![]() |
![]() |
|
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yokluğun.... Seni en sona saklamıştım... Varlığımın ve yokluğunun sonunda söylenebilen tek suskunluktun sen... Ömrümün son demlerine yakışan son sözdün. Ben seni hiç söylemeyecek, yazmayacak, anlatmayacaktım... Bir sır olmalıydın duvarımdaki suretinle yalnız benim aramda. Sandallara gül.... gül doldurmalıydın ve bir bir tutuşturup denize salmalıydın ben sonlardan sana selam edince... Uçurumlar eşiğinde dururum bir an. Yanık bir türkü olur dudaklarımda; eski, çok eski bir gülüş gibi kalan.. Geçtiğim ve belki de geçmediğim o yollardan yeni aşklar gelir şimdi çığlık çığlığa... Elleri titrer hasretin vuslatların koynunda.. Bir ben böyle ne diyeceğini bilmez kalırım ortalarda... Bir ben böyle bunalmış, bıkkın... Turuncu balkonlu evlerin pencerelerinde yine her mevsim taze çiçekler kalsın.. Bana düşen son suskunluk, bana düşen son yalan (da) burada denize hiç kavuşamamış nehirlerin kederi ile yaşansın... Kaçınılmaz yokluğumun kıyısından ben şimdi dünyada benden hatıra bilinecek olan son sözleri yazdım. Sana adanmış bir yürekten başka neydim? Var olmayan sana yana yana yokluğumun girdabına kapıldım.. Ah! Aşk! Bu mudur hep senin alınyazın! Şiirler, okunmaya vakit bulunmamış kitaplar baş ucumda duran... Çantamdaki bahar.. defterlerin arasında unutulmuş güller, postada mektuplar... Hepiniz hoşça kalın! Uzakta bir şehrin ıssız kaldırımlarında unutulmuş, ayaklar altında yıpratılmış onurlu hatıraları aşkın... ahh dalları ağaçların... Dalgaların selamını dallarda serçelere getiren yanlış rüzgârlar da bu matemli sessizliğe katılsın... Ve bir gül olsun yangınlardan arta kalan! Bu şehir yansın, hiç acıma! Ve ardımdan yalnız cevapsız sorularım ağlasın... Sevdamın adı, Kaderde saklı, Kalsın! İşte sana son sözüm bu, Sen benim tek yalanımsın... Katiller, faili meçhul ölüler, intihara meyilli şiirler ve şairler Hepiniz hoşça kalın! --- Alıntıdır.. | |
| ![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yokluğun.... Bir gün sende seveceksin.Belki mutsuz olacak, ağlayacaksın.İşte o gün, gözlerinden yaşlar süzülürken aklına ben geleyim.Bende çok ağladım..Karanlık odalarda bir başıma.Issız sokaklarda çok dolaştım..Amaçsız, şuursuzca nereye gittiğimi bilmeden.Kaldırım taşlarını saydım tek tek.Zaman geçmek bilmedi.. Bu şehirden kaçmak istedim.Ama yapamadım.Biliyordum nereye gidersem gideyim, yüreğimde senide götürecektim.Sevgiden kaçış yoktu..Başka bir şehirde doğan güneş, silip atmayacaktı seni yüreğimden.Bilseydim öyle olacak, giderdim uzaklara. Aynalara bakamaz olmuştum.Kendimi tanıyamıyordum çünki.Yüreğimdeki acı yüzüme yansımış, aynadaki ben değildim artık.. Yolumu bulamadım aylarca kendimi bilmeden yaşadım.Bazen duruyor düşünüyordum.Neredeyim, ne yapıyorum...Cevabı veremeden o sonsuz, karanlık boşluğa geri dönüyordum..Bazen çıldıracak gibi oluyordum..Sanki dünya üzerime yıkılmış, o ağırlık altında ölüyordum acıdan..Hasretini taşımak çok zormuş anladım.. Suçlu kimdi peki..Sevgimin büyüklüğünü anlamayan, sen mi?..Seni bana çok gören kader mi?Yoksa seni bu kadar çok sevdiğim için ben mi?...Kim di suçlu... Değer miydi peki?...Sevgi için bu kadar çok acı çekmeye...Bunun cevabını kim verebilmişki ben vereyim..Koca dünyaya sığdıramadığım sevgimi, minicik yüreğime hapsettim sayende..Kapattım kapıları..Bir gün gelmek istersen eğer, o kapıyı ancak sen açabilirsin her şeye rağmen.. Çünki asla yerine bir başkasını sevemem..Sevgilim... --- Alıntıdır.. |
| ![]() |
![]() | #3 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yokluğun.... Inanmasan Da Biliyorsun Herhangi birsey beklemiyorum kelimelerim karsiliginda... Kelimelerden dahi birsey beklemiyorum, hissettiklerimin tercümani olabilmelerinin haricinde... Neden... Nedenini benden daha iyi biliyorsun... inanmasan da biliyorsun... Ben iyi bir tiyatrocu degilim... Ben iyi bir yalanci da degilim... Hissettiklerimi birbirinden ayirmayi becerememis olmamin sebebi çok fazla olmalari sana dair... Birbirine sarmas dolas dügüm olmus 7 farkli yün yumagini birbirinden ayirmayi denedin mi hiç? Hiç beyaz yün yerine siyah yünü çektigin olmadi mi? Ben bunu yaptim... Ve bedelini sen ödedin... Elimde 7 yumakla geride kaldim... Onlarla oynayabilecegim oyunlari paylasabilecegim kimse olmadan, 77 yumakla uzaklasmani izledim uzaktan... Ve arkami döndüm... Bos bir sokakta kendi adimlarimi dinledim, rüzgar gecenin karanligini dagitmaya çalisirken... Aslinda hersey ayni, isikta da olsa karanlikta da olsa... Sadece farkli görünüyor insan gözüne... Aslinda her adim bir öncekinin aynisi; Sadece ayaklarin altinda ezilen yolu degistiriyor insan fikirlerinin arasinda... Atilan her adim, bir öncekinden biraz daha yavas... Gittikçe yavasladi zaman... Gittikçe gidememeye basladim... Geride birseyler kalmis gibi... Konusulmamis, kapanmamis birseyler var gibi... Yoksa neden islansin gözler, geçen her saatte biraz daha... Neden burkulsun insanin içi zaman geçtikçe... Neden uçussun etrafta korku yumaklari daha fazla kirmaya dair... Ve neden bir baraj olup önünü kessinler akmak isteyen kelimelerin... Sana, beni gülümseyerek hatirlayabilecegin anilar birakamadim... Veya siyah yumaklar, agir geliyor dudaklarina; asagiya çekiyor onlari... Oysa ben odama girip kapiyi her kapattigimda, duvarima sana dair astigim seylere bakiyor ve bir kez gülümseyebiliyorum kendi içimde... Bunca zaman sonra bile... Bana hediye ettigin melekler zaman zaman yüzlerini, zaman zaman sirtlarini çeviriyorlar... Ama... Artik o kadar parlak degil sanki isiklari... Atesböcekleri dolusmuyor artik etraflarina... Orada durup içime birseyler katmiyorlar artik... içimdekilerle hayatta tutmaya çalisiyorum onlari... Beraber sevdigimiz kediler ise hala eskisi kadar sevimliler, herhangi birseyden haberleri yok gibi sanki... Bütün bunlari neden yazdigimi merak ediyorsun... Senden ne istedigimi merak ediyorsun... Artik senden herhangi birsey isteme hakkini kendimde göremiyorum ne yazik ki... Sadece çok, çok üzgün oldugumu bilmeni istiyorum... Seni kirdigim her kelime için... Sana aci çektirdigim saniyelerin her biri için... Hayatina girmesine yol açtigim bulutlarin her bir zerresi için... Canini yakan gözyaslarinin her bir damlasi için... Birseyler söylememi istedigin zamanlardaki suskunlugumun her ani için... Sicakligima ihtiyaç duydugun haftalardaki soguklugumun her bir günü için... Duygularimi incelemekten daha önemli herhangi bir isim olmadiginda baska seylerle ilgilendigim her bir dakika için... Sana ayirabilecegim zamanin baska yerlere harcanmis her bir zerresi için... Ve tesekkür ederim... Kedileri, melekleri ve seni hüzünle de olsa hala içten bir gülümsemeyle hatirlayabildigim için... Ve beklenmedik bir zamanda dökülen bu kelimelerin kendi içten ve mahçup gözyaslarimla islandigini bilmeni istiyorum... Ve bilmeni istedigim birsey daha var... Ama onu zaten biliyorsun... inanmasan da biliyorsun... --- Alıntıdır.. |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
yokluğun, yoklugun |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yokluğun | yeSa | Resimli Sözler | 0 | 01 Ağustos 2020 01:39 |
YokLuğun.. | Hümaşah | Amatör Şairler | 5 | 24 Mayıs 2020 15:42 |
Yokluğun. | SuLh | Amatör Şairler | 2 | 24 Mart 2016 01:28 |
Yokluğun | Frozen | Aşk ve Sevgi Köşesi | 0 | 15 Şubat 2011 14:46 |
Yokluğun var ya... | Dilara | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 08 Ekim 2010 01:51 |