IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 19 Şubat 2008, 21:25   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Orhan Veli Kanık




Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın!

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 19 Şubat 2008, 21:26   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Orhan Veli Kanık




Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...

Dayanılır şey değil..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Şubat 2008, 21:28   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Orhan Veli Kanık




Annemi ölmüş gördüm rüyamda.
Ağlayarak uyanışım
Hatırlattı bana, bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp
Ağlayışımı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Şubat 2008, 21:30   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Orhan Veli Kanık




Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
-Bin türlü mavi akar Boğaz'dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.



Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Şubat 2008, 21:32   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Orhan Veli Kanık




Sevdaya mı tutuldum?


Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Şubat 2011, 16:50   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Orhan Veli Kanık ve Şiirleri..(1914 -1950)





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Orhan Veli Kanık (1914-1950)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Orhan Veli Kanık - 13 Nisan 1914 te Beykoza bağlı Yalıköyünde bulunan İshakağa yokuşundaki Çayır Sokağı 9 numaralı konakta dünyaya geldi. Cumhurbaşkanlığı Bando Heyeti Şeflerinden Veli Kanık ın oğludur. İlköğrenimini Galatasaray Lisesinin ilk kısmında yapmış,dördüncü sınıfı burada tamamlamış (1925) İlkokulu Ankaraya gittikleri için Gazi ilkokulunda bitirmiştir (1926) daha sonra Ankara Erkek Lisesine yatılı girmiş,Burayı bitirdikten sonra (1933) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girmiştir. Ancak Fakülteyi bitirmeden Ankaraya dönmüş (1936) P.T.T Genel Müdürlüğü Telgraf işleri Reisliği Nizamlar Bürosuna memur olarak girmiştir.Daha sonra Askere gitmiş (1942-1944) terhis oluncada Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosuna girmiştir.Reşat Şemsettin Sirerin Milli Eğitim Bakanlığına getirilmesi üzerine Bakanlığa egemen olan tutucu havaya uyamıyacağını anlıyarak görevinden istifa eder, Türk yazınında olduğu kadar dönemin düşünce yaşamında da önemli yeri ve etkisi olan Yaprak Dergisini yayımlamaya başlamış (1 Ocak 1949) 28 sayı çıkarmıştır. Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday la birlikte Nazım Hikmet in serbest bırakılması için 3 gün açlık grevi yapmış,(1950) eylem geniş yankı uyandırmıştır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Orhan Veli'nin edebiyatla ilgisi daha İlkokul sıralarında başlamış,Lise öğrencisiyken Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile arkadaş olmuş,Bu dostluk Türk şiirinde bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur. Lise sıralarında öğretmenleri olan Ahmet Hamdi Tanpınar,Rıfkı Melul Meriç,Halil Vedat Fıratlı, ve Yahya Saim Sinanoğlunun yakın ilgisini görmüştür.Lisede Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Andayla Sesimiz diye bir dergi çıkarmıştır. Orhan Veli daha İlkokul beşinci sınıftayken yazmaya başlamış,ilk öyküsü eski yazıyla yayınlanan Çocuk Dünyası adlı Dergide çıkmıştır. Orhan Veli Düz yazıdan şiire dönmesinde kendisinden iki sınıf önde olan Hıfzı Oğuz Bekata nın etkisi olduğu bilinmektedir.Kardeşi Adnan Veli, Kanık ın ilk şiirleri Nahit Sırrı Örik in teşvikiyle Varlık Dergisinde yayımlanmış,şair bu şiirin bazılarının Mehmetali Sel imzası kullanmıştır.Kanık dönemin, İnsan,Ses,Gençlik,Küllük,İnkilapçı Gençlik,gibi dergilerinde de yazmıştır.(1936-1942) Orhan Veli Moliere'den Rimbaud'ya La Fontaine'den Musset'ye uzanan birçok çeviri yapmıştır.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Orhan Veli Kanık Ankara da bir gece sokakta Belediyenin açtırdığı bir çukura düşmüş başından yaralanmış (10 Kasım 1950) iki gün sonrada İstanbula gitmiştir.İstanbulda bir Arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirmiş,hastahaneye kaldırılmıştır.(14 Kasım 1950) Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilmiş,ancak sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşılmıştır.Aynı gün akşama doğru komaya giren Orhan Veli geceleyin saat 23.20 de hayata gözlerini yummuştur (14 Kasım1950).36 yaşında en verimli çağında ölen Orhan Veli özgeçmişini şiirine içselleşmiş olan humour'uyla şöyle özetlemiştir;1914 te doğdum, 1 yaşında kurbağadan korktum,9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13 te Oktay Rıfat'ı 16 da Melih Cevdet'i tanıdım.17 yaşında bara gittim. 18 de Rakıya başladım.19 da Avarelik devrim başlar, 20 yaşından sonrada para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.25 te başımdan bir otomobil kazası geçti,çok aşık oldum,Hiç evlenmedim şimdi Askerim.Büyük Şair şimdi aramızda yoksun ama ismin çok büyük puntolarla kalplerimizdeki yerinde silinmemecesine var olmaya devam etmektedir. Edebiyatımızı zenginleştiren sizin gibi yüzlerce mevtaya El Fatiha...Huzur içinde uyuyun hiç merak etmeyin bizler (Şiirlerinizin Hayranları) sizin Bayraktarınız olarak daima sizleri edebiyat Dünyasında en yüce yerlere taşıyoruz ve daima taşıyacağız.Büyük Şair Orhan Veli Kanıktan seçtiğimiz bir demet şiiri siz şiiri seven Dostlarıma sunuyorum...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


CIMBIZLI ŞİİR

Ne Atom bombası

Ne Londra konferansı

Bir elinde cımbız

Bir Elinde ayna

Umurunda mı Dünya



EFKARLANIRIM

Mektup alır,Efkarlanırım

Rakı içer efkarlanırım

Yola çıkar Efkarlanırım

Ne olacak bunun sonu,Bilmem

Kazım'ın türküsünü söylerler

Üsküdar'da Efkarlanırım.



KASİDE

Elinde Bursa çakısı

Boynunda kırmızı yazma

Değnek soyarsın Akşamlara kadar

Filoya Tarlasında

Ben sana hayran

Sen cama tırman..



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



SÖZ

Aynada başka güzelsin

Yatakta başka

Aldırma söz olur diye

Tak takıştır

Sür sürüştür

İnadına gel

Piyasa vakti

Muhallebiciye

Söz olurmuş

Olsun

Dostum değilmisin ?



YALNIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalnız yaşamayanlar

Nasıl korku verir sessizlik insana

İnsan nasıl konuşur kendisiyle

Nasıl koşar Aynalara

Bir cana hasret

Bilemezler.



TREN SESİ

Garibim

Ne bir güzel var avutacak gönlümü

Bu şehirde

Ne de bir tanıdık çehre

Bir tren sesi duymaya göreyim

İki gözüm

İki çeşme.



ŞÖFÖRÜN KARISI

Şöförün karısı, kıyma bana

El etme öyle pencereden

Soyunup dökünüp

Senin eniştende gözün var

Benimse gençliğim var

Mahpuslarda çürüyemem

Başımı belaya sokma benim

Kıyma bana.



ŞEHİR HARİCİNDE

Çatlamak üzere olan tomurcuklar

Güzel günler vadetmektedir

Ve bir kadın,Şehir haricinde

Otların üstünde

Güneşin altında

Yüzükoyun uzanmış

Göğsünde ve karnında

Baharı hissetmektedir.



RÜBAİ

Ömrün o büyük sırrını gör bir bak da

Bir tek kökü kalmışağacın toprakta

Dünya ne kadar tatlı ki binlerce kişi

Kolsuz ve bacaksız yaşayıp durmakta.



RÖNESANS

Yarın rıhtıma gitmeli

Rönesans çıkacak vapurdan

Bakalım nasıl şey Rönesans

Kılığı kıyafeti nasıl

Şık mı sünepe mi

Siyasi mi,Bastonu varmı elinde

Yoksa kaküllü,bıyıklı

Hokkabaza mı benziyor

Ambardan mı çıkacak,kamaradan mı

Yoksa Ateşçi filan mı

Çalışarak mı geliyor gemide



İÇKİYE BENZER BİRŞEY

İçkiye benzer birşey var bu havalarda

Kötü ediyor insanı,kötü

Hele birde hasretlik oldu mu serde

Sevdiğin başka yerde

Sen başka yerde

Dertli ediyor insanı dertli

İçkiye benzer birşey var bu havalarda

Sarhoş ediyor insanı sarhoş...



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


ESKİLER ALIYORUM

Eskiler alıyorum

Alıp yıldız yapıyorum

Musiki ruhun gıdasıdır

Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum

Şiir yazıp eskiler alıyorum

Eskiler verip musikiler alıyorum

birde rakı şişesinde balık olsam.



AĞACIM

Mahallemizde

Senden başka ağaç olsaydı

Seni bukadar sevmezdim

Fakat eğer sen

Bizimle beraber

Kaydırak oynamasını bilseydin

Seni daha çok severdim

Güzel ağacım

Sen kuruduğun zaman

Bizde inşallah

Başka Mahalleye taşınmış oluruz.



ALTIN DİŞLİM

Gel benim canımın içi,gel yanıma

İpek çoraplar alayım sana

Taksilere bindireyim

Çalgılara götüreyim seni

Gel

Gel benim altın dişlim

Sürmelim,ondüle saçlım yosmam

Mantar topuklum,Bobsitilim gel



ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyarmısınız

Mısralarımda

Dokunabilirmisiniz

Göz yaşlarıma ellerinizle

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce

Bir yer var,biliyorum

Herşeyi söylemek mümkün

Epeyce yaklaşmışım,duyuyorum

Anlatamıyorum.



AYRILIŞ

Baka kalırım giden Geminin ardından

Atamam kendimi denize,dünya güzeli

Serde erkeklik var,Ağlayamam.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

BAHARIN İLK SABAHLARI

Tüyden hafif olurum,böyle sabahlar

Karşı damda bir güneş parçası

İçimde kuş cıvıltıları,şarkılar

Bağıra çağıra düşerim yollara

Döner döner durur başım havalarda

Sanırım ki günler hep güzel gidecek

Her sabah böyle Bahar

Ne ise güç gelir aklıma,ne yoksulluğum

Derim ki,sıkıntılar durulsun

Şairliğimle yetinir

Avunurum.



AH NEYDİ BENİM GENÇLİĞİM

Nerde böyle hüzünlenmek o zaman

içip içip ağlamak

Uzaklara dalıp şarkı söylemek

Hafta sekiz,ben eğlentide

Bugün saz,yarın sinema

Beğenmedin Aile bahçesi

Onuda beğenmedin,parka

Sevdiğim dillere destan

Sevdiğim

Meyil verdiğim

Ben dizinin dibinde elpençe divan

Samanlık seyran

Nerde

Nerde

Nerde böyle hüzünlenmek o zaman



İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbulda Boğaziçinde

Bir Fakir Orhan Veliyim

Velinin oğluyum

Tarifsiz kederler içinde

Rumelihisarına oturmuşum

Oturmuş da bir türkü tutturmuşum

İstanbulun mermer taşları

Başimada konuyor,konuyor aman,martı kuşları

Gözlerimden boşanır hicran yaşları

Edalım

Senin yüzünden bu halım

İstanbulun orta yeri sinema

Garipliğim,Mahzunluğum,duyurmayın anama

El konuşur,sevişirmiş bana ne

Sevdalım

Boynuna vebalım

İstanbulda Boğaziçindeyim

Bir garip Orhan Veli

Velinin oğlu

Tarifsiz kederler içinde.



İSTANBULU DİNLİYORUM

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Önce hafiften bir rüzgar esiyor

Yavaş yavaş sallanıyor

Yapraklar,ağaçlarda

Uzaklarda,çok uzaklarda

Sucuların hiç durmayan çıngırakları

İstanbulu dinliyorum gözlerm kapalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Kuşlar geçiyor,derken

Yükseklerden,sürü sürü,çığlık çığlık

Ağlar çekiliyor Dalyanlarda

Bir kadının suya değiyor ayakları

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Serin serin Kapalıçarşı

Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa

Güvercin dolu Avlular

Çekiç sesleri geliyor Doklardan

Güzelim bahar rüzgarlarında,ter kokuları

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Loş kayıkhaneleriyle bir yalı

Dinmiş lodosların uğultusu içinde

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Bir yosma geçiyor kaldırımdan

Küfürler,şarkılar,türküler laf atmalar

Bir şey düşüyor elinden yere

Bir gül olmalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı

Bir kuş çırpınıyor eteklerinde

Alnın sıcak mı,değil mi bilmiyorum

Dudakların ıslak mı,değil mi bilmiyorum

Beyaz bir ay doğuyor,fıstıkların arasından

Kalbinin vuruşundan anlıyorum

İstanbulu dinliyorum.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


“Bir aralık, bir arkadaşım ‘sanat bahislerinde aksini ispat edemeyeceğim mesele yoktur’ demişti. Aksi ispat edilemeyecek mesele yoktur demek ispat edilecek mesele yoktur demektir. Madem ki ispat edilecek mesele yok; ne diye düşünüyor, ne diye konuşuyor, ne diye yazıyoruz? Sanattan bahsetmek de, sanatla uğraşmak gibi, kaçınılmaz, şifa bulunmaz bir hastalık mı yoksa?

Orhan Veli Kanık


Konu Sevda tarafından (24 Şubat 2011 Saat 17:16 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
kanik, kanık, orhan, veli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Orhan Veli Kanık - Söz Elysian Şairler ve Şiirleri 0 27 Haziran 2014 18:23
Orhan Veli Kanık - Hoy Lu-Lu Elysian Şairler ve Şiirleri 0 27 Haziran 2014 17:31
Orhan Veli Kanık - Hay Kay Elysian Şairler ve Şiirleri 0 27 Haziran 2014 17:27
Orhan Veli Kanık - Bir İş Var Elysian Şairler ve Şiirleri 0 26 Haziran 2014 17:13
Orhan Veli Kanık AftieL Şairler / Yazarlar 0 09 Mayıs 2014 20:42