Ve usuldan usuldan
Söylemeye dur
Eşkiya türkülerini

O türküler ki biraz kederlidir
Ama kendilerinden başkasını
Ele vermemişlerdir
Göreceksin önce çobanlar
Ses verecek sana
Sonra bütün bir doğa

Doğayı aldın mı yanına
Gürül gürül akan kalabalıksın
Üstelik eşkiya türküleri
Ve çınarlar seninledir
O zaman çekinme
Düş yollara

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:43

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
ESKİ BİR HÜZÜNLE

Günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya
(kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum)
Unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri
bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara

O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma
tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor
Ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar
acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor

Yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü
dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni
Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden
suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına

Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor
ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen
unutup gitmişim bütün türküleri artık
(kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum)

Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle
geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu
resmini asıyorum ranzamın başucuna yine
ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında
-Teslim olmayalım halilim kurşun atalım!

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:44

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
EYLÜL...

Eylül, gülleri soldurarak
duyurdu bu yıl kendini
Böyle olacağını bile bile
şaşırttı bizi yinede

Daha bir demet kır çiçeği
alıp koymadık vazoya
Güller mi unutturdu bize sevinci
yoksa aşındırdık mı kimi duyguları

Şöyle bir akşam
söyleşemedik dostlarla
erkenden kapandı perdeler
yorgun muydu çocuklar da

Her gün yağmalanan
talan edilen sevincimiz
kurudu galiba büsbütün
su yürümüyor dallara

Ama kırpıntı, bir küçük
uç uç böceğinin her nasılsa
konuvermesi balkona
uyarıyor bizi irkilterek

Bu kahrolası tarraka
bitecek gibi değil sokaklarda
Çekip kapıyı çıkmak en iyisi
dalmak caddelere, varoşlara

Belki o zaman eylül
şaşırtmayacak bizi
bulup çıkaracağız çünkü
evrenin öteki yüzünü

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:45

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GECELEYİN KIRDA

Kuytu bir köşesindeyim
ve yorgun bedenimin altında
çıtırdıyor kuru yapraklar
Üstte kristal bir gök
ve yıldızlar
ozancasına

Yalnızım
sıkıntının yalnızlığı değil bu
Düşlerle el ele
yaşamayı dillendiren
ve yudum yudum özümleten
bir sevgi yalnızlığı

Dinlendiriyor yüreğimi
kafamı
bedenimi
serin okşayışlarıyla doğa
Dinliyorum en güzel türküsünü
kurdun kuşun

Uçmak için
kanat aramıyorum

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:45

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GİDERSEN YIKILIR BU KENT

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:47

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GİTMEK

Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da

Gitmek. O kaos duygusu, aklın
Sarsıntılarla yorgun düşüşü
Bilincin kamaşması belki de.
Rehin bırakılacak bir şey yok
Unuttuklarından başka.

Gitmek. Bir büyü gibi saran
Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
Düşlerdir ki sen şimdi
Esirgeme kendini kalbim
Kederin o derin yalnızlığından

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:48

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GİZ

Bu kadar uzak mıydı
git git bitmiyor yol
görünmüyor dağın ardı

Oysa bilmem kaç yıl
bu yollardan yürünmüş
Şimdi sanki bir masal

Bu dilsiz dağ ve taş
nerde saklar kuşları
hangi gizle sarmaşdolaş

Anlamak zor susuşları

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:49

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GÖÇ...

Göç oldu bir acıdan öbür acıya
oysa sağrısı kurumamıştı atımızın
daha dün sürüp gelmiştik buralara
bugün göründü yine yolların ucu

Devrildi kıl çadırlar seher vakti
usulca uyandırıldı çocuklar
ve kadınlar bohçası çözülmemiş
bir keder gibi gibi düştüler yola

Turnalar gitti biz gittik
bitmedi peşimizdeki nal sesleri
nerde konaklasak tedirgindik
kuruyordu ırmaklar ve göller

Bir yangın gibi taşıyıp durduk
kederi ve acıyı göğsümüzde
yer gök duman içindeydi sanki
genzimizi yakıyordu ayrılıklar

Zulüm bırakmadı peşimizi hiç
biz gittik o buldu izimizi
konar göçer olduk yedi iklimde
tanığımızdır dağlar taşlar

Yalnız bir öfke ışıltısı kaldı
gözlerimizin yorgun sularında
yaşamak bir inat oldu artık
yaşamak bir direnme oldu zulme

Ve işte devrildi yine kıl çadırlar
göç başladı bir acıdan bin acıya
Geride akşamın küllenen ateşi
ve susturulmuş çocuk sevinçleri kaldı

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:50

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GÜLÜŞÜN EKLENİR KİMLİĞİME

Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de

Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece

Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur

Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:52

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
GÜN KARARMASIN GELDİĞİNDE

Güz yakmadan gülün pembesini
avuçlarımda ol, sokul yanıma
gülüşünle ısınsın bedenim
ve dudaklarımda acılaşan ıslık
adınla çiçeklensin

Serçeler göçe dayanmaz bilirsin
ne özleyen bir bakış kalır
ne de sımsıcaklığın
sular donar yürek üşür
sende kalır seni yakan

Uçurumlar açılır yollarında
buharlaşır çiy damlaları
Terli bir kısrak gibi gel kapıma
savrulsun saçların
yastığım kekik koksun

Uzağı yakın et
pembeleşsin çarşafın
ölüm kapımın tokmağında
ayrılığı iyi bilirim
ferhat olmayayım dağlarda

Ey gülün pembesiyle
bir gülümseyişi paylaşan
kar yağıyor yatağıma
avuçlarım kutuplara döndü
gün kararmasın geldiğinde

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:54

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
HALA KOYNUMDA RESMİN

Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hâlâ koynumda resmin

Dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
Sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi yüreğime
Hâlâ koynumda resmin

Gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadın "merhaba" demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
Hâlâ koynumda resmin

Kaç mevsim kırlara çıkıp
çiçekler topladık mezarlar için
Belki ürküttük tarla kuşlarını
belki kurdu kuşu ürküttük
ama aşkı ürkütmedik hiç
Hâlâ koynumda resmin

Ve hâlâ sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
Şimdi duvarlarda resmin

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:54

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
HATIRALARIMI YAZMA

Yine bir duman çöktü sokağa, kent tutuştu
Bütün sığınaklarda seni arıyorum, nerdesin
Aklıma dökülen hatıralar hattında bir yangın
Bir çapraz ateş başlıyor, newroz diyor birileri
Dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
Bugünse ateş altındayım,
Hatıralarımı yazma.

Bir rüya görüyorsun, terlemişsin sırılsıklam
Vurulup düştüğüme inanmak istemiyorsun
Bir kente girişin provası oluyor oysa ölümüm
Yeis yok, bir misillemedir bütün hatıralarım
Yalnız yıkık bir duvar var karşıda,
Ve bir kadının cesedi üstünde
Uçuşup duruyor takvim yaprakları
Seni bekliyorum orda, meydan saatinin altında
Bir James Dean filmine gideceğiz gelirsen
Cehennem hızıyla çarparken mutsuzluğun çelik zırhına
Soluk soluğa yaşanacak tüm imkansızlıklar
Boyle olmalıydı ve oldu işte diyecek oğlum
Babamsa bir ağıta benzeyecek, küllerimi avuçlarken
Bütüm köPage Ranküleri dinamitledim ve geldim işte
Bir kente girmemiz nasıl gerekiyorsa öyle
Apansız çıkmalısın karşıma
Ki unutulmuş bir haykırış olmalı dünyaya
Seninle her karşılaşmamız
Mağlubuz,
Durmadan kazanan bu hayat
Basit bir üçkağıtçı sadece, bir sahtekar
Beş benzemezle rest çekiyorum
Ama o biliyor bunu ve çekiliyor oyundan
Yokum diyor
Dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
Bugünse ateş altındayım, hatıralarımı yazma.

Hatıralarımı yazma,
Tarih sanıyor birileri.

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:55

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
HER NASILSA YALNIZSIN

Her nasılsa yalnızsın
Bir giz gibi deliyor yüreğini
cansıkıntılarının burgusu
ve hep bir şeyler eksik gibi
bir şeyler bekler gibisin

Yeni bozgunlar
yeni yenilgiler peşindesin
Bir bozkır kuraklığına dönmüş için
Oysa yalnız bir öpüştür
gurbeti türkülere dönüştüren

Çoktandır su vermedin
çiçeklere ve yüreğinin çeliğine
Zaman terkisine almış da öpücükleri
koşuyor sessizliğin ve yalnızlığın
iyotlu kıyılarına

Bir yol ayrımı ki yanlışla doğru
hüzünlerle sevinçler kolkola
Sen ki ey kalbim
yanlışları ve hüzünleri taşıdın
bunca zaman

Taşıyamaz yüreğinin batık sandalı
bu yalnızlığı,bu can sıkıntılarını
Yaşam gelincikler gibi beklerken seni
gecenin kapısını çalma
ey kalbim

кααη™ 15 Temmuz 2007 14:56

Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ.
 
HERHANGİ BİR AŞKA DAİR

Herhangi bir kızınkinden ayrı değildi öyküsü
hayatına ülkesini ekleyip yaşamaktan başka

Usulca eğerek başını
yürürken nedense hep
birbirine dolaşır
gibi olurdu ayakları

Bir fotoğraf ve yeni
koparılmış bir çiçekti
ilk mektubuna eklediği
kelimelerse büsbütün yangın

Durup durup iç çekişleri
sessizliği, dalgınlığı
acıyla bakışı yollara
aşkı öğrenişindendi

Çiçekli bir dal
gibi uzandı sevdiğine
ve yalnızca
ayrılıklar korkuttu onu

Böylece bağladı
hayat, dünya ve kavga
ve aşk
onun tarihinde milattı

Temiz çamaşırlar ve bir demet çiçek
taşıyor şimdi o kız, görüş günlerine


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:25.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net