IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 02 Haziran 2005, 17:59   #1
MaKe®
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kalbimin Sahibi




Kalbimin Sahibi

Genç kız feci bir hastalığın pençesinde
kıvranıyordu. Yaralı kalbi artık bu dünyaya
daha fazla dayanamamaya başlamıştı. Çok
zengin olan ailesi tüm gazetelere,kalp nakli
için ilân vermişlerdi... Canını feda edecek
birini arıyorlardı...Genç kız ise her gün
hastane odasında biraz daha solmaktaydı. Yine yalnızdı odasında, gözü yaşlı, boynu
bükük ölümü bekliyordu...Gözlerini kapadı,
bu küçük odada gözyaşı dökmekten bıkmıştı...
Yine de engel olamadı pınar gibi çağlayan
gözyaşlarına. Sevdiği geldi aklına, fakir ama
onu seven sevgilisi... Her gün aynı şeyleri
düşünüyor,anıları bir film şeridi gibi gözünün
önünden geçiyordu...

"Param yok ama sana verebileceğim sevgi dolu
bir kalbim var" demişti delikanlı... Genç kızda
zaten başka birşey istemiyordu...Sevgiye muhtaç
biri,sevdiğinin sevgisinden başka ne isteyebilirdi
ki... Ama olmamıştı işte,dünyalar kadar olan
sevgilerinin arasına, o lanet olasıca para girmeyi
bilmiş,onları ayırmıştı... İşte paranın geçmediği
zamanlara gelmişlerdi...Ne önemi vardı artık?
Şu son günlerinde, sevdiği yanında olsa yeterdi...

Ayrılıklarından bu yana beş bitmeyen, çile dolu
yıl geçmişti...Her günü zehir,her günü hüsran...
Ama genç kız hep sevgisini yüreğinde taşımış, kalbini
kimseyle paylaşmamıştı. Sevdiğini düşündü işte o an..
Acaba o neler yapmıştı bu kadar sene boyunca..
Kimbilir kiminle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı...
Gözlerinden bir damla yaş daha damladı kurumuş,
bitmiş ellerine. Ellerine baktı,bir zamanlar ellerinin,
elerini tuttuğunu hayal edip, her gün saatlerce
ellerini seyrederdi... En çok da saçlarının
dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdiği öpmüş,
koklamıştı onları. Her bir tanesi koptuğunda,
kalbine bir ok daha saplanıyordu.
Kalbi yine sızlamaya başlamıştı. Belki sevdiği
yanında olsa,kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi
yaşama... Zaten artık ölüm umrunda değildi genç kızın.
Sevdiğinden ayrı yaşamanın ölümden ne farkı vardı ki...

Tekrar o geldi aklına... Keşke keşke yanımda olsa
dedi. Son bir kez elini tutsa yeterdi. Gözlerini son
bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi
artık...Gözleri pınar gibi çağlamaya başladı.
Sevdiğini son bir kez göremeden ölmek istemiyordu..
Ufak da olsa ondan bi hatırasını almadan bu dünyadan
göçmekistemiyordu... Sevdiği, kimbilir kiminle beraberdi?
Kendi, sevgi dolu kalbini kimseyle paylaşmayı düşünmemişti
bile ama acaba o paylaşmış mıydı? Onun sevgisini
silmiş atmış mıydı acaba kalbinden? İçi birden nefretle
doldu. Üstüne büyük bir ağırlık çöktü. Onu düşündükçe
her dakikasının zehir olması artık çok daha ağır geliyordu
genç kıza... Ölmek istedi, artık yaşamak istemiyordu bu
dünyada... Ama sevdiğinden bir hatıra almadan ölmeyeceğine
and içmişti.

Tekrar gözlerini açtı. Kimbilir belki de sevdiği onu
unutmuştu.. Bu düşünceler içinde daldı... Birden
babası girdi odaya, kızına kalp nakli için bir gönüllü
bulduklarını müjdeleyecekti. Fakat genç kız çoktan uykuya
dalmıştı... Bir meleği andıran masum yüzü, sevdiğinin
özleminden sırılsıklamdı...

O gece biri gözlerini dünyaya kapadı, genç kız ameliyata
alındı. Tekleyen ve görevini yerine getirmeyen kalbi
değiştirilmişti. Bir hafta sonra tekrar gözlerini
açtı dünyaya genç kız. Ama dünya daha farklı geldi ona.
Sanki bir şeyler eksikti...

Aradan aylar geçmiş genç kız artık iyice iyileşmişti. Ama
içindeki burukluğu bir türlü atamıyordu. Sevdiği aklına
gelince kalbi eskisinden daha çok sızlıyordu...
Bir kere, bir kere görebilsem diye mırıldandı...
Kalbi yine sızlamaya başlamıştı.
Yeni kalbi onu iyileştirmişti ama nedense her gece aniden
hızlanıyor, onu uykusundan uyandırıyor ve sanki yerinden
çıkacakmış gibi atmaya başlıyordu...
Genç kız bir anlam veremediği bu durumu doktora anlatmıştı ama
ameliyatı kolay değildi, bir aya kalmadan geçer demişti doktor.

Aylar geçmişti ama hâlâ aynıydı durum. Çiçeklerinin
yanına gitti. Her gün onlarla saatlerce dertleşiyor,
zaman zaman ağlıyordu onlara.. En çok kan
kırmızısı gülünü seviyordu. Çünkü kırmızı gülün onun
için yeri apayrı idi.
O da genç kızla beraber gülüyor, onunla beraber ağlıyordu.
Onu sevdiği gibi görüyordu genç kız. Ve gülünü sevdiğini
ilk gördüğünde ona hediye edeceğine dair yemin etmişti.
Başka türlü paylaşamazdı gülünü kimseyle...

Kapı çaldı aniden. Kapıyı açtı ama kimse yoktu.
Gözü yerdeki beyaz zarfa ilişti.
Yavaşça eğilip zarfı yerden aldı. Birden kalbi
deli gibi atmaya başladı. Ne olduğunu anlayamıyordu.
Zarfın üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardı.
Zarfı açtı, içinden beyaz bir kağıda yazılmış bir mektup çıktı.
Kalbi daha hızlı atmaya başladı. Onun kokusu vardı kağıtta.
Evet, onun kokusu vardı. Yıllar yılı özlemini çektiği,
yanında olabilmek için canını bile verebileceği
sevdiğinin kokusu vardı mektupta... Başı dönmeye başladı.
Koltuğuna geçip oturdu yavaşça... Kağıdı açtı ve elleri
titreyerek okumaya başladı.

"Sevgilim, senden ayrıldıktan sonra, bir kalbe iki
sevginin sığmayacağını bildiğimden dolayı, ne bir
kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her
günüm diğerinden daha zor geçti, çünkü her gün
özlemin daha da artıyordu...

Sana kitapları dolduracak kadar şiirler yazdım.
Her biri diğerinden daha da hüzünlüydü. Yazdım,
okudum, ağladım... Her gün yazdım, her gün okudum,
senelerce ağladım... Her gece seni düşündüm sabahlara
kadar, her gece senin yanında olmayı istedim.
Ve her gece sensizliğe lanet ettim, uykuları haram ettim
kendime,sensiz olmanın acısını gözlerimden çıkardım...
Ve bir gün her şeyi değiştirecek bir fırsat çıktı önüme.
Bunu fırsatı değerlendirmeyip, kendime haksızlık
edemezdim. Ve değerlendirdim... Senden çok uzaklara gittim,
belki seni unuturum diye...Ama tam tersi oldu.
Seni daha çok özlüyorum artık...

Senden çok uzaklardayım belki ama yine de seni görmek
için uzaklardan gelebiliyorum. Hem de her gece...
Seni seviyor, seyrediyor ve eğilip sen
uyurken yanağına bir öpücük konduruyorum..
Bazen gözlerini açıp bakıyorsun, geldiğimi
bildiğini sanıyorum ama yine o tatlı uykuna geri dönüyorsun.
Yarın birbirimizi sevmemizin altıncı senesi...
Hep ben geldim şimdiye kadar senin yanına, yarın da
sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü
ettiğim, kalbime iyi bak olur mu? Çünkü göz yaşlarımla,
adını yazdım ona... Seni senden bile çok seven bir
sevgi var kalbinin içinde unutma. Kırmızı gülü de unutma
olur mu?
Seni Seviyorum, Yanıma Gelinceye Kadar da Seveceğim...

Sevgilin..


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 02 Haziran 2005, 18:00   #2
MaKe®
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)



Biraz uzun ama coq gzeL bir hikaye :,(
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
sahibi, kalbimin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Linet Kalbimin Sahibi Sen 2015 PySSyCaT Albüm Tanıtımları 0 24 Ocak 2015 16:43
Kalbimin Sahibi – Aslıhan Vesaire Şairler ve Şiirleri 0 08 Aralık 2014 01:00
Kalbimin Tek Sahibi - Virginia Henley AftieL Kitap Tanıtımları 0 22 Mayıs 2014 23:51
Linet - Kalbimin Sahibi Sen Sim H, I, İ, J, K, L 0 17 Mart 2014 16:02