16 Mayıs 2011, 01:09 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Sana.. Sen, belki de bu mektubu aslında sana yazdığımı hiç bilmeden okuyacaksın. Ben, senin bunu okurken parmağınla yanağına dokunduğunu, gözlerini hafifce kıstığı, saçlarını kulağının ardına attığını görmeyeceğim. Elimin uzanamadığı yerlere kelimelerimle sokulmaya çalışmamın, kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın, sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım ve bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan bir çok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin. İlerde bir gün bana çok karmaşık ve anlaşılmaz gözükecek olsalar da şu anda bana ,kendime saplamak için elimde tuttuğum çelik bir bıçak gibi sade ve içmeye hazırlandığım zehirli bir su gibi berrak gözüken duygularımın, keskin ve yakıcı tadını onların üstünü örten sözcüklerin altından çıkarıp çıkarmamakta duyduğum kararsızlığı da herhalde sana hiç anlatamayacağım. Halbuki bütün korkunçluğu sadeliğinde gizli olan duygularım o kadar açık ki. Yalnızım. Kendimi yalnız hissediyorum ki, bu yalnızlıktanda kötü. Benim yalnızlığımı ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimse yok. Ve sen de yoksun. Belkide hiç olmayacaksın. Sözcüklerden oluşturmaya çalıştığım bir köprüden sana ulaşmaya çalışacağım. Ve biliyor musun, sen bütün bunları okurken, ben yazdıklarımı şakacı gülüşlerimle reddeceğim. Beni bir gün görürsen, gördüğünün bu satırları sana yazan adam olduğuma inanmayacaksın. Duyduğum aşkı, özlemi ve bunları duymaktan duyduğum korkuyu güvenli bir duruşun ardına saklanacağım.Yüzümde satırlarımdan bir iz aradığımda, onlar orda ormayacak.Sana nasıl yalvardığımı hiç işitmeyeceksin, sıradan bir 'Nasılsın' sözcüğü saklayacak o yalvarışı. Ama bütün bunlar, bu sahte kibir, bu şakacı gülüş, bu sıradan 'Nasılsın' sözü, bu güvenli duruş, içimdeki sesi dindirmeyecek. Bütün bunlara hiç aldırmadan bana sarılmanı bekleyeceğim, bazen benden babandan korktuğun gibi korktuğunu, bazen beni çocuğunu okşar gibi okşadığını görmek isteyeceğim. Aralarında dolaştığım kalabalıklar içinde benim yanlızlığımı gören ve kendimi yanlız hissetmemin yanlızlıklardanda kötü olduğunu sezen bir tek sen varsın. O kadar sade ki duygularım. Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. Sana ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve sen bana bir daha dokunamazsan, işte o zaman, korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim. Beni tut, herşeye rağmen tut. Ahmet ALTAN
__________________ Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~ | |
|
Etiketler |
sana |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gülben Ergen - Sana Sana | Amelia | D, E, F, G | 0 | 26 Mart 2014 20:57 |
Bir Sana Tutkunum, Bir Sana Düşman / Yıldız Kenter | Afrodit | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 1 | 03 Eylül 2010 02:28 |
Sana vurgun, sana tutkun, sana mecburum | Satuk | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 06 Mart 2010 03:31 |