![]() |
![]() |
|
![]() | #1 | |
Misafir
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Söyle İstanbul! Bana koca bir kenti sunarken küçük bir yürekteki adamı alan aşk bilmediğim yanlarımı çıkar dar sokaklardan caddelere. Çıkar karşısına onun! Güneşi batıyor İstanbul'un kendi içine en içime... Düşlerimi döktüm arkasında kalan kızıllığına. Her sahnede dile getirilmeyen âmin başımı bekledi. Ağladım. Ağlamak mevsimsiz durdu yüzümde. Ağlamadım kin saldırdı kirpiklerime. Her şey suç unsuru her şey bir intihara neden… En çok ne kalmadı geride en az ne hatırlanıyor? Bilir mi ki? Ya da haykırsam İstanbul'a duyurur mu sesimi? Şarkılarımda siyah-beyaz kaldı gülüşüm. Kırmızı bir alınganlık oturdu dudak kenarlarıma. Derinden geldi gerçekler ve su yüzünü talana çevirdi. Aşk al biraz da küskünlüğümü. Barış parmakları gönder; bana ona... Çok sesli bir yalnızlık oldu şimdi güncem. Boş boş sayfalarda anlatamadıklarımın anlamı var! Bunca insan neye kör niye kör? Bildikleri senin en dolanlı halindi aşk! Şimdi karşı karşıyayız. Neden çığlık atmıyorlar varlığımın ürkünçlüğüne? Neden ele vermiyorlar beni seni? Bir ihbara meydan verir içimdekiler… Söyle İstanbul’a konuştursun muhbir bakışlarını! Sır tutmak eski bir Bizans oyunu susmaksa Osmanlı hikâyesi… Aşk! Esaslı bir yalnızlıktı aradığım; buldum yitirdi yalnızlığını o… Şairinden satın alınan çok kullanılmış yalnızlıklar bir beden küçük gelirmiş alana. Bana ondan en çok onun kaybettikleri kaldı. İstemedikleriydi payıma düşen! Anmayacağı anlardı bana bıraktığı! Gelişini beklemek gidişini izlemek… Bana en çok onun ardı kaldı. Yine gülsem diyorum hayatın en ciddi yanına. Umursamadan sersem umutlarımı ki umudum olsa! Unuttuğum olsa! Ve bir de o var onlar var! Unutmak ölümden önceki eylemim olur bunca çoğullukta. Ben’in yoksulluğunu anar mı? Aşktı o ve benden oluşan biz! Aşktık biz. İkimiz seni yaratıyorduk aşk! Sendendi sevgimiz birbirimize oldu ihanetimiz. Ben yokken nasıl yaşar seni? Kimle yaşar neden yaşar? Kızılı silindi İstanbul’un… Bir öfkeydi batışı ve çattı gitti güneş… Her yan karaya yeni bir ton! Göremiyorum İstanbul’un suretine sinmiş düşlerimi. Düştüler mi bir bir? Oysa düştüler sadece! Çocukça serserice… Dokundu bazı yüreklere içine dert oldu bazı sıfatsız isimsizlerin… Aşk bırak kelimelerimi bırak da güneşin ardından bir de ben çatayım İstanbul’uma ! Özlemiştir hırçınlığımı özlemiştir kavgalarımı. Özlemiştir belki beni… İstanbul Özledin mi Beni? | |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
istanbul, söyle, İstanbul |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
irc.Söyle.Net | bLuE | Yeni Sunucular | 13 | 04 Ağustos 2022 14:33 |
Söyle | yeSa | Halk Ozanlarımız | 0 | 24 Şubat 2020 02:36 |
Söyle | ReyyAn | Amatör Şairler | 3 | 27 Ağustos 2019 20:17 |
Söyle ona abi.. | Ruj | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 2 | 22 Ekim 2010 01:00 |